8. May 2014, 11:15 AM | #7 |
Uzman Üye
Üyelik tarihi: Dec 2010
Mesajlar: 817
Tesekkür: 0
157 Mesajina 225 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 24 |
Gâşiye 17'de DEVE anlamina gelen ibil (إبل) sözcügü var. Hakki Yilmaz o sözcük konusunda dogru bi tesbitte bulunuyor. Diyor ki:
17. ayette geçen “ إبل ibil” sözcügü ilk Mushaflarda “ ا ب ل ebl” harfleriyle harekesiz olarak yazilidir. Bu sözcügü harekelerken [ses verirken] “ إبل ibil” veya “إبّل ibbil” olarak okumak mümkündür. Sözcük “ibil” seklinde okunursa “deve”; “ibbil” şeklinde okunursa “yagmur yüklü bulut” anlamina gelmektedir. (Lisanü’l Arab, c. 1, s. 55, Tacü’l Arus; c. 14, s. 4, “ebl” mad.) Benim merak ettigim, Saffât 48'deki în عين konusunda niçin ayni dogru tesbitte bulunmaz. Örnegin: 48. ayette geçen “عين în” sözcügü ilk Mushaflarda “ع ي ن ayn” harfleriyle harekesiz olarak yazilidir. Bu sözcügü harekelerken [ses verirken] “عِينٌ înun” veya “aynin عَيْنٍ” olarak okumak mümkündür. Sözcük “înun” seklinde okunursa “iri gözlüler”; “aynin” şeklinde okunursa “su gözü, PINAR” anlamina gelmektedir. Konu Hasan Akçay tarafından (8. May 2014 Saat 11:25 AM ) değiştirilmiştir. |
Bookmarks |
Etiketler |
56saffat, suresi |
Seçenekler | |
Stil | |
|
|