Tekil Mesaj gösterimi
Alt 26. July 2010, 07:45 PM   #2
mavera
Uzman Üye
 
mavera - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Sep 2008
Mesajlar: 126
Tesekkür: 43
65 Mesajina 146 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 16
mavera is on a distinguished road
Standart

"ister yabancı dilde, ister Arapça" ya da "ister Arapça, ister Türkçe" bakış açısına göre farklı algılanabilecek bir tercüme.

bir kişi, madem Arapça ile Türkçe arasında fark yok, o zaman Arapça okumak da aynı diyerek sadece anlamadığı (yabancı) dilde okuyabilir, kendi dilinde hiç öğrenmeyebilir. ne de olsa ister öyle ister böyle, ikisi de aynı.

başka bir kişi de Türkçe okumak da Arapça kadar geçerli olarak algılayabilir.

----

Kuran'da, Kuran'ın Arapça olması ile ilgili ayetlere bakıldığında, bu ayetlerin, Kuran'ın açık ve anlaşılır olması, toplumun kendi dilinde olması konularını öne çıkardığını görüyorum.

Bu ayet de Kuran'ın bütünü içinde ele alınan bu perspektife uyumlu algılanmalıdır diye düşünüyorum.

----

YUSUF 2.
Biz onu sana, aklınızı çalıştırasınız diye, Arapça bir Kur'an olarak indirdik.


ZÜMER 27.
Yemin olsun, biz bu Kur'an'da insanlara her türden örnekler verdik ki düşünüp öğüt alabilsinler.

ZÜMER 28.
Bunu, eğri-büğrüsü olmayan Arapça bir Kur'an olarak indirdik ki, korunup sakınabilsinler.


FUSSİLET 3.
Bilgi ile donanmış bir toplum için ayetleri, Arapça bir Kur'an halinde ayrıntılı kılınmış bir kitaptır bu.

NAHL 103.
Yemin olsun ki, biz, onların, "Kur'an'ı ona bir insan öğretiyor" demekte olduklarını biliyoruz. Nispet etmeye uğraştıkları adamın dili yabancıdır. Oysaki bu, apaçık Arapça bir dildir.


İBRAHİM 4.
Biz, görevlendirdiğimiz her resulü ancak kendi toplumunun diliyle gönderdik ki, onlara açık-seçik beyanda bulunsun. Bunun ardından, Allah dilediğini saptırır, dilediğini de iyiye ve güzele kılavuzlar. Azîz'dir, Hakîm'dir O!
mavera isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
mavera Adli üyeye bu mesaji için Tesekkür Eden 2 Kisi:
Barış (26. July 2010), Miralay (27. July 2010)