hanifler.com Kuran odaklı dindarlık  

Go Back   hanifler.com Kuran odaklı dindarlık > GELENEK DİNİ > Mezhepler ve Tarikatlar

Cevapla
 
Seçenekler Stil
Alt 7. January 2011, 07:58 AM   #1
ebu Maruf
Uzman Üye
 
Üyelik tarihi: Dec 2010
Mesajlar: 111
Tesekkür: 18
39 Mesajina 55 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 25
ebu Maruf has much to be proud ofebu Maruf has much to be proud ofebu Maruf has much to be proud ofebu Maruf has much to be proud ofebu Maruf has much to be proud ofebu Maruf has much to be proud ofebu Maruf has much to be proud ofebu Maruf has much to be proud of
Standart

Alıntı:
Anonymous Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Selam sevgili kardeşim.
ALLAHIn Selamı Rahmeti ve Bereketi senin üzerine olsun Değerli Kardeşim
Bu "aracı" ve "vesile" meselesi aslında çok basit bir mesele. Fakat bu basit meseleyi size anlatmayı beceremiyoruz o da bizim anlatım eksikliğimiz olsa gerek. Verdiğiniz benzetmelerin konu ile alakasız olmasından dolayı pek vakıf olmadığınızı düşünüyorum.

Ben vesile ve aracı meselesini anlatmayı son bir kez denemek istedim.

Öncelikle Allah'a yaklaşma meselesi otobüse binip İstanbuldan Kars'a gitme meselesine benzemez. Benzetme yapılacak bir durum da yok doğrudan Kuran'a bakalım.
Dostum benim için aracı kelimesinin anlamını şu linkte izah etmeye çalıştım.
Ordaki sözlerimin sizinle hiç bir alakası yoktur.Bu mesajınızı okumadan önce başka bir kardeşe nisbet yazmıştım
http://www.hanifler.com/showthread.php?t=2123

Kuran'da Allah kendisine ulaşmanın yolunu TAKVA olarak gösteriyor.
Dostum takva halis niyet yani salıih ameldir.Yani amelleri ALLAH için yapmaktır.Burda yapılan iş değil hangi niyetle yapıldığı önemlidir.Ameller önemli olsaydı.ALLAH c.c Beni israile emrettiği şeylerin birebir aynısını nasaralara onlara emrettiğinin aynısınıda müslümanlara emrederdi.
YAni ALLAH indinde ne benim kıldığım namazın nede senin tuttuğun orucun fiiliyet olarak bir önemi yoktur.Namazı ALLAH için Ayakta kılmak yerine oturarak kılsan .Öbürü bütün her şeyiyle bedenen namazın bütün fiillerini yerine getirse amacı ALLAH değilde çıkar olsa.Yarım olarak yapılan salih amel makbul olur.Yani Sen aracıyı sadece aracı olarak görsen sorun yoktur.Halbuki aracıdan bir güç beklersen o zaman sorun vardır.İşte takva budur.Salih niyet salih amel.
Salih ameller ve salih niyetler içine mümin kardeşini ALLAHın dostlarını sevmekde girer.
Rûm 21
Kaynaşmanız için size kendi (cinsi)nizden eşler yaratıp aranızda sevgi ve merhamet peyda etmesi de O'nun (varlığının) delillerindendir. Doğrusu bunda, iyi düşünen bir kavim için ibretler vardır.

Yani
Allaha yakın olan kişi = Takvalı kişi.

Bu Kuran'da bu şekilde benim gördüğüm kadarıyla.

Peki nasıl takva sahibi oluruz? EŞİTTİR nasıl Allaha yakın oluruz?

Allah Takva sahibi olmamız için gereken AMELLERİ Kuran'da sıralamış.

A ameli, B ameli, C ameli D ameli gibi bir sürü amel var ama bunların arasında "TAKVALI BİRİNE YAKIN OLMAK VEYA ONU ARACI KILMAK, RABITA Vb." gibi bir amel yok. Herkesin takvası kendine.

Özeti şu şekilde. Allaha yakın olmak istiyorsanız Kuran'da yazmakta olan takva amellerini yapmalısınız. Örneğin bir fakire yardım edersiniz, bu AMEL Allaha yaklaşmanıza bir vesile olur. Aracı olabilecek tek şey hep Kuran'da yazan TAKVA AMELLERİ'dir. Amel=Hayra ve barışa yönelik işlerdir. Boş işler değil.

