Tekil Mesaj gösterimi
Alt 24. February 2012, 09:30 PM   #7
galipyetkin
Uzman Üye
 
Üyelik tarihi: Sep 2011
Mesajlar: 1.458
Tesekkür: 105
574 Mesajina 958 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 24
galipyetkin has much to be proud ofgalipyetkin has much to be proud ofgalipyetkin has much to be proud ofgalipyetkin has much to be proud ofgalipyetkin has much to be proud ofgalipyetkin has much to be proud ofgalipyetkin has much to be proud ofgalipyetkin has much to be proud of
Standart

Yukarıdaki seriye şu yazıyı da eklemek gerekli:

MESCİD-EL HARAM.

Mescid-el Haram-1.

Bütün insanlar iman etseler, Allah'ta bir artma olmaz. Bütün kâinat inkâr etse Allah'tan bir şey eksilmez. Ama, zulüm edilmesi Allah için gazaba maruz kalınacak bir sebeptir. İnkârdan kıyamet kopmaz, zulümden kopar. Müşriklerin cezası Ahret'tedir ve davacısı da Allah'tır. Allah Hiçbir müşrikle ahit yapmaz.

Kur'an'ca tanımlanan ''şomluk(solculuk)''-( bu gün anladığımız sağcılık)-,yani Allah ve resulünün düşmanları, daha ziyade nimete nankörlük edenlerdir(bu günkü siyasal sağcılık- Kur'an'da sağ ve sol yazılarına bakınız-). Allah ve Resulü'ne düşmanlığın ölçüsü olarak Allah ve Resul'ünü inkâr etmek değil ama insanlara adil davranmayanlar, kazançlarından artanı eksiltmeyen,büyüme ve 'artık değeri' zimmetine geçirerek ihtilas ve irtikap üzere kazanmayı dayatmakta ısrar eden ve kazançlarını cimrilikle ellerinde tutup servet ve sermayelerine ekleyerek kapitalist tarzına devam eden, çok az vergi/zekât verenler ''Allah ve Resul'üne düşmanlar'' olarak ölçü verilmiştir. Hak Din böylelerine ''Şomlar, meymenetsizler ve solcular/ki bu günkü ifade ile sağcılar/kapitalistler'' der. Bu tanımla verilen ise Aristokrasi'yi, Liberal Kapitalizmi şeriat/yol yapanlardır. Sosyal demokratlığı bile toplumsal adaleti savunmadığı, gelir dağılımına önem vermediği için ret etmemenin, Liberalizmi şeriat yapmaktan başka, nasıl bir benzetmesi olur ki? Çünkü, Allah ve Resul'ü savaş açmış olarak Kur'an'da tanımlananlar nimete nankörlük edenlerdir(Bakara-279). Müminin anlaşma yapmayacağı ve uzak duracağı bunlardır.

Tövbe Suresi'nin 7. ayeti, müşriklerin hiçbir türünün Allah indinde ve onunla ahdi'nin mümkün olmadığını vurguladıktan sonra, müminlerin şirk alemi ile yapacağı sulh anlaşmaları, sadece nimete nankörlük etmeyenleri, ''ihtiyaca yeteri kadar'' prensibi üzere yaşayanları, o istikâmette olanları istisna tutmuştur. Bunu da şöyle açıklamıştır:

''İnd el Mescid el Harami Fema İstikamu''

('Mescid el Haram yanında anlaşma yaptıklarınız müstesna', olarak tercüme etmişler, fakat müstesna tutulanların kimler olduğunu açıklayamamışlardır, çünkü mescid el haram'ı Kâbe olarak anlamışlardır ve Kâbe'nin yanında demişlerdir. Peki tamam da Allah ve Resulü müşriklerden uzaktır, o halde Kâbe yanında anlaşma yaptırdıklarınız kimlerdir?)

Burada bir incelik vardır. Mekke denilmiyor, Mescid el haram'a(dışa kapalı ortaklığa, kollektivist yaşamaya, iştirak halinde yaşamaya) özellikle vurgu yapılıyor, ve FEMA İSTİKAMU denilerek ''istikamet üzere olanlar' yani ''ihtiyaca yeteri kadar'' ile yetinenler ayrık tutuluyor. Şu halde orada iki türlü müşrik var. Birincisi liberal-kapitalist, sömürücü, insan haklarına riayet etmeyip, nimete nankörlük yapan müşrikler; diğeri de kavam üzere yani ihtiyaca yeteri kadarla geçinip artanıyla infak eden müşrikler. Tarihten de biliyoruz ki, islam öncesinde müşrikler arasında ''kavam'' üzere yaşayanlar vardı. Bunlara ''fityan''(ki çoğu yerde ''genç'' diye tercüme edilmiştir) hatta ''Erdemliler toplumu'' da denilirdi. İşte Mescid-i Haram vurgulaması ve ''istikamu'' kavramının yer alması tesadüfi değildir. Burada vurgulanan şey, şirk alemiyle mümin arasında bir anlaşma yapılacaksa, ehveni şer olanların tercih edilmesidir. Hem uluhiyet(tanrı açısından), hem nimet açısından nankör olanlar değil(Allah resulüne, onları bana bırak diyor), uluhiyette şirkleri olsa dahi nimete nankörlük etmeyen kesim tercih edilecek. Yani kapitalist müşrikler değil, kollektivist veya sosyalist müşrikler tercih edilecektir.
Çünkü Liberal-kapitalist, nimete karşı nankördür, fakat mümin gibi davranır ve bunu kendi ekonomik menfaati için yapar. Kolektivizm'in baş düşmanı ve hilekar ve düzenbazdır. Şu halde kapitalist dünyanın ve sistemin koruyucusu olan NATO ile yapılan ittifak hatadır.

İşte Mekke'de anlaşma yapılanlar bu nimete nankör olmayan müşriklerdir ve Hacc-ı Ekber esnasında ziyaret edilip kollektivist yaşam tarzları tetkik edilecek olanlar da bunlardır.

Bizim mümin diye geçinen ve kendisine mütedeyyin müslüman, inançlı diyen sakallı-sakalsız sünni bezirganlarımız da, kendi ekonomik düzenlerini korumasına rağmen adında "sosyal" kelimesi olduğundan dolayı sosyal demokratları bile düşman ve din karşıtı ilân eder ve bizim zavallı cahil halkımız da bunlara inanır, bunlar beş vakit namaz olmasa bile ''cuma''yı kaçırmazlar ya. Ama Amarikalı ve Avrupalı, müslümanlığı yok etmeye yeminli kapitalistlerle lüks otellerde alem ve kapitalizmi din yapar, onların soyguncu şirketleriyle entegre olurlar ve sermayelerini artırmak için elektrik bedellerine ''kayıp kaçak bedeli'' adı altında eklemelerle hırsızlık, dolandırıcılık yaparlar, tasarruflu ampul diye zavallı fakir halkın sırtından yüzmilyonlarca ampul satarak kapital sağlarlar.

Görülüyor ki ''kâbe'' dedikleri kara ve kare prizmanın ''mescid el haram''la ne uzaktan ne de yakından bir ilgisi yoktur.Kendi uydurduklarını, hevalarını kendilerine din yaptıkları bir sistemin sembolüdür.

Konu galipyetkin tarafından (17. April 2017 Saat 04:53 AM ) değiştirilmiştir.
galipyetkin isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
galipyetkin Kullanicisina Bu Mesaji Için Tesekkür Edenler:
dost1 (25. February 2012)