![]() |
![]() |
#4 | |
Site Yöneticisi
Üyelik tarihi: Sep 2008
Mesajlar: 3.076
Tesekkür: 3.618
1.093 Mesajina 2.442 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 100000 ![]() |
![]()
Selamun Aleykum! Değerli Bartsimpson Kardeşim!
Alıntı:
Hicr; 9:Hiç kuşkusuz Biz, o ZİKİRİ Biz indirdik Biz. Ve mutlaka Biz onun için koruyucularız. Dine ait bir sözcüğü veya kavramı en iyi ve en doğru şekilde öğrenmenin yolu Kur’an’dır. Yüce Allah, vermiş olduğu görevleri kullarının nasıl yapacağını sadece Kur’an’da açıklamıştır. Her inanan, dine ait konuları Kur’an’dan kendisi okur, anlar ve uygular, yöntem budur. Yüce Allah, dinle ilgili olup da, Kur’an’ın indiği dönemde Arap toplumunda var olmayan veya var olmasına rağmen orijinalliğini yitirmiş her sözcük ve kavramı, herhangi bir şekilde tahrifata uğramaması için Kur’an’da herkesin anlayacağı tarzda açıklamıştır. Buna karşılık, yozlaşmamış, bozulmamış sözcük ve kavramlar ise Kur’an’da, “Ma’lumu ilam (bilineni tekrar bildirme)” olmasın diye - aksi durum Kur’an’ın vecizliği ile bağdaşmaz- izahat verilmeksizin yer almıştır. Örnek; "YEVMİ-D-DİN" terimidir. Bu kavram peygamberimiz ve Arap toplumu tarafından önceden bilinmeyen ve ilk defa Fatiha suresinde geçen bir kavramdır. Bu kavramın ne olduğu ise İnfitar suresinde açıklanmıştır: İnfitar; 15-19: Din günü girerler oraya. Onlar ondan görülmeyecek şekilde uzaklaşmış değillerdir. Ve Din gününün ne olduğunu sana ne bildirdi? Sonra, Din gününün ne olduğunu sana ne bildirdi? Bir gündür ki o, hiçbir kimse başka bir kimse için hiçbir şeye güç yetiremez. Ve o gün buyruk yalnız Allah’ındır. Değerli Kardeşim! Öneride bulunduğunuz "ذكر Zikr" sözcüğünün ne olduğuna birlikte bakalım inşaAllah. “ZİKR” sözcüğünün sözlük anlamı; “anmak, hatırlamak, hatırdan çıkarmamak, unutmamak, öğüt almak, ibret almak” demektir. Sözcük, gerek “zikr” mastarı ve gerekse diğer tüm türevleri olarak Kur’an’da hep bu sözlük anlamıyla kullanılmıştır. Ancak sözcük “EZ-ZİKR” şekli ile, yani başındaki harf-i tarif ile muarref (belgisizliği giderilmiş, belirtili bir sözcük yapılmış) hâlde MECAZ-I MÜRSEL olarak, “ÖĞÜT VERME” ekseni etrafında Semavî Kitaplar için yani, Vahy, İlâhî Kitap; Kur’an, İncil, Tevrat, Zebur için kullanılmıştır (Âl-i Imran; 58, A’râf; 63, 69, Hicr; 6, Enbiya; 7, 42, 50, 105, Furkan; 29, Şuara; 5, Ya Sin; 69, Sad; 1, 8, 49, 87, Zümer; 23, Fussılet; 41, Şûra; 5, Zühruf; 36, 44, Kamer; 25, Kalem; 51, Tekvir; 27, Kehf; 83, Ta Ha; 10, 99, 113, Saffat; 3, 168, Talâk; 10, Mürselât; 5, Müminun; 71, En’âm; 90). Yine düşünme önerisinde bulunduğunuz "zikr" ile ilgili olarak Rabbımız olan Yüce Allah ; Sad Suresinin ;1.[/b] de: [b]"Saaad, vel Kur’âni zizZikr" Sad... Zikir sahibi Kur’an’a kasem ederim. diyerek belirlilik takısı ile vurgu yaparak kasem etmiştir. Âyetteki الذّكر – zikr sözcüğünün üç anlamda değerlendirilmesi mümkündür: 1) Zikr: "Şeref, kıymet." anlamında Araplar bir kimsenin şanını, şöhretini ve kıymetini anlatmak için zikr sözcüğünü kullanırlar. Kur’ân'da da zikr'in bu anlamda kullanıldığı birçok Âyet vardır: (Enbiyâ:10) Hiç kuşkusuz size, öğüdünüz/ şan şerefiniz içinde olan bir kitap indirdik. Buna rağmen hâlâ akıllanmayacak mısınız? (Zuhruf:44) Ve o, [Kur’ân] senin için de, kavmin için de gerçekten bir öğüttür/ şan şereftir, siz ondan sorgulanacaksınız. (İnşirah:4) Senin zikrini/ şanını da senin için yüceltmedik mi? 2) Zikr: "Anmak, hatırlatmak, öğüt." Bu anlama göre Kur’ân'daki ilkeler, hükümler, vaatler, tehditler, geçmiş toplumların yaşamlarındaki ibret alınacak kıssalar ve haberler hep zikr'dir. Muhkemleri, müteşâbihleri ve kıssaları ile Kur’ân Âyetlerinin hepsi ahlâkî öğütler içerdiği gibi, aynı zamanda da birer hatırlatmadır. Kur’ân'da daima ön plânda tutulmuş olan zikr = öğüt, hatırlatma, insanların akıllarını başlarına alarak sadece Allah'a yönelmeleri içindir. 3) Zikr:"Dinin gereklerini anlatmak." Zikr sözcüğünün yukarıdaki anlamları içerdiğini göz önüne alarak, zikr sahibi Kur’ân ifadesini; "şanlı, öğütlü, din öğreten, ibret veren Kur’ân" olarak anlamak gerekir. Kur`an`ın (öbek öbek gönderilmiş tüm ayetlerinin) Zikr (öğüt) olduğu, Kur`an`da yüzlerce ayette bildirilmiştir. "Öğütleri zihne iyice yerleştirenler" de Kur`an ayetleridir. Kusursuzluk sadece Allah'a mahsusdur. Doğrusunu en iyi bilen Allah'tır. Sevgi,saygı ve muhabbetle. Allah'a emanet olunuz.
__________________
Halil Ay |
|
![]() |
![]() |
dost1 Adli üyeye bu mesaji için Tesekkür Eden 3 Kisi: |
Bookmarks |
Etiketler |
hicr |
Seçenekler | |
Stil | |
|
|