|  | 
|  | 
|  5. June 2013, 09:39 PM | #1 | 
| Uzman Üye Üyelik tarihi: Nov 2012 
					Mesajlar: 1.606
				 Tesekkür: 667 
		
			
				710 Mesajina 1.305 Tesekkür Aldi
			
		
	Tecrübe Puanı: 24         |  Fahri doktora unvanı verilen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan 
			
			Afrika temaslarının duraklarından Cezayir ziyaretinin ikinci gününde Başbakan Erdoğan’a, Cezayir Üniversitesi tarafından  'İnsani ve sosyal ilimler ile insanlığa katkısı'ndan ötürü fahri doktora unvanı verildi. Başbakan Erdoğan ise besmeleyle başladığı yaptığı teşekkür konuşmasında, iki ülke eğitim kurumlarının işbirliği içerisinde olmasını temenni ettiğini dile getirerek, "Bu konuda bizler üzerimize düşen her şeyi yapmaya hazırız. Cezayirli gençler bizim ülkemize, bizim gençlerimiz de buraya gelsin" dedi. Arapça konusunda Türkiye’nin ciddi bir açığı olduğunu belirten Erdoğan, şöyle devam etti: "80’i aşkın ilahiyat fakültemiz var. Grameri hallediyorlar ama Arapça’yı konuşma konusunda zayıflık var. Biz bunu Cezayir gibi Mısır gibi Ürdün gibi ülkelerle gidermenin gayreti içerisindeyiz." Törene Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ve Cezayir Yüksek Eğitim ve Bilimsel Araştırmalar Bakanı Raşit Haravbiyye de katıldı. **** Acaba Türkiye'yi araplastirmak istediginden dolayimi verilmistir bu ünvan Tayyip'e? Bundan sonra "Sayin Doktor Tayyip" olarak mi hitap edilecek? | 
|   |   | 
|  7. June 2013, 03:51 AM | #2 | 
| Uzman Üye Üyelik tarihi: Nov 2012 
					Mesajlar: 1.606
				 Tesekkür: 667 
		
			
				710 Mesajina 1.305 Tesekkür Aldi
			
		
	Tecrübe Puanı: 24         |  Fethullah Gülen ne demek istedi? 
			
