21. September 2011, 08:12 PM | #101 | |
Yeni Üye
Üyelik tarihi: Sep 2011
Mesajlar: 6
Tesekkür: 3
5 Mesajina 8 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 0 |
Alıntı:
Yukarıda alıntıladığım yorumunuzu kuran'dan çıkardığınızı iddia ediyorsunuz ama dayanağınız nedir? kendisine ilim verilen zatın konu kıssada geçen çocuk öldürme hadisesinde, çocuğun akıl hastası olduğunu nereden çıkardınız? musa dedem ile kendisine ilim verilen zatın başından geçen 3 olayı nasıl yorumluyorsunuz? selamlar, l
__________________
facebook : Kocaeli Bağımsız Düşünce |
|
hayrullahmeral Kullanicisina Bu Mesaji Için Tesekkür Edenler: | müslümanlardan (21. September 2011) |
21. September 2011, 08:14 PM | #102 | ||
Uzman Üye
Üyelik tarihi: Mar 2010
Mesajlar: 1.979
Tesekkür: 1.908
1.298 Mesajina 2.732 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 26 |
Alıntı:
okuduğunuz kitabın dışında Kuran yazdığına emin misiniz? Yunus peygamber isyan ederken hangi vahyin kontrolündeydi? Bizim peygamberimiz bile az kalsın kafirlere meyletmiyecek miydi? Ya yusuf zinaya meyletmeyecek miydi? Peygamberlerin daha nice hatalarına Kurandan şahit oluyoruz. Siz henüz bir peygamber görmediğiniz için belki farklı birşey zannediyorsunuz. Belkide Kuranda ismi geçmediği için diğerlerini reddediyorsunuz kim bilir? Peygamberleri vahyin kontrolünde hatasız olarak belirtme Kuranın kültürüne ters. Bu bahsettiğiniz işin sonu -Muhammet = Allah- denklemine kadar uzanır. Nasıl olsa onun kontrolünde ya hani. Alıntı:
Hucurât 11 Ey müminler! Bir topluluk diğer bir topluluğu alaya almasın. Belki de onlar, kendilerinden daha iyidirler. Kadınlar da kadınları alaya almasınlar. Belki onlar kendilerinden daha iyidirler. Kendi kendinizi ayıplamayın, birbirinizi kötü lakaplarla çağırmayın. İmandan sonra fasıklık ne kötü bir isimdir! Kim de tevbe etmezse işte onlar zalimlerdir. ******* Laiklik , insanlara herhangi bir görüşün hegomanyasını zorla dayatmaktan kurtardığı için Allahın bizzat emridir. Allah zorbalığı emretmez. Ancak bu dediğimi gerçekten herkes düşünüp anlayamaz. Allah anlamayı nasip etsin. İlmimizi artırsın. ne desek boş. Belki nimetin değeri elden gidince anlaşılır. 80 türlü mezhep olan bir dünyada laikliğin olmaması demek, düşünmek bile istemiyorum. Peki siz düşünüyor musunuz? |
||
21. September 2011, 08:31 PM | #103 | |
Uzman Üye
Üyelik tarihi: Jan 2010
Mesajlar: 207
Tesekkür: 30
72 Mesajina 144 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 25 |
Alıntı:
CEVABIM...Sayın hiiç SİZ MESHEP,VEYA İSLAM DIŞI TARİKAT USULLERDEKİ YANLIŞLIKLARI HA BİRE MÜSLÜMANLARA MAL EDERSENİZ HAKKI BATILLA KARIŞTIRMAKTANDA ÖTEYE VARAMAZ SINIZ....Mesheplerdeki veya başka bi fırkalardaki sapmalar,yanlışlıklar o fırkalara aittir.Bunların yanlışlıklarından dolayı bu şaklabanlığın yerine LAİK SAPKINLIĞIYLADA KAPATAMAZSINIZ.. |
|
21. September 2011, 08:46 PM | #104 |
Uzman Üye
Üyelik tarihi: Mar 2010
Mesajlar: 1.979
Tesekkür: 1.908
1.298 Mesajina 2.732 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 26 |
Din temizlenip yalnızca Allahın oluncaya kadar bütün şeriatlar Allaha değil başkalarına hizmet edecektir. Bu gün şeriat devletleride zaten başkalarının hizmetindedir. ...
