17. August 2012, 02:50 PM | #10 | |||
Uzman Üye
Üyelik tarihi: Aug 2009
Mesajlar: 933
Tesekkür: 110
268 Mesajina 414 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 17 |
Alıntı:
İzninizle; Hemen konuya girmek istiyorum. 1- Evet, sadece yönetim alanında değil, her alanda egemenlik rabbimize aittir. Şeklindeki iddiamı burada da yineliyorum. Çünkü; Rabbimiz yarattıklarının yaşamının nasıl olması gerektiğini belirleyen ve islam denen bir din indirmiştir. İnsanların bütün yaşamları bu dine uygun olmak zorundadır. Kimse, dinin dışında yaşayarak, aynı zamanda kurtuluşa ereceğini düşünmemelidir. “İnsan, başıboş bırakılacağını mı sanıyor?” (KIYAME - 75/36.ayet) sözü, rabbimizin her alanda hakimiyeti olduğunu göstermektedir. 2- Örnegin hela bekciligi alaninda egemenlik kime aittir? Hela bekçiliği, helanın korunması yerine, heladan kazanç sağlamak, yani hela işi yaparak ticari faaliyette bulunmaktır. Peki rabbimizin, ticari faaliyetleri düzenleyen emirleri yokmudur? Elbette vardır ve her tüccar gibi bu kimse de bu emirlere göre işini yapmak zorundadır. Kafasına göre, hükümlere ters hükümler koymamalıdır, aksi halde Müslüman olamaz değilmi! 3- Büyük kaca, kücük kaca? Buna karar verme konusunda egemenlik kime aittir? 11:84 - Medyen'e de kardeşleri Şu'ayb'i gönderdik. Dedi ki: "Ey kavmim! Allah'a kulluk edin. Sizin O'ndan başka ilâhınız yoktur. Ölçeği de, teraziyi de eksik tutmayın. Ben sizi hayır (bolluk) içinde görüyorum. Bununla beraber yine de sizi kuşatacak bir günün azabından korkuyorum." 11:85 - "Ey kavmim! Ölçerken ve tartarken adaleti yerine getirin. Halkın malına densizlik etmeyin ve yeryüzünde fesatçılık yaparak fenalık etmeyin." 17:35 - Ölçtüğünüz zaman tam ölçün ve doğru terazi ile tartın. Bu hem daha hayırlıdır ve sonuç itibariyle de daha güzeldir. 26:182 - "Ve doğru terazi ile tartın." 55:9 - Tartıyı adaletle yapın, terazide eksiklik yapmayın. Görüldüğü gibi, haksız kazanç sağlamayacak şekilde büyük, küçük ücreti belirlemesi için, rabbimiz yine hakimiyeti bırakmıyor. Örneğin başka alternatifin olmadığı yerlerde, sıkışan insanların bu durumlarını koz olarak kullanıp fahiş fiyat belirleyen işletmeci, kendi nefsini ilah edinmiş olmaktadır. Alıntı:
Bağımsız bir başlık konu bütünlüğü bakımdan daha uygun olur diye düşünüyorum. Alıntı:
Sevgili h.akçay, 1- “[i]Allah inananlarin davar gibi güdülmesini degil insan gibi yönetime katilmasini ister. “ Bu sözünüze aynen katılıyorum. 2- “Halkin yönetime katilmasi demokrasidir” Bu sözünüze ise; “halkın yönetime katılması, insan icadı sistemlerden demokrasiye de uyuyorsa da, demokrasi değildir." diye itiraz ediyorum. Çünkü, demokraside kişiler, kendi serbest düşüncelerine yönetime katılırlarken, islamda ise; islami kuralları gözeterek yönetime katılabilirler. Ayrıca; halkın yönetime katılması, zorlama ile demokrasi kabul edilse dahi, yine de “demokrasinin, halkın yönetime katılmasından ibaret olamayacağını” bilmemiz gerekir. Daha detaylı ve açıklayıcı olmak üzere “Demokrasi ve islam konusunda”, (laiklik ve Müslümanlık konusundaki gibi) bir yazı asacağım. Bu nedenle yukarıda da değindiğim gibi, demokrasi ve islam ilişkilerini o yazı altında sürdürmeyi öneriyorum. Saygılarımla… aorskaya |
|||
Bookmarks |
Etiketler |
etme, hakki, isyan |
|
|