26. February 2015, 03:46 PM | #20 | |
Katılımcı Üye
Üyelik tarihi: Jul 2012
Mesajlar: 75
Tesekkür: 44
7 Mesajina 8 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 23 |
Alıntı:
Özellikle düşünme konusundaki çıkarım-yorum biraz farklı geldi bana. Kırmızı ve mavi renkle işaretli kısımlarda ufak bir çelişki var gibi. Kısa ifadeyle düşünmenin kaynağının dış uyaranlara(veya duyu organları ile algılamaya) bağlı olduğu belirtilerek, ağırlıklı olarak "bilinçaltı beyin fonksiyonları", düşünme şeklinde tanımlanmış. Bunun yanında "kontrol edilemeyen ve her koşulda çalışan bir fonksiyon" olduğu da yazılmış. Ben mavi yoruma daha çok katılıyorum. Çünkü düşünme fonksiyonu sadece insana özgü bir mekanizma değil. Tek hücreli bakteriden tutun, sürüngeninden uçanına, insana kadar her canlıda bu mekanizma görülüyor. Buna psikolojide "içgüdü" de deniyor. Dolayısı ile uzaya veya herhangi bir hissiz ortama tek hücreli bakteriyi koyalım. Bu mekanizma muhtemelen yine çalışacaktır. Ancak, bu bakteri sıfırdan inşa olmaya(biyolojik yaratılmaya) başlarken bu hissiz ortamda bırakılsa ve dışarıdan hiçbir uyarana maruz kalmadan gelişmesi sağlansa dahi, bu gelişme süreci de kendi içinde bir mekanizma olduğundan, can verilen her varlık otomatik olarak hislerle donatılmış olur. Ve kendi içgüdüsü(beslenme, hayatta kalma güdüleri gibi) de, dolayısıyla düşünme mekanizması da inşa olur.Ve ister istemez (bilinçsiz) düşünme mekanizması başlar. Bu konular için "düşünme", "bilinç"(alt/üst bilinç), "içgüdü" gibi kavramlar da irdelenmeli. Sizin "tefekkür" tanımınız daha çok "üst bilinç" tanımına yakın duruyor. Bu konulardaki görüşünüz nedir? Selam ve saygılarımla,
__________________
1:6 İlet bizi O dosdoğru yola... Konu han tarafından (26. February 2015 Saat 03:49 PM ) değiştirilmiştir. |
|
Bookmarks |
Etiketler |
hak, iman, kafir |
|
|