Tekil Mesaj gösterimi
Alt 4. October 2009, 02:12 PM   #1
TUĞÇE DENİZ AKIN
Katılımcı Üye
 
TUĞÇE DENİZ AKIN - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: May 2009
Mesajlar: 93
Tesekkür: 79
42 Mesajina 79 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 16
TUĞÇE DENİZ AKIN will become famous soon enoughTUĞÇE DENİZ AKIN will become famous soon enough
Standart Kur'anda zekat

Kuranda zekat birçok ayette emredilen[Nur-56; Beyyine-5; Bakara-110], İslamdan önce de diğer peygamberlerin vahiylerinde de olan ve bilinen bir ibadettir. Kelime manası olarak temizlenme anlamına gelmekte olan zekatın Kurandaki ayetler bütünüyle incelendiğinde ortaya çıkan tabloda insanın sahip olduklarını temizlenmek ve arınmak için Allah rızası için vermesi anlamını içerir. Ayrıca müminlerin özelliklerinden bahseden ayetlerde de zekat vermek vurgulanan bir uygulamadır[Neml-3; Lokman-4; Beyyine-5; Nur-37; Muminun-4].

İslamdan önce Musa, İbrahim, İsa, İshak, Yakup peygamberlerin de zekatı getirdikleri bildirilir[Meryem-31,55; Bakara-43,83; Maide-12; Enbiya-73]. İslamdan öncede bilinen ve uygulanan zekatın bir diğer önemli özelliği ise namaz kılmak ve zekat vermek fiillerinin birçok ayette yanyana bulunmasıdır [Neml-3; Lokman-4; Beyyine-5; Nur-37,56].

Zekatların karşılığı olarak Allah insanlara Allah katında ödüller, kat kat artırma, daha büyük bir karşılık vaadetmiştir [Bakara-110; Rum-39; Müzzemmil-20].

Kimlere verileceği konusunda ise; anne-baba, yakınlar, yetimler, yoksullar, fakirler, düşkünler, zekat işinde görevli olanlar, dine kalpleri ısındırılacaklar, köleler, borçlular, Allah yolundakiler ve yolda kalmışlar geçmektedir [Tevbe-60; Bakara-215]. Bir ayette ise namaz kılanların mallarında yoksul ve yoksunların belirli bir haklarının olduğu ifade edilir [Mearic-24,25]. Bu ayetteki belirli bir ifadesinden kasıt ise insanların vicdanına bırakılmıştır.

Kuranda zekat dışında sahip olunanların Allah rızası için verilmesi ile ilgili iki farklı kelime daha bulunmaktadır. Bunlara Zekat konusunda değinmemizin sebebi içiçe kavramlar olmalarındandır.

Sadaka (doğrulamak)

İnfak (vermek)

Sadakanın temizlenmeye araç olduğu bildirilen ayetten yola çıkarak zekatla bütünleştiği söylenebilir [Tevbe-103]. İnfak etmek(vermek) diye geçen kavram ise kelime manasıyla zaten zekat ve sadaka ile aynı olayı ifade eder. Sadaka,Hac ile ilgili ayetlerde bir arınma ve diyet (karşılık) olarak, peygamberle yapılacak gizli konuşmalar öncesinde verilen olarak veya borçlunun darlık içinde olması durumunda borcuna karşılık olarak geçmektedir [Bakara-196,280; Mücadile-12].

Sadakaların karşılığını Allah artıracağını belirtmektedir [Bakara-276]. Bir diğer ayette ise güzel bir sözün ve hoşgörünün dahi peşinden onur kırıcı davranışlar gelen sadakadan daha hayırlı olduğu ve gösteriş için yapılan veya bu tarz sadakaların geçersiz olduğu söylenmektedir [Bakara-263,264]. Sadakaların herkesin bildiği bir şekilde verilmesinin iyi olduğunu; gizli verilenlerin ise daha hayırlı olduğunu belirten Kuran ayrıca bu sayede insanların günahlarının da bağışlanabileceğine işaret etmektedir [Bakara-271]. Ayrıca ölmeden önce pişmanlık yaşamamak için sadaka verip iyilerden olmanın gerekliliği de bildirilmektedir [Münafikun-10].

İnfak etmeye ilgili ayetler ise zekat ibadetinin temel olarak nasıl ve neyle yapılacağı hakkında inananlara eksiksiz bilgiler verir. Neyi infak etmeyle ilgili olan ayette "Helal kazancınızın size ve bakmakla yükümlü olduklarınıza yeterli olanından artanını verin" geçmekte [Bakara-219]; bir diğerinde ise size verdiğimiz rızıktan verin bulunmaktadır[Bakara-254]. Kuran, mallarını Allah yolunda verenlerin durumunu her başağında yüz dane bulunan yedi başak çıkarmış bir daneye benzetme yaparak verilenlerin karşılığının oldukça fazlasıyla geri geleceğine işaret etmektedir [Bakara-261]. Allah'ın hoşnutluğunu kazanmak için verilenin durumunu ise kendisine bol yağmur isabet edip iki kat ürün veren bahçeye benzetir[Bakara-265].

