hanifler.com Kuran odaklı dindarlık  

Go Back   hanifler.com Kuran odaklı dindarlık > İMAN > Melekler'e İman > Meleklere İman

Cevapla
 
Seçenekler Stil
Alt 25. November 2010, 07:41 AM   #1
pramid
Uzman Üye
 
Üyelik tarihi: Sep 2010
Mesajlar: 880
Tesekkür: 191
556 Mesajina 1.179 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 25
pramid has much to be proud ofpramid has much to be proud ofpramid has much to be proud ofpramid has much to be proud ofpramid has much to be proud ofpramid has much to be proud ofpramid has much to be proud ofpramid has much to be proud of
Standart

ruh allahın bir bilgisidir. bu bilgi hem temiz hem güvenilirdir. bu ruh allahın bir mülkündendir. yani bilgi allahındır. bize ise bilginin çok az bir kısmı verilmiştir. bizim üzerinde anlaşamadığımız ve hayal edemediğimiz isayı oluşturan bilgi bize verilmeyen bir bilgi türü. bu nedenle hıristiyanlar sapıttı. çünkü o bilgi hakkında fazla bir birikimleri yoktu çünki az bir seviyede insana allah bildirdi.

cibril meselesine gelince

Alıntı:
19/ 7- Sonra onlardan yana (kendini gizleyen) bir perde çekmişti. Böylece ona ruhumuz (Cibril'i) göndermiştik, o da, düzgün bir beşer kılığında görünmüştü.
bu ayette niye parantez içine almayı uygun gördünüz cibril kelimesini.

galiba hala bir bilgi tanrısının olması gerekiyor değilmi. allah şah(toplar) damarımız kadar yakın iken niye bir aracı kullanılıyor. melekleri hala bir canlı olarak mı düşünüyorsunuz.

Kur’an melek diye güç sahibi olmayı kastediyor. Allah’ın melekleri, Allah’ın güçleri demektir. Rüzgar, fırtına, gök gürültüsü, yağmur gibi tabiatta varolan kuvvetler… Tabiatta varolan bir takım işlevsel fonksiyonlar… Hatta insanın bir takım ruhi ve psikolojik durumları…

Peygamberimizin “Gök gürültüsü (ra’d) meleklerden bir melektir” (Tirmizi; Tefsir 13, Kurtubi; 2/19 tefsiri) demesi bunu gösterir.

Dolayısıyla Kur’an’da bu kökten gelen kavramları tasnif edersek:
Mülk güç,
melik güç sahibi (özne),
meleke güç fiili (yüklem),
melek fiilin mef’ulu (yüklemin nesnesi),
melekut da fiil/yüklem alanı veya sahası oluyor.

Yani “el-melik”, “melekelerini” kullanarak “melaikeyi” ortaya çıkarıyor, bunların tezahür ettiği sahaya (alem) de “melekut” diyor. Bunu için de “mülk” O’nun oluyor. Bütün bunların mihverinde Allah var ve hepsi O’nunla ilgili…

Kur’an der ki: “Rabbiniz gökleri ve yeri altı evrede yaratan, sonra görkemli egemenliği ile iş ve oluşu çekip çeviren Allah’tır. Bu yaratma İKİNCİSİ OLMADAN yalnızca kendisinin iradesi iledir. İşte Rabbiniz Allah budur. Şu halde O’na ibadet ediniz. Bu zihin tutulması neden?” (Yunus; 10/3)

Yani: Allah gökleri ve yeri, O’nunla birlikte/O’na yardım eden ikinci bir aracı (şefi’) olmaksızın, tek başına yaratmıştır… Ayetteki şefi’ bu bağlamda “ikinci” anlamına geliyor. Çünkü ahirette günahkârlara şefaatçi bulunup bulunmayacağı değil; göklerin ve yerin yaratılışı anlatılmaktadır. “Allah bu yaratmayı yaparken (halen de yaratıyorken çünkü yaratma sürüyor) yanında ikinciler veya yardımcılar, aracı tanrılar, yarı tanrılar, tanrısal melekler vs. var mıydı?” gibi bir soruya cevap verilmektedir.

