Tekil Mesaj gösterimi
Alt 1. October 2008, 08:25 AM   #2
EVVAB_İNSAN
Uzman Üye
 
EVVAB_İNSAN - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Sep 2008
Mesajlar: 220
Tesekkür: 35
42 Mesajina 53 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 16
EVVAB_İNSAN is on a distinguished road
Standart

Bu ayetler, müslümanları, müşriklerden yıllarca gördükleri işkencelere karsı intikam almaya teşvik ediyor; zalimlerden, Allah’ın hâkimiyetini gasba yeltenmiş müstekbirlerden bu hâkimiyetin alınarak Allah'a iade edilmesini ve hükmün Allah'a ait olduğunun onlara gösterilmesini istiyordu. Bunun için de müslümanların gerekli tedbirler alarak ve korunarak savaşmalarını istiyordu.

Bu ayetlerdeki istek elbette Cenâb-i Hakk'a aitti. Eğer insanlara ve Resule ait olsaydı zaten onlar yıllarca önce savaşmak ve zulme isyan etmek istemişlerdi. Ancak, zulme isyan Allah’ın ölçülerine ve rizasına uygun yapılmalı ve bir zulüm kaldırılırken yerine başka bir zulüm ikame edilmemeliydi. İste Medine'deki İslâm toplumu bunu anlıyordu. Müslümanlar iste bunun için müsriklerle savaşmayı göze almışlardı.

Mekkeli müşrikler defalarca müslümanları tehdit edip, onlara Medine-i Münevvere yakınlarına kadar gönderdikleri çapulcu birlikleri eliyle zararlar veriyorlardı. Son zamanlarda Ebû Süfyan’in da ortaklığıyla oluşturulan bir kervan Suriye'den mallar getirecek ve bununla müslümanlara son ve kesin darbe indirilecekti. Bunu haber alan Resulullah (s.a.s.), durumu ashabıyla istişare etti. Bu kervanın Mekke'ye ulaşmasına engel olunması kararı âlindi. Bu kararın uygulanması aşamasına gelindiğinde Ebu Süfyan durumdan haberdar oldu ve Damdam b. Amr el-Gifârî'yi Mekke'ye göndererek Kureys'ten yârdim istedi.

Ebu Cehil bu fırsatı kaçırmak istemediğinden Kâbe'ye koştu. Müşrikleri müslümanlara karsı savaşa teşvik etti. Tellâllar çıkararak Mekke sokaklarında bağırttı. Eli silâh tutan herkes bu müşrik ve putperest orduya katildi. Hatta Resulullah’ın müşrik olan amcası Ebu Leheb, kendisi gidemeyecek kadar hasta olduğu için yerine ücretle bir kiralık asker gönderdi.

Resulullah hicretin ikinci yılı Ramazan ayinin sekizinci günü Abdullah Ibn Ümmü Mektum'u Medine'de kalan yaslı ve hastalara namaz kıldırmak üzere görevlendirdi. Yahudilerin karışıklık çıkarmasından şüphelendikleri için Ebu Lübabe'yi de Medine'de yönetimin basında vekil bıraktı.

Müslüman ordusunun şayisi üçyüz beş kişi idi. Bunların seksen üçü Muhacirlerden, altmisbiri Evs'den, geri kalanları da Hazrec kabilesinden idiler. Muhacirlerden yalnızca Osman b. Affan (r.a.), hanimi Resulullah’ın kızı Rukiye ağır hasta olduğu için Medine'de kalmıştı. Kendisi de ayrıca rahatsızdı.
Müslümanların yalnız üç atları ve yetmiş develeri vardı. Bineklerine sırayla binmek zorundaydılar. Zefirin denilen yere geldiklerinde, Mekkeli müşriklerin büyük bir ordu ile üzerlerine gelmekte olduklarını öğrendiler.

Biraz duraklayıp tereddüt ettiler. Çünkü onların büyük hazırlıklarla gelen Mekke ordusuna karsı koyacak kadar askerleri yoktu. Buna hazırlıklı da değillerdi. Resulullah ashabıyla yeniden istişare etti. Kervanın pesine mi düşülmeliydi; yoksa müşrik ordusuna karsı mı durulmalıydı. Allah Resulu ve Muhacirler ordunun karsısına çıkılması taraftarıydılar. Ensâr ise, Akabe bayatında verdikleri sözle Medine' de Rasulullah’i koruyacaklardı. Simdi ise Medine dışında idiler. Rasûlullah (s.a.s.) onlara reylerini sordu.

Enserden Sa'd b. Muaz söyle dedi:

"Ya Resulullah, biz sana inandık. Allah tarafından getirdiklerinin hak olduğunu tasdik ettik. Artik siz ne dilerseniz emrediniz. Seni gönderen Allah hakki için artik denize girersen, seninle beraber biz de gireriz. Hiç birimiz geri kalmayız. Biz düşmana karşı durmaktan çekinmeyiz. Muharebeden geri dönmeyiz. Sabrederiz ve sadakatten ayrılmayız. Bizden memnun kalacağın isler nasip etmesini Allah' tan dilerim. Hemen Allah’ın bereketini dileyerek istediğiniz tarafa yürüyünüz."

Resulullah (s.a.s.), ashabının bu birlik ve beraberliğine çok sevindi. Allah'a hamd ile, müsriklerle karsılaşmak üzere Bedir kuyuları mevkiine doğru yola koyuldu.

Ebu Süfyan, müslümanların Bedir'e gelmekte olduğunu öğrenince kervanın yönünü değiştirdi. Deniz tarafından Mekke'ye yollandı. Müslümanlar Bedir'e gelince, kervan çoktan uzaklaşmıştı.

İslâm ordusu, kumluk bir araziye konaklan i. Müşrikler ise Bedir kuyularını tutmuşlardı. Gece yağan yağmur, hem araziyi pekiştirdi, hem de müslümanların su ihtiyacını giderdi. Bu Allah Teâlâ’nın onlara bir yardımıydı.
__________________
Gerçekler Bizi Özgür Kılar...
EVVAB_İNSAN isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla