​Hakikatin Sesi Neden Gerilim Yaratır?

[pramid]

📌 Kur'an Okununca Rahatsız Olanlar: Şirk Psikolojisi ve Boşa Harcanan Ömürler Üzerine Bir Analiz

​Hakikatin Sesi Neden Gerilim Yaratır?

​Kur'an, kendini “hakkı bâtıldan ayıran Furkan” olarak tanımlar. Bu ayrım başladığı anda, bâtılın konfor alanında ısrar edenlerde anlık bir gerilim belirir. Bugün tablo değişmiş değildir: Bir Kur'an ayeti okunduğunda, yalnızca "Allah" adı anıldığında bazı yüzlerde istemsiz bir huzursuzluk, bir kasılma görülür.

​Bu tepki, Kur'an'ın binlerce yıl önce teşhisini koyduğu şirk psikolojisinin ta kendisidir:

​“Allah tek başına anıldığında, âhirete inanmayanların kalpleri tiksinti duyar. Başkaları anılınca hemen yüzleri güler.” (Zümer Suresi, 45)

​Bu, sadece tarihî "müşrik Arap" meselesi değil; şirk düzenine alışmış her toplumun, her dönemin ortak hastalığıdır.



​1. Peygamber Sevgisi Maskesi: Vahyi İhmal Etme Sanatı
​Bugünün en büyük ironisi şudur: Peygamberi sevdiğini iddia eden kitleler, onun tebliğ ettiği vahyi açmıyor, ona bakmıyor, hatta okunduğunda rahatsız oluyor.

​Neden?

​Çünkü Kur'an, aracıları, vesileleri, aracı ilahları ve kutsal otoriteleri kökten reddeder. İnsanı yalnızca Allah karşısında sorumlu ve özgür bir birey kılar. Bu radikal özgürlük mesajı, insanları yıllarca "kutsal hiyerarşi" ile yönetmiş zihniyetleri sarsar.

​Bu yüzden sistem, Kur'an'ın sesini kesmek, insanı kendine çağıran ayetlerin duyulmasını engellemek ister. İnsanlar, Peygamber sevgisi bahanesiyle Kur'an'dan uzaklaştırılarak sistemin içine hapsedilir.



​2. Şirk Bir İnanç Değil, Bir Psikolojik Konfor Alanıdır
​Şirk, sadece "putlara tapmak" demek değildir. Şirk, zihinsel bir koltuktur. İnsanı bireysel sorumluluktan, vicdani yüklerden ve düşünme zahmetinden kurtaran bir sığınaktır.

​Kur'an neden rahatsız eder?

​Çünkü Kur'an seni uyandırır, sarsar ve sorgular.

​Sana, "Tek başına sorumlusun ve hesap vereceksin!" der.
​Oysa insanlar çoğunlukla şunu tercih eder: Kendisi düşünmesin, sorumluluk almasın, hesap vermesin. Araya birileri girsin ve o birileri her şeyi "halleder" sansın. İşte şirk, bu sorumluluktan kaçış psikolojisinin adıdır.

​3. Kur'an'ın Tekeli Yoktur: Huzursuzluğun Kaynağı
​Kur'an'ın en temel uyarısı, "Bu Kitap tüm insanlar içindir" fermanıdır.

​Ayeti okunduğunda yüzü gerilenlere sormak gerekir: Kur'an sadece dindar bir gruba, sadece Araplara, sadece seçilmiş bir sınıfa, hiçbir şeyhin veya tarikatın tekeline inmedi.

​Kur'an'sız bir din üretmeye çalışanlar, Kur'an okunduğunda elbette huzursuz olacaklardır. Çünkü her ayet, onların kurduğu sistemin duvarına fırlatılan bir taştır.

​4. Boşa Geçen Ömürler: Kandırılmış Bir Neslin Trajedisi
​Bugün milyonlarca insan, Kur'an'a bakmadan "dindar" olduğunu sanarak ömür tüketiyor. Ellerinde, evlerinde, kararlarında Kur'an yok; ama dillerinde "Peygamber sevgisi" hiç eksik değil.

​Bu manzara, Kur'an'ın anlattığı tarihî trajedinin tekrarıdır: Onlar peygamberi övme yarışına girdiler ama onun getirdiğini terk ettiler.

​Bu sevgi değil, istismar edilmiş bir histir. Peygamberi yüceltip Kur'an'ı gölgelemek, tam anlamıyla şirk düzeninin en rafine hâlidir. Gençler, Kur'an'dan değil; Kur'an'ın olmadığı bir dinden uzaklaşmaktadır.

​Sonuç: Rahatsızlık, Gerçeği Açığa Çıkaran Kur'an'ın Suçu Değil
​Kur'an, kimseyi karanlıkta bırakmaz. O, sadece hakikati, insanların sakladığı yerden çıkarır. Bu yüzden duyulan rahatsızlık, aslında Kur'an'dan değil; Kur'an'ın açığa çıkardığı gerçeklerden duyulan rahatsızlıktır.

​Müslüman olduğunu söyleyen kitleler, Kur'an ile yüzleşmediği sürece:

​Şirk psikolojisinden çıkamayacak.
​Peygamber sevgisi istismar edilmeye devam edecek.
​Ve ömürler boşa akıp gidecek.
​Hakikat daima önce rahatsız eder, sonra özgürleştirir.



​UYARI / HATIRLATMA

Bu metinlerde yer alan görüş, yorum ve çıkarımlar, beşerî çabanın bir ürünüdür.

Lütfen her ifadeyi Kur’an’ın bütünüyle değerlendirin; ayetlerin rehberliğinde tartın, ölçün ve doğrulayın.

Hakikatin tek ölçüsü Allah’ın kitabıdır. Yanlış varsa bize, doğru varsa Allah’a aittir.

www.dersvekuran.blogspot.com