Tabi bunlar benim anladığım. En doğrusunu Allah bilir.

Sevgili ebu Maruf kardeşim.
Sen peygamberimizin sünnetine bağlı birisine benziyorsun. Peygamberimizin tebliğini biraz araştırmanı öneriyorum. Peygamberimiz çevresindeki insanları "KENDİSİNİ RABITA ETMELERİNE" mi yönlendirmiş yoksa doğrudan Allah'a mı?
Dostum bununla ilgili hadis rivayetleri var.Tabiki isteyene verebilirim.Lakin burdaki çoğu kişi hadis rivayetlerini Kuranla çelişiyor diye kabul etmiyor.
Halbuki onların düşüncesine göre çelişiyor.Bende bakıyorum ayetlere insanın düşünülmesi yada sevilmesi yada hayal edilmesinin men edildiği yada şirk olarak kabulş edildiği bir ayet göremiyorum.Bu sebebden dolayı hadis kısmına hiç girmiyorum.

Boşuna hariçten kaynak aramayın.
Peygamberin o zamanki insanları neye yönlendirdiğini görebilmeniz için size en sağlam kaynağı söyleyeyim:
Kuran'ı açın ve "DE Kİ" ile başlayan tüm cümleleri tek tek okuyun. Zira onlar peygamberimizin Allahın emri ile insanlara ilettikleridir. Bu ayetlerde hiç sizin dediğiniz gibi yönlendirmeler yoktur, tüm yönlendirmeler Allah'adır.

O ayetlerden birisi:

Eğer kullarım sana Benim hakkımda sorular sorarsa -(bilsinler ki) Ben çok yakınım; dua edenin yakarışlarına her zaman karşılık veririm; öyleyse onlar da Bana karşılık versinler ve Bana inansınlar ki doğru yolu bulabilsinler.(Bakara 186)

Allah hepimizi doğru yoluna iletsin.
selametle
ebu Maruf isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 7. January 2011, 10:15 AM   #2
Anonymous
Uzman Üye
 
Üyelik tarihi: Dec 2010
Mesajlar: 176
Tesekkür: 627
164 Mesajina 386 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 25
Anonymous has much to be proud ofAnonymous has much to be proud ofAnonymous has much to be proud ofAnonymous has much to be proud ofAnonymous has much to be proud ofAnonymous has much to be proud ofAnonymous has much to be proud ofAnonymous has much to be proud of
Standart

Alıntı:
ebu Maruf Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Yani Sen aracıyı sadece aracı olarak görsen sorun yoktur.Halbuki aracıdan bir güç beklersen o zaman sorun vardır.İşte takva budur.Salih niyet salih amel.
Salih ameller ve salih niyetler içine mümin kardeşini ALLAHın dostlarını sevmekde girer.
Rûm 21
Kaynaşmanız için size kendi (cinsi)nizden eşler yaratıp aranızda sevgi ve merhamet peyda etmesi de O'nun (varlığının) delillerindendir. Doğrusu bunda, iyi düşünen bir kavim için ibretler vardır.

Sevgili kardeşim aracılık meselesinde
http://www.hanifler.com/showthread.php?p=7982#post7982
adresinde son sözümü söyledim. Anlatmak istediklerimi oradakinden daha açık anlatamam. İnşallah yanlış bir şey yazmamışımdır veya daha karmaşıklaştırmamışımdır.


Sevgi konusuna gelince:
Müslüman "Orta yol"u tutan insana denir. Müslüman her şeyin aşırısından uzak durur. Buna ibadet de dahildir sevgi de nefret de.
"Şeyh sevgisinin" ne kadar aşırı bir sevgi olduğunu ve insanları nerelere götürdüğünü buradaki bir çok insan biliyordur. O yüzden aşırı olmayan sevginin normalliğinden bahsetmemize gerek yok. Normalini bizler birbirimize karşı da duyuyoruz.