			Ben birsey anlamadim, ha bu adam ne demek istiyor, ne tavsiye ediyor, ne düsünüyor diye bu konuda. Onu ilgilendiriyor mu acaba Türkiye'de neler oluyor diye? Said Nursi aklima geldi, herhalde o da ayni keseden atardi diye  Ikisinin de dilinden anliyamiyorum nedense. Bir de Obama var  o da birseyler anlatip durmustu Amerika da secimlerden evvel, hic bir kesin sonucu olmayan konusmalar..... **** Fethullah Gülen, Gezi Parkı ve kendi resminin kullanıldığı internet sitesinde şu açıklamaları yaptı: Gülen, Gezi Parkı ve kendi resminin kullanıldığı internet sitesinde şu açıklamaları yaptı: Bir yerde bir haksızlığı bastırmak için elli türlü haksızlık yapıyoruz, elli türlü zulme giriyoruz. Elli türlü zulüm ve haksızlığa sebebiyet veriyoruz. Kinleri, nefretleri körüklüyoruz. Üstesinden gelinmez bir şeye sebebiyet veriyoruz. HAFİFE ALMAK Hafife almak, akıllı Mehmet'in işine benzer: Kırkı bir uçurumdan aşağı inmek için el ele tutunmuşlar, el ele tutunarak oradan inmek istemişler. Sonra hepsi çözülmüş, yere düşmüşler; otuz dokuzu ölmüş, birinin de kolu-kanadı kırılmış. Demişler, "Akıllı Mehmet ne oldu?" "Sormayın, demiş, az daha bir sakatlık çıkaracaktık." Umursamaz ruhlar, anlamaz düşünceler meseleye böyle bakacak. BİZİM İHMALİMİZİN MEYDANA GETİRDİĞİ NESİLLER Şimdi "Bütün bütün böyle.. bir hak arama meselesi hiç yoktur!" derseniz, oradaki bazı masum insanları, masum istekleri de görmezlikten gelirsiniz. Bir kere başta, biz onları ihmal etmişiz. Onlar bizim ihmalimizin meydana getirdiği nesillerdir. Saniyen; bazı makul istekleri vardır onların. Hakikaten "Bir park.. ağaçları sökülmemeli; insanların gezisine müsait hal, o durum, o tablo korunmalı!" diyebilirler, öyle değerlendirebilirler. "Ekosistem" diyebilirler, "Yeşili öldürüyorsunuz!" diyebilirler. SANKİ KIYAMET KOPMUŞ GİBİ Bir yönüyle bizim bir zayıf yanımızı, bazı masum insanların belki zayıf yanları sanılan masum isteklerini istismar etmek isteyen dışta ve içte bir sürü, böyle kulaklarıyla genel havayı almaya çalışanlar da var. Şimdi dünyada bütün medya Türkiye'nin aleyhinde; burada da öyle, başka yerde de öyle, Avrupa'da da öyle. Sanki kıyamet kopmuş gibi bir halleri var. 'ZULME ZULÜMLE KARŞILIK VERME' KABAHAT HER ŞEYİ HAFİFE ALAN DA MI Bakış zaviyemizi bir kere daha gözden geçirmemiz lazım. Acaba kabahat bu meselelere karşı umursamazlık içinde bakan, her şeyi hafife alan, "şuydu, buydu" deyip geçiştirende mi? Yoksa sokakları bir yönüyle harp meydanlarına çeviren insanlarda mı? Ya da bütün bunların kabahati, sistemde mi? Bizim iyi nesiller yetiştiremeyişimizde mi? Onlara yürekten sahip çıkamayışımızda mı? O zaman sistemin gözden geçirilmesi lazım. Bizim, düşüncelerimizi bir daha gözden geçirmemiz lazım. Biz ettiysek bunları, bence, kendimize dönerek, kendimizle yüzleşerek, burada kendimizle hesaplaşarak, daha büyük hesaplarla karşı karşıya kalmamızdan sıyrılmamız lazım. Şimdi kendimizle yüzleşmezsek şayet, kendimizle hesaplaşmazsak, altından kalkamayacağımız hesaplarla karşı karşıya kalırız, hafizanallah. BİZ ASLINDA BİZE ETTİK... SİSTEMİ GÖZDEN GEÇİREMEDİK Bizim bize bakmamız lazım. Biz aslında bize ettik yani. Sistemi gözden geçiremedik; "Nasıl yaparsak bu nesiller ciddi nefis muhasebesi içinde, bir nefis muhasebesi yapan nesil olarak yetişir, insan olarak yetişir; tahribatları tahribatla karşılamak değil de, tahribatları tamiratla gidermeye çalışan bir nesil yetişir?" Düşünmedik bunları. ONLARI HAFİFE ALDIK... ONLARA ŞEFKAT ETMEK LAZIM Çok defa onları hafife aldık. "Bir avuç" dedik onlara..Onlara acımak lazım, şefkat etmek lazım. MÜŞTEREK AKIL ORTAK PROJE ÜRETMELİ Bugün böyle gitse de bence aklı başında kanaat önderleri, ilim adamları, psikologlar, pedagoglar bir araya gelerek, müşterek akıl bir araya gelerek, bu mevzuda projeler oluşturması lazım. BİRİ OLUP BİTEN ŞEYLERİ HAFİFE ALIRSA.. Biri olup biten şeyleri hafife alırsa, yangını hafife alıyor gibi, savaşı hafife alıyor gibi… Savaş başladı ama arzu ettiğiniz yerde onu durduramadınız. Her şeyi seylaplar halinde önüne kattı, sürükledi götürdü. MESELE KÜÇÜKKEN ONU SÖNDÜRMEYE BAKIN Yangın ve savaş.. siz başlatsanız bile arzu ettiğiniz yerde onu durduramazsınız. O nerede duracaksa, gider orada durur. O açıdan da mesele küçükken, bir mangal közü halindeyken onu söndürmesini beceriyorsanız, orada söndürmeye bakın. Yoksa bir alanı aldığı zaman, bazen üstesinden gelemezsiniz. İtfaiyeler onunla başa çıkamaz. Onun için çok küçük bir tulumbayla bile söndürülebilecek küçük bir yangında bile, bence bütün itfaiye erlerine seslenmek lazım; "Tulumbanı al, yetiş imdada, yangın var!" diye seslenmek lazım. KARINCA DEYİP GEÇMEYİN Akıllı davranmak lazım, en küçük gaileleri, badireleri çok büyük görmek lazım; akıllıca üzerine yürümek lazım. Bir karınca istilasına maruz kalmışsanız, karınca deyip geçmeyin. Karınca istilasıdır bu; sizin yağ çanaklarınıza, bal çanaklarınıza kadar girerler, zehir taşır ve kirletirler oraları; hafife almayın. Olumsuzluğu hafife almak, zihnin hafifliğinden kaynaklanır, mantık hafifliğinden kaynaklanır, muhakeme hafifliğinden kaynaklanır. Her şeyi olduğu gibi görmek çok önemlidir. O zaman isabetli projeler, planlar ortaya koyma imkanı doğar. NESLİN RESTORASYONA TABİ TUTULMASINA İHTİYAÇ VAR Meselenin dipten ele alınmasına, çerik-çürük hale gelmiş, enkaz halindeki bir neslin yeniden elden geçirilmesine, restorasyona tabi tutulmasına ihtiyaç var. Sorumluluğumuzu çok iyi kavramamız lazım. Mesele dipten ele alınmazsa, nesillerin ıslahıyla işe başlanmazsa; o nesillere, o masum nesillere, ruh ve mana köklerinden akıp gelen şeyler tanıttırılmaz, duyurulmaz, ruhlarına içirilmezse; beyinleri onların elden geçirilmezse, nöronlarına onların yeni bir adab u erkan talim edilmezse, bu azgınlıklar devam eder. KABADAYILIK YAPMIŞ OLURUZ SADECE Biz de hep böyle plansız projesiz, azgınlara karşı azgınlıklara karşı tepki göstermek, reaksiyon göstermek suretiyle sadece karbondioksit atmış oluruz. Kabadayılık yapmış oluruz. Meselenin dipten ele alınmasına ihtiyaç var. Problemimiz nedir bizim? Bu nasıl giderilir, nasıl tamir edilir? Meselenin öyle ele alınması, peygamber yolunda yürünmesi lazım.'' | 
|   |   | 
|  7. June 2013, 05:10 AM | #3 | 
| Uzman Üye Üyelik tarihi: Nov 2012 
					Mesajlar: 1.606
				 Tesekkür: 667 
		
