Tekil Mesaj gösterimi
Alt 11. November 2012, 01:44 AM   #3
aorskaya
Uzman Üye
 
Üyelik tarihi: Aug 2009
Mesajlar: 933
Tesekkür: 110
268 Mesajina 414 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 16
aorskaya will become famous soon enoughaorskaya will become famous soon enough
Standart

Alıntı:
bartsimpson Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster

1- Ben bu meallerin hiç birisinde şahsıma ait bir beyan bulamadım, burada muhatap, okuduğum kadarı ile Muhammed Peygamber ve sahabelerden bazıları.
2- Ayrıca onlara da namaz kılarken kuran okuyun demiyor. Kurandan kolayınıza geleni okuyun diyor.

Bart kardeşim;

1- Ben bu meallerin hiç birisinde şahsıma ait bir beyan bulamadım, burada muhatap, okuduğum kadarı ile Muhammed Peygamber ve sahabelerden bazıları. demişsin:

Kuranda, (aksi belirtilmedikçe) hitap peygamber, müşrik, münafık vb. birilerine de yapılsa, onların şahsında hepimize yapılmaktadır. Hepimizin mükellef tutulduğunu göstermek için de kuranda bizlere ulaştırılmaktadır.

Bu nedenle, örneğin "deki" diyerek başlanan surelerde de peygambere seslenilir ama o denilenleri biz de kendimizle ilgilendiririz.

Kuranda sadece peygamberimizin mükellef kılındığı ibadi husus, ona mahsus olmak üzere getirilen gece namazıdır.

Dolayısıyla, bu kısımla ilgili olarak bizler de muhatabız.

2- Ayrıca onlara da namaz kılarken kuran okuyun demiyor. Kurandan kolayınıza geleni okuyun diyor.

Ben de zaten, "namaz kılarken, kuran okunmalıdır" demiyorum. Namazda kurandan okunmalıdır diyorum. Yine, namazda kurandan, namazın ruhuna uygun olanlar okunmalıdır diyorum. Oruç, haç, infak, miras, boşanma, ceza vb. ayetlerin namazla ilgisi olmadığını, onların bahsedilen uygulamaları açıklayıp, istediklerinden namazda olmamalıdır diyorum.

Bunu da bizzat, "kurandan kolayınıza geleni okuyun" sözünü tam anlamayan, üzerinde düşünmeyen kimselerin, kurandan olsunda neresinden olursa olsun okunabilir diyerek, namazla ilgisini kuramadığım ve yukarıda bir kaç örneğini verdiğim uygulamalara ilişkin kısa ayetleri okumalaları nedeniyle açıklıyorum.

Alıntı:
aorskaya Nickli Üyeden Alıntı
Namaz, yukarda anlattığımız gibi, kişinin Allah’ın huzuruna durarak, herkesi, her şeyi bir kenara bırakıp, Allah’ı hamd ettiği, yani ona övgülerini, onun yüceliğini onayladığı ayetleri ve sureleri okuduğu bir dini pratiktir.

Yine; namaz kılan, başka hiçbir şeyin Allah’tan daha iyi yardımcı olamayacağını bilerek, Allah’tan yardım isteyen dualar okumak için, dua ayetleri yada surelerini okuyacaktır.
Yoksa, "Ayrıca onlara da namaz kılarken kuran okuyun demiyor. Kurandan kolayınıza geleni okuyun diyor." derken, namazda kurandan okuyun demiyor, (namazla ilgisi olmadan) kurandan okuyun diyormu demek istediniz...

Buna göre de cevap vereyim:

Bu ayette, peygamberimiz ve bazı arkadaşları gece namaz ile (ve sonrasında) tespih etmek için kalkmakta oldukları görülmektedir.

Ancak, bunun onlar için zor olduğunu bilen rabbimiz, gündüz ve gece yorulmalarına aldırış etmeden ibadetlere devam etmeleri yüzünden, onların yükünü hafifletmek için, namazlarında kurandan kolaylarına geleni okumalarını, istemektedir.