Selamlar.
Anonymous isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Anonymous Adli üyeye bu mesaji için Tesekkür Eden 2 Kisi:
ebu Maruf (7. January 2011), Miralay (7. January 2011)
Alt 7. January 2011, 12:05 PM   #3
ebu Maruf
Uzman Üye
 
Üyelik tarihi: Dec 2010
Mesajlar: 111
Tesekkür: 18
39 Mesajina 55 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 25
ebu Maruf has much to be proud ofebu Maruf has much to be proud ofebu Maruf has much to be proud ofebu Maruf has much to be proud ofebu Maruf has much to be proud ofebu Maruf has much to be proud ofebu Maruf has much to be proud ofebu Maruf has much to be proud of
Standart

Alıntı:
Anonymous Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Sevgili kardeşim aracılık meselesinde
http://www.hanifler.com/showthread.php?p=7982#post7982
adresinde son sözümü söyledim. Anlatmak istediklerimi oradakinden daha açık anlatamam. İnşallah yanlış bir şey yazmamışımdır veya daha karmaşıklaştırmamışımdır.


Sevgi konusuna gelince:
Müslüman "Orta yol"u tutan insana denir. Müslüman her şeyin aşırısından uzak durur. Buna ibadet de dahildir sevgi de nefret de.
"Şeyh sevgisinin" ne kadar aşırı bir sevgi olduğunu ve insanları nerelere götürdüğünü buradaki bir çok insan biliyordur. O yüzden aşırı olmayan sevginin normalliğinden bahsetmemize gerek yok. Normalini bizler birbirimize karşı da duyuyoruz.
Sevgide aşırı gitmemek gereklidir.Aynen Nasaraların İsa a.s a olan sevgilerdinde o kadar aşırı gidip artık İsa. a.s Efendimizi kulluktan çıkarıp ilahlığa çıkardıkları misali.
Bu bahsettiğiniz çok önemli bir meseledir.Harfiyen katılıyorum.Ben sadece sevginin aşırılığı meselesine sınırı şu şekilde koyulması taraftarıyım.Zira bunun bir tartısı yoktur.Mahlukata duyulan sevginin mantığı aklı geçmemesi gerektiği taraftarıyım.Bu şeyhde olsa hatta peygamberde olsa.Mantığı geçince artık yahudilerin üzeyr a.s Efendimize yada nasaraların İsa a.s Efendimize olan duygularına benzr ALLAH Muhafaza.

Selamlar.
Dostum vermiş olduğun linke görüşlerimi belirttim.
Paylaştığın bilgiler için teşekkür ederim.

saygılarımla

Konu ebu Maruf tarafından (7. January 2011 Saat 12:12 PM ) değiştirilmiştir.
ebu Maruf isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
ebu Maruf Adli üyeye bu mesaji için Tesekkür Eden 2 Kisi:
Anonymous (7. January 2011), snobyx (7. January 2011)
Alt 7. January 2011, 11:18 AM   #4
Miralay
Uzman Üye
 
Üyelik tarihi: May 2010
Mesajlar: 568
Tesekkür: 4.080
276 Mesajina 635 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 26
Miralay has much to be proud ofMiralay has much to be proud ofMiralay has much to be proud ofMiralay has much to be proud ofMiralay has much to be proud ofMiralay has much to be proud ofMiralay has much to be proud ofMiralay has much to be proud of
Standart

Selam kardeşlerim.

Öncelikle,Dost1,Anonymous,hiiiç,snobyx ve diğer kardeşlerimin yazdıkları yorumların altına seve seve imzamı atarım. Daha doğrusu hakk'ıidoğruyu söyleyen herkesin yanındayım.

ebu Maruf kardeşimizin tasavvufla ilgili olarak yazdıklarından anladığım;konuyu ıstılah olarak iyi niyetle savunmaya çalışan değerli bir kardeşimizdir.
Fakat şunu iyi bilmesini ve anlamasını isterim ki;şahsımda dahil,buradaki pekçok kardeşimiz yıllarını tarikat ve cemaatlarda geçirmiş kişileriz. Konunun kitabî (teorik) ve ameli (uygulamalı) yönlerini çok iyi biliyoruz. Tasavvuf kitaplarında yazan ve bizlerinde çok iyi bildiğimiz,şirke kapı aralayan örnekleri Dost1 kardeşimiz bol bol delillerle gözler önüne sermiştir. Daha bunun üzerine yazacak birşey bulamıyorum.

Uygulama olarak ta,benim ve diğer kardeşlerimizin yaşadıkları olaylar;gidilen yolun hiç te masum olmadığını gösteriyor.

