Toplumcu düzen ama hangisi?

canneylesin · 30. March 2010, 09:29 PM

İhsan Beye sonsuz teşekkürler ediyoruz. Ve nacizane bir bakış açısı da ben sunmak isterim:

Kur’an direkt olarak ekonomik açıdan bir devlet modeli öngörmemektedir. Ancak oluşturulacak devlet modelinin koordinat noktaları Kur’an’da mevcuttur. İslam’ın anti-kapitalist, ekonomik açıdan anti-liberalist ve anti-emperyalist olduğu hususunda hiçbir tereddüt yoktur. Bu anlamda diyebiliriz ki İslam, toplumcu bir düzen arzu etmektedir. Toplumcu düzen dendiğinde dünya üzerinde akla gelen iki model bulunmaktadır. Bunlardan biri sosyalizm bir diğeri de Kemalizm’dir. Kemalizm’den kastımız 6 ilkedir. Atatürk’ün bu 6 ilkeyi koyduktan sonra devletin parasal dar boğazını aşmak maksadıyla özel teşebbüsü teşvik etmek mecburiyetinde kalması 6 ilkeye bir zarar vermez. 6 ilke bütün berraklığıyla karşımızdadır. Şimdi bütün mesele toplumcu olduğunu bildiğimiz sosyalizm ve kemalizm’den hangisinin Kur’an’a daha uygun olduğu meselesidir.

Toplumları oluşturan bireylerdir. Ve bireylerin psikolojik yapıları dikkati alınmadan bir toplumsal düzen modeli üzerinde çalışmak bizi yanlışlara sürükleyebilir. Sovyetler Birliği bir sosyalizm kurdu onların kurduğu sistem ancak 100 yıl dayanabildi.Sistemin münafıkları sistemi yıktılar. Hz.Muhammed zamanında dahi münafıklar olduğunu Kur’an’da biliyoruz. Yine biz biliyoruz ki kıyamete kadar bizim üzerimize şeytan yazılıdır. Şeytandan kastımız ham düşüncedir. Üzerinde tefekkür edilmemiş, artısı eksisi bir teraziye konulmamış, bilimin tornasından geçirilmemiş düşünce. Ekonomik sistemi kurarken mühim olan OLABİLDİĞİNCE ADİL BİR DÜZEN KURUP BU DÜZENİ OLABİLDİĞİNCE UZUN YAŞATMAKTIR. Ne kadar sınıfsız ne kadar adil bir düzen kurarsanız kurun eğer içinizdeki münafıkların akacağı kanalları açık bırakmazsanız dostunuzu düşmanınızı bilemezsiniz. Dost gibi görünen düşmandan daha tehlikeli bir şey yoktur. Böyle bir sistemi bir müddet yürütebilirsiniz ama uzunca bir süre yürütemezsiniz. Sovyetler Birliği, sistemin münafıklarına çıkış yolları ve kendilerini belli edecek yollar tanımadığı için yıkılmıştır. Dost sandıkları insanlar düşman olmuştur ve bir karşı devrim ile sosyalizmi yıkmıştır.

30. March 2010, 09:29 PM	#2
canneylesin Yeni Üye Üyelik tarihi: Jan 2010 Mesajlar: 16 Tesekkür: 15 13 Mesajina 28 Tesekkür Aldi Tecrübe Puanı: 0	İhsan Beye sonsuz teşekkürler ediyoruz. Ve nacizane bir bakış açısı da ben sunmak isterim: Kur’an direkt olarak ekonomik açıdan bir devlet modeli öngörmemektedir. Ancak oluşturulacak devlet modelinin koordinat noktaları Kur’an’da mevcuttur. İslam’ın anti-kapitalist, ekonomik açıdan anti-liberalist ve anti-emperyalist olduğu hususunda hiçbir tereddüt yoktur. Bu anlamda diyebiliriz ki İslam, toplumcu bir düzen arzu etmektedir. Toplumcu düzen dendiğinde dünya üzerinde akla gelen iki model bulunmaktadır. Bunlardan biri sosyalizm bir diğeri de Kemalizm’dir. Kemalizm’den kastımız 6 ilkedir. Atatürk’ün bu 6 ilkeyi koyduktan sonra devletin parasal dar boğazını aşmak maksadıyla özel teşebbüsü teşvik etmek mecburiyetinde kalması 6 ilkeye bir zarar vermez. 6 ilke bütün berraklığıyla karşımızdadır. Şimdi bütün mesele toplumcu olduğunu bildiğimiz sosyalizm ve kemalizm’den hangisinin Kur’an’a daha uygun olduğu meselesidir. Toplumları oluşturan bireylerdir. Ve bireylerin psikolojik yapıları dikkati alınmadan bir toplumsal düzen modeli üzerinde çalışmak bizi yanlışlara sürükleyebilir. Sovyetler Birliği bir sosyalizm kurdu onların kurduğu sistem ancak 100 yıl dayanabildi.Sistemin münafıkları sistemi yıktılar. Hz.Muhammed zamanında dahi münafıklar olduğunu Kur’an’da biliyoruz. Yine biz biliyoruz ki kıyamete kadar bizim üzerimize şeytan yazılıdır. Şeytandan kastımız ham düşüncedir. Üzerinde tefekkür edilmemiş, artısı eksisi bir teraziye konulmamış, bilimin tornasından geçirilmemiş düşünce. Ekonomik sistemi kurarken mühim olan OLABİLDİĞİNCE ADİL BİR DÜZEN KURUP BU DÜZENİ OLABİLDİĞİNCE UZUN YAŞATMAKTIR. Ne kadar sınıfsız ne kadar adil bir düzen kurarsanız kurun eğer içinizdeki münafıkların akacağı kanalları açık bırakmazsanız dostunuzu düşmanınızı bilemezsiniz. Dost gibi görünen düşmandan daha tehlikeli bir şey yoktur. Böyle bir sistemi bir müddet yürütebilirsiniz ama uzunca bir süre yürütemezsiniz. Sovyetler Birliği, sistemin münafıklarına çıkış yolları ve kendilerini belli edecek yollar tanımadığı için yıkılmıştır. Dost sandıkları insanlar düşman olmuştur ve bir karşı devrim ile sosyalizmi yıkmıştır.