Selam,
Bir kişi yüzbinkere kafasına silah sıkamaz. bence iki kere bile sıkamaz. İlk defa denediğinde ölmezse, bir daha deneyebileceğini sanmam. İlk denediğinde dahi, artık saniyenin kaçmilyoda kaçıdır bilemem ama o kadarcık kısa bir anda dahi pişmanlık hissedeceğini düşünüyorum. Neticede senaryodur tüm örneklerimiz, ama atasözü gibi olmuş bir sözümüz vardır: Öldürmeyen Allah öldürmez derler. Hani başına bir iş gelir ya da kendin niyetlenirsin buna ama ölmezsin işte. Böyle örnekleri hepimiz duymuşuzdur. Ya da adamın hiçbirşeyi yoktu,tık diye öldü gitti deriz. Ne yaparsak yapalım, ecel kapıyı çaldı mı, ağlıyoruz nafile.
Ecel Kapıyı Çalınca
Dünyada baki kalınmaz
Parayla nefes alınmaz
Kaçacak bir yer bulunmaz
Ecel kapıyı çalınca
Bu dünyanın derdi bitmez
Ömür hiç kimseye yetmez
Dünya malı fayda etmez
Ecel kapıyı çalınca
Sanma güneş hep doğacak
Gece gündüzü boğacak
Gökten veballer yağacak
Ecel kapıyı çalınca
Bir gün gelir yollar biter
Hancı gider, yolcu gider
Kader bile sükût eder
Ecel kapıyı çalınca
Seller akar kalır kumu
Rüzgâr eser söner mumu
Sorgularsın hayat bu mu?
Ecel kapıyı çalınca
Dost bildiğin birkaç kişi
Sabrederek sıkar dişi
Ölümdür yaşamın eşi
Ecel kapıyı çalınca
Azrail bakmaz yaşına
Gelecek bir gün başına
Gülerek çıksın karşına
Ecel kapıyı çalınca
Allah’ın verdiği ömrü
Halis amel ile bürü
Onurunla Hak’ka yürü
Ecel kapıyı çalınca
Emin Zeybek
(Antoloji'den alıntıdır.)
__________________
Kimse kimsenin yargıcı değil, olmamalı da zaten..Herkes kendi üzerinde gözetmen ve yargıç olsun..Kendimizi rahatsız edelim, dünyamız değişsin...Belki o zaman huzuru bulmuş benliğimiz başkalarına kendiliğinden ışık saçar../Elif.
Konu Barış tarafından (29. September 2010 Saat 09:39 PM ) değiştirilmiştir.
|