			
				710 Mesajina 1.305 Tesekkür Aldi
			
		
	Tecrübe Puanı: 24         |  Atatürk Orman ÇiftliğiABD’ye satılıyor 
			
			Arsalar devletler arasi alinip satilinca ne oluyor, sahislar arasinda uygulandigi zaman ne oluyor, aradaki fark nedir?  **** Taksim Gezi Parkı’nda iyi niyetle başlayan protestoların yasa dışı grupların provokasyonuyla anarşiye dönüşmesi sonucu huzursuz günler yaşayan Türkiye, şimdi de Atatürk Orman Çiftliği arazisinin ABD Büyükelçiliği’ne satılacağı haberini konuşuyor. Taksim Gezi Parkı’nda iyi niyetle başlayan protestoların yasa dışı grupların provokasyonuyla anarşiye dönüşmesi sonucu huzursuz günler yaşayan Türkiye, şimdi de Atatürk Orman Çiftliği arazisinin ABD Büyükelçiliği’ne satılacağı haberini konuşuyor. Ankara’da başörtülü eşi davaya giremediği için destek vermeye giden Saadet Partisi Genel Başkanı Mustafa Kamalak’a yapılan saldırının failleri, ağaçları korumayı çok seviyorsa ABD Büyükelçiliği’nin önünde çadır kurmalı. Özgürlük talep edenlerin, özgürlük mücadelesi verenlere karşı olan tutumu “özgürlük”ün neye göre olduğunu gösteriyor. ABD Ankara Büyükelçiliği Basın Sözcüsü T.J. Grubisha, AA’ya yaptığı açıklamada, büyükelçiliğin Türk hükümeti ile uzun süredir yeni bir elçilik arazisinin satışı için görüşme halinde olduğunu belirtti. ABD’nin Ankara Büyükelçiliği, Atatürk Orman Çiftliği (AOÇ) arazisinin büyükelçiliğe satılacağına ilişkin iddialar hakkında, “Söz konusu arazinin şu andaki sahibi hakkındaki tüm sorular Türk yetkililerine sorulmalıdır” açıklamasını yaptı. ABD Büyükelçiliği Basın Sözcüsü T.J. Grubisha, büyükelçiliğin Türk hükümeti ile uzun süredir yeni bir elçilik arazisinin satışı için görüşme halinde olduğunu belirtti. “Basında, hali hazırda bir Türk kurumu olan TOKİ’ye ait bir arazinin ABD hükümetine satışının planlandığına dair haberler yer almaktadır” hatırlatmasını yapan Grubisha, “Söz konusu arazinin şu andaki sahibi hakkındaki tüm sorular Türk yetkililerine sorulmalıdır” dedi. Grubisha, yeni büyükelçilik yerleşkesi için arazi alımının tüm Türk ve Amerikan kanun ve yönergelerine uygun olarak gerçekleşeceğini kaydetti. | 
|   |   | 
|  7. June 2013, 05:13 PM | #4 | 
| Uzman Üye Üyelik tarihi: Nov 2012 
					Mesajlar: 1.606
				 Tesekkür: 667 
		