Çünkü eski dünya dinleri bir yüce tanrıdan başka ikinci, üçüncü alt tanrılar, yarı tanrılar, cinler, ifritler, tanrının yaratmada yardımcısı melekler anlayışı ile doluydu. Tanrı yaratmayı direk kendisi yapmaz, onlara havale ederdi. Bir kralın ülkesini oğulları arasında taksim etmesi ve bir çok yetkisini onlara devretmesi gibi Yahudi muhayyilesindeki “dört büyük melek” anlayışı da buradan geliyordu. Daha önceki dinlerde yüzlerceyken bunlarda dörde indirilmişti. Kur’an’ın tevhid ilkesi gereği bu, bir tek Allah’ın doksandokuz, bin, üç bin, beş bin, binlerce ismi, niteliği, melekesi, fonksiyonu, kuvveti haline getirildi. Çünkü Allah birdir (ehad) ve isimleri, sıfatları ve melekeleri ile bölünmez bir bütündür (samed)…

Yani Tanrı bir tanedir ve Tanrılık sadece O’nda toplanmış olup O’ndan kimseye geçmez. Yaratmada, iş ve oluşta kimseyi vekil tayin etmez, bütün her şeyi doğrudan kendisi yapar. Örneğin Yahudi muhayyilesinde geçtiği gibi bitkileri ve mevsim işlerini Mikail’e, ölüm işlerini Azrail’e, vahiy işlerini Cebrail’e, kıyametin kopuşunu İsrafil’e havale etmiş değildir. O’nun “şefi”i yoktur. Bütün bunları direk kendisi yapar…

şu atalar dinini terk edelim lütfen.

ali rıza bey allah ilminizi ve ilmimizi artırsın. sizin yazılarınızı okuyorum ve taktir ediyorum.

kuranda benzeşen(müteşabih) kelimeler dışında hiç bir kelime farklı anlamlarda kullanılmamıştır.

Konu pramid tarafından (25. November 2010 Saat 07:50 AM ) değiştirilmiştir.
pramid isimli Üye şuanda  online konumundadır   Alıntı ile Cevapla
pramid Adli üyeye bu mesaji için Tesekkür Eden 3 Kisi:
dost1 (25. November 2010), hiiic (16. February 2011), Miralay (16. February 2011)
Alt 2. November 2013, 03:14 PM   #2
bartsimpson
Super Moderator
 
bartsimpson - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Mar 2012
Mesajlar: 963
Tesekkür: 481
200 Mesajina 303 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 24
bartsimpson has much to be proud ofbartsimpson has much to be proud ofbartsimpson has much to be proud ofbartsimpson has much to be proud ofbartsimpson has much to be proud ofbartsimpson has much to be proud ofbartsimpson has much to be proud ofbartsimpson has much to be proud of
Standart

Alıntı:
pramid Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
allah şah (toplar) damarımız kadar yakın iken niye bir aracı kullanılıyor. melekleri hala bir canlı olarak mı düşünüyorsunuz.

Kur’an melek diye güç sahibi olmayı kastediyor.
Alıntı:
pramid Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Kendisiyle Allah'ın konuşması, bir beşer için olacak (şey) değildir; ancak bir vahy ile ya da perde arkasından veya bir elçi gönderip kendi izniyle dilediğine vahyetmesi (durumu) başka.
Sevgili Pramid yukarıdaki iki tesbitinizi birbiri ile çelişir gördüm.

Belki de ben yanılıyorum.

Kuran'dan anladığım kadarı ile kişisel kanaatim ve tesbitim şudur.

Allah, sadece insanlar değil, yaratılmış tüm varlıklar ile konuşur.
"Konuşma" kavramı, konuşmadan ne anladığımıza bağlıdır.

