Tekil Mesaj gösterimi
Alt 24. February 2012, 05:13 PM   #4
galipyetkin
Uzman Üye
 
Üyelik tarihi: Sep 2011
Mesajlar: 1.458
Tesekkür: 105
574 Mesajina 958 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 24
galipyetkin has much to be proud ofgalipyetkin has much to be proud ofgalipyetkin has much to be proud ofgalipyetkin has much to be proud ofgalipyetkin has much to be proud ofgalipyetkin has much to be proud ofgalipyetkin has much to be proud ofgalipyetkin has much to be proud of
Standart

SAFA, MERVE, SAY. 2

2-Merve, a)bir cins çakmaktaşı, b)koca yarpuz bitkisi.

Çakmaktaşı sert, ince tanelerden oluşmuş(kripyokristalli) bir yapı ve çeşitli renkler sunan, kırıkları kaygan, kavkımsı, camsı bir parlaklık gösteren, genellikle beyazımsı bir ayrışma rengiyle çevrili bir kayaçtır. Karbonatlı bir çökel içinde silisli bir oluşum olarak ortaya çıkar. Silis taşlaşmanın başlangıcında henüz sertleşmemiş tortul kayaç içerisinde genellikle biyolojik kökenli bir çekirdek çevresinde çökelir. Çakmaktaşı yatakları biçiminde seyrek görülür. Çakmaktaşı demir veya çeliğe vurulduğunda, barut veya kav tutuşturacak ölçüde sıcak parçacıklar kopması nedeniyle eskiden silah ve çakmaklarda kullanılıyordu.

Yarpuz sulak çayırlarda ve dere kenarlarında yetişen, az ya da çok tüylü yapraklı, leylak renkli çiçekli 10-40 cm. boyunda çok yıllıklı bir bitki. O tepe yavaş yavaş su sızdırdığından, bu sızıntı sularında yetişen bir bitkidir.

Görülüyor ki bu tepe, yapısı itibariyle hem içinde su tutmakta, hem de yekpare olmayıp tabakalar, yataklar halinde bulunmaktadır. Her tabaka bir ayırımı ve her ayrımın da ayrı ayrı su tuttuğu ve bu suyu az az altına sızdırdığı, bu sızıntının da etrafını nemlendirdiği anlaşılıyor. Tabakalar arasındaki toprağa sızan, nemli toprakta çeşitli otları bitmesine sebep olduğu anlaşılıyor. Bu da kendisi taştan oduğundan üzerinde bitmemesine rağmen çevresinin bereketli olduğunu anlatıyor. Bu tesbit, liberalist yaşamı seçmiş olan ferdiyetçi, liberalist-kapitalistlerin yaşamıyla birebir örtüştüğünü gösteriyor. Bu da neden bu tepenin bir işaret ve şuurlanmaya vesile olduğunu götermektedir.

Katmanlar sınıflı bir toplumu, çevrenin bereketli olması emeğe dayalı değil toplamaya dayalı bir ekonomi olduğunu, suyu(rızık kaynaklarını) kendinde tutup etrafa ancak nemlendirecek kadar sızdırması kenz/sömürü düzenini gösterir. Çakmak taşının ateşleme özelliği de fitne ve fesat ateşinin devamlı tutuşturulduğunu anlatır. Tabakaların,grupların birbirlerine yaklaşıp, hatta birbirlerine üstünlük sağlama istekleri rekabeti, rekabet de hırsızlığı, birinin diğerine çelme takmasını ve birbirlerine yaltaklanmayı ve birilerinin diğerlerine bağımlılığını, bu bağımlılığı devam ettirmek yani ''oğullarını'' diri tutup artırmak için de maddeye bağımlılığı ortaya çıkarır ki. sonuç putperestlik, müşriklik ve münafıklıktır. Bu tür yaşam sembolü Merve tepesidir ve Safa tepesinin karşıtlığıdır.

Merve tepesi sakinleri Safa tepesi kaçkınları veya Safa tepesinden(Adem'in toplumundan kovulduğu gibi) kovulanlardır. Merve tepesinin kaygan kısımlarında bulunanlar da her an aşağıya kayma tehlikesi içerisindedirler, yani Merve tepesi kaygan bir zemin olduğu gibi, benzetilen ekonomik ve sosyal yapı da kaygan olup her an iflaslar olabileceği kap-kaç ekonomisinin işaretidir. Merve tepesi yekpare kayadan değil, aksine öbek öbek çakmak-taşı oluşumunda olduğu için bu yapıda küçük mele'ler(küçük patronlar) etrafında küçük gruplar, feodal ve liberalist yaşamın sembolüdür.