"Bana bir tane kötü örnek gösterin;hangi şeyh kendisine tapınılmasına izin veriyor?" diyen kardeşlerime ancak şunu diyebilirim;

Tarikatlarda mürşide kesin itaat esastır. Hiç bir sofi (ya da mürid) şeyhinden izinsiz hareket edemez. Şeyhinin izin verdiği bir eşle izdivac kurar (sırf şeyhi öyle emrettiği için,şeyhinin söylediği,ama ana babasının onaylamadığı bir hanımla evlenerek;ana babasıyla bağlarını koparan sofi arkadaşlar bilirim.),çocuğu olduğunda şeyhine danışarak,çocuğunun adını koyar;kendisi hanefi mezhebine tabi olduğu halde şeyhi şafi olduğu için namazını kılar (hepsi değil ama çok yapanları gördüm);...vs.

Yani yaptığı,yapacağı her hareketi mutlaka şeyhine danışırlar. Bu minvalde; sizin de tasvip etmediğiniz bir takım sapkınlıklardan bu şeyhin haberi yokmudur da engel olmuyor acaba? Hiçbir sofi (yada mürid) şeyhinin onayını almadan hiçbir hareketi yapmayacağına göre...

Yani gerek Dost1'in bahsettiği kaynaklar,gerekse bizlerin de şahit olduğu uygulamalar, hiç te sizin dediğiniz gibi cereyan etmiyor;ve hiç te masumane değil.

Daha dün bir arkadaş bir konudan bahsetti. Durumun ne kadar vahim sonuçlara varacağını az çok tahmin ettim.

Binlerce müridi olan,ve binlerce kişinin Gavs,müctehid olarak bildiği bir zat-ı muhteremin müridleri; ellerinde kumbaralarla çarşı çarşı,il il,diyar diyar gezerek, her esnafın dükkanına bu kumbaralardan bırakıyorlarmış. Bu kumbaraların üzerinde,"Sadaka ömrü uzatır" yazılıymış. Ben şahsen görmedim. Zira işten güçten,hastalıktan daha çarşı pazara gidip te şahit olamadım. Bana diyen bir esnaf arkadaş. Onun da dükkanına bu kumbaradan bırakmışlar. Her hafta sonu gelip kumbarayı boşaltıp,gidiyorlarmış.
Çok ta merak ettim doğrusu bu kumbaraları. Acaba Fethullah hoca'nın cemaatinin dağıttığı kumbaralara benziyor mu?
Neyse inşaAllah bu hafta sonu fırsat bulabilirsem bir keşif gezisinde bulunacağım.

Konuyu da fazla uzattım,hakkınızı helal ediniz kardeşlerim. Cuma cuma çenem düştü herhalde. Bunlar da cuma namazı kılarken aklıma geldi. Camiden çıkar çıkmaz hemen klavyeye döktüm.

Saygılarımla

Konu Miralay tarafından (7. January 2011 Saat 11:23 AM ) değiştirilmiştir.
Miralay isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Miralay Adli üyeye bu mesaji için Tesekkür Eden 3 Kisi:
Anonymous (7. January 2011), ebu Maruf (7. January 2011), snobyx (7. January 2011)
Alt 7. January 2011, 12:39 PM   #5
ebu Maruf
Uzman Üye
 
Üyelik tarihi: Dec 2010
Mesajlar: 111
Tesekkür: 18
39 Mesajina 55 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 25
ebu Maruf has much to be proud ofebu Maruf has much to be proud ofebu Maruf has much to be proud ofebu Maruf has much to be proud ofebu Maruf has much to be proud ofebu Maruf has much to be proud ofebu Maruf has much to be proud ofebu Maruf has much to be proud of
Standart

Alıntı:
Miralay Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Selam kardeşlerim.

Öncelikle,Dost1,Anonymous,hiiiç,snobyx ve diğer kardeşlerimin yazdıkları yorumların altına seve seve imzamı atarım. Daha doğrusu hakk'ıidoğruyu söyleyen herkesin yanındayım.

ebu Maruf kardeşimizin tasavvufla ilgili olarak yazdıklarından anladığım;konuyu ıstılah olarak iyi niyetle savunmaya çalışan değerli bir kardeşimizdir.
Fakat şunu iyi bilmesini ve anlamasını isterim ki;şahsımda dahil,buradaki pekçok kardeşimiz yıllarını tarikat ve cemaatlarda geçirmiş kişileriz. Konunun kitabî (teorik) ve ameli (uygulamalı) yönlerini çok iyi biliyoruz. Tasavvuf kitaplarında yazan ve bizlerinde çok iyi bildiğimiz,şirke kapı aralayan örnekleri Dost1 kardeşimiz bol bol delillerle gözler önüne sermiştir. Daha bunun üzerine yazacak birşey bulamıyorum.
Dostum benim savunduğum yaşanan tasavvuf değil olması gereken tasavvuftur.Ulemanın bildirdikleri tasavvuftur.
Uygulama olarak ta,benim ve diğer kardeşlerimizin yaşadıkları olaylar;gidilen yolun hiç te masum olmadığını gösteriyor.

