![]() |
![]() |
#12 | ||||||||
Site Yöneticisi
Üyelik tarihi: Sep 2008
Mesajlar: 3.076
Tesekkür: 3.618
1.093 Mesajina 2.442 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 100000 ![]() |
![]()
Selamun Aleykum! Değerli Derin Düşünce Kardeşim!
Rabbim sizleri isminizle müsemma eylesin. İnşaAllah. Paylaşımda bulunduğunuz ilk yazının özü “AMİN” kelimesinin Kur’an’dan olmayışı üzerine kurgulanmış bir yazı idi. Aynı başlıkta paylaştığınız ikinci yazınız birinci yazıdaki belirtilenlere yönelik olarak oluşturduğunuz : ” Bir de su acıdan bakabilirmiyiz? Olsun yada kabul olsun anlamında soylenmesinin bize zararı nedir. Halkımız bunu bilmem 10 bin sene once ne icin kullandıgına takmıyor ki. Halkımız duanın sonunda amin dememnin, kabul et Allahım manasına geldigi sekliyle soyluyor. Yani kelimenin sozcuk anlamıyla yada tarihi ile ilgilinenen kimdir. Amin dense ne olur, ne kaybediriz. Kelime uyumundan dolayı bu kelimeyi Amon'a baglamakta cok ilginc olmus. Yani amin dense ne degişir arkadas?” şeklindeki görüşünüz idi. Paylaşımda bulunduğunuz bu iki yazı için bizim verdiğimiz cevap: Olayın Kur’an’dan bakılması ve paylaştığınız yazınızda ileri sürüldüğü gibi “amin” kelimesinin Kur’an’da olduğunun örneklerle vurgulanmasıydı. Sonuç olarak "Amin" kelimesi; okunan bir yazı ya da söylenen bir söylevin arkasından yazıyı okuyan ya da söylevde bulunan kişi tarafından "amin/inan kabul et" anlamında kullanılır. Okunan ya da söylevi dinleyen kişiler ise "amenna/inandık kabul ettik" diyerek okunan ya da dinlenenleri kabul ettiklerini belirtirler.” şeklinde idi. Bu yazıya “ Ya hu, kardeslerim iyi ve guzeli soyluyorsunuz itirazım yok. Hayrı tavsiye ediyorsunuz bu kelimenin filolojisini, tarihini, kökünü ve bu acıklamaları ilk kez duymuyorum ben. Yanlız ben baska bir seyi soyluyorum. Bugun Arabından tut Çinlisine kadar tüm islam alemninin bu kelimeyi ne niyetle kullandıgını hepiniz biliyorsunuz. Yani kullanılsa ne olur? 5000 sene önce baska bir manaya tekabul eden isimlendirme gunumuzde baska bir manaya tekabul edebilir. Sözcükler bizi kandırıp "şeyleri" yanlıs katagorilere sokmamamıza neden oluyor. Sorular sorarken ve cevapları alırken, cumlelerin dilbilgisel biçimleri tarafından aldatılıyoruz. İnsanlar suanda, Amin=Kabul buyur yarabbi anlamını yuklemislerdir. Ve bu evrensel olarak boyle anlasılmaktadır. Kullanılmasında da mahzur oldugunu dusunmuyorum. Ameller niyetlere goredir.” Dediniz. Biz de: "Siz dilediğiniz kelimeyi dilediğiniz gibi kullanabilirsiniz. Sordunuz söyledik. Kur'an'daki kullanımlarını gösterdik. Kur'an'daki kullanımlardan birisi "Amin" kelimesinin inan/kabul et anlamındaki emir sıgasıdır. Arapçası bu. Bu kelimeyi duyan birisi de inanıp kabul ediyorsa "amenna ve saddakna" der. Bize düşen, insanların ne düşündüklerinden ne algıladıklarından çok Allah'ın vahyinde olanı belirtmektir. Bunun böyle olduğuna inanıp inanmamak sizin dilemenize kalmış olandır." Dedik. Alıntı:
