![]() |
|
![]() |
#1 |
Uzman Üye
Üyelik tarihi: Mar 2010
Mesajlar: 1.979
Tesekkür: 1.908
1.298 Mesajina 2.732 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 27 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]()
Rahatsızadam
![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
#2 |
Uzman Üye
Üyelik tarihi: Aug 2009
Mesajlar: 933
Tesekkür: 110
268 Mesajina 414 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 17 ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
#3 |
Guest
Mesajlar: n/a
|
![]()
Saglikli biri doğru ile yanlışı net ayırt edebilir. Nasıl?
Burada sAyın hiiic in daha önce farkLı bir başlıkta farkLı bir iletisini hatırladım. FıtrAtıyla demişti. Sorun şuki bu durum çoklarının işine gelmiyor. Çokları dindar gözüküp egolarına uyuyorlar, Rablerine uymuyorlar. Aslında bu başlıkta çok kişi tartışıyor gibi gözüküyor. İnsanın kendi kendine konuşmasından mütevellit, farklı maHlas ve ideolojilerle sanki Aynı kişinin bilinç yansımalarını okuyorum. Farklı bir tartısma platformunda bile bir insanın beni ortaya alıp farklı 3 kişiymiş gibi nasıl kandırDığını biliyorum. Elbettekİ kendime göre kanıtLarım var. Bu forumdada benzer arkadaşlar olabilir. Bir sataşma yada sizden alıntı yapıldıgında sizi davet ediyordur. Ben bazı arkadaşların davetlerine bu yuzden icabet etmiyorum. Güvenmiyorum fikirlerine ve fikirler arasında farklılıklar görüyorum. Böyle yazanlar birden bire çok çok iyi yakalanmış bir temayı sunabiliyorlar. Şaşırıyorum. Her yerde tek nickle yazDım ve bununla da övünüyorum, çünkü dürüstüm ve adilim. Bir ateist sitesinde ateist, bir hanif sitesinde hanif, bir hadisleri sevenlerin sitelerinde hadisçi değilim. Öz ve öz hanifim, aklımla bilgimle ve vahiyle yol alıyorum. Müjdeleyip sakındıranı, insanı, evreni, dogayı okumak en büyük keyfim. Okuyorum ve okudukça bilgileniyorum. Bilgim en degerli hazinem. Olmak yada olmamak iste butun mesele demisti Sheskspir. Ben bilmek yada bilmemek diyorum. BİZler, selama uyan bizlerdir mirasçılar. Ve arz ın varisleri sadece islam olanlardır. Vaad budur ve hakk olacaktır. Ya İslam olursun ya örten. Var mıki başka dİn? Hepsi uydurulmuş, mesajın içi boşaltılmış, dindar gözükmek adına sözde Allaha iman ettigini saniyorlar ama aslında vahyi örttüklerinden bihaberler. Aslında dedim ya biliyorlar egriyi ve dogruyu lakin zordur dogruya uymak. Allah adildiR kimseye zerre haksızlık yapmaz. Herkese resulleri ile dogru yolu gösterir. Uymak yada uymamak işte bütün mesele ![]() Görecek göz olduktan sonra görülen sadece izlenebilenlerden ibaretken, görecek gönül gözü oldugunda görülenler sadece izlenebilenlerden ibaret olmuyor. Bir kişi hiçkimseye zarar vermeden günah işleyebilir mi? Evet. İllaki tanıyacaksın iblisini. O da seni tartacak, sen de onu ![]() Kelime kendini ve haddini bilmeli. Kendinizi keşfedin ve Rabbinizden tam emin olun. Sonra Rabbinize/vahye uyun. Gerçek din budur. Lakin pek çoğu bihaber. Konu ates demir tarafından (7. November 2012 Saat 11:46 AM ) değiştirilmiştir. |
![]() |
![]() |
#4 |
Uzman Üye
Üyelik tarihi: Sep 2010
Mesajlar: 880
Tesekkür: 191
556 Mesajina 1.179 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 25 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]()
Çoğu insan, ekmeğini yediği yerin kılıcını sallıyor.