"Bana bir tane kötü örnek gösterin;hangi şeyh kendisine tapınılmasına izin veriyor?" diyen kardeşlerime ancak şunu diyebilirim;

Tarikatlarda mürşide kesin itaat esastır. Hiç bir sofi (ya da mürid) şeyhinden izinsiz hareket edemez. Şeyhinin izin verdiği bir eşle izdivac kurar (sırf şeyhi öyle emrettiği için,şeyhinin söylediği,ama ana babasının onaylamadığı bir hanımla evlenerek;ana babasıyla bağlarını koparan sofi arkadaşlar bilirim.),çocuğu olduğunda şeyhine danışarak,çocuğunun adını koyar;kendisi hanefi mezhebine tabi olduğu halde şeyhi şafi olduğu için namazını kılar (hepsi değil ama çok yapanları gördüm);...vs.
Öncelikle kolay kolay hiç bir hakiki şeyh sofinin evleneceği kişiyle ilgili emir vermez.Ben bunca yıllık tasavvuf hayatımda buna hiç rastlamadım.Ha sofi şeyhe danışırmış şeyh de fikrini söylermiş dervişde Şeyhin tavsiyesine uyarmış bunuda emir telakki edermiş bunuda siz tasavvufun aslı olarak kabul ediyorsanız bir şey demiyeceğim.
Bana evlenmek noktasında soranlara bende tavsiyelerde bulunuyorum.Hatta bizim topraklarımızda kültürümüzde kız istemeye gidilmeden önce etrafa sorulur.Tavsiyelere göre hareket edilir.Bunun şeyhlikle bir alakası yoktur ki.

Yani yaptığı,yapacağı her hareketi mutlaka şeyhine danışırlar. Bu minvalde; sizin de tasvip etmediğiniz bir takım sapkınlıklardan bu şeyhin haberi yokmudur da engel olmuyor acaba? Hiçbir sofi (yada mürid) şeyhinin onayını almadan hiçbir hareketi yapmayacağına göre...
Dostum tasavvufta her hareketini şeyhine danışacaksın diye bir şey yoktur.Bunlar cahil sofinin sözleridir.Ehemmiyetli meselelerde tabiki danışacaksın.O senin dinini öğrenmen için tabi olduğun hocan tabiki ona danışacaksın.Lakin bundan gayrısı için bu söz doğru değilidr.
Buda tasavvufun aslı değil günümüzdeki cahil sofi yaşantısıdır.

Yani gerek Dost1'in bahsettiği kaynaklar,gerekse bizlerin de şahit olduğu uygulamalar, hiç te sizin dediğiniz gibi cereyan etmiyor;ve hiç te masumane değil.

Daha dün bir arkadaş bir konudan bahsetti. Durumun ne kadar vahim sonuçlara varacağını az çok tahmin ettim.

