Tekil Mesaj gösterimi
Alt 14. September 2011, 12:11 AM   #10
dost1
Site Yöneticisi
 
dost1 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Sep 2008
Mesajlar: 3.015
Tesekkür: 3.567
1.083 Mesajina 2.384 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 100000
dost1 is on a distinguished road
Standart

Müslümanların devletinin unsurları

Kur’an’a baktığımızda Müslümanların devletinin Din ve halk; sivil oluşumdan; çift yapılı bir sistemden meydana geleceği anlaşılmaktadır; bu iki yapı, hâkimiyet olarak Hakk; Allah, uygulama olarak da halktır. Yönetim, yasallığını “Şura” prensibi gereği halktan, İslâm ilkelerine bağlılıktan dolayı da Hakk’tan alır.

Kur’an’da Rabbimiz Kendisine ve elçisine itaatten sonra “Ülülemr”e (emir/iş/plan program sahiplerine) itaat edilmesini emir buyurmuştur.

Ülülemr (emir/iş/plan program sahipleri)

Ey iman etmiş kimseler! Allah'a itaat edin, Elçi'ye ve kendinizden olan emir (emir/iş/plan program) sahiplerine; kendi palementonuza itaat edin. Sonra, eğer herhangi bir şeyde anlaşmazlığa düşerseniz; Allah'a ve âhiret gününe inanan kimseler iseniz, onu Allah ve Elçi'ye havale edin. Bu, daha iyidir ve en uygun çözümü bulmak bakımından daha güzeldir. (Nisa/ 59)

Burada konu edilen “Ülülemr” Müslümanların kendilerinden oluşturduğu “Şûra Meclisi”dir. Buna ister “Parlamento”, ister “Halk meclisi”, ister “Millet meclisi” ister “Konsey” denilsin, isminin hiç önemi yoktur. “Şûra “ ilkesi ile hem ehil olan herkesin yönetime katılımı sağlanır hem de diktatörlük engellenir. Meclis, Müslümanların tümünün meclisi durumundadır.

İşte, verilen herhangi bir şey basit dünya hayatının kazanımıdır. Sadece dünya hayatının geçici bir menfaatidir. Allah katında bulunanlar [nimetler, ödüller] ise;

iman etmiş ve sadece Rablerine işin sonucunu havale eden kimseler için,

günahın büyüklerinden ve hayâsızlıktan kaçınan ve öfkelendikleri zaman bağışlayan kimseler için,

Rablerinin çağrısına cevap veren, salâtı ikame eden [mâlî yönden ve zihinsel açıdan destek olmayı oluşturan-ayakta tutan], işleri de kendi aralarında görüşme, danışma olan, kendilerini rızıklandırdığımız şeylerden harcamada bulunan kimseler için

ve kendilerine bir haksızlık ve saldırı isabet ettiği zaman birbirleriyle yardımlaşan/ intikam alan kimseler için daha hayırlı ve daha kalıcıdır. (Şura/ 36- 39)

İşte sen, sırf Allah'ın rahmeti sebebiyle onlara karşı yumuşak davrandın. Eğer kaba, katı yürekli olsaydın, onlar senin etrafından dağılıp giderlerdi. Artık onları bağışla, onlar için bağışlanma dile. İşlerde onlara da danış, bir kere de azmettin mi, artık Allah'a işin sonucunu havale et. Şüphesiz Allah, işin sonucunu Kendisine havale edenleri sever. (Ali-i Imran/ 159)

İslâm “Ülülemr”lik kurumunu hiçbir zaman bir kişiye uygun görmemiştir. Bunun kurumsallığını istemiştir.

Ve içinizden hayra çağıran, herkesçe kabul gören iyi şeyleri emreden, vahiy ve ortak akıl ile kötülüğü-çirkinliği kabul edilen şeyleri engelleyen bir önderli toplum bulunsun. Ve işte onlar, kurtuluşa erenlerin ta kendileridir. (Al-i Imran/ 104)
__________________
Halil Ay
dost1 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
dost1 Adli üyeye bu mesaji için Tesekkür Eden 3 Kisi:
40tr40 (11. February 2013), hiiic (14. September 2011), merdem (3. July 2013)