Tekil Mesaj gösterimi
Alt 25. April 2009, 10:31 PM   #1
dost1
Site Yöneticisi
 
dost1 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Sep 2008
Mesajlar: 3.016
Tesekkür: 3.567
1.083 Mesajina 2.384 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 100000
dost1 is on a distinguished road
Standart 64.Duhan Suresi

DUHAN [DUMAN] SÛRESİNE GİRİŞ
GİRİŞ

Adını 10. ayetteki “ دخانDuhan [Duman]”sözcüğünden alan sure, Mekke’de 64. sırada inmiştir. Sure, Kur’an’a ve Kur’an’ın indiği gecenin önemine değinerek başlamakta ve yine Kur’an önplana çıkarılarak bitmektedir. Kur’an tanıtılırken Rabbimiz Kendisinin de birçok sıfatını hatırlatmaktadır. Kitabı ve elçilik müessesini yalanlayanlar uyarılmakta, ahiretin gerçekliği makul ve mantıklı olarak açıklanmaktadır.
Surede geçmiş kıssa olarak sadece Firavun - Musa kıssası yer almıştır. Bu kıssada Musa’nın (as) çabasına karşı Firavun ve kavminin tavırları ele alınmış, bu tavırlarının cezaya çarptırılmalarına neden olduğu açıklanmıştır.
Suredeki konu bütünlüğü surenin bir kerede yahut yakın aralıklarla indiği intibaını vermektedir.

https://youtu.be/jqzA3wmTUTE Hakkı Yılmaz Kuran ve İslam 372. Bölüm Duhan Suresi 1. Bölüm.

https://youtu.be/SS80V_JwxpA Hakkı Yılmaz Kuran ve İslam 373. Bölüm Duhan Suresi 2. Bölüm