Binlerce müridi olan,ve binlerce kişinin Gavs,müctehid olarak bildiği bir zat-ı muhteremin müridleri; ellerinde kumbaralarla çarşı çarşı,il il,diyar diyar gezerek, her esnafın dükkanına bu kumbaralardan bırakıyorlarmış. Bu kumbaraların üzerinde,"Sadaka ömrü uzatır" yazılıymış. Ben şahsen görmedim. Zira işten güçten,hastalıktan daha çarşı pazara gidip te şahit olamadım. Bana diyen bir esnaf arkadaş. Onun da dükkanına bu kumbaradan bırakmışlar. Her hafta sonu gelip kumbarayı boşaltıp,gidiyorlarmış.
Çok ta merak ettim doğrusu bu kumbaraları. Acaba Fethullah hoca'nın cemaatinin dağıttığı kumbaralara benziyor mu?
Neyse inşaAllah bu hafta sonu fırsat bulabilirsem bir keşif gezisinde bulunacağım.
Dostum ben o kadar senelik tasavvuf hayatım boyunca bırak kumbarayla esnaftan para toplandığını kendi içimizdeki kardeşler arasında bile para toplandığına çok az şahit oldum.Şahsımın tasarrufu olduğu noktadada dervişlerden bile istenmesine karşı çıktım.Bunu yapan cemaatler olabilir.Bizimkilerdende nadirde olsa sponsorluk v.s işleri için yeltenenler oldu.Lakin Mübarek müsaade etmedi.
Benim anladığım kadarıyla sizin tasavvuf eleştiriniz cahil sofilerin tasavvuf anlayışınadır.Bunlara bizde çok eleştiride bulunuyoruz uyarmaya çalışıyoruz.Lakin bu tasavvufun aslı değildir.
Size bu konu ile ilgili bir meseleden bahsedeyim.Sanırım hepiniz bilirsiniz Yusuf İslamı.Onun bir sözü vardır.Ben islamdan önce Müslümanları tanısaydım sanırım müslüman olmazdım.
Bu sadece ehli tasavvufun değil bütün mümin kardeşlerin içinde bulunduğu büyük bir sorun.
Benim şahsi görüşüm şudur ki şahısların hataları o ideolojiye yani çizgiye mal edilemez.
O halde zaten bu her cemaat her tarikat ve her düşünce birliği oluşturmuş insan için aynıdır.
Ben şahısların dini nasıl uyguladıklarına değil iddia ettikleri şeyleri incelerim.Zira ben niyet okuyuculukta yapamam.Kalbleride bilmem.Ben karşımdaki şahsın ağzından dökülenlere göre yada yazdıklarına göre hareket ederim.
Konuyu da fazla uzattım,hakkınızı helal ediniz kardeşlerim. Cuma cuma çenem düştü herhalde. Bunlar da cuma namazı kılarken aklıma geldi. Camiden çıkar çıkmaz hemen klavyeye döktüm.

Saygılarımla

selametle
ebu Maruf isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
ebu Maruf Kullanicisina Bu Mesaji Için Tesekkür Edenler:
Miralay (7. January 2011)
Alt 7. January 2011, 12:54 PM   #6
Miralay
Uzman Üye
 
Üyelik tarihi: May 2010
Mesajlar: 568
Tesekkür: 4.080
276 Mesajina 635 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 26
Miralay has much to be proud ofMiralay has much to be proud ofMiralay has much to be proud ofMiralay has much to be proud ofMiralay has much to be proud ofMiralay has much to be proud ofMiralay has much to be proud ofMiralay has much to be proud of
Standart

Güzel kardeşim eleştirilerini ve eleştirilereverilen cevapları iyiniyetinetine ve samimiyetine yoruyorum.
Allah senden razı olsun. Lakin hep madalyonun diğer yüzünden ve bardağın dolu tarafından bakıyorsun. Tamam bu da güzel bir haslettir. Bundan dolayı seni kutluyorum.
Keşke herşey bahsettiğin gibi olsaydı da biz de bu konuda böyle uzun uzun şeyler yazmasaydık. Tasavvufun güzelliklerinden (!) bahsetseydik te feyz alsaydık.

Ama anlattıklarım malesef bir-iki cahil sofinin söylemleri ve davranışları değil; bozuk sistemin kendisi ve temel kaideleridir. Ve de malesef şirke çanak tutan yol ve davranışlardır. Zaten olay bir-iki sofinin bozuk davranış ve inancı olsaydı,onları düzeltmek için elimden geleni yapardım ve 20 küsür yıllık tarikat ve tasavvuf hayatıma bir anda (namazda fatiha suresinin anlamını düşündükten sonra) son vermezdim.

Benim tarikatten ayrılmama sırf fatiha suresi sebep olmuştur.
O günden beri o mübarek sure kılıç gibi başımın üstünde durur ve olası hatalarıma karşı beni uyarır.

