Fikret Bila
(Kadin-erkek esitligi odur ki..., HÜRRiYET, 27 Ekim 2016)
http://sosyal.hurriyet.com.tr/yazar/...ur-ki_40259981
Kadin-erkek esitligi konusunda çok sey söylenmistir. Esitsizligin ilk hali yerlesik, dolayisiyla "mülkiyetli" yasamla baslamistir. Erkek kaba gücünün "seyler"i mülkiyetine almasi ve kadini da o seylerden biri olarak görmesi "kadin-erkek esitsizligi" sorununun baslangicidir.
Bu tesbit
bana
23:6'da geçen "mâ meleket eymânuhum"u çagristirdi.
Sayin Hakki Yilmaz
Türkçeye
(müminlerin) "yeminlerinin sahip olduklari"
diye çevirmis ya, o ifade.
Bakin
sahip olduklari eger dogru çeviri ise
kadinlari müminlerin "mal"i yapar bu.
Sayin Yilmaz'in söylemek istedigi bu olabilir mi?
Hayir, aklinin ucundan bile geçmemistir
ama ettigi söz oraya variyor.
Oysa MELEKET melik oldu demektir yani meliklik etti, yönetti.
"Sahip"lik filan yok "yönetmek"te,
yetki var;
dolayisiyla o yetkinin bedeli olan sorumluluk var.
23:6'da geçen
(inanan erkeklerin ve inanan KADINLARIN) yeminlerinin yönettigi kimseler
zevcedir ve kocadir.
Çünkü ayette "apisarasi"nin açilmasindan söz ediliyor
ve inananlarin yeminlerinin yönettigi o kimseler
seçenek bildiren ya da baglaci ile
"ezvâc"a seçenek kilinmis. EZVÂC esler demek.
(Inanan erkekler ve inanan KADINLAR)
apisaralarini saklayan kimselerdir
ama esleri ya da "yemin"lerinin yönettigi kimseler baska...
Simdi bir de örnegin Ahzâb 55'e bakar misiniz,
orda peygamber eslerinin yeminlerinin yönettigi kimseler geçiyor:
mâ meleket eymânuhunn.
Onlar
peygamber eslerinin kocalari midir ki
her iki ayette geçen mâ meleket eymânuhum/uhunn
AYNI olsun?
33:55'teki (ve 4:3'teki) yeminler
henüz evlenmemis olup bakimi üstlenilenler ile üstlenenler arasindaki iliskiyi düzenleyip yönetiyor,
"sözlesme"dir.
Sayin Hakki Yilmaz, o yüzden olsa gerek,
yorum bölümünde onlar için
"sözlesmelerinin sahip olduklari" da diyor.
Tamam, sözlesme de "yemin"dir
ama "sahip"lik? Hayir.
Insan olarak
taa yerlesik düzene geçerken edindigimiz
ilkel tavirlara dönmemizin lüzumu yok.