Namaz, Oruç ve Zekatın bizlere ve topluma faydaları.

[Miralay]

Selam Haluk kardeşim.
yazılarınızı zevkle okuyorum.
Ben namazla ilgili hiiiç kardeşimizin bana hatırlattığı (daha önceden de farkettiğim ama her nasılsa es geçtiğim) bir konuda size cevap vermek istiyorum. Tabii sizin değerli fikirlerinize de açığım.

Dikkat edersek rabbimiz oruç,hac ve zekat konusunda detaylı bilgileri verirken; namazla ilgili detaya inmemiştir. (Bu benim fikrim tabi)
Evet Kur'an'da müteaddit kere namazdan bahsetmiş ama, ancak bulmaca çözmeye kalkarsak ve parçaları birleştirirsek, bir namaz şekliyle karşılaşırız. O da herkesin Kur'an'daki namaz tarifleri farklar arzeder.

Benim Kur'an okumalarımda farkettiğim husus ise şudur:

Cenab-ı Allah bir konuda hüküm veriyorsa,bir emri varsa,bir haram koymuşsa; net bir şekilde direkt olarak emrediyor. Yapıldığında mükafat, yapılmadığında ceza vadediyor.
Namaz için Kur'an'da bir netlik yok.
Direkt bir hitap yok. Malumu aliniz (daha doğrusu sizin de buyurduğunuz gibi) rekat sayısı da dahil, namazın nasıl kılınacağına dair bir tarif yok.

Acaba rabbimiz bu konuda riyaya kapılmamamız adına bize şekilsel ritüleer içeren bir namaz emretmiyor mu? Gerçekten arkadaşlarımızın bahsettiği gibi salat (veya namaz diyelim) başka birşey mi?

Ben bu konuda kanaat getirdim doğrusu. Tabii ki, rabbimizin huzurunda durmanın lezzeti hiçbirşeyle ölçülemez. Ama bunu günde birkaç defaya indirgemek ne derece doğru?
Bence günün neredeyse 24 saati huzurda olmak (abartma oldu ama,uyku süresini falan çıkartırsak) daha doğru geliyor.

Sizin ve dostların değerli fikirlerinizle katkılarını bana mutluluk verecektir.
Zira ben sırf "ettehiyyatü..." yü araştırırken haniflikle tanıştım ve elhamdülillah bu kervana katıldım. En çok üzerinde durduğum olay namazdır. Hala da bu konuda araştırmalar yapıyorum. (Daha diğer konuları araştırmaya fırsat bile bulamadım )

Saygılarımla

[halukgta]

Değerli Miralay kardeşim sizinde söylediğiniz gibi Allah namaz konusunda çok söz etmesine rağmen, şekle çok fazla önem vermeyip öze inmemizi ve namazın ne maksatla emredildiğini kavramamızı istiyor. Bu konu ile ilgilide çok fazla bizleri bağlamadan kopyalar veriyor adeta bizlere. Örneğin Rabbin huzuruna ayakta (kıyamda) durup onun ile konuşma anında, saygıyla karşısında durulmasını istiyor. Bu saygıyla duruş kimi için eller bağlı, kimi için eller yanda tabiri caizse hazır ol vaziyette olarak algılanmış. İşte Rabbin dini kolaylaştırdığı güzelliğine bir örnek. Daha sonra birçok yerinde kur’anın, kendi huzurunda rükû edilmesini yani rabbim senin önünde saygıyla eğiliyorum dememizi söylemiş. Yine secdeye kapanıp onun yüceliğine boyun eğdiğimizi göstermek adına da, secdeye kapanarak ondan niyazda bulunmamız onu tespih etmemiz gerektiği bilgilerini vermiştir. Tüm bunları yaparken ne sayı nede belli bir ayet değil, tam tersine gönlünden ne geliyorsa, ona niyazda bulunulması ondan yardım istenmesi ve bu dualarına da bu şekilde cevap vereceğini söylemiştir bizlere. Hatta bizlere nasıl dua etmemiz gerektiği ayetlerini örnek vermiştir.
Değerli arkadaşım namaz ı günümüzde yapıldığı şekliyle lütfen düşünmeyiniz. Bu günümüzde sınırlara ve kalıplara sokulmuş, beşerin olmazsa olmaz diye sunduğu bir namaz haline gelmiş. Bunun sınırlarını Rabbim zorlaştırmadığı halde beşer elinden geldiğince zorlaştırmış ve sınırlamıştır. Bu çok büyük bir yanlıştır. Şu duayı okumadığında namazınız kabul olmaz denecek kadar Rahmanın yerine kararlar bile vermişlerdir.
Namaz beşerin Yaratıcısı ile buluşma anıdır. Kulun yaratıcısına şükrettiği ve ona saygısını gösterdiği bir andır. Namaz yaratıcısından dilekte bulunma anıdır. Bunun çok basit şartlarını da Allah koymuştur. Huzuruma dururken temiz ol, kendinde ol demiş ve gerekenleri söylemiştir. Namaz konusuna böyle bakmalıyız. Her gün Rabbin e doğru bir insan olacağı sözünü veren, onun önünde her gün saygıyla eğilen, onun yüceliğiyle kalbi titreyen bir insan, bu yolla şeytanın vesvesesinden kurtulacak ve doğru bir insan olacaktır, zaten amaçta budur. Elbette bu söylediklerimi kalben yapmayan, gösterişe kaçan bir insan bu söylediklerimden nasibini almayacaktır. Şunu düşünmenizi rica edeceğim sizden, Allah günlük namazlarımızı kendi yaşadığımız yerde kılmamızı emreder, neden biliyor musunuz? Çünkü din ve iman ALLAH İLE KUL ARASINDADIR DA ONDAN. Ne yazık ki günümüzde günlük vakit namazları bu özelliğinden saptırılmış, toplumu gösterişe alıştırmışlardır. Sanki rabbimin değer yargılarına ortakmış gibide, camide kılınacak namazın evimizde kılınacak namazdan 27 kat daha sevaptır diyebilmişlerdir, işin kötüsü bu sözleri peygamberimizin üzerinden yapmışlardır. Bu ve bunun gibi yanlışlar toplumu doğruya değil yanlışa sürüklemişlerdir. SAYGILARIMLA Halukgta