			
				710 Mesajina 1.305 Tesekkür Aldi
			
		
	Tecrübe Puanı: 24         |  Dakikada 9 ev satılıyor 
			
			Türkiye'de herkes bir ev sahibi oldu mu, yoksa mal elden ele belli bir bölümün arasinda mi dolasip duruyor? Kimdir alan kimdir satan? Vergi dairesini mi kazikliyorlar? ***** Son yıllardaki en düşük konut kredisi faizleri dolayısıyla bugüne kadarki en hareketli günlerini yaşayan konut piyasasında satışlar rekor üstüne rekor kırıyor. ANKARA - Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre, bu yılın ilk çeyreğinde konut satışlarında yeni bir rekora imza atıldı. En çok konut satışının gerçekleştiği 2013’ün ilk çeyreğinde iş günü ve mesai saatleri dikkate alınarak yapılan hesaplamaya göre, günde 4 bin 346, saatte 543 konut el değiştirdi. Söz konusu dönemde 1 dakikada 9 konut satıldı. İstanbul, 58 bin 682 konut satışıyla başı çekerken, kentte günde 931, saate 116 konut satıldı. Yaklaşık 2 dakikada bir konutun satıldığı İstanbul, bu alanda ulaşılması güç bir satış hacmini yakaladı. İkinci sıradaki Ankara’da 63 iş gününde 34 bin 786 konut satışı olurken, başkentte günde 552, saatte 69 konut el değiştirdi. Ankara’da yaklaşık olarak her dakikada 1konut satış rakamına ulaşıldı. İzmir, 17 bin 602 konut satışıyla üçüncü sırada yer aldı. Kentte günde 279, saatte 35 konut satıldı. | 
|   |   | 
|  8. June 2013, 09:42 PM | #5 | 
| Uzman Üye Üyelik tarihi: Nov 2012 
					Mesajlar: 1.606
				 Tesekkür: 667 
		
			
				710 Mesajina 1.305 Tesekkür Aldi
			
		
	Tecrübe Puanı: 24         |  Ne PKK'ymis be 
			
			Gezi Parkinin gösterislerine yine bir kulp bulundu: PKK Hani gökten tas yagacak olsa yine PKK'nin sucu diyecekler. Kimse ses cikarmasa Gezi Parkinin yerine gökdelenler kurulsa yine PKK suclu olur. Basim agridigi zamanlar, halsiz düstügüm zamanlar vb.... ben de hep HAVA'dandir diyor ve her bir seyi havanin üstüne atiyorum, pekala ben de PKK'nin yüzünden diyebilirim.  Birileride Ayet'in yok olmasini kecinin yemesine bagliyor.  Acep o zamanlar da PKK var mi piyasada, bir arastirma yapsak fena olmaz. Mazeretlerimiz bitmiyor ki. Dünyadaki kargasaliklarin sorumlusu Yahudi, Türkiyenin ki PKK. Insanin adi cikacagina cani ciksin diye de bosuna denmiyo herhalde   | 
|   |   | 
|  | 
| Bookmarks | 
| Etiketler | 
| neler, oluyor, türkiyede | 
| Seçenekler | |
| Stil | |
| 
 | 
 |