![]() |
|
|
|
|
#1 |
|
Uzman Üye
Üyelik tarihi: Apr 2012
Bulunduğu yer: earth
Mesajlar: 433
Tesekkür: 229
167 Mesajina 302 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 24 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
Sayın Özkanateş,
BÖLÜM I Muhataplarıma çok fazla değer ve güç yüklemiyorum. Hafife alıp sinek küçük ama mide bulandırır da demiyorum. Çünkü bir sineğin (Anofel) milyonlarca insanı öldürdüğüne de şahit oldu bu yaşlı dünyamız. Bahsettiğim insanların sayısı fazla olmayabilir ama etkinlikleri fazla. Yıllarca medyayı, bürokrasiyi, üniversiteleri özellikle adalet sistemini bu çok fazla değer veriyorsun dediğin adamlar yönetti.Sanat dünyasında bile kendilerinden olmayanı dışladılar ekmek vermediler. Hala da etkinlikleri hatırı sayılır düzeyde. Ama bir konuda sana katılıyorum sen buna teşhir diyorsun, ben cüret diyorum. Çünkü devlete düşman olanlar alenen göğüslerini gere gere pişkince niyetlerini açıklıyorlar.Artık herkes eteğindeki taşları dökmeye başladı. Herkes kafasının ardında yıllarca büyütüp beslediği canavarı serbest bırakıyor. Yalnız bunda da dürüst değiller. Türkiye Cumhuriyetine ve Türk Milletine yıllardır duydukları kini açığa çıkarırken bile Erdoğan karşıtlığının arkasına saklanıyorlar. Erdoğan onlar için bulunmaz bir nimet oldu. Yıllardır amaçlarına ulaşmak için bekledikleri araç oydu çünkü. Hazır kuzey Afrika dan başlayan planlı Arap baharı da vardı Türkiye yi de arada kaynatalım dediler. Bunun en büyük örneğini Gezi parkı olaylarında yaşadık. Taksim Gezi parkına Topçu kışlasının yapımı kararlaştırıldıktan sonra ağaçların kesilmesini protesto eden masum insanlara müdahale edilmesi ile başlayan olaylar sonunda Alevi ayaklanmasına dönüştü. Ajan provakatör Sırrı Süreyya Önder in olay yerinde görülmesinden itibaren Türkiye yi Mısır yada Libya ya çevirmek için dış destekli çok büyük bir operasyon başlatıldı. Görünürde Erdoğan karşıtlığı üzerine kurulmuş olan mizansen de normalde görsek hayra yoramayacağımız görüntüler yaşadık. Üzerinde Atatürk ün kalpaklı resmi bulunan bayrakla, terörist başı Apo nun resminin bulunduğu pkk paçavrasını tutan insanlar el ele kol kola hareket ettiler. AKM nin üzerine ne kadar sol örgüt varsa sloganları ve paçavraları asıldı. Medya da, sanatta etkin olan ne kadar vatansız, cibiliyetsiz varsa bir araya toplandı. Anti emperyalist! adamlar CNN aracılığı ile bizi A.B.D ye şikayet ettiler. Bu da ayrı bir ironiydi ya neyse. Aynı görüntü daha önce de verildi. Hrant Dink in cenazesinde. İki tane geri zekalı ya gaz verip eline silah sıkıştıran üst akıl Agos un tartışmalı sözlere imza atmış yazarını öldürtünce ülkede yine büyük kaos yaşandı. Adama öyle bir cenaze düzenlediler ki zannedersin İstanbul da değil de Erivan da toprağa veriliyor. Dink in cenazesine Türkiye Cumhuriyeti ile sorunlu ne kadar insan varsa katıldı. Cenaze kortejinin büyük çoğunluğunu Aleviler, Kürtler ve Komünistler oluşturdu. ''Hepimiz Ermeniyiz'' sloganının arkasında aslında hangi derin ihanetin olduğunu bilmeyen yoktur herhalde. Bu sloganı Hrant Ermeni olduğu için öldürüldü o yüzden kullanıldı diye iddiası olanlara zeka testi yapmalarını yada bizi aptal yerine koymamalarını öneririm . BÖLÜM II Devletin ötekileştirme politikaları yüzünden alevilerin bu ülkeye bağlılıkları gittikçe zayıfladı. Devleti sünni inanç temeline oturmuş gördükleri yada zannettikleri için her zaman karşı bir duruş sergilediler. Bu da Aleviler üzerinde alçakça oyunlar oynamak isteyen Türkiye düşmanlarının ekmeğine yağ sürdü. Yine aynı üst akılın yönlendirmesi ile Sivas katliamın da Alevileri yakanlar, Çorum da yada Maraş ta yine alevileri çoluk çocuk demeden katledenler Alevilerin bu ülkeye olan aidiyet duygularını iyice köreltmeye çalıştılar. Tabii olayları getirip sünnilere yıkmak kolaycılığa kaçmış olur. Bir yerde okumuştum. Devlet vatandaşlarının sünni olmasını, fakat alevi gibi yaşamasını ister