Sevgili tenzin kardeşim,
Yukarıdaki yazıda, sünnetullah değişmezden ne anlaşılması gerektiği anlatılmaktadır. Değişen sünnetlere ilişkin örnekler yazıda verilmiş, değişmeyen sünnetler ise canlıların doğumu, üremesi ve ölümleri, azgınlaşan ve mucizevi ikazlara rağmen ders almayan tövbe etmeyen toplumların helakı, helak şeklinde müdahele dışında doğal kanunların belirlendiği şekilde çalışması vb. yasalardır.
Ancak, sizin belirttiğiniz gibi bazı toplumlara zengin diye zekat muafiyeti, diğerlerine göçebe diye ceza muafiyeti vb. verilmesi olamaz.
Çünkü, bunlar kalıcı şeyler olmayıp aslında tanımları dahi görecelidir. Halbuki, zekat vb. ibadi yükümlülükler aynı dönemde yöresel farklılıklarda değil, farklı dönemlerde herkese aynı olan yükümlülükler olarak belirlenir.
Yoksa, aynı dönemde, farklı yörelerde farklı uygulamalar olması o sünnetin adaletsiz olduğunu gösterir.
Sünnetullahın değişmesi de yine, kuran inene kadar dönemler için geçerli olup, kuranın indiği ve sonraki zamanlar için ise kuranın evrenselliği gereği artık sünnetullah kıyamate kadar tamamen değişmez olarak devam edecektir.
Bu nedenle kurandaki her hüküm ve ibadetler, her yer, her zaman ve herkes için aynen geçerlidir. Şartları uyan insanlar, ibadetleri de yükümlülükleri de zaman ve mekan farkı olmaksızın yerine getirmek zorundadırlar.
selamlarımla,
aorskaya
|