![]() |
![]() |
#7 | |
Super Moderator
Üyelik tarihi: Mar 2012
Mesajlar: 963
Tesekkür: 481
200 Mesajina 303 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 24 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() Alıntı:
Bu cevap ne zamandır düşündüğüm bir konuya açıklık getirmiş oldu, sanırım sizde soruyu neden sorduğumu anladınız ki ona uygun ayetlerle cevap vermişsiniz. Bazı kimseler bu söylemimi aşırı bulabilir. Ama bana bunu sorgulama ve söyleme cesaretini forumdaki dostlarım verdi. Yanlışım varsa da düzeltirim inşaallah. Kendimi bildim bileli Allah kavramının nesnelleştirilmesini ve kişiselleştirilmesini anlayamamışımdır. Neden insanlar ilahi bir varlığı, gücü yada sistemi kişiselleştirme ve nesnelleştirme ihtiyacında olsunlar... Neden ellerini açıp göklerdeki bir tanrıya yalvarsınlar... Neden Rasullerin onunla konuşabileceğini ve ona mesaj iletebileceğini sansınlar... Neden Rasuller olmadan bu irtibatı kuramayacaklarını yada Rasullerden sonra dinsel kişiliklerle bu işlerin halledilebileceğine inansınlar. "İlahi" dahi olsa Allah'ı bir varlık olarak tanımlamamız "vahdaniyet" ilkesine terstir. Yaratılış hiyerarşisinde (insanın muhteşem egosundan dolayı) sanki insandan bir gömlek yukarıda oda "ilahi" kavramı ile bi nebze korumaya alınarak "Allah" kavramı yerleştiriliverilir hemen. "Allah" kavramını ulaşılabilir kılma arzumuz bizleri ister istemez şirk ve aldanışa sürüklemektedir. Ulaşabileceğimiz yada ulaşmak için çabalayacağımız bir Allah kavramı yok... Çünkü "Allah bize şah damarımızdan daha yakın" Onu konuşturmaya çalışmak, iletişim kurmaya çalışmak, dua edip cevap beklemek (bulutların üstündeki bir tanrıya) boşuna... Çünkü "Allah birdir. Allah sameddir. Doğurmamış ve doğmamıştır. Onun hiçbir dengi yoktur." Rasuller aracılığı ile ondan bir mesaj geldiğine ve iletildiğine inanmak da boşuna... Çünkü "ve innehu le tenziilu rabbel alemiine.../ elbette o, alemlerin rabbinin indirmesidir... nezele bihi er ruuhu el emiinu.../ indi onunla güvenilir bilgi... alaa kalbike li tekuune min el munziriine.../ kalbine, uyaranlardan olman için..." Mesaj her zaman oradaydı (LEFHI MAHFUZ)... Evren varolduğundan beri (KALU BELA)... Ama bunu (ZİKRİ) anlayabilen yada okuyabilen (IKRA - yada günümüz dili ile download edebilen-) insanlar sayılıydı (RASULLER)... bu mesajı okuyabilen ve idrak edebilen her vicdan sahibi insan gibi RASULLER'de bunu bilemeyen ve idrak edemeyen ruhlara ve akıllara iletme, bilinçlendirme ihtiyacı hisettiler ve dediler ki... "aklınızdaki, vicdanınızdaki tüm putları, tüm dogmaları, tüm inançları, tüm kötülükleri yokedin" (LA İLAHE)... vicdanınızdaki, aklınızdaki ve özünüzdeki (DNALARINIZDAKİ) evrensel mesaja ve onun yoluna inanın (İLLALLAH)... Rasuller neden hayatta iken yazılı bir metin yada kitap bırakmadılar? Bunun cevabı pek çok defa bu forumda verildi. Kul eli ile yazılan hiç bir metin İLAHİ olamaz... Asıl olan mesaj'dır (ZİKİR). Ve Rasullerin insanlara (İKRA- okuyup-) ilettikleri budur... "NEFSİNİ BİLEN RABBİNİ BİLİR ?????" Gerçekleri görmemizi ve idrak etmemizi engelleyen şartlanmalarınız ve sınırlarımız olabilir mi? Hanif bir müslüman olduğumuzu idda etsekte LA İLAHE emrinin gereğini yerine getirebiliyormuyuz? Ya da ALLAH'tan başka herşeyi reddetmeyi? Bizi doğru yola, kendilerine nimet (buradaki nimet; akıl, bilinç ve vicdan olmasın?) verdiklerinin yoluna ilet; gazaba uğrayanlarınkine ve sapıklarınkine değil.
__________________
"Hayat bugündür. Emin olduğun tek hayat. Onu en iyi şekilde yaşa." Konu bartsimpson tarafından (21. March 2013 Saat 08:44 PM ) değiştirilmiştir. |
|
![]() |
![]() |
bartsimpson Kullanicisina Bu Mesaji Için Tesekkür Edenler: | kuman (28. March 2013) |
Bookmarks |
Etiketler |
kitap, kur |
|
|