Ne eğitimi aldı ise doğru o sanıyor. Bilgi var olagelen bir olgu. Doğrusu var yanlışı var. Yanlış bilgi sahibi olunur. Savunulur hatta savaşılır bile uğruna. Bilgisi ile övünür insan; Çünkü ona sahiptir. Gurur duyar savunur. Maksadı karşısındakine iktidar olabilmektir. Kıskanır; kıskançlığını örtmeye çalışır. Sesleri kısamassa, bastırmaya çalışır. Gürültü yapar, hedef saptırtır. Yanlış bilgi ile bir kıble yol alınabilir; ama hedeflere varılamaz. Gittiğin, ilerlediğin kıble doğru sanırsın? Bizler doğru yolda değiliz, doğru yolda olmayı uman ve dua edenleriz. Böyle konuşur böyle hareket ederiz. |
![]() |
![]() |
pramid Kullanicisina Bu Mesaji Için Tesekkür Edenler: | hiiic (7. November 2012) |
![]() |
#5 |
Guest
Mesajlar: n/a
|
![]()
Çiftçi hep başağı görür, elektrikçi ise tel. Buna algıda seçicilik diyorlar. Bir nevi neysen onu görürsün, ona dikkat edersin.
Bir yazılımcı hayatı bir program olarak algılayabilir, bir çiftçi büyüyen baş veren sonra olgun olunca toplanan bir başağının hayat döngüsü olarak. Yadırganamaz. Meyve tadı güzelse yenir, tadı çirkin meyve tükürülür ama çirkin olup olmadığının bilgisine ulaşılır. İşte bu zıtlıklar öğrenme için. Tadı çirkin meyveyi hayatında yemediğini söyleyen hata eder. Elbet yemiştir. Bizler; selama uyanlardır, selam olanlardır, bir çiftçinin deyimiyle tarla sahibini memnun eden başağılardır. Ben/sen/o değildir bizlerden kasıt. Ben/sen/o olan bizler ise sadece umarız. Gayretimiz/misaka bağlılığımız/andımızı tutmamız emin olduğumuz içindir. Doğru yol tamda içindeyken ve kodlanmışken nasıl olurda sapar insan? Bilgi ve vicdan ölçüttür yoksa tek başına bilgi/akıl vicdan olmadan egonun ipini tutamaz. Suyla temizlenenlerde vardır vahiyle temizlenenlerde. Gerçek temizlik hangisi vicdanlarınıza bırakıyorum. Sanal ortamı bir oyun gibi görüp, her türlü üçkağıtla gerçek kimliğini saklayıp sahte benlerle istediği gibi at koşturanlara/kendi kendine konuşanlaradır uyarım. Çünkü ne olduğundan emin olamıyorsunuz. |
![]() |
Kullanicisina Bu Mesaji Için Tesekkür Edenler: | hiiic (7. November 2012) |
![]() |
#6 |
Guest
Mesajlar: n/a
|
![]()
Bir iletimde de söylemiştim. Denizyıldızlarını denize atan adam değiliz. Denize atılmayı uman denizyıldızlarıyız hepimiz.
Denize denizyıldızı atan adam olma isteği derindeki egonun yansımasıdır. Selam dua ve muhabbetle |
![]() |
Kullanicisina Bu Mesaji Için Tesekkür Edenler: | hiiic (7. November 2012) |
![]() |
#7 |
Uzman Üye
Üyelik tarihi: Mar 2010
Mesajlar: 1.979
Tesekkür: 1.908
1.298 Mesajina 2.732 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 27 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]()
pramid, senin ile arkadaşın tartışması şuna benzedi biraz
![]() ![]() bu sayfaları tekrar tekrar okuyorum, okudukça gülüyorum. canım sıkkın oldukça okuyacağım. |
![]() |
![]() |
![]() |
#8 | |
Uzman Üye
Üyelik tarihi: Aug 2009
Mesajlar: 933
Tesekkür: 110
268 Mesajina 414 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 17 ![]() ![]() |
![]() Alıntı:
Bunu atlamışım, sen yazışma değil dalaşma peşindesin... selam, aorskaya |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#9 | |
Uzman Üye
Üyelik tarihi: Mar 2010
Mesajlar: 1.979
Tesekkür: 1.908
1.298 Mesajina 2.732 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 27 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() Alıntı:
