Tekil Mesaj gösterimi
Alt 6. June 2011, 09:21 PM   #14
dost1
Site Yöneticisi
 
dost1 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Sep 2008
Mesajlar: 3.016
Tesekkür: 3.567
1.083 Mesajina 2.384 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 100000
dost1 is on a distinguished road
Standart

Selamun Aleykum! Değerli Derin Düşünce Kardeşim!

Rabbim sizleri isminizle müsemma eylesin. İnşaAllah.

Paylaşımda bulunduğunuz ilk yazının özü “AMİN” kelimesinin Kur’an’dan olmayışı üzerine kurgulanmış bir yazı idi.

Aynı başlıkta paylaştığınız ikinci yazınız birinci yazıdaki belirtilenlere yönelik olarak oluşturduğunuz :

” Bir de su acıdan bakabilirmiyiz? Olsun yada kabul olsun anlamında soylenmesinin bize zararı nedir. Halkımız bunu bilmem 10 bin sene once ne icin kullandıgına takmıyor ki. Halkımız duanın sonunda amin dememnin, kabul et Allahım manasına geldigi sekliyle soyluyor. Yani kelimenin sozcuk anlamıyla yada tarihi ile ilgilinenen kimdir. Amin dense ne olur, ne kaybediriz. Kelime uyumundan dolayı bu kelimeyi Amon'a baglamakta cok ilginc olmus.

Yani amin dense ne degişir arkadas?”

şeklindeki görüşünüz idi.

Paylaşımda bulunduğunuz bu iki yazı için bizim verdiğimiz cevap:

Olayın Kur’an’dan bakılması ve paylaştığınız yazınızda ileri sürüldüğü gibi “amin” kelimesinin Kur’an’da olduğunun örneklerle vurgulanmasıydı. Sonuç olarak "Amin" kelimesi; okunan bir yazı ya da söylenen bir söylevin arkasından yazıyı okuyan ya da söylevde bulunan kişi tarafından "amin/inan kabul et" anlamında kullanılır. Okunan ya da söylevi dinleyen kişiler ise "amenna/inandık kabul ettik" diyerek okunan ya da dinlenenleri kabul ettiklerini belirtirler.” şeklinde idi.

Bu yazıya

“ Ya hu, kardeslerim iyi ve guzeli soyluyorsunuz itirazım yok. Hayrı tavsiye ediyorsunuz bu kelimenin filolojisini, tarihini, kökünü ve bu acıklamaları ilk kez duymuyorum ben. Yanlız ben baska bir seyi soyluyorum. Bugun Arabından tut Çinlisine kadar tüm islam alemninin bu kelimeyi ne niyetle kullandıgını hepiniz biliyorsunuz. Yani kullanılsa ne olur? 5000 sene önce baska bir manaya tekabul eden isimlendirme gunumuzde baska bir manaya tekabul edebilir. Sözcükler bizi kandırıp "şeyleri" yanlıs katagorilere sokmamamıza neden oluyor. Sorular sorarken ve cevapları alırken, cumlelerin dilbilgisel biçimleri tarafından aldatılıyoruz. İnsanlar suanda, Amin=Kabul buyur yarabbi anlamını yuklemislerdir. Ve bu evrensel olarak boyle anlasılmaktadır. Kullanılmasında da mahzur oldugunu dusunmuyorum. Ameller niyetlere goredir.”

Dediniz.

Biz de:

"Siz dilediğiniz kelimeyi dilediğiniz gibi kullanabilirsiniz. Sordunuz söyledik. Kur'an'daki kullanımlarını gösterdik. Kur'an'daki kullanımlardan birisi "Amin" kelimesinin inan/kabul et anlamındaki emir sıgasıdır. Arapçası bu. Bu kelimeyi duyan birisi de inanıp kabul ediyorsa "amenna ve saddakna" der. Bize düşen, insanların ne düşündüklerinden ne algıladıklarından çok Allah'ın vahyinde olanı belirtmektir. Bunun böyle olduğuna inanıp inanmamak sizin dilemenize kalmış olandır."
Dedik.

Alıntı:
Derin Düşünce Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Aleyküm selam Azizim.

Asıl soruya cevap gelmemis. Bu kelimeyi bu manada kullananların durumu nedir? Yanlıs yoldalarmı, kusur mu işliyorlar? Yani biz soyledik ister uy ister uyma seklinde yargı koymak dogru mudur? Muhabbetle..
Sanırım yeterince açık belirtemedik. Bu, bizim anlatmak istediğimizi yeterince açık belirtememekteki aczimizden kaynaklanıyor ki aynı sorunun muhatabı oluyoruz. Anlaşılması için açıklamalarımızı daha da açayım inşallah.

AMİN” kelimesi Arapça olup Kur’an’da geçmektedir.

AMİN” kelimesi Arapça olup “İNAN/KABUL ET “ anlamındadır.