Hayrullah Meral. Değerli arkadaşım. http://www.istekuran.com/index.php?page=kehf uzantısından Kehf suresi yanlış hatırlamıyorsam 60 yada 70 lerde bahsettiğiniz ayet. ve ileride açıklaması da var. Allah ilmimizi artırsın. Okuduktan sonra yorumlarınızı ve düşüncelerinizi bekliyorum. |
21. September 2011, 10:09 PM | #105 |
Yeni Üye
Üyelik tarihi: Sep 2011
Mesajlar: 6
Tesekkür: 3
5 Mesajina 8 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 0 |
Merhaba hiiic arkadaşım (sakıncası yoksa isminle hitap etsem -öğrenirsem-)
öncelikle konu başlağını berbat ettiğim için özür dilerim, ama Allah bir mani vermez ise ki- O hayırlı ise bir mani vermez- laiklik akidesine bağlayacağım. Verdiğiniz linkteki tefsiri - geniş yorumu - konu kıssa için okudum. öncelikle, Kehf suresinde özellikle -ZANNİ- KESİN OLMAYAN bilgimsilerin peşinden gidilmemesi ve bu konuda hatırlatma olmasına rağmen, doğru olsa dahi bizlere bir FAYDA sağlamayacak bir çok ayrıntı verilmiş. her ayrıntı, bir itiraz kapısı aralar. Örneğin, bilgin kul ile musa dedem arasındaki konu kıssanın geçiş zamanını -ZAN- ile medyenden çıktığı ve Tur dağından önceki zaman bağlamış. Bana göre ise -bu da zandır- kavmini firavunun zulmunden kurtarıp, onca eziyete katlanmasına rağmen, tekrar Allah'ı bir nesneye indirgemelerinden; doğal-bağımsız yaşarken ki bıldırcın gibi eti kalbe çok iyi gelen nimetlere yüz çevirip, ille de yerleşik hayatı arzulamaları (ki bağımlılık zamanla kölelik getirir) ve buna karşılık savaşmaktan - zahmetten- kaçınmaları, yerleşik hayata geçtikten sonra içlerinden söküp atamadıkları putlarını -saplantılarını- sarı bir danaya ithaf ederek onu diğerlerinden ayırmaları vs. gibi bir çok olaydan sonradır bu kıssa Öyleki, musa dedem kavminden bir adam için, hele ki o adam haksız iken, saray hayatını terk ediyor. Düşünün ki, bu sürecin en sonunda anlıyor ki, BOŞUNA uğraş mış ..MI? işte hayatın her karesinde kamil insan olmaya biraz daha adım atan musa dedem, bunları sorgularken EN DOĞRU bilgiyi bulmanın peşine düşüyor.... Dediğim gibi gereksiz bir çok ayrıntıya girilerek konunun ÖZÜNDEN sapıldığı gibi, yeni MEZHEP dalgaları, yeni ANLAYIŞLAR gelişiyor ve her ayrıntı başka cepheden bir itiraz doğuruyor. Üzülerek belirtirim ki, konu öldürme olayı -o yörenin kanunalarına göredir- yorumu zorlamadır. belki de yorumu yapanın ve kabullenenlerin belki benim gibi hala derinlerde bir yerlerde söküp atamadıkları -SAPLANTILARI- yüzündendir. Mesela, istiklal mahkemeleri ile insanların asılması gibi. halbuki, bir insan canı çok kıymetlidir, çocuğu olanlar ne demek istediğimi daha iyi anlar. Suçsuz bir insanı öldürmek, tüm dünyayı öldürmek gibidir. Kıssa ile ilgili yorumlarıma gelince, öncelikle elçilerin de birer insan olduğunu ve vahiyleri nasıl aldığını ve tebliğ ettiklerini İYİDEN İYİYE düşünmemiz gerekir. Dikkat edilirse, Kuran'da muhammed dedemin başından SIRADIŞI bir olay geçmez iken, muhammed dedemden önce gelmiş geçmiş, iyilik ve adalet savaşçıları ELÇİLER ile birlikte anılır SIRADIŞI olaylar ve Muhammed dedemden de benzerlerini göstermesini bekler çevresindekiler. Aynen günümüzde olduğu gibi, derler ki,MUCİZELER devri kapandı KOnu