Tekil Mesaj gösterimi
Alt 28. October 2008, 09:58 PM   #1
mavera
Uzman Üye
 
mavera - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Sep 2008
Mesajlar: 126
Tesekkür: 43
65 Mesajina 146 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 16
mavera is on a distinguished road
Standart 1 saat sonra öleceğini bilsen?

Bir tanıdığıma her zaman korku verir, “mesela bir saat sonra ölecek olsak” diye bir cümleye başlamam. “Aman Allah korusun, Allah korusun” diye bir zihinsel rahatlama çabası, korkuyu defetmek için öğrenilmiş basit teknikler uygulamaya geçer.

İlk düşündüğümde neler hissettiğimi tam olarak hatırlayamadığım bu cümleyi artık bir turnusol kağıdı işlevselliği ile kullanmayı tercih ediyorum ben.

Ölümü, kavuşma günü olarak düğün bayram karşılamanın, henüz girmediği sınavdan geçmiş olduğunu öndüşünmek gibi bir yanlış çıkarıma yol açabileceği düşüncesiyle Mevlana coşkusundan uzak, sonsuz yaşam için kısa süreli bir imtihan olan dünya hayatı içinde bir kendini kontrol noktası, hızlı akış içinde es verip, benliğimi, yaptıklarımı, yapamadıklarımı düşünmek için ideal bir soru. Dedim ya, turnusol, ruh hemen tepkisini veriyor zaten.

Hayatına din öğesine fazla yer vermeyen kişiler için, hayatın sona ermesi düşüncesi, genellikle her günkü rutine saplanıp kalmak bağlamında rahatsızlık yaratıyor. Hayatınızın son günü olsa başlıklı bir yazı için (http://www.fikiratolyesi.com/2007/02...-gunu-olsaydi/) 112 kişi yazdığı yorumlarda, bugün hayatlarının son günü olsaydı, şunları yapacaklarını söylemişler: sevdiklerine onları sevdiğini söylemek, günlerin akışı içinde hayatın ve ölümün farkına varmak, sevip de yapamadığı şeyleri yapmak, başkalarının kendisini üzmesine izin vermemek, sırt çantasını alıp yola vurmak, şarap alıp demlenmek, hayallerini ertelememek, kalıcı bir eser bırakmak, uçaktan paraşütle atlamak, sevdikleriyle bir arada olmak, kitap almak, uçurtma uçurmak, çiftliğe gitmek, hayatı son bir doyasıya yaşamak, Portofino’da şarap içmek, hayatı başkaları için değil de kendisi için yaşamak, yoksul çocuklara oyuncak almak, vb. Yorum yazanların %10 civarı şu ya da bu şekilde din unsuruna değinmiş.

Geçenlerde televizyon haberlerinde “Ölmeden Önce Yapılması Gereken 100 Şey” isimli bir kitabı haber olarak kullanıyorlardı. Yok uçaktan atla, bungie jumping yap filan. Yukarıdaki yorumlar ile o kadar örtüşüyor ki, aynı haberi izleyen bir çok kişinin “ay,evet yaa” demesi gözümde canlandı.

Dini sahiplenen kişilerin, dini anlamsızlaştırdığı ve saçmalıkları ile boğduğu bir ortamda, plazalarda, ofislerde daha sık rastlanan “modern” insanın dinden soğumasını ve uzaklaşmasını çok net anlayabiliyorum. Yine de bu “kendini, onlar ile özdeşleştirmeme” yaklaşımı, kişiyi din öğesini toptan yadsımaya itmemeli.

Bir saat sonra öleceğini düşünmek, henüz yapamadığı çılgınlıklar ve eğlenceler nedeni ile insanda huzursuzluk yaratıyor ise, orada bir hata var demektir. Kişi, ölümden sonraki hayata inanıyor ise, asıl hazır olması gereken, yapacaklarını ertelememesini gerektiren şey budur.

(http://hayatveotesi.blogspot.com/200...ni-bilsen.html)
mavera isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla