Tekil Mesaj gösterimi
Alt 13. August 2011, 04:21 AM   #13
hiiic
Uzman Üye
 
hiiic - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Mar 2010
Mesajlar: 1.979
Tesekkür: 1.908
1.298 Mesajina 2.732 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 26
hiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud of
Standart

IMMANUEL KANT
(1724 - 1804)

* Uçarken havayı kesen ve onun direncini hisseden kuş, bunu havasız (vakum) yerde daha iyi yapabileceği kanısına kapılabilir.




evet, yani gittiğimiz yolda zorluklar yoksa o yol bizi hiçbir yere götürmüyordur.

Kantın da anlattığı gibi, kuşu uçuran onun uçmasını sağlayan şey aslında onun karşı koyduğu havadan başkası değildir.

Allah inşirah suresinde zorluklarla beraber kolaylıkların olduğunu bu nedenle yorulmamızı, zorlanmamızı ve bir işi bırakınca diğerine koşmamızı emreder.
Yine farklı ayetlerde yılmadan çabalamamızı anlatırken diğer ayetlerle bağlantı kurulunca aslında bu zorlukları Allahın bizlere verdiğini, musibetlerin onun katından bilinçli olarak geldiğini görürüz.

Çektiğimiz fikir sancılarından, sorgulamalardan tutun da maddi sıkıntılara kadar hepsi musibettir ve Aslında bizi uzaklara uçuran, ufuklarımızı anlayışımızı açan şey de budur.

Niçenin dediği gibi "seni öldürmeyen şey seni güçlendirir" sana her zaman artı değerler katar.

Daha pek çok akıllı tecrübekar insanın sözlerinden alıntı yapmak mümkün... Ayrıca Kuranda bu konuda çok fazla ayet var.

----------------------------------------------------

Neden böyle bir konuyu paylaşıyorum...

Ben küçüklüğümden beri sabrın diz çöküp oturmak olduğuna zorla inandırılmış ve böyle yaptıkça sevgiyle ödüllendirilmiş birisiyim. Bana hayatta zorluklara karşı mücadele etmeyi dahası bu zorukların aslında bizi kuşlar gibi uçurduğunu ve onlarla mücadele etmemi sevmeyi kimse öğretmedi. Bana şeyhimden gelene razı olmam, fazla sorgulamamam, ve belalara tekamul etmem sabır olarak öğretildi.

ve biliyorum ki benim gibi yetişmiş binlercesi var. Sümsüklüğü, miskinliği (kuranda tam aksi bir fiil farz olmasına rağmen) marifet gibi öğreten ve öğrenen binlercesi.

Bize hayatta mücadele etmeyi değil, en ufak sıkıntılara bile pes edip Allahtan hatta onun ortağı olan evliyalardan çözüm beklememiz emredildi. Ama eğer öyle olsaydı Allah sorunu daha baştan yaratmazdı.

------------------------------------------------

Sabrın ne olduğunu öğrenmek için çok dua ettim ve fikri sıkıntı çektim. Meper bu sıkıntılarım; uçmaya çalışırken karşı koyduğum hava imiş. Olmamasını herşeyi daha en baştan biliyor olmayı tercih ederdim ama o zaman vakumlu ortamdaki kuşun çırpınışlarından farkım kalır mıydı?


ÇÜNKÜ;
Çünkü sabretmek Allahın en önemli emri. Zorluklara direnerek uçmak, Rabbimin en başta emrettiği şey. Asıl kim sabretmeyi bırakırsa dinini yıkmış olur. Hamdolsun.






Şimdi gerçekten düşünüyorum da, benim müslüman kardeşim mollo hüseyin mi? yoksa Kant mı? Bana sabrı tavsiye eden hangisiydi?


İki sure yazıyorum. sanırım aynı zamanda bunlar necm de.

Öğüt alın.
Ders çıkarın.
Keyifle okuyun. Kuranı anlamak çok güzel, çünkü ancak anladıkça yaşayabilirsin.



*************************************************


İnşirâh SURESİ

1. Biz senin göğsünü açıp genişletmedik mi?
2. Yükünü senden alıp atmadık mı?
3. O senin belini büken yükü
4. Senin şanını ve ününü yüceltmedik mi?
5. Elbette zorluğun yanında bir kolaylık vardır.
6. Gerçekten, zorlukla beraber bir kolaylık daha vardır.
7. Boş kaldın mı hemen (başka) işe koyul,
8. Yalnız Rabbine yönel.


Asr SURESİ

1. Asra yemin ederim ki
2. İnsan gerçekten ziyan içindedir.
3. Bundan ancak iman edip iyi ameller işleyenler, birbirlerine hakkı tavsiye edenler ve sabrı tavsiye edenler müstesnadır.
hiiic isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
hiiic Kullanicisina Bu Mesaji Için Tesekkür Edenler: