Tekil Mesaj gösterimi
Alt 15. August 2009, 01:51 PM   #18
ÖmerFurkan
Site Yöneticisi
 
Üyelik tarihi: Sep 2008
Mesajlar: 450
Tesekkür: 33
85 Mesajina 163 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 100000
ÖmerFurkan will become famous soon enoughÖmerFurkan will become famous soon enough
Standart

FİRDEVS BAHÇELERİ
Ayette yer alan “Firdevs”, genel kanaate göre sonradan Arapçalaşmış bir sözcüktür. Rumca “bahçe” demektir. Firdevs sözcüğünün çoğulu olan “Ferâdis” Suriye’de [Şam’da] bir yerin adıdır. (Lisanü’l Arab, c.7 , s. 55, 56)
“Firdevs bahçeleri” ifadesiyle müminler cenneti kazandıracak işler yapmaya özendirilmektedir. Klasik kaynaklardaki nakillere göre, Katade Firdevs'in cennetin merkezi ve en üstün yeri olduğunu ileri sürerken, Kâ'b da "Cennetler içinde Fİrdevs'ten daha üstün ve yücesi yoktur” demektedir.
Ayetten, müminlerin ahirette Firdevs bahçeleri ile ödüllendirileceği anlaşıldığı gibi, bu ayetin indiği dönemde henüz Bizans toprağı olan Suriye’deki Firdevs bahçelerinin bir gün inananların olacağı müjdesi de anlaşılabilir.
109- “De ki: Rabbimin sözleri için deniz mürekkep olsa Rabbimin sözleri bitmeden önce deniz tükenirdi, hatta bir o kadarını daha getirsek bile...”
Rabbimiz bu ayette kudretinin sonsuzluğuna işaret ederken aynı zamanda kullarına olan rahmetinin de sonsuzluğunu açıklamaktadır. Kullarına o kadar müşfik ve merhametlidir ki, onlar için sürekli peygamber göndermiş, vahiy indirmiştir.
Bu ayetin bir benzerini daha evvel Lokman suresinde görmüştük:
Ve eğer, şüphesiz yeryüzünde ağaçtan ne varsa kalem olsa, deniz de arkasından yedi deniz katılarak onun mürekkebi, Allah'ın sözleri tükenmezdi. Şüphe yok ki Allah Azîz’dir, Hakîm’dir. (Lokman/27)
Sizin yanınızdaki tükenir, Allah’ın katındaki ise kalıcıdır. Ve Biz kesinlikle sabredenlere ecirlerini, yaptıklarının daha güzeli olarak karşılık vereceğiz. (Nahl/96)
110 - De ki: “Ben ancak sizin gibi bir beşerim. Bana ilâhınızın ancak bir ilâh olduğu vahyolunuyor. Onun için her kim Rabbine kavuşmayı umuyorsa salih ameli işlesin ve Rabbine kullukta hiç kimseyi ortak etmesin.”
Bu ayette Rabbimiz mesajını elçisinin diliyle vermektedir. Bu mesaja göre, elçinin kendisi de bir beşerdir. Ne var ki, elçilikle görevlendirilerek kendisine tek bir ilah olduğu vahyedilmiştir. Tercih insanların kendisine aittir. Kim öldükten sonra Allah’a kavuşmaya inanıyorsa salih amel işlemelidir. Allah’a kullukta kimse bir tek olan Rabbine başka varlıkları ortak koşmamalıdır.
Allah’a nasıl ve niçin ortak koşulduğuna ve böylelerinin nasıl bir akıbetle karşılaşacağına dair birkaç ayet hatırlayalım:
De ki: “Ey insanlar! Eğer benim dinimden “şekk”te idiyseniz [benim dinimin ne olduğunu kesin ve tam olarak bilmiyorduysanız], iyi bilin ki, Allah’ın astlarından sizin taptıklarınıza ben tapmam. Velâkin sizin canınızı alacak olana [Allah’a] taparım. Ve ben müminlerden olmamla ve ‘yüzünü [tüm benliğini] hanif olarak [şirkten, küfürden Hakk’a dönen biri olarak] Din’e döndür ve sakın müşriklerden olma! Ve Allah'ın astlarından sana fayda vermeyen, zararı da dokunmayacak olan şeylere yalvarma! Buna rağmen eğer yaparsan, o zaman hiç şüphesiz sen zalimlerden olursun’ diye emrolundum.” (Yunus/106)
Ve ant olsun ki, sana ve senden öncekilere vahyedildi ki: “Ant olsun ki, eğer şirk koşarsan amelin kesinlikle boşa gidecek ve mutlaka kaybedenlerden olacaksın. Onun için, tam aksine yalnız Allah’a kulluk et ve şükredenlerden ol.” (Zümer/65) 66:
Dikkatli olun, halis din sadece Allah’a aittir. O’nun astlarından bir takım veliler edinenler: “Onlar [Allah’ın astlarından edindiğimiz veliler] bizi Allah’a daha fazla yaklaştırsın diye biz onlara tapıyoruz”. Şüphesiz kendilerinin ihtilaf edip durdukları şeylerde, onların arasında Allah hüküm verecektir. Şüphesiz Allah, yalancı ve çok nankörün ta kendisi olan kişilere kılavuzluk etmez. (Zümer/3)
İşte böyle! Ve kim Allah’ın yasaklarına saygı gösterirse, bu, kendisi için Rabbinin katında şüphesiz hayırdır. Size bildirilegelenden başka bütün hayvanlar size helal kılınmıştır. O halde Allah’a yönelmişler olarak, O’na şirk koşanlar olmayarak o putlardan olan kirlilikten kaçının, yalan sözden de kaçının. Bilin ki, Allah’a ortak koşan kimse, gökten düşüp de kuşların kaptığı veya rüzgârın kendisini ıssız bir yere sürüklediği şey gibidir. (Hacc/31)
İşte bu, Allah'ın kılavuzluğudur. O, onunla kullarından dilediğine kılavuzluk eder. Ve eğer onlar ortak koşsalardı, kesinlikle yapmış oldukları şeyler boşa gitmişti. (En’am/88)
Ve ant olsun ki, siz, sizi ilk defa yarattığımız zamanki gibi yapayalnız / teker teker Bize geldiniz ve size verdiğimiz şeyleri arkanızda bıraktınız. Ve içinizde kendilerinin ortaklar olduğuna inandığınız şefaatçilerinizi sizinle beraber görmüyoruz. Ant olsun aranızda kesilme olmuş ve yanlış inandığınız şeyler kaybolmuştur. (En’am/94)
Yoksa onların, Allah’ın dinde izin vermediği şeyi kendileri için meşru kılmış ortaklar mı vardır? Eğer “Fasl sözü” olmasaydı, aralarında kesinlikle gerçekleşmişti [işleri bitirilmişti]. Ve şüphesiz zalimler; kendileri için acı bir azap olanlardır. (Şura/21)
Allah, doğrusunu en iyi bilendi
ÖmerFurkan isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla