Tekil Mesaj gösterimi
Alt 15. February 2013, 02:57 PM   #5
dost1
Site Yöneticisi
 
dost1 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Sep 2008
Mesajlar: 3.016
Tesekkür: 3.567
1.083 Mesajina 2.384 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 100000
dost1 is on a distinguished road
Standart

Selamun Aleyküm! Değerli Merdem Kardeşim!

Yazdıklarınızı pekiştirmek adına yazmıştım yazıyı.

Alıntı:
merdem Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Degerli Dost1 Kardesim,


Islam'a giren zaten Iman'in sartlarini kabul etmis, bunun yani sira tüm Peygamberlere iman etmekle zaten son elciyi tasdik etmis oluyor.
İmanın şartları diye yapılan nitelemeler sonradan ortaya çıkan oluşumlardır. "Îmân", güvenlik anlamındaki "e-m-n" kökündendir. Kelimenin asıl manası; korku karşısında emniyet ve güven duymaktır. Bir diğer manası da "Bir şeye veya birisine inanıp güvenmektir.Emin, gönül huzuru, korkunun gitmesi, güvencede olmak ve güvence vermek anlamlarına gelir. Emân, bazen insanın içinde bulunduğu güvenlik haline, bazen de insana emânet edilen şeye denilir. Emânet de güven üzerine insanın yanına bırakılan şeydir. Allah'a iman; Allah'ın, Resulü/Nebisi Muhammed'e vahyettiklerinin tamamıdır.




Alıntı:
merdem Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Bunu ayrica sehadetle bildirmesine lüzum varmi? Islam dini Muhammed Peygamberle gelmis bir din degilki, tüm Peygamberlerin tebliginde "Tek tapilacak ilah Allah'tir" vardir. Esas olan Allah'in varligini idrak etmek, O'na ortak kosmamaktir.
Şüphesiz esas olan sizin de belirttiğiniz gibi Allah'in varligini idrak etmek, O'na ortak kosmamaktir. Günümüzde Dünyada yaşanan ve kendilerini farklı dini isimlerle adlandıranların yaşadığı dinlerde bu böyle midir? Yaşanılan dinin kurallarını koyan Allah mıdır?

Kurallarını Allah`ın koyduğu Hakk Din ise Kur`an`da; “Allah`a ait din”, “Ed Din-ül Hanif”, “Ed Din-ü Kayyim”, “Muhlisine lehüddin”, “Ed Din-ül Halis” ve “İslâm” adlarıyla yer almıştır ve örnekleri şunlardır:

Bakara: 132, 193, 217, 256; Ankebut: 65; Âl-i Imran:19, 83; Rum: 30, 43;
Nisa: 46, 146; Lokman:32; Maide:3,54,57; Ahzab: 5


İslam, Allah'ın Resul/Nebileri ile insanlığa duyurduğu dininin adıdır. "İslam Dinini" farklı adlarla adlandırmak yine insanlarca olmuştur. Din Allah'ındır. Tebliğ edilen insanlardan iman edene düşen ise iman ettiklerini yaşamına geçirmektir. Biz Allah'ın: Allah`a ait din”, “Ed Din-ül Hanif”, “Ed Din-ü Kayyim”, “Muhlisine lehüddin”, “Ed Din-ül Halis” ve “İslâm Dini"i diye bildirdiklerini Resülü/Nebisi Muhammed'e vahyettiklerinden öğreniyoruz. Muhammed'in Allah'ın Resulü/Nebisi olduğuna inanmasak Mushafda belirtilenlere inanır mıyız?

Alıntı:
merdem Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Misal olarak, bir insan bir cocugunu haddinden fazla severse, arabalara haddinden fazla alaka gösterir garajini doldurursa, paraya karsi asiri alaka duyarsa, illede benim memleketim der de ugrunda yapmayacagi halti birakmazsa...vb.... bu asiri tutku bir yerde sirk olmuyormu? Allah sevgisi haricinde meydana gelen her bir asiri duygu, asiri hareket, asiri aliskanliklar zaten dünya güzellikleri arasinda gecen seyler.
Bunun ölçüsünü Rabbimiz Tevbe 24 de belirtmiştir:
"Kul in kâne abaüküm ve ebnaüküm ve ıhvanüküm ve ezvacüküm ve aşiyretüküm ve emvalü nıktereftümuha ve ticaratün tahşevne kesadeha ve mesakinü terdavneha ehabbe ileyküm minAllahi ve RasûliHi ve cihadin fiy sebiyliHi feterabbesu hatta ye'tiyAllahu bi emriHi, vAllahu la yehdil kavmel fasikıyn"

De ki: "Eğer ki babalarınız, oğullarınız, kardeşleriniz, eşleriniz, aşiretiniz [akrabalarınız, kabileniz], elde ettiğiniz mallar, kesata uğramasından ürperdiğiniz ticaret, hoşlandığınız meskenler, size Allah'tan, O'nun elçisinden ve O'nun yolunda cihaddan daha sevimli ise, artık Allah emrini getirinceye kadar bekleyiniz. Ve Allah, fâsıklar kavmine hidâyet etmez."



Alıntı:
merdem Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Benim anlatmak istedigim bu, ille de bizim Peygamberimiz diye oldukca ayricalik göstermemiz ne dereceye kadar dogrudur. Allah'in kulu ve son elcisi Muhammed ölmüstür, bizi ne duyar ne isitir, ne zarari dokonur ne faydasi dokunur. Daim olan Allah'tir. Bu Rabbimize has olan vasiftir. Bunu idrak etmeliyiz bence."
"Peygamberimiz", "bizim peygamberimiz" türünden sıkça söylenen bu söylemlerden kaynaklanan ağız alışkanlığı olarak zaman zaman kullanılan bu söylemler aslında yanlış söylemlerdir. Tüm Resuller/Nebiler Allah'ın resulleri/Nebileridir.



Alıntı:
merdem Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Muhammed Peygamberi canimizdan fazla sevmemiz gerekirde öbür Peygamberleri canimizdan cok sevmemiz gerekmezmi? Hayatta olan bir Muhammed Peygamber yokki canimizi malimizi feda edelim. Ölülere mi mal harcayacagiz, ölüleremi canimizi feda edecegiz? Nerede kaldi Peygamberlerin arasinda hic bir ayirim yapmadan iman etmemiz? Öbür Peygamberlere de canimizi malimizi feda etmemiz gerekmezmiydi?

Benim anladigim kadariyle Kur'an'in indirilmesi siralarinda Islam'i kuvvetlendirmek icin Allah'in son elcisine elden gelen her yardimi yapmak ve desteklemek gerekirdi. Hayatta olmayan bir Peygamber icin bunu nasil yapabiliriz? Rabbimizin bizden bekledigi bizlerin Kur'an'i hayatimiza uygulamamizdir, hayatta olmayan son elcisinin arkasindan her saniye dua etmek degil. Bizim dualarimiz yalnizca Allah'adir, hersey yalniz Allah icindir. Allah'in haricinde baskasini kusallastirirsak nerede kaldi Tevhid'in anlami?

Kur'an'da müminlere Rabbimiz: Allah ile Peygamberlerinin arasini acmayin buyuruyor.

Beni lütfen daha bir genis sekilde aydinlatirmisiniz.

Selam ve dua ile.
Bakara;285. Elçi, kendi Rabbi'nden kendisine indirilene iman etti, mü'minler de. Hepsi Allah'a, meleklerine, Kitaplarına ve Elçilerine iman ettiler: "Biz Allah'ın Elçileri arasında ayırım yapmayız." Ve "Biz duyduk ve itaat ettik. Rabbimiz! Bağışlamanı dileriz, dönüş ancak Sanadır" dediler.

Ahzab;56: Şüphesiz Allah ve melekleri Peygamber'i destekliyorlar [yardım ediyorlar]. Ey iman etmiş kimseler! Siz de o'na destek olun [o'na yardım edin] ve o'nun güvenliğini tam bir güvenlikle sağlayın!

Destek olmakla, Allah Resulunun/Nebisinin güvenliğini sağlamakla, bu işe çaba harcamakla yükümlü olan mü'minlerin, yerlerinde oturmamaları; sürekli görev başında olmaları gerekir. Allah Resulu/Nebisi bugün aramızda olmadığına göre bu görev [destek ve güvenlik sağlama görevi], toplumda salâtı ikâme eden [zihnî ve mâlî desteği oluşturup ayakta tutan] kişi ve kurumlara karşı yapılmalıdır.

Kusursuzluk sadece Allah'a mahsusdur.
Doğrusunu en iyi bilen Allah'tır.
Sevgi,saygı ve muhabbetle.
Allah'a emanet olunuz.
__________________
Halil Ay
dost1 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
dost1 Kullanicisina Bu Mesaji Için Tesekkür Edenler:
sevginur (15. February 2013)