“AMİN” kelimesi Arapça olup Kur’an’da geçmektedir. “AMİN” kelimesi Arapça olup “İNAN/KABUL ET “ anlamındadır. AMİN” kelimesi Arapça olup “İNAN/KABUL ET “ anlamında olup İNANDIM/KABUL ETTİM YARABBİ” demek değildir. “AMİN” kelimesi Arapça olup okuyan ya da söylevde bulunan kişi tarafından “İNAN/KABUL ET” anlamında bir “DİLEK”tir. Arapça olan “AMİN” kelimesini duyanlar Arapça olarak “AMENNA, SADDAKNA”/İNANDIK KABUL ETTİK VE DOĞRULADIK derler. Bu bilgiler ışığında günümüzdeki uygulamaları değerlendirdiğimizde; Toplu yakarışlarda, namazlarda imamın “AMİN” demesi doğrudur. Okuduklarını inan/kabul et diye dileğini sunmaktadır. İmamı dinleyenler İmamın “amin/inan/güven/kabul et ” sözüne “amenna” inandım/güvendim/kabul ettim diyebilirler ki doğrusu budur. İmamı dinleyenler imamın “amin/inan/güven/kabul et sözünü, çevredekiler de duysun anlamında “amin/inan/güven/kabul et “ derlerse doğrudur. İmamı dinleyenler İmamın “amin/inan/güven/kabul et sözünü duaların arkasından söylerse “amin inan/güven/kabul et “ demeleri yanlıştır. Doğrusu Allah’ın Yunus 10 da “…ve ahıru da'vahüm enil Hamdu Lillahi Rabbil alemiyn “ diye belirtilene uymaları ve el hamdulillahi Rabbul Alemin” denilmesidir. “AMİN” kelimesi bilinçsiz bir şekilde takliden söyleniyorsa doğru olanı bunu tahkik edilerek sonucuna göre hareket edilmesidir. Alıntı:
Alıntı:
Alıntı:
Size “Selamun Aleykum” dedim. Ancak “tanrılar seninle olsun” demedim. Kullandığım sözcüklerin ne anlama geldiğini biliyorum. “SELAM” sözcüğü Arapça bir sözcüktür “berâet/uzak tutma; korkudan, kuşkudan, beladan, huzursuzluktan, mutsuzluktan, kavgadan savaştan, ağrıdan, sızıdan, maddî ve manevî sıkıntılardan, zayıflıktan çürüklükten, tüm olumsuzluklardan uzak olma anlamındaki “SİLM “ kökünden türemiş bir sözcüktür. “Selamun Aleykum” diyerek SİZİN, " her tür korkudan, kuşkudan, beladan, huzursuzluktan, mutsuzluktan, kavgadan savaştan, ağrıdan, sızıdan, maddî ve manevî sıkıntılardan, zayıflıktan çürüklükten, kısaca tüm olumsuzluklardan uzak olmanızı" diliyorum. Alıntı:
Alıntı:
İnandığım Allah her türlü noksanlıklardan arınmıştır. Bu nedenle inandığım Allah’ın isimlerini sayı ile sınırlayamam. Yahvenin/Yahova’nın da sınırsız isimleri vardır. Olmadığını belirtmedim. "Sırf “TEVRAT” da geçiyor diye esmaul husnaya/güzel isimlere tekabül eden isimleri görmezden gelemeyiz." diyorsunuz. Görmezden gelelim mi dedim? “İlle kullandığımız dil “Arapça” olmak zorunda” cümlesini hiç kurmadım. Tabi ki olmak zorunda değil. İnsanın “konuştuğu düşündüğü dil” ne ise o “konuşup düşündüğü diliyle” demek istediklerini söyler ve yakarışını sürdürür. Kardeşim! Ulaşmaz olur mu hiç. Allah her türlü noksanlıklardan arınmıştır. Allah rahmet eylesin Aşık Mahzuni Şerifin bir türküsü vardı “Hey Arapça okuyanlar, Allah Türkçe bilmiyor mu?” diye. De ki: "İster Allah diye yakarın, ister Rahman diye yakarın. Hangisiyle yakarırsanız yakarın, en güzel isimler O'nundur. Amenna , saddakna. Aksini belirten olmadı. Alıntı:
Alıntı:
Kusursuzluk sadece Allah'a mahsusdur. Doğrusunu en iyi bilen Allah'tır. Sevgi,saygı ve muhabbetle. Allah'a emanet olunuz.
__________________
Halil Ay |
||||||||
![]() |
![]() |
dost1 Adli üyeye bu mesaji için Tesekkür Eden 5 Kisi: | Anonymous (7. June 2011), bartsimpson (23. August 2012), Barış (6. June 2011), Miralay (7. June 2011), nerdogan (8. June 2011) |
Bookmarks |
Etiketler |
amin, kelimesinin, kökeni |
Seçenekler | |
Stil | |
|
|