Tekil Mesaj gösterimi
Alt 13. September 2009, 01:59 PM   #2
Barış
Uzman Üye
 
Barış - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Sep 2008
Mesajlar: 785
Tesekkür: 1.340
366 Mesajina 989 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 16
Barış is on a distinguished road
Standart

Selam İslamcı kardeşim,

Kuran'a inanan bir insan, elbette ki meleklere iman etmek durumundadır, aksi hal Kuran'ın ayetlerine inanmamak demektir. Ben Kuran'ı okusun ya da okumasın, müslümanlığının idrakinde olsun olmasın, müslümanım deyip meleklere iman etmeyen birisine rastlamadım bugüne kadar. Önemli olan bu imanın dayanağının ne olduğudur.

Yüzyıllardır insanlarda varolan melek algısına gelirsek; ne zamandır var olursa olsun, bir algı Kuran'dan onay almıyorsa doğru değildir.

Allah'a iman diyoruz mesela. Hangi Allah'a iman dediğimizde yanıtımız Kuran'da bize anlatılan tanıtılan Allah'a imandır. Oradan tanırız rabbimizi.

İslamcı kardeşim, bunları genel olarak en başta belirtme ihtiyacı duydum. Sen zaten Kuran ayetlerini paylaşmışsın bizimle. Diyebilirsin ki;ben de zaten başka yerden değil Kuran'dan öğreniyorum melekleri. Bunun da farkındayım. O zaman nasıl oluyor da melekler konusunda farklı algılayışlar ortaya çıkabiliyor? Kafamızdaki algılayışı sıfırlamadan ayetleri okuduğumuzu düşünüyorum. Bu sebeple de, her yerdeki melek algılayışları birbirine giriyor, algılamada hatalar ortaya çıkma ihtimali artıyor.

Şunu unutmamamız gerektiğini hepimize hatırlatmak isterim: Rabbimiz Kuran okurken yapmamız gereken şeyin kovulmuş şeytanın şerrinden Allah'a sığınmak olduğunu söylüyor. Bu sığınmayı ne kadar sağlıklı gerçekleştirebilirsek, o kadar güzel konulara vakıf olacağımıza inanıyorum. Bunu da cümleyi dilimizle tekrar ederek yapamayacağımız hepimizce malumdur sanıyorum. Aslında bu cümlenin hakkını dahi bir Kuran müminine yaraşır şekilde verebilmek, Kurandaki kovulmuş şeytanı tanımakla olabilir.


Alemlerin Rabbi Yüce Allah, hepimize güzel algılayışlar nasip etsin, ilmimizi artırsın sevgili İslamcı kardeşim.

Selam ile.
__________________
Kimse kimsenin yargıcı değil, olmamalı da zaten..Herkes kendi üzerinde gözetmen ve yargıç olsun..Kendimizi rahatsız edelim, dünyamız değişsin...Belki o zaman huzuru bulmuş benliğimiz başkalarına kendiliğinden ışık saçar../Elif.

Konu Barış tarafından (13. September 2009 Saat 02:08 PM ) değiştirilmiştir.
Barış isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Barış Adli üyeye bu mesaji için Tesekkür Eden 4 Kisi:
Ali Rıza Borazan (4. October 2009), dost1 (13. September 2009), kamer (13. September 2009), snobyx (13. September 2009)