Bunlardan olup da bunların dışinda bir kısım vardır ki bunlar ferdiyetçi olmalarına rağmen kendilerine Mu'minun:4-5 ve Nahl-71'in uygulandığı kısımdır ki, burada yer alanlar Sağlam zemindedir; kendisini garantiye almış demektir. Burası ile Safa tepesine bir çizgi çekildiğinde aynı hizada oldukları ve bunların hizasında başkalarının olmadığı görülür. O hizada olmayan kısımların dışlanmış olduklarını anlatır. Merve tepesi usulü yaşamada, bu yaşamanın ancak "Mu'minun: 4, 5 ve Nahl -71"e uyanları makbul kabul edilirler ve kabul edilen bu tür ekonomik ve sosyal yaşama "Helal usulü" yaşam denilir; bunlar zekatı veren, iffetli yaşayan ve eşit olanlardır. Merve tepesindeki bu işaret edilenler de haftanın 7 günü say/işlerinde, iş yerlerinde çalışma yapanlardır.

''Öyle ise Safa'yı kıble edinmeyip, o inançta olmayan ancak Merve'yi kıble edinip o inançta olan ferdiyetçiliğin ve yalnızca iyali için yararlı olmak, topluma çok az faydalı olmak üzere olan hayat anlayışını da Merve kavramında aramak gerekir. Dolayısı ile şerre yönelişin serbest bırakılması gerekir. Bunun teşbihi ise '' salma deve'' benzetmesidir ki mubah alanda develerin kendi başlarına bırakılıp, ne yaparsan yap, mubahtır denmesidir. Biz buna serbest yer, liberalizm ve rekabetin serbest bırakılması (bırakınız yapsınlar, bırakınız geçsinler) deriz. Eşitlik ve benzer olmanın ilkeleşmesinden ve mülkte iştirak içinde yaşanan Safa insaniyetinden vazgeçilmesiyle başlayan bu yönelişe sözlük şiddet ve şerre yöneliş demektedir. Merve kavramı bize eşitlik ve iştirak halinden(mürüvvetli olmaktan) dönüp, kendilerini mürüvvetli gibi gösteren serbest yer suya( rızk kaynaklarına) giden yola kaymak anlamınadır. İşte bu güruh Safa'cı değil, Merve'cidir. Yaşil çayır(Merve çevresindeki dünya malları) düşkünü meraya çobansız kuralsız(Mu'minun:4-5 ve Nahl-71'e tabi olmadan) salınanlardır. Burada ''Harim'' terk edilmiş yani ortaklığa son verilmiş ve farklı olmayı isteme, başkalarına fark atma arzusu öne çıkmıştır. Beyt onların kıblesi değildir, çünkü beyt yaşamında ortaklık vardır. En büyük korkuları da beyt yaşamı, devletçilik, kollektivizm olup en hafifine bile tahammül edemezler ve devamlı iftira atar ve hakaret ederler. Onlar Mescid-el haram'ın harim(ortaklık) niteliğinden nefret ettikleri halde Hacc ziyareti yapanlardır. (hacc delillere dayanarak ispat etmek/karşılıklı konuşma/münazara olmasına rağmen, bunlar için Hacc ''kutsal yer'' ziyaretidir.) Bunlar Saf'tan çıkınca, safı bozunca, rekabet de meşru hale gelir. Ekonomik ve sosyal yönden öne çıkıp hükmetmek için fazla topladığı ve biriktirdiği için çevre zayıflar ve mağdur ve mahrum olmaya sebep olduğu halde kazanç sonrası ihtiyaç fazlasını elinden çıkartarak bu kesimin mağduriyetini gidermek için harcama/infak yapmaz. İşi yüzde iki-buçuk/kırkta-bir gibi çok azla geçiştirir. Böylece ağaların, komprador burjuvazinin palazlanmasının, o nisbette de zayıfa zulüm yapılmasının yolunu açmış olur. Burada amaç herkesin kendi kabını tıka basa doldurmak olunca, insanlar birbirlerinden nefret eder. Merve Hanım bohça edilmiştir, Safiye ve Meryem Hanımlar ise erkeklerle geceli gündüzlü beraber, başı-kolları da açıktır, iki örtü ile avret ve ziynetleri kapalıdır ve devamlı Merve'lerin iftirasına uğramıştır erkeklerle omuz omuza çalışan ve iffetli yaşayan bu Meryem ve Safiye''.

İşte "Safa ve Merve" ve "say", yani çalışıp çabalama bireycilik mi olsun?.. yoksa toplumculuk mu olsun?... tercihinin simgeleridir.
Av.İlhami Çetin'den
(Devam edecek)

Konu galipyetkin tarafından (8. December 2019 Saat 12:34 PM ) değiştirilmiştir.
galipyetkin isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
galipyetkin Adli üyeye bu mesaji için Tesekkür Eden 2 Kisi:
dost1 (24. February 2012), pramid (29. February 2012)