AMİN” kelimesi Arapça olup “İNAN/KABUL ET “ anlamında olup İNANDIM/KABUL ETTİM YARABBİ” demek değildir.

AMİN” kelimesi Arapça olup okuyan ya da söylevde bulunan kişi tarafından “İNAN/KABUL ET” anlamında bir “DİLEK”tir.

Arapça olan “AMİN” kelimesini duyanlar Arapça olarak “AMENNA, SADDAKNA”/İNANDIK KABUL ETTİK VE DOĞRULADIK derler.

Bu bilgiler ışığında günümüzdeki uygulamaları değerlendirdiğimizde;
Toplu yakarışlarda, namazlarda imamın “AMİN” demesi doğrudur. Okuduklarını inan/kabul et diye dileğini sunmaktadır.

İmamı dinleyenler İmamın “amin/inan/güven/kabul et ” sözüne “amennainandım/güvendim/kabul ettim diyebilirler ki doğrusu budur.

İmamı dinleyenler imamın “amin/inan/güven/kabul et sözünü, çevredekiler de duysun anlamında “amin/inan/güven/kabul et “ derlerse doğrudur.

İmamı dinleyenler İmamın “amin/inan/güven/kabul et sözünü duaların arkasından söylerse “amin inan/güven/kabul et “ demeleri yanlıştır. Doğrusu Allah’ın Yunus 10 da “…ve ahıru da'vahüm enil Hamdu Lillahi Rabbil alemiyn “ diye belirtilene uymaları ve el hamdulillahi Rabbul Alemin” denilmesidir.

AMİN” kelimesi bilinçsiz bir şekilde takliden söyleniyorsa doğru olanı bunu tahkik edilerek sonucuna göre hareket edilmesidir.

Alıntı:
Derin Düşünce Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Amin kelimesinin anlamını emir sıgası icerisinde degerlendirirsek o zaman sunu nasıl acıklarsınız.
Kardeşim “oryantal” olarak nitelenmemek için Arapça gramere girmek istemiyorum. Ancak siz, Arapça ilmine irfanına güvendiğiniz birine “a-m-n “ kökünden türeyen “amin” kelimesinin babını ve “inan/kabul et” anlamında olup olmadığını sormayı ihmal etmeyiniz.

Alıntı:
Derin Düşünce Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster

Buyrun size kurandan birkac dua. Bastan asagı emir.

Rabbim! ilmimizi, anlayışımızı, imanımızi ve sıdk üzere yakinimizi çoğalt! Rabbim! gerçeğe erdirdikten sonra kalplerimizi o gerçekten saptırma; bize indinden rahmet bağışla; kesinlikle sen sonsuz bağışlarda bulunansın. Rabbim! Dünyada ve ahirette sen bizim velimizsin. Bizim canımızi müslüman olarak al ve bizi iyilere kat. Rabbim! Ayrılığa düştükleri şeyler konusunda kulların arasında en iyi sen hükmedersin. Rabbimiz bizi, suan üzerinde bulundugumuzdan daha doğru olana ulaştır.


Demem oki! Bir kuran okurunun gozunden kacmayacak bir durumdur bu. Biz dualırimizda hep "ver, yap, et, al, gonder vb." gibi emir kipleri kullanırız. Hatta kuranın ogrettigi dualarda bu sekildedir.
Bu söylediklerinizin hepsine de amenna saddakna. inandım/güvendim /kabul ettim ve doğruladım. Ancak konumuz ile ilgisini anlayamadım.

Alıntı:
Derin Düşünce Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster

Mesela bana giriste Selamun aleyküm dedin. Bu kelimenin kokenine indigimizde karsımıza baska bir gercek cıkıyor. Yahudilerin kullandıgı bir kelime bu. Aslı Sholom Elohim. Yani Tanrıların barısı uzerine olsun / Tanrılar seninle olsun. İbranice bir kelime. Yahudiler o anlamda kullanmıs, araplar bu anlamda bizde guncel anlamıyla kullanıyoruz. Peki simdi ne yapmalı.? 5000 sene onceki anlamına takılıp kardesim bunun filolojisi budur kullanmayın dine nifak bidat sokmayın, yahudilesmeyin mi diyelim. Yoksa; o tarihte manası ve icerigi bu olabilir ancak biz bu kelimeyi suan baska manada kullanıyoruz mu diyelim.?
Değerli Kardeşim!

Size “Selamun Aleykum” dedim. Ancak “tanrılar seninle olsun” demedim. Kullandığım sözcüklerin ne anlama geldiğini biliyorum.

