Konu: Sadaka
Tekil Mesaj gösterimi
Alt 14. April 2013, 08:21 PM   #5
dost1
Site Yöneticisi
 
dost1 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Sep 2008
Mesajlar: 3.015
Tesekkür: 3.567
1.083 Mesajina 2.384 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 100000
dost1 is on a distinguished road
Standart

Selamun Aleyküm. Değerli Araştıran Kardeşim,

Alıntı:
Araştıran Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Aleyküm Selam Değerli Dost1,
Hakkı Yılmaz a değerli çalışmaları için teşekkür ederek başlamak isterim sorularıma.Kesinlikle sorularım eleştiri ve yanlış olduğu mahiyetinde değilde sadece kafama takılan soruların aydınlatılması niyetiyledir bundan dolayı yanlış anlaşılmak istemem.
Forum sitelerinin varlığı tefekkürlerimizin sonucunu paylaşmak içindir. Bunu yaparken de gerekli ise tenkid edilecek ki,daha güzeli açığa çıkmış olsun. Bunu yaparken en hassas olmamız gereken tenkid yapanın kişiliğine yönelerek hakaret etmemek olmalıdır.
Alıntı:
Araştıran Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
1-)Kamudan özel bir talebi olanlar sadaka vermelidirler (şimdiki devlet dairelerindeki hizmete karşılık alınan harç örneği)
2-)miskin
3-)Para verilerek, zararları defedilecek, kısacası İslâm sevdirilip mümin olmaları sağlanacak insanlardır. (Mümin olma yolu demek daha doğru değilmi?)
Aslında bunda en güzel olanı Rabbimiz kullanmış: "Muellefeti kulub/kalplerin kaynaştırılması,uyumlaştırılması" .

"Muellefeti kulub" sözcüğü bir tamlamadır. "Kulub" , kalpler. "muellefet" ise "e-l-f " kök harflerinden türetilmiş bir sözcüktür. Türkçemizde aynı kökten türetilmiş olan "ülfet" sıkça kullanılmaktadır.
Lütfen!
Ali imran 103 de "fe ellefe beyne" ifadesine bakınız.
Enfal 63 de "ve ellefe, ma ellefte, ellefe" ifadelerine bakınız.




Alıntı:
Araştıran Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
1. maddede yüzlerce senedir uygulanan bu durum kolayca rüşvete çevrilmemişmidir?Harcın üstüne biraz daha para koyarak kayırma yaptırtmalar gibi.Özel bir talep de ne demektir?Kamu kurumları zaten halk için çalışmamalımıdır?Bu özel kısmını biraz daha açarmısınız net olarak anlayamadım?
Allah rüşvet almayı da vermeyi de yasaklamıştır.
Bakara;188: "Aranızda mallarınızı da bâtıl sebeplerle yemeyin. İnsanların mallarından bir kısmını, bilerek ve günah ile yemek için hâkimlere aktarmayın."

İnsanların niyeti bozuk olursa mutlaka bir yolunu bulmaya çalışır. Ancak burada İslam'ın ilkelerinden sözediyoruz. İslamdaki önemli olan ilkelerden biri "emanetin ehil olanlara verilmesi" gerektiğidir. Ehil olan görevliler emanete asla kusr getirerek hıyanette bulunmazlar. Devletin koyduğu kurallar ne ise onu uygularlar.
Devletin zorunlu olarak yapacağı görevlerle isteğe bağlı olarak yapacağı görevleri Anayasa,yasa,tüzük,yönetmelik, genelge ve yönergelerle belirlenmiştir.
Vatandaşın;devletin zorunlu görevleri arasında olmayan bir görevinin yapılmasının istenilmesi durumunda bu görev için belirlenen ücret ne ise belge karşılığı yatırılarak istenilen görevin yapılması sağlanır. Burada en önemli konu devletin yapılması zorunlu olan görevlerinin belirtilmesinde İslam Dininin ilkelerine uyulup uyulmadığıdır.