Verilecek şeylerin, inananların kazandıklarının veya yerden Allah tarafından çıkarılanların temiz ve güzelleri olduğunu; göz yummadan verilebilecek pis ve bayağı şeylerin verilmemesi gerektiğini bildirmiştir[Bakara-267]. Buradan anladığımız verdiklerimizin samimi bir niyetle, gerçek bir fedakarlık içinde yapılsı gerekliliğidir. Diğer bir ayette "Sevdiğiniz şeylerden Allah için vermedikçe zafer ve mutluluğa asla ulaşamazsınız" diyerek verilenlerin gerçek bir özveri olması gereği tekrar vurgulanmakta ve bunların Allah tarafından çok iyi bilindiği söylenmektedir[Aliimran-92].

Allah için verme olayının nimet ve imkan olarak olabileceği de insanlara bildirilerek sadece malla sınırlandırılmış olmadığı ve Allah'ın insanların verdiklerini çok iyi bildiği vurgulanmıştır[Bakara-276]. Ayrıca bollukta ve darlıkta yapılmasının inananların bir özelliği olduğu geçmektedir[Aliimran-134]. İçlerinden gelmeyerek verenler Kuranda yerilmektedir[Tevbe-54].

Kuranda güçsüzlere, hastalara, infak edecek bir şey bulamayanlara, Allah ve resulüne içten bağlı olup hayra çağırdıkları takdirde bir günah olmadığı bildirilir[Tevbe-91].

Allah yolunda vermenin yanlızca isteyerek olması gerektiği, bunu bir ceza gibi algılayanların eleştirildiği ayetten çıkarılabilecek bir gerçektirr[Tevbe-98].

Bir ayette "Geniş imkâna sahip olan bu geniş imkânından harcasın, rızkı kendisine ölçü ile verilmiş olan da Allah'ın kendisine verdiğinden Allah için versin. Allah hiçbir benliği, kendisine verdiği şey dışında yükümlü tutmaz" diyerek insanların ellerinde olan imkanlarla orantılı olarak sorumluluğa sahip olduklarını söylemiştir[Talak-7]. Herkesin vicdanıyla ve bu sorumluluğun da farkında olarak samimi bir şekilde hareket etmesi gerekir.





özet ile şudur;

Zekat Allah için elinde olanların verilmesidir. Belirli bir zamanı veya belirli bir miktarı yoktur. Allah bunu insanların vicdanına bırakmış; verilenlerin çok iyi bilineceğini ve karşılıklarının fazlasıyla verileceğini söylemiştir.

Helal kazancınızın size ve bakmakla yükümlü olduklarınıza yeterli olanından artanını vermek gerekir.

Kazanılan veya yerden Allah tarafından çıkarılanların temiz ve güzellerinin verilmesi gerekir; göz yummadan verilebilecek pis ve bayağı şeylerin verilmemesi emredilir.

Zekat sadece malla sınırlı diil, imkan, zaman gibi olguların fedakarlığıyla da olur.

Sevilen şeylerin Allah için verilmemesi durumunda zafer ve mutluluğa ulaşılmayacağını söyleyen Allah insanların vicdanına büyük sorumluluk yüklemiştir.

Zekat verilecekler:

anne-baba

yakınlar

yetimler

yoksullar

düşkünler

zekat işinde görevli olanlar

dine kalpleri ısındırılacaklar

köleler

borçlular

Allah yolundakiler

yolda kalmışlar

Verilenler gösteriş yapmak için verilmemeli ve verildikten sonra da verilene onur kırıcı davranışlarda bulunulmamalıdır. Aksi taktirde geçersiz olur.

Verilenler gizli ve açık şekilde verilebilir; fakat gizli olanlar daha hayırlıdır.

Bollukta da darlıkta da verilmesi övülür. İçlerinden gelmeyerek verenler ve bunu bir ceza gibi algılayanlar yerilir.

Güçsüzler, hastalar, verecek bir şey bulamayanlar Allah ve resulüne içten bağlı olup hayra çağırmalıdırlar (öğüt vermelidirler).
TUĞÇE DENİZ AKIN isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
TUĞÇE DENİZ AKIN Kullanicisina Bu Mesaji Için Tesekkür Edenler:
Miralay (13. May 2013)