SELAM” sözcüğü Arapça bir sözcüktür “berâet/uzak tutma; korkudan, kuşkudan, beladan, huzursuzluktan, mutsuzluktan, kavgadan savaştan, ağrıdan, sızıdan, maddî ve manevî sıkıntılardan, zayıflıktan çürüklükten, tüm olumsuzluklardan uzak olma anlamındaki “SİLM “ kökünden türemiş bir sözcüktür. “Selamun Aleykum” diyerek SİZİN, " her tür korkudan, kuşkudan, beladan, huzursuzluktan, mutsuzluktan, kavgadan savaştan, ağrıdan, sızıdan, maddî ve manevî sıkıntılardan, zayıflıktan çürüklükten, kısaca tüm olumsuzluklardan uzak olmanızı" diliyorum.

Alıntı:
Derin Düşünce Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster

Guzel olan hersey nesiller boyu devam eder, hersey degişimden nasibini alır.
Şüphesiz, güzel her şey nesiller boyu devam eder. Rabbımız olan Yüce Allah bizlere hem “ihsanı/iyileştirmeyi güzelleştirmeyi” hem “marufu/ binlerce yıl içinde gerek deneysel bilgilerle ve gerekse ilahi bilgiler marifetiyle toplumlarda kabul görmüş, herkes tarafından makul ve makbul kabul edilen ilkeleri” emreder. Bize düşen "güzel olanın" güzel olup olmadığının Kur'an'dan sağlamasını yapmaktır. "Güzel olan" diye sunulan şey Kur'an'a ters olmamalıdır.

Alıntı:
Derin Düşünce Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster

Mesela Yahveninde isimleri vardır. Belki 99 tane degil amma yahvenin isimlerine baktıgınızda onlarında esmaul husnadaki karsılıklarını ibranice bulabilirsiniz. Ve hepsi Rabbimizin sanını yucelltmektedir. Sırf tevratta var diye anlamı gayet guzel olan ve bizdeki esmaul husnaya tekabul eden bu isimleride mi gormezden gelmeliyiz. İlle kullandıgımız dil arapca mı olmak zorunda?
Yazdıklarımın, bu yazdıklarınızla nasıl ilişkilendirildiğini çözmeye çalışıyorum. Her kelimenin her dilde karşılığı bulunabilir. Ancak bunun bizim konumuzla ilgisi nedir? Aksini belirten bir yazı mı yazdım da bana bu soruları yöneltiyorsunuz?

İnandığım Allah her türlü noksanlıklardan arınmıştır. Bu nedenle inandığım Allah’ın isimlerini sayı ile sınırlayamam. Yahvenin/Yahova’nın da sınırsız isimleri vardır. Olmadığını belirtmedim.
"Sırf “TEVRAT” da geçiyor diye esmaul husnaya/güzel isimlere tekabül eden isimleri görmezden gelemeyiz." diyorsunuz. Görmezden gelelim mi dedim?

“İlle kullandığımız dil “Arapça” olmak zorunda” cümlesini hiç kurmadım. Tabi ki olmak zorunda değil. İnsanın “konuştuğu düşündüğü dil” ne ise o “konuşup düşündüğü diliyle” demek istediklerini söyler ve yakarışını sürdürür.

Alıntı:
Derin Düşünce Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Nasıl yakarırsak yakarsak dileklerimiz ona ulasmaz mı?
Kardeşim! Ulaşmaz olur mu hiç. Allah her türlü noksanlıklardan arınmıştır. Allah rahmet eylesin Aşık Mahzuni Şerifin bir türküsü vardı “Hey Arapça okuyanlar, Allah Türkçe bilmiyor mu?” diye.

De ki: "İster Allah diye yakarın, ister Rahman diye yakarın. Hangisiyle yakarırsanız yakarın, en güzel isimler O'nundur.

Amenna , saddakna. Aksini belirten olmadı.

Alıntı:
Derin Düşünce Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster

Benim amacım amin kelimesi uzerinde oryantal yapmak degil yanlıs anlamayın.
Değerli Kardeşim! Bizim amacımız da bu “oryantal” dediğinizden değil. Amacımız; yararlanmamıza sunduğunuz yazıda ileriye sürülen “AMİN” kelimesinin Kur’an’da olmadığı vb tezine karşılık vermek, bunun için de “AMİN” kelimesinin Kur’an’da kullanımını gözler önüne sermekti.

Alıntı:
Derin Düşünce Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster

Benim amacım bu, rijit, toplumdan farklı olma, sadece kendini dogru gorme yaklasım ve algılarıyla ne kadar dogruyu yapıyoruz dusuncesi uzerinde tahlil yapmaktır.
Bizim yaptığımız da belirttikleriniz ile ilgili tahlil yapmaktı ve bunu yaptık.

Kusursuzluk sadece Allah'a mahsusdur.
Doğrusunu en iyi bilen Allah'tır.
Sevgi,saygı ve muhabbetle.
Allah'a emanet olunuz.
__________________
Halil Ay
dost1 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
dost1 Adli üyeye bu mesaji için Tesekkür Eden 5 Kisi:
Anonymous (7. June 2011), bartsimpson (23. August 2012), Barış (6. June 2011), Miralay (7. June 2011), nerdogan (8. June 2011)