Alıntı:
Araştıran Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
2.Miskinin tanımı nedir?Günümüzde bir miskinin gerçekten miskin mi değilmi nasıl anlarız?Heleki gazetelerde,televizyonlarda sürekli duyuyoruz dilencinin banka hesabından 150 bin lira çıktı(Benden epey zengin ).Dilencinin çok bilinen bir kafede kahve içmesi,keyif yapması(ihtiyaç için dileniyosan neden zevke harcıyosun) bu örnekleri görüyoruz,duyuyoruz.
Gerçekten Yardıma muhtaç biriniki(İçinde bulunduğu zorlu şartları dile bile getirmeyenler)Bu güvensizlik ortamında nasıl bulunur?
“مسكين Miskin” sözcüğü fıkıh kitaplarında “Fakirden daha yoksul olan kimse” anlamıyla açıklanır. Kök ifadesinden ise “miskin, mesâkîn” sözcükleri ile kastedilenlerin; hareket kabiliyetini kaybetmiş, iş-güç yapma imkân ve fırsatı kalmamış kimseler olduğu anlaşılır.

“مسكين Miskîn” sözcüğü sakin olmak/hareketsiz durmak anlamındaki “سكن sekene” sözcüğünün türevlerindendir. Lisan ül Arab`da yer aldığına göre (Cilt 4, Sayfa 630-635 Sekene maddesi)
Sekene`nin esas anlamı “واضع eğilen/boynunu büken, tevazu gösteren” demektir. Bu iki anlamı bir arada düşünürsek “miskîn”, ama fakirlik nedeniyle ama başka bir etken nedeniyle hareketsiz kalmış, serbest hareket imkanını kaybetmiş, boynu bükülmüş” kimse demektir. Ki bu ikinci neden ile miskinleşmenin örneği Kehf suresi 79. ayette görülür. “Miskîn” bazı hallerde fakirden üstün olabileceği gibi bazen de fakirden daha yoksul olabilir. Bunun Kur`an`da birçok örneği mevcuttur.

Dilencilerle ilgili devletin görevi dilenenlerin araştırılarak dilenmelerinin engellenmesidir. Ne yazık ki günümüzde "dilencilik" bir meslek haline gelmiştir.

Hacc görevinin gerçekleştiği yerlerde bile ortalık dilenciden geçilmemektedir. Bu olumsuz durumların nedenini "İslam Dini"nde değil, devleti yönetenlerde aramak gereklidir.

Alıntı:
Araştıran Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
3.İslamın sevdirilmesi kısmı amenna ama bunun yol ve yöntemi para vererek mi yapmaktır?Para vererek dine davet bende misyonerliği daha çok çağrıştırıyor(İncilin arasına 100 dolar konup hristiyanlığa çağırmak,hristiyanlığa özendirip,sevdirmek).Burda bakın para vermeyin demiyorum ama bu cümleye karşı çıktım.Nedeni ise şu tahayyülüm Dini bir kenara bırakın bir yoksul,borç içinde yüzen,maddi buhranda olan bir insana maddi destek versek,maddi desteğin yanında o güzel duruşumuzla mesela borcu bizeyse büyük esneklik sağlamak (ama bakın burda taraflar birbirinin dinini bilmiyor) vs.. bu şekilde güzel davranışlarımızla adamda bize sorsa sen ne iyi bir insansın?Seni bu denli iyiliğie iten nedir?Bizde verilecek en güzel cevabı versek Allahın rızası kardeşim diye.Sonrasında dinler açıklansa birbirine,anlatılsa.Böyle bir yaşam,yaklaşım daha uygun olmazmı?

Bazı konuların daha iyi aydınlatılması ve üzerinde düşünülmesi adına kendimce yapıcı sorular sormaya çalıştım
Allahın selamı üzerinize olsun,,,
Bu konuda belirtilen çok nettir.

Tevbe;60:"Kesinlikle, Allah tarafından bir fariza [taksim/zorunlu görev] olarak; sadakalar [kamunun gelirleri] ancak, fakirler, miskinler [yoksullar, işsizler], o iş üzerine çalışan görevliler [kamu görevlileri], müellefe-i kulûb [kalpleri İslâm'a ısındırılacaklar], boyunduruktakiler [özgürlüğü olmayan köleler], ağır borç altındakiler, Allah yolundakiler [askerler, öğrenci ve öğretmenler], yolda kalmışlar içindir. Allah, her şeyi en iyi bilendir ve en iyi yasa koyandır."

Fakir, "ailesine yetecek kadar malı olmayan, hayati ihtiyaçları için başkalarına bağımlı olan kimse"dir.

Kusursuzluk sadece Allah'a mahsusdur.
Doğrusunu en iyi bilen Allah'tır.
Sevgi,saygı ve muhabbetle.
Allah'a emanet olunuz.
__________________
Halil Ay
dost1 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
dost1 Adli üyeye bu mesaji için Tesekkür Eden 2 Kisi:
Araştıran (14. April 2013), Bilgi (14. April 2013)