diye. Devletin diyanet üzerinden kurduğu katı tahakküm anlayışını gevşetmesi lazım. Yoksa açık olan ve sürekli kan sızdıran bu yaramız ne kadar düşmanımız varsa iştahlarını kabartacaktır. Bugün Almanya bir taraftan İran bir taraftan yine Aleviler üzerine dolaplar, dalavereler çeviriyorlar. Kışkırtmalarını aleviliği ideolojiye çevirerek yapıyorlar. Devletin bu konuda yapması gerekenler yok mu? elbette var. Alevilere kendilerini bu ülkenin birinci sınıf vatandaşı eşit şartlara sahip yurttaşları olduklarını hissettirmesi lazım. Bunun için de en önemli adım Cemevlerinin yasal bir statüye kavuşturulması olacaktır. Devlet kimin nerede ibadet edeceğine karışmamalı. Diyanetin bu konudaki katı tahakkümü kırılmalı. Sünnilerin Diyanetin kapatılmasına karşı çıkacağı açıktır. Bu yüzden Aleviler için ayrı bir kurum oluşturulabilir. Diyanetin kapatılmasının özellikle yeni fraksiyonların ortaya çıkmasına radikalleşmelere yol açacağı da göz ardı edilmemelidir. Bir de Alevilerin bir araya gelememe sorunları var. Bir alevi konfederasyonun ak dediğine öbürü kara diyor. İdeolojik düşünce çoğu konfederasyonda inancın yerini almış durumda. Bu durumu düzeltmekte alevilerin elinde. Devletin önüne elle tutulur bir şeyler koyabilmek için önce kendilerinin anlaşması gerekiyor. Yani Alevi dedelerinin fikri ve zikri bir olduğunda bugün yaşadığımız problemler büyük ölçüde azalacaktır.
__________________
(FOR RAVEN) Konu khaos tarafından (11. January 2016 Saat 09:52 PM ) değiştirilmiştir. |
|
|
|
|
|
#2 |
|
Uzman Üye
Üyelik tarihi: May 2014
Mesajlar: 299
Tesekkür: 8
57 Mesajina 70 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 22 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
Değerli khaos kardeşim,
Sözlerinde haklısın ancak benim sözüm yeni bir dönemde olduğumuz. Oyunu artık Batı kurmadığından, Türkiye ve bölgesi artık Batı bakış açısı üzerinden, Batı'nın oyun kuralları üzerinden okunamaz. Lenin kardeşimin sözüyle, "ekonomik kriz dönemleri, toplumların sarsıldığı, maskelerin düştüğü, sosyal gerçeklerin günlük hayatın içinde kendiliğinden ve herkes tarafından görünür halde geldiği dönemlerdir". Şu anda bölgede yaşanan ekonomik krizin çok çok ötesinde, son yüz yılın çatırdaması ve yarılması. Rusya, İran ve Batı gerçek yüzleri ile sahnedeler ve bu yüzden Türkiye'nin neyin alternatifi olduğunu anlatmaya artık ihtiyaç yok. Türkiye bölgesinde ve belki de dünyada birlikte yaşamanın tek anahtarı. Anlatması gereken bu. Bahsettiğin toplumsal kesimler, Kürt, Alevi, komünist, işbirlikçi kardeşlerim, ve diğerleri, neyin karşısına neyi koyduklarını, bombalanan okullarda, pazar yerlerinde, hastanelerde, ibadethanelerde görüyorlar. Çevresi mayınlanarak açlıkla ölüme terk edilen yerleşim birimlerini kendi gözleriyle görüyorlar. Başkalarına bunları yapmak isteyenler, ve kendilerine bunların yapılmasını isteyenler, onlar taraflarını seçecek. İstemeyenler de ellerindeki tek seçeneği, Türkiye'yi seçecek. Bu kadar sade. Batı artık bir oyun kurucu değil. Onun "hasta adam" olduğunu, kendi sorunlarını çözemediğini, kendi olmayan herkes için sadece sorun olduğunu, bu sebeplerle oyundan çıkarılmakta olduğunu görmeliyiz. Oyundan çıkarıldığı içindir ki elinde silahtan başka kart yok ve o silahı da hangi düşmanına teslim edeceğini şaşırmış durumda, Türkiye'ye mi Rusya'ya mı. Batı algısında dost ve düşman yoktur çünkü o kendi dışındaki herkesle ve kendi içindeki her grupla savaş halinde. O, ancak parayla ve yağmayla birbirine tutkallanan ve sadece para ve yağma için hareket eden bir haydut güruhu. Tarihlerinde başka bir şey yok. Egemen oldukları son 300 yılda dünya başka bir şey görmedi. Şimdi dünyada bilinçler yarıldıkça Batı'nın yağma imkanı daralmakta ve Batı'nın yağmadan başka bir benliği yok. Senin anlattıkların işte bu benliktir. |
|
|
|
![]() |
| Bookmarks |
| Etiketler |
| alevilik, İran, İsmail, şah |
| Seçenekler | |
| Stil | |
|
|