kıssa - GERÇEK bir OLAYDAN - yola çıkılarak; zamanla DEDE KORKUT kıvamına gelmiş durumunu ÖZÜNDE insanlara FAYDA sağlayacak TEMEL MESAJLAR verilerek, BALANS ayarı ile Kurana girmiştir, ZANNIMA göre. Bana göre kıssadaki, bilgin kul Muhammed dedemdir ve olan olayların iç yüzü OLAYLAR OLUP BİTTİKEN sonra açıklanmaktadır. Çünkü buradaki mesele, olayın neden ve nasıl olduğu değil, özünde vermek istediği mesajdır. Bu mesaj ise, bir yörenin kanunlarına göre bir insanın öldürülmesini MEŞRU kılmak değil, anlam verilemeyen çocuk ölümüne -ANLAM-kazandırmak ve HAYRIN Allah'tan geldiğine iman etmektir. Selamlar
__________________
facebook : Kocaeli Bağımsız Düşünce |
21. September 2011, 10:42 PM | #106 |
Uzman Üye
Üyelik tarihi: Mar 2010
Mesajlar: 1.979
Tesekkür: 1.908
1.298 Mesajina 2.732 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 26 |
mrb arkadasım. Kıssa arabça bilen uzmanlar tarafından değerlendirilmiş ve
-Öldürülen çocuğun ailesiyle beraber ölüm kararı alındığı -Ölümden o bölgedeki herkesin haberdar olduğu, -Öldürmenin o gençteki sapkın bir özellikten dolayı olduğu çeşitli uzamanlarımız tarafından klinik ortamlarda tespit ve tahlil edilmiştir. Bu bağlamda çocuğun ailesine ve topluma zarar veren bir kişilik olduğu ki bunuda bir yere bağlayacak olursak çocuğun normal insan olmadığını anlarız ve bununa kişilik bozukluğuna bağlarız. Hepsinin sonucu olarak akli bir dengesizlikten söz etmek pek ala muhtemeldir. Muhammet dedenizin bı kıssasla direk bir alakası yok ancak Musa büyükdedenizle alakalıdır. Dolaylı alakası ise Muhammed dedenize "sen şeriatı bilirsin ama etrafında senin bilmediklerini bilen birileri olabilir o yüzden her önüne geleni kafir ilan etme" mesajı verilmesidir. Çok mu düz mantık yaptım.? Sonuçta şeriat kanunu getiren birisi, dönemin gerekliliklerini değerlendirmeden laikliğide dinsizlikten sayıyor. Musa bilmeden nasıl bilgine isyan ettiyse bizim arkadaşlarda bilmeden öyle isyan ediyor. Oysa sadece kısacık Osmanlı T.C. arası geçiş tarihini okusalar anlıyacaklar dünya kaç bucakmış. *** Allah, Yüce Rabbimiz, Bu Kuranı okumamız onun için kafa patlatmamızın adına, kendi kelamı hürmetine bizlere inşAllah onu kapsamlı anlayacak ve tek bir delikten değil Kuran kültürüne uygun farklı açılardan bakabilecek AKILI nasip ve müesser eylesin. Yoksa halimiz gerçekten perişan onu anladım ben bu gece. Konu hiiic tarafından (22. September 2011 Saat 01:52 AM ) değiştirilmiştir. |
hiiic Kullanicisina Bu Mesaji Için Tesekkür Edenler: | dost1 (16. October 2011) |
22. September 2011, 11:16 PM | #107 | |||
Uzman Üye
Üyelik tarihi: Mar 2010
Mesajlar: 1.979
Tesekkür: 1.908
1.298 Mesajina 2.732 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 26 |
Laiklik zorbalık öyle mi? Demek laiklik özgürlüğü kısıtlıyor (ne yapmak istiyorlarsa artık?)
|
|||
hiiic Adli üyeye bu mesaji için Tesekkür Eden 2 Kisi: | dost1 (16. October 2011), gerçek hanif (24. September 2011) |
23. September 2011, 10:03 PM | #108 |
Uzman Üye
Üyelik tarihi: Mar 2010
Mesajlar: 1.979
Tesekkür: 1.908
1.298 Mesajina 2.732 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 26 |
Hepinizin bildiği gibi din bozulmuştur.
