![]() |
![]() |
#1 |
Uzman Üye
Üyelik tarihi: Sep 2010
Mesajlar: 911
Tesekkür: 191
556 Mesajina 1.179 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 26 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]()
*
İnsanın Varoluşsal Fakirliği1. Giriş İnsanlık tarihi boyunca birey, kendi varlığını anlama ve anlamlandırma çabası içinde olmuştur. Felsefeden dine, şiirden bilime kadar her alanda şu soru temeldir: İnsan kimdir ve neye muhtaçtır? Kur’an, bu soruya köklü bir yanıt sunar: “Ey insanlar! Siz Allah’a fakirsiniz; Allah ise Ğanî’dir (ihtiyaçsız, zengin) ve Hamîd’dir (övgüye layık).” (Fâtır 15). Bu ayet, insanın varoluşsal fakirliğini ve Allah karşısındaki mutlak ihtiyaç hâlini ifade eder. 2. Fakirlik Kavramının Anlam Alanı “Fakir” kelimesi Arapça “f-q-r” kökünden gelir. Aslı, “omurga kemiği, belkemiği” anlamındadır. Bu kökten türeyen fakir, “dayanağı kırılmış, kendi başına duramayan” demektir. Dolayısıyla fakirlik sadece maddi yoksulluk değil, varlığın özünde muhtaçlıktır. İnsan nefes almakta muhtaçtır. İnsan beslenmekte, korunmakta muhtaçtır. İnsan bilgi ve anlam arayışında muhtaçtır. Bu ihtiyaçların kaynağı, bütünüyle Allah’ın lütfudur. 3. Kur’an’da Fakirlik ve İhtiyaç Kur’an’da fakirlik sadece sosyal-ekonomik bir olgu değil, aynı zamanda ontolojik bir hakikattir: Mutlak fakirlik: İnsanın Allah’a karşı ihtiyaç hâli (Fâtır 15). Göreli fakirlik: Toplumsal düzeyde yoksulluk (Bakara 273). Nankörlükle birleşen fakirlik: Kendini ihtiyaçsız gören insanın azgınlığı (Alak 6–7). Dolayısıyla fakirlik, Kur’an’da hem ontolojik (varoluşsal) hem de ahlakî-sosyal bir gerçekliktir. 4. İnsanın İhtiyaçsızlık Vehmi: İstighnâ Alak 6–7. ayetlerde insanın en büyük zaafı dile getirilir: *“Gerçek şu ki insan azar; kendini ihtiyaçsız gördüğü için.” Buradaki “istighnâ” (ihtiyaçsızlık vehmi), insanın kendi varoluşsal fakirliğini unutmasıdır. Bu unutma: Kibre yol açar.Şükürsüzlüğe sebep olur.Putlaştırma eğilimini doğurur (kendi nefsini, malı, bilgiyi, gücü putlaştırma). 5. Fakirlik Bilincinin Sonuçları İnsanın fakirliğini kabul etmesi, onun özgürleşmesi demektir. Çünkü: Allah’a fakir olduğunu bilen insan, başka hiçbir güce boyun eğmez. Kendisini zengin, mutlak ve bağımsız sanan insan ise, aslında en küçük şeye bile yenik düşer. Bu nedenle Kur’an’da kulluk, bir esaret değil, tam tersine ihtiyaç bilincinin özgürlüğüdür. 6. Günümüz Perspektifi Modern insan, bilimi, teknolojiyi, parayı, iktidarı kendine güven kaynağı yaparak ihtiyaçsızlık vehmine kapılıyor. Fakat pandemi, savaş, doğal afet, ölüm gibi krizler, insanın acziyetini tekrar yüzüne çarpıyor. Bu, Kur’an’ın asırlardır hatırlattığı hakikati teyit ediyor: İnsan mutlak anlamda fakirdir. 7. Sonuç İnsanın varoluşsal fakirliği, onun küçüklüğünü değil, Allah’a bağlılığının şerefini gösterir. Fakirlik bilinci: İnsana tevazu kazandırır. Nankörlüğü engeller. Kulluğu sahih bir zemine oturtur. Sonuçta, insanın en derin duası şudur: “Rabbim! Ben fakirim, Sen ise ganiysin.” https://dersvekuran.blogspot.com/202...fakirligi.html |
![]() |
![]() |
Bookmarks |
Etiketler |
fakirliği, varoluşsal, İnsanın |
Seçenekler | |
Stil | |
|
|