hanifler.com Kuran odaklı dindarlık  

Go Back   hanifler.com Kuran odaklı dindarlık > HADİS ve SÜNNET > Hadis Araştırmaları

 
 
Seçenekler Stil
Alt 6. April 2009, 10:09 AM   #6
Umar
Uzman Üye
 
Umar - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Nov 2008
Mesajlar: 157
Tesekkür: 33
17 Mesajina 28 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 18
Umar will become famous soon enoughUmar will become famous soon enough
Standart

ALLAH'tan ve O'nun âyetlerinden sonra hangi HADİS'e inanacaklar? (45:6). Eğer samimiyseler, bırak onlardan bunun gibi bir HADİS üretsinler(52:34). Bu HADİS'i(Kur’an’ı) yalanlayanı bana bırak; onları bilmedikleri yerden derece derece (azâba) yaklaştıracağız(77:50). Onlar bun(a inanmadık)dan sonra hangi HADİS’e inanacaklar?(77:50). “Böylece biz, her peygambere insan ve cin şeytânlarını düşman yaptık. Bunlar, aldatmak için birbirlerine yaldızlı sözler fısıldarlar. Rabbin dileseydi onu yapamazlardı. Artık onları, uydurdukları şeylerle baş başa bırak.Öyle ki âhirete inanmayanların kalbleri, onların yaldızlı sözleri’ne kansın, ondan hoşlansınlar ve onlar, işledikleri suçları işlemeğe devam etsinler. ALLAH, size Kitabı açıklanmış olarak indirmiş iken O'ndan başka bir hakem mi arayayım? Kendilerine Kitap verdiklerimiz, O Kur'an’ın, gerçekten Rabbin tarafından indirilmiş olduğunu bilirler, hiç kuşkulananlardan olma! Rabbinin sözü hem doğruluk, hem de adâlet bakımından tamamlanmıştır. O'nun sözlerini değiştirebilecek hiç kimse yoktur. O, işitendir, bilendir. Yeryüzünde bulunan(insan)ların çoğuna uyarsan, seni ALLAH'ın yolundan saptırırlar. Onlar sadece zanna uyuyorlar ve onlar sadece saçmalıyorlar.”

(6:112-113). Yukarı da verilen ayette ALLAH, ısrarla, kitabının “tam” ve “açıklanmış” olarak indirildiğini söylüyor. ALLAH ile aynı düşünce de olmayan hadisçiler, uydurma bir takım sözlerle ALLAH'ın kitabını açıkladıklarını zannediyorlar. ALLAH ise, bu sözleri uyduranlara kasten izin verdiğini, bunların ancak “doğru zannettikleri şeylere uyan, aldatılmış kişiler” olduğunu vurguluyor. Aynı zamanda bu sözleri uyduran ve uyan kişilerin, “peygamber düşmanı” ve de “günahkar” olduklarını da ifade ediyor. ALLAH'ın hadisler hakkındaki bu sözlerine inanmamız gerekmez mi? Eğer inanmak istemiyorsanız, bir de şu iki ayeti inceleyin :

“ALLAH'ın vahiyleri ile ikaz edildiği halde bunu gözardı edenden daha kötüsü kimdir? Biz şüphesiz ki, suçluları cezalandıracağız.”(32:22) “Onlardan birine ayetlerimiz okunduğunda o sanki duymamış gibi,kulakları sağır gibi,küstahlıkla arkasını döner.Ona acı bir azabı müjdele.”(31:7)

İkinci iddia: "Peygambere itaat edin" demek ,"hadis'e uyun" demektir. Gelenekçiler tarafından öne sürülen bu ikinci argüman, onlar tarafından "hadis ve sünnete uyun" şeklinde yorumlanan ve ALLAH'ın "peygambere itaati emreden” ayetine dayanmaktadır.Şafi, El risale isimli kitabında kendi görüşünün temelini oluşturan bu argumanı yorulmadan, defalarca tekrar etmektedir : ...”Fakat,onun tarafından her neye karar verilirse ona itaat etmemiz ,ALLAH tarafından kendisine itaat ile eşitlenmiştir ki, bu da onun sünnetidir. Ona itaatsizliğimiz de ALLAH'a itaatsizliğimiz olarak kabul edilecek ve bağışlanmayacaktır....” ..