Bu duruma, diğer kimselere yükümlü kılınmayıp, sadece peygamberin yükümlü kılındığı gece namazını bırakmasını da delil olarak gösterebiliriz.

Ayrıca, "kurandan delillerle doğru namaz" başlıklı yazımda, kurandan okuma ile ilgili detaylar vardır, burada tekrar yazmadım.

Alıntı:
bartsimpson Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Sonra aklıma düşünürken şu geldi

Hac (37) Onların etleri ve kanları asla Allah'a ulaşmaz. Fakat ona sizin takvanız (Allah'a karşı gelmekten sakınmanız) ulaşır.

Kevser (2) Fe salli li rabbike venhar. "O hâlde, Rabbin için salat et, kurban kes."


Kurban eyleminde, şekilsel ritüeli hayvan kesimi olmayan bir ibadetin, takvaya yönelik kısmı önemseniyor sa...

Salat eyleminde de, şekilsel ritüeli namaz kılmak olmayan bir eylemin, takvaya yönelik kısmından bahsedilebilir.

Nedir Takva; Bence Dost1 kardeşimin üzerine basa basa söylediği "tazarrulu niyaz" olmalı.
İnsanın vicdanının sesi, ALLAH'a yakarışı, af dilemesi, pişman olması, afedilmeyi ümid etmesi, doğru yola iletilme isteği, korunma iç güdüsü...

Bu ruh halinin de belli bir kalıba ve sözlere sığdırılması pek mümkün değil gibi, yaşanmalı ki hissedilsin...
Burada söylediklerinize katılıyorum.

Tabiki şekil şartı aransa da esas olan içeriktir. Bu da zaten bu bilinçte namaz kılmayanların anlatımında örneklendirilerek anlatılıyor.

Maun suresinde namaz örneğinden de hareketle, namaz kıldıklarını sansalarda, aslında namaz falan kılmamaktadırlar. Çünkü, onlar namazlarında gafildirler. Namazda ne dediklerini, diyeceklerini bilmiyorlar, anlamadan yapıyorlar, bu nedenle namazın uyarıcı etkisinden kendini mahrum ettiklerinden gafil oluyorlar.

MAUN SURESİ
1- Dini yalanlayan şu kimseyi gördün mü?
2_3- İşte odur, yetimi itip kakan ve yoksulun yiyeceği üzerine teşvik etmeyen kimse.
4- Bu nedenle, şu namaz kılanların vay haline!
5- Onlar namazlarından gafildirler,
6- onlar, gösteriş yaparlar,
7- ve mâûnu vermezler.

Gerçektende çoğu kimse, günlük tekrarlanan namaz ibadetinin ona kazandıracağı şeyleri alamamış, bu nedenle namaz bitmesinden hemen sonra ticarette hile yapmakta, yetimi itip kakmakta hız kesmemiştir.

Halbuki, bunlar şekilsel şartları yerine getiren kimselerdir. Ama, nasıl iman etmeyen biri koful (içi boş) biri ise, namazında ne söylediğinden gafil olanlarda namazlarının içini boşaltmış oluyorlar.

Bu durumda, aslında bunlar dini yalanlayan kimseler de oluyorlar, ama namazdan gafil olan bu kimseler bunun da idrakinde olmadığından, namazın bitiminde; "namazımı da kıldım" diyebiliyorlar.

Halbuki, namazdan gafil olmayanlar, namazın içinde ne dediklerini bilerek, anlayarak, kalbende kabul ederek namazını bitirmekte, namaz gibi önemli ibadeti samimi olarak becerdiği için takvasını da göstermiş olmaktadır.

selamlar,
aorskaya
aorskaya isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
aorskaya Kullanicisina Bu Mesaji Için Tesekkür Edenler:
ednsmn (6. December 2018)