bilmukabele |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#10 |
Super Moderator
Üyelik tarihi: Mar 2012
Mesajlar: 963
Tesekkür: 481
200 Mesajina 303 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 24 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]()
Sevgili arkadaşlar,
Forum kuran ve ayetlere dayalı bir forum olmasına rağmen, görüşüm odur ki arkadaşların çoğu farklı perspektiferede duyarsız kalmıyorlar ve aşırı uçlarda olmadıkça saygı ile yaklaşıyorlar. Umarım bu yazacaklarıma da bu mihvalde yaklaşırsınız. burada melek ve şeytan olgusunun varlık olduğunu ve olmadığını savunan iki uç var... ve bu savlarını ayetler ile desteklemeye çalışıyorlar... ama ne tuhaftır ki iki uç ta ayetlerle konuştuğu halde uzlaşamıyorlar... bir an için değişiklik yapalım... ayetleri bırakalım... insanlık tarihine hatta dinler tarihine bakalım... hatta dinlerden de öncesine bakalım... her çağda insanlık iyi ve kötüyü, melek ve şeytanı bir figür olarak resmetmiş ve teşbihte bulunmuştur... ilk insan döneminden, mitolojiler ve yunan paganizmine...uzakdoğu mistizmine kadar... sizce insanlık tarihi kadar eski olan bu iki olgu (melek-ler ve şeytan-lar) neden figürleştirilmeye ihtiyaç duyulmuş olabilir? Bir makaleden alıntıdır. Takyonlar hayali parçacıklar... Standart modelin denklemlerinden böyle parçacıklar çıkıyor... Higgs bozonu gibi henüz gözlenemediler, belki de hiç gözlenemeyecekler... Işık hızından hızlı hareket ediyorlar çünkü mesaj iletemiyorlar ve diğer parçacıkların üstünde herhangi bir etkileri yok...Bozonik sicim kuramına göre; ''Bir sicimin en düşük enerjili titreşimleri, içinde belli sayıda parçacık bulunan bir kuantum alan kuramıyla tanımlanabilir. Bozonik sicim kuramı 26-boyutludur ve düşük enerjide içerdiği parçacıklardan birinin kütlesinin karesi negatiftir. Böyle parçacıklara takyon denir. Özel görelilik açısından bakıldığında bunların imajiner durgun zamanları (proper time) vardır. Bu yüzden genelde popüler olarak "Tepkimeye girmeden çıkan parçacıklar" diye nitelendiriliyorlar. Yani bir çeşit zamanda yolculuk gibi... Yine özel görelilikten devam edersek, özel göreliliğe uyması açısından bu parçacıkların imajiner kütlesi olması gerekiyor. Her ne kadar değişken dönüşümü ile imajiner kütleden kurtulunabilse de, bradyonlar (yani gerçel kütleye sahip parçacıklar. Elektron, proton, vs.) ile -teorik anlamda- etkileşmeleri esnasında yine bu sorun ortaya çıkmaktadır. Özel görelilik, parçacıkların hızına bir engel koyar. Bu engel ışık hızıdır. Kütlesi sıfırdan farklı bir parçacığın ışık hızında gitmesi için sonsuz enerjiye sahip olması gerekir. Bu açıdan, nasıl bradyonlar ışık hızına erişip onun üzerine çıkamıyorlarsa, takyonların hızı da ışık hızının altına düşemez; ışık hızı yine aynı bariyeri tam ortaya koyar. Işık hızından yüksek bir hıza sahip olmalarına rağmen görelilikteki nedensellik ilkesi sebebiyle bilgi transferine imkan vermezler. Bradyonlara benzer şekilde enerjileri ışık hızına yaklaştıkça artar. Tek fark, hızları ışık hızından yüksek olduğu için hızları düştükçe enerjilerinin artmasıdır. AKIL ETMEZMİSİNİZ... DÜŞÜNMEZMİSİNİZ... BİLEN İLE BİLMEYEN AYNI MIDIR? Konu bartsimpson tarafından (7. November 2012 Saat 08:34 PM ) değiştirilmiştir. |
![]() |
![]() |
![]() |
Bookmarks |
Etiketler |
ayrı, değildir, insanın, kendi, melekesi, melekler, rabbimizin, vardır, yada, yaratıklardır |
Seçenekler | |
Stil | |
|
|