MEAL

RAHMAN RAHÎM ALLAH ADINA

1- Ha[8]. Mim[40].
2- 7- Apaçık/açıklayan Kitap’a yemin olsun ki, şüphesiz Biz, Kendi katımızdan bir iş olarak, onu, hikmetle dolu/sağlam her işin/oluşun kendisinde ayırt edildiği, mübarek [bolluklu] bir gecede indirdik. Şüphesiz Biz uyarıcılarız. Şüphesiz Biz, Rabbinden; göklerin, yeryüzünün ve ikisi arasındakilerin Rabbinden -eğer kesin inanan kimseler iseniz- bir rahmet olarak elçi gönderenleriz. Şüphesiz O, en iyi duyanın, en iyi görenin ta kendisidir.
8 - Ondan başka ilah diye bir şey yoktur. O, yaşatır ve öldürür, sizin Rabbinizdir, sizden önceki babalarınızın da Rabbidir.
9- Bilakis onlar, şek [yetersiz bilgi] içinde oynayıp duruyorlar.
10, 11- Şimdi sen, göğün, apaçık bir duman [kıtlık] getireceği günü gözetle. O [Duman; kıtlık] insanları bürür. Bu, elem verici bir azaptır.
12- Rabbimiz! Bizden azabı kaldır. Şüphesiz biz artık kesinlikle inananlarız.
13, 14- Nerede onlarda öğüt almak? Hâlbuki kendilerine açıklayıcı bir elçi gelmişti. Sonra ondan yüz çevirdiler ve “öğretilmiş bir deli/ cinlenik biri!” dediler.
15- Şüphesiz Biz azabı birazcık kaldırırız, siz kesinlikle dönenlersiniz.
16 – En büyük bir yakalayışla yakalayacağımız gün, şüphesiz Biz, mutlaka intikam alanlarız [suçluyu yakalayıp ceza vererek adaleti sağlayanlarız].
17 – 21- Ve ant olsun ki, Biz onlardan önce Firavun kavmini fitnelendirdik. Ve onlara çok saygın bir elçi gelmişti: “Allah'ın kullarını bana geri verin. Şüphesiz ben sizin için gönderilmiş güvenilir bir elçiyim. Allah’a karşı üstünlük taslamayın. Şüphesiz ki ben size apaçık bir güç getiriyorum. Ve Şüphesiz ben, beni taşlayarak öldürmenizden benim Rabbime, sizin Rabbinize sığındım. Ve eğer siz bana inanmazsanız hemen yanımdan uzaklaşın.”
22 – Sonra da o [Musa]: “Şüphesiz ki bunlar, suçlu bir kavimdir” diyerek Rabbine yalvardı.
23, 24 - -“Hadi kullarımı geceleyin yürüt. Şüphesiz siz izlenenlersiniz. Denizi olduğu gibi açık bırak. Şüphesiz onlar suda boğulmuş bir ordudur.
25- 27 – Onlar, bahçelerden, pınarlardan, ekinlerden, saygın makamlardan ve içinde Safalar sürdükleri nice nimetlerden nicelerini bıraktılar.
28 - İşte böyle! Biz onları başka başka kavme miras bıraktık.
29 – İşte, gök ve yeryüzü onların üzerine ağlamadı. Onlar, mühlet verilenler de olmadı.
30, 31 – Ant olsun ki Biz İsrailoğullarını o horlayıcı azaptan; Firavun’dan kurtardık. Şüphesiz o haddi aşanlardan, üstünlük taslayanlardan biriydi.
32 – Ant olsun ki Biz onları [İsrailoğullarını] bilerek âlemler üzerine seçkin kılmıştık.
33 - Biz onlara içinde apaçık bir belâ bulunan ayetlerden de vermiştik.
34- 36 – Şüphesiz şunlar [Mekkeli müşrikler] diyorlar ki: “Bizim sadece ilk ölümümüz var. Biz, tekrar diriltilecek değiliz. Eğer siz doğru kimselerseniz [sözünüzün eri iseniz] haydi babalarımızı bize getirin.”
37 - Onlar mı daha hayırlıdır, yoksa Tübba kavmi ve onlardan önceki kimseler mi? Biz, onları helâk ettik. Şüphesiz onlar, günahkârlar idiler.
38 – Ve Biz gökleri, yeryüzünü ve ikisi arasındakileri oyun oynayanlar olarak yaratmadık.
39 - Biz o ikisini sadece hak/gerçek ile yarattık. Fakat onların çoğu bilmiyorlar.
40 - Şüphesiz ki, Ayırma Günü onların hepsinin buluşma yeridir/ kararlaştırılmış buluşma vaktidir.
41, 42 - O gün Allah'ın merhamet ettiği kimseler hariç, hiçbir yakının, yakına hiçbir şeyce faydası olmaz. Onlar yardım da olunmazlar. Şüphesiz ki O [Allah], Azîz’in Rahîm’in ta kendisidir.
43- 46 - Şüphesiz zakkum ağacı, aşırı günahkârların yiyeceğidir. O, erimiş maden gibidir, kızgın bir sıvının kaynaması gibi karınlarda kaynar.
47, 48 - -“Tutun şunu da Cahim’in ortasına sürükleyin. Sonra onun başının üstüne kaynar su azabından dökün.”
49, 50- - “Tat bakalım! Şüphesiz sen, çok güçlü ve çok üstün biri idin!
Şüphesiz işte bu, sizin kendisine kuşku duyup durduğunuz şeydir.”-
51- 57 - Şüphesiz ki takvalı davrananlar Rabbinden bir lütuf olarak güvenli bir makamdadırlar; Bahçelerde ve pınardadırlar. Onlar karşılıklı oturarak ince ipekten ve parlak atlastan elbiseler giyerler. İşte böyle! Biz onları iri siyah gözlülerle eşleştirdik. Onlar orada güven içinde her çeşit meyveyi isteyebilirler. Onlar orada ilk ölümden başka bir ölüm tatmazlar. Ve O [Allah] onları cehennem azabından korumuştur. İşte bu, büyük kurtuluşun ta kendisidir.
58 – İşte, Biz onu [ Kur'ân'ı] onlar öğüt alsınlar diye senin dilinle kolaylaştırdık.
59 - Artık sen gözetle. Şüphesiz onlar gözetleyenlerdirler.
dost1 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla