Biz sahneyi terk etmiştik. Ama zorla bize rol verildi.
Biz de bu son görevimizi yapıp tekrar sahnesinden çekileceğiz. Sahne tamamen Sayın Akçay'a kalacak. Dilediği gibi oynasın.
Allem ediyor, kallem ediyor, kendi kurgusuna uygun uydurmalarla her şeyi saptırıyor;
sadaka'yı da "eskiden edinilmiş mallar" deyip uyduruyor Sayın Hasan Akçay.
Halbuki "Eskileri de dahil "hak edişlerini" verin" anlamındadır. Çünkü eşek gibi karın yokluğuna çalıştırıldılar; bu çalışmalarının karşılığını iç ettiniz, gasp ettiniz, geri verin deniliyor
Ayette kadın-madın da yok. Ayette geçen "nisa" kelimesi "çalışma/faaliyet/iş/işi yapan/işçi" demektir
Bu ayeti de surenin üçüncü ayetinin ayrılmaz bir parçası/devamı olarak okumanız gereklidir.
Bu durumda da: " yanınızda karın tokluğuna çalıştırdığınız "beslemeyi"/hizmetliyi/yanaşmayı/hizmetçiyi (kadın veya erkek) ücretlendirin ve çalışmalarına ait eski haklarını da verin . Eğer çalışan "hak ediş"lerinin bir kısmını rızaen almaz da size bırakır ise siz de onu afiyetle yiyin." anlamı çıkar
Ayetlerin anlamı bu kadar basit ve net iken dolandırmak niye.
Çünkü birinci ayetin anlatımında basit bir hata yapılmış ve bu hata bulaşıcı hastalık gibi diğer ayetlere de sirayet ediyor.
Evet Sayın Akçay.
Siz de bundan sonra benim yazdıklarımı dile getirerek ve benim adımı anarak bir şey yazmayın lütfen.
Çünkü sizin hayal gücünüzde bir figüranlik veya oyunculuk istemiyorum.
Buyurun.
Sahne tekrar sizin.
Saygılarımla.
Galip Yetkin.
Konu galipyetkin tarafından (1. October 2019 Saat 07:34 PM ) değiştirilmiştir.
|