Açıkça görülmektedir ki yukarıdaki ayet ve benzer ayetlerden anlaşılan, Peygambere itaat ile ALLAH'a itaatin aynı olduğudur, çünkü peygamber kendi başına hareket eden bir eleman değildir. Bir elçi olarak o, mesajı getiren kişidir ve ona itaat ile ALLAH'a itaat eş manalıdır. Kur'an'da da ifade edildiği gibi : “Elçinin yegane görevi mesajı iletmektir" Dikkat edilmesi gereken nokta şudur ki, Kur'an burada "elçi" kelimesini kullanmaktadır, Muhammed değil! O sebeple itaat edilecek olan da, ancak onun getirdiği mesaj olmaktadır.Kısacası ALLAH ve elçisi bu bağlamda tek bir bütünü oluşturmaktadır ve ayrı düşünülemez. Kur'an'ın kendi kendini açıkladığını ise daha önce belirtmiştik. Şimdi başka ayetlerden de görülmektedir ki, ALLAH ve elçisine itaat dahi, sonuçta ALLAH'a itaat ile alakalıdır ve hatta aynı anlamlıdır.

Örneğin : De ki: Ey kitap ehli! Sizinle bizim aramızda ortak olan bir söze geliniz. Allah'tan başkasına kulluk etmeyelim, O'na hiçbir şeyi eş tutmayalım ve Allah'ı bırakıp da kimimiz kimimizi ilâhlaştırmasın. Eğer onlar yine yüz çevirirlerse, deyin ki: "Şahit olun biz müslümanlarız". (3:64) Bu şekilde, elçiye itaatin onun hadislerine itaat olduğu manası, kategorik olarak anlamsız hale gelmektedir. 3.İddia:"Hadisler Kur'an'ı açıklıyor." Gelenekçiler; Muhammed peygamberin Kur'an'ı açıkladığını ve bu açıklamanın da hadisler yoluyla geldiğini söylemektedirler. Onlara göre hadisler olmasa ALLAH'ın Kur'an'daki emirlerini anlayamayız ve uygulayamayız. Gelenekçilerin bu iddialarına destek olarak ileri sürdükleri ayet de şudur :

Biz o peygamberleri mucizelerle ve kitaplarla gönderdik. Ey Peygamberim! Sana da Kur'ân'ı indirdik ki, insanlara vahyedileni açıklayasın. Belki onlar da düşünürler(16:44). (Ey Resulüm!) Biz, sana bu kitabı (Kur'ânı) sırf hakkında ihtilafa düştükleri şeyi insanlara açıklaman için ve iman edecek topluma bir hidayet, bir rahmet olsun diye indirdik(16:64).

Bu ayetlerin yorumunu yapan, bir yazar; peygamberin Kur'an'da genel hatları ile bildirilen meselelerin detaylarını açıkladığını, mesela namaz vakitleri, namazların rekat sayıları ve zekat yüzdesi gibi konuların onun tarafından açığa kavuşturulduğunu söylemektedir.Kur'an'ın yorumlanması ve açıklanması meselesi ile ilgili Kur'ansal beyanlar ve tarihsel deliller göstermektedir ki, ne Muhammed peygambere, ne de bir başkasına, bu tarz bir bilgi bir kerede ve tamamen verilmemiştir. Zaten Kur'an, herşeyi bilen sonsuz ilim sahibi ALLAH'ın kitabı olarak tam olarak anlaşılamaz. Ancak, uzun ve rasyonel bir düşünsel süreç içinde peyderpey anlaşılabilir. Kur'an'ın yorumlanmaya çalışıldığı uzunca bir dönem buna şahittir. Ayrıca, müteşabih kabul edilen bazı Kur'an ayetleri ile ilgili aşağıdaki beyan da bu gerçeğe işaret eder :

"Onun gerçek yorumunu ALLAH'dan ve ilimde derinleşmiş olanlardan başkası bilemez." Bu ayet sadece müteşabih ayetlerle ilgili iken, ALLAH açıkça ifade eder ki Kur'an'ı öğreten ve açıklayan da kendisidir. Bunun anlamı, hem Kur'an'ın kendi kendini açıkladığı, hem de ALLAH'ın insanoğluna belli zamanlarda belli anlayışı vererek bu konuda yardımcı olduğudur.Son dört yüzyıl içinde yapılan bilimsel keşifler, ondört asır önce indirilen Kur'an’ın bazı ayetlerinin anlamını daha yeni anlamamızı sağlamıştır.
__________________
Düşünüp, tutabilmek adına; 'oku'mak !
Umar isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
 

Bookmarks

Etiketler
gerçeği, hadis, hurafe, hureyre, islamın, pavlusu, sünnet, yozlaşma

Seçenekler
Stil

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı

Hizli Erisim


Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 07:53 PM.


Powered by vBulletin® Version 3.8.1
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Hanifler - Kuran odaklı gerçek din islam