Eğer illa ki rabıta yapılacaksa, bizzat bu surenin manasına yapılsa yeridir derim. Bizzat fatiha suresi bile insanı tevhide götürecek,şirkten uzak tutacak özellik ve manaya sahiptir.
Mürşid arıyorsak Kur'anı Kerim ve özellikle Fatiha Suresi yeter sanırım.
Saygı ve selamlarımla
Miralay isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Miralay Adli üyeye bu mesaji için Tesekkür Eden 3 Kisi:
Anonymous (7. January 2011), hiiic (7. January 2011), snobyx (7. January 2011)
Alt 7. January 2011, 01:56 PM   #7
ebu Maruf
Uzman Üye
 
Üyelik tarihi: Dec 2010
Mesajlar: 111
Tesekkür: 18
39 Mesajina 55 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 25
ebu Maruf has much to be proud ofebu Maruf has much to be proud ofebu Maruf has much to be proud ofebu Maruf has much to be proud ofebu Maruf has much to be proud ofebu Maruf has much to be proud ofebu Maruf has much to be proud ofebu Maruf has much to be proud of
Standart

Alıntı:
Miralay Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Güzel kardeşim eleştirilerini ve eleştirilereverilen cevapları iyiniyetinetine ve samimiyetine yoruyorum.
Allah senden razı olsun. Lakin hep madalyonun diğer yüzünden ve bardağın dolu tarafından bakıyorsun. Tamam bu da güzel bir haslettir. Bundan dolayı seni kutluyorum.
Keşke herşey bahsettiğin gibi olsaydı da biz de bu konuda böyle uzun uzun şeyler yazmasaydık. Tasavvufun güzelliklerinden (!) bahsetseydik te feyz alsaydık.

Ama anlattıklarım malesef bir-iki cahil sofinin söylemleri ve davranışları değil; bozuk sistemin kendisi ve temel kaideleridir. Ve de malesef şirke çanak tutan yol ve davranışlardır. Zaten olay bir-iki sofinin bozuk davranış ve inancı olsaydı,onları düzeltmek için elimden geleni yapardım ve 20 küsür yıllık tarikat ve tasavvuf hayatıma bir anda (namazda fatiha suresinin anlamını düşündükten sonra) son vermezdim.
Güzel kardeşim bunlar genel kaidedir diyorsun.Ben her kaide olarak belirttiğin şeylerle ilgili kaynak sordum hiç birinde vermedin.Tasavvuf hayatın boyunca sana anlatılanlar belki ulemaların sözüymüş gibi nakletildiğinden aklında öyle kalmış olabilir.
Kaynak sormamın sebebi teyid amacıyladır.Yoksa yalan söylüyorsunuz manasında değildir.Bu okuyan kardeşler açısından ehemmiyetli olduğu için sormuştum.Bende sizin gibi benzer şeyler yaşadım.Yani sofi abilerin mübareklerin yada ulemaların sözleriymiş gibi aktarıldığına.Lakin okudukça öyle olmadığının farkına vardım.Olan tasavvuf yaşantısını değilde olması gerekeni yaşamaya çalışıyoruım.Tabiki siz bu konuda bu şekilde bir durumun içindeyseniz daha fazla size açıklama yapmak noktasında bir fayda olacağını sanmıyorum.Rabbim senide benide yanlış akaidden korusun.Zİra en doğrusunu bilen odur.Bütün Müslüğman kardeşlerimizi doğru yola ulaştırsın.

Benim tarikatten ayrılmama sırf fatiha suresi sebep olmuştur.
O günden beri o mübarek sure kılıç gibi başımın üstünde durur ve olası hatalarıma karşı beni uyarır.

Eğer illa ki rabıta yapılacaksa, bizzat bu surenin manasına yapılsa yeridir derim. Bizzat fatiha suresi bile insanı tevhide götürecek,şirkten uzak tutacak özellik ve manaya sahiptir.
Bunu Rabbim lütfetti her rekatta okurken zaten tefekkür size görede rabıta ediyoruz elhamdulillah.Rabbime şükürler olsun.
Mürşid arıyorsak Kur'anı Kerim ve özellikle Fatiha Suresi yeter sanırım.
Saygı ve selamlarımla
En büyük Mürsid Kurandır amenna ve sadekna.
Rabbim bu Büyük mÜrşid vesilesi ile Zatını en iyi şekilde anlamayı ona en güzel şekilde kulluk etmeyi onu sevmeyi ve tanımayı nasip etsin.


saygılarımla
ebu Maruf isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Bookmarks

Etiketler
demektir, himmeti, şeyhlerin

Seçenekler
Stil

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı

Hizli Erisim


Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 06:30 PM.


Powered by vBulletin® Version 3.8.1
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Hanifler - Kuran odaklı gerçek din islam