Peygamberlerin ise diğer beşerden ayrıldığı en önemli nokta "OKU" yabilmeleridir.
Ki bu özellik hiçte küçümsenecek bir özellik olmamakla birlikte, içeriğinde çok muhteşem bir ayrımı barındırır.
Onun akabinde önce "abd" sonra da "rasul" sıfatları gelir.

Buradaki "OKUMA" kavramı, maalesef "OKUMADAN" ne anladığımıza bağlı değildir.

"Yaratan Rabbinin adıyla oku!" ayetinde, muhatap olan yani rasul, diğer beşerden farklı olarak "OKU"ması gerektiğini ve nasıl "OKU" ması gerektiğini bizzat Allahın kendisinden öğreniyor...

Rasul için geçerli olan "gerçek" anlamı haricinde "OKU" mak biz beşer içinde ayrıca bilgilenmek, bilgi edinmek, öğrenmek, vb. anlamları kapsar.
__________________
"Hayat bugündür. Emin olduğun tek hayat. Onu en iyi şekilde yaşa."

Konu bartsimpson tarafından (2. November 2013 Saat 03:30 PM ) değiştirilmiştir.
bartsimpson isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 4. November 2013, 08:41 AM   #3
pramid
Uzman Üye
 
Üyelik tarihi: Sep 2010
Mesajlar: 880
Tesekkür: 191
556 Mesajina 1.179 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 25
pramid has much to be proud ofpramid has much to be proud ofpramid has much to be proud ofpramid has much to be proud ofpramid has much to be proud ofpramid has much to be proud ofpramid has much to be proud ofpramid has much to be proud of
Standart

kelam etme sadece dille olmamaktadır. sizler bu yazıyı okurken de sizinle bilgi aktarımında bulunmaktayız.

klm, mlk, lkm gibi kavramlar güç özelliğini anlatan kelimeler.

kalem, kelime, eklem, melek vb.... hepsi arapçada kalp yöntemi ile oluşturulmuş ve farklı kulvarlarda güçlerden bahseder.

Birisi eylemsel güç, diğeri sözel güç, bir diğeri fiziksel güç...

Allah şu anda seninle elçi ile konuşuyor. yani kuran ile.

rasul; mesaj
mürselin, mesajı ileten
risaleti; Allahın mesajı

Muhammed nebi de bir rasul yani mesajdır.

Alıntı:
pramid Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
allah şah (toplar) damarımız kadar yakın iken niye bir aracı kullanılıyor. melekleri hala bir canlı olarak mı düşünüyorsunuz.

Kur’an melek diye güç sahibi olmayı kastediyor.
Alıntı:
pramid Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Kendisiyle Allah'ın konuşması, bir beşer için olacak (şey) değildir; ancak bir vahy ile ya da perde arkasından veya bir elçi gönderip kendi izniyle dilediğine vahyetmesi (durumu) başka.
Dikkat ederseniz Allahın bir melek aracılığı ile konuşmadığını arapçasına bakarak anlayabilirsiniz.

يُرْسِلَ رَسُولًا فَيُوحِيَ بِإِذْنِهِ

bu ifade kuranı anlatan bir ifadedir. Vahy alan nebidir. hicap; musanın annesi, meryem, musa vb. ile konuşması, diğeri de kuran.

bir çelişki yok ama geçmişin izleri zorluyor bizleri. Çok bilgi kirliliği var çok
pramid isimli Üye şuanda  online konumundadır   Alıntı ile Cevapla
pramid Kullanicisina Bu Mesaji Için Tesekkür Edenler:
dost1 (4. November 2013)
Cevapla

Bookmarks

Etiketler
cebrail, cibril, emin, kudüs, ruhullah, ruhül

Seçenekler
Stil

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı

Hizli Erisim


Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 05:14 PM.


Powered by vBulletin® Version 3.8.1
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Hanifler - Kuran odaklı gerçek din islam