İllaki beni polemiğe katmak.
Hayır katılmıyorum, ve bu konuda son defa yazıyorum.
Hiç merak etmeyin malı mülkü olan yetimlerin toprak altından bile çıkar bir yakını, bir uzak akrabası çıkar onu himaye altına alır.
Bu devirde ise "vesayet makamı" olan Mahkemeler vardır ve yetimlerin vasileri ve malları bunların denetimi altındadır.
Gelelim yetimlerin mallarına.
Garibanı okutamadınız veya okumadı.
Bir meslek öğrensin diye çıraklıktan başlamak üzere bir işe gönderdiniz. Az veya çok, kendisine bir haftalık verilir. Bu haftalık işi öğrendikçe, iş sahibine faydası arttıkça, artar.
Bu haftalık eve getirilir ve bunun içinden kendisinin günlük ihtiyaçlarının karşılayacağı bir miktarı verilir ve geri kalanı ne olur?
İşte bunu yemeyin Hasan bey. Hak edince bunu, bunun toplamının tamamını verin.
Hiç merak etmeyin. Malı olanın bakıcısı da çok olur Onun-bunun eline kalmaz ve memleket "beslemelerden geçilmez". Ama şimdi "yetimhaneler gırtlağına kadar dolu. Neden acaba?
Saygılarımla.
Galip Yetkin.
Konu galipyetkin tarafından (9. May 2016 Saat 12:44 PM ) değiştirilmiştir.
|