Bu bozulmanın sebebi dine dışardan eklenen kanunlardır. Bu kanunların eklenme sebebi şudur; içinde bulunula dönemin ihtiyaçlarına cevap verecek kararlar ve kanunlar çıkarılır. Din ile yönetilen devletlerde bu kanunlar "fetva" gibi isimlerle anılırlar ve kullanılan dine otomatikmen entegre olurlar. Örneğin; Kardeş katli VACİP (farzdan sonraki emir demek) Böylelikle 1- din kirlenir. 2- bu günün çözümleri yarının sorunlarını oluşturacağı için... çevre değişir ancak kanun değişemez çünkü o kanun artık VACİP tir. hatta bazı kaynaklara göre FARZ kıvamına geçmiştir. 3- Kemikleşen kanunlar çevresel değişimlerde hatta o kanuna gerek bile kalmadığı hallerde zorla uygulanan bir külfete dönüşürler. Bu gelecek nesillerin hem din anlayışlarını hem de dünyevi işlerini bozar. 4- Beşeri kanunlar Allahın kanunu gibi değerlendirildiği için insanlar Taguta kulluk etmiş olurlar. Yani yoldan çıkarlar. işte bu dinin kirlenmesindeki en büyük sebeptir. Bu nedenledir ki; Dinin kirlenmemesi için, günlük sorunlara geçici kanunlar almak için DİNSİZ bir kanun kitabına ihtiyaç vardır. Örneğin coğrafya kitabı, biyoloji kitabı, matematik kitabı kısaca bilim kitabı DİNSİZDİR. Bilim aksini ispat edince yada onu geliştirince o kanunlar kolayca değişip çağın gerekliliklerine hizmet eder. İnsanlar matematikle yönetilirler ama Matematik dinsiz diye bağıranları göremezsiniz. Dinsiz kanun kitabı yani LAİK kanun kitaplarındaki kanunlar Allahın değil Kulların hükümleri ve dönemin sorunları için icat ettikleri çözüm yöntemleridir. Bu kanunlar Allah kellamı olmadığı için KEMİKLEŞMEZLER... bir sonraki nesillere aynen uyulması ve itaat edilmesi gereken dogmalar olarak geçmezler. Ancak dini yönetimlerde dine dayatılan kanunlar nesilden nesile süregelir ve sonunda bugünki İslam ülkeleri gibi geri kafalı gerici yobaz bağnaz bir şekilde devam eder. LAİK yönetiminin gerekliliğinin bir açısı da budur. tşkler... Konu hiiic tarafından (23. September 2011 Saat 10:11 PM ) değiştirilmiştir. |
hiiic Adli üyeye bu mesaji için Tesekkür Eden 2 Kisi: | dost1 (16. October 2011), gerçek hanif (24. September 2011) |
16. October 2011, 11:29 AM | #109 |
Uzman Üye
Üyelik tarihi: Mar 2010
Mesajlar: 1.979
Tesekkür: 1.908
1.298 Mesajina 2.732 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 26 |
Arkadaşlar Atatürkün dinsiz olduğu bangırıla bangırıla söylenilen Dinsiz ilkelerine bir göz atalım... Bakalım acaba ilkeler KURAN dan çıkarılan akıllı ve vicdani ilkeler miymiş yok sa gerçekten de dinsiz hükümlermiymiş... Özde değil SÖZDE müslümanlığa ibret olması için sunulur. sözü lafı bırakıp öze davet edilir. çünkü İMAN ettik demeyle cennete girşilmez, amelsiz imtahansız yani sözü kenara bırakıp özü yaşamaksızın iman boştur, bir değeri yoktur.. Bu zamana kadar din adına uydurulan her ilke dinden sapmaya yol açmıştır... Ne gariptir ki, Atatürkün ilkeleri Kuranın merkezine insanı büyük kuvvetle yaklaştırmaktadır.
http://vimeo.com/24330265 Bu da cumhuriyet dönemi DIŞ politika... Müslümanca bir dış politika nasıl http://vimeo.com/24328738 Sadece bunlar değil... Bu ilke ve politikalara gelene kadar "az zamanda" nice zorluklara göğüs gerilmiş ve nice gelişmeler kat edilmiştir... Dinin Kuranın uygulamadaki halini bizzat tarihi kıssasla görmek isteyen İnkilap Tarihi kısmını okusun öğrensin. Nasıl ki peygamber, aslı doğru ama sonradan yoldan çıkmış, sapıtmış Yahudi toplumuna karşı mücadele verdiyse. Atatürk ve bir kısım arkadaşlar, aslı doğru ama sonradan yoldan çıkmış, sapıtmış Müslüman topluma karşı aynı mücadeleyi verdi... Öyle ZANNEDİYORUM ki; bu gün bir Kuran inecek olsaydı, bu tarih KISSA olarak genel hatlarıyla aynen yazacaktı. O kitapta bu insanlar anılacak, anılacaktı... vahdettinin de eli kurusun, zaten kurudu da... Allahın sünnetine HİÇ BİR değişme yok... aynı kurallar aynı seneryo... Allahım bizi bizden öncekileri çektiğin gibi zor, çetin sınavlara çekme yarabbi.. o zorlukları bize yükleme yarabbi... Bu dua dilimizden düşmesin arkadaşlar, Allahın çetin sınavı çok zordur... |
hiiic Kullanicisina Bu Mesaji Için Tesekkür Edenler: | dost1 (16. October 2011) |
15. August 2012, 11:02 PM | #110 | |
Yeni Üye
Üyelik tarihi: Aug 2012
Mesajlar: 1
Tesekkür: 2
0 Mesajina 0 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 0 |
siz ALLAHIMI ciddiye alacaksiniz fanilerin kurdugu sistemimi
Alıntı:
|
|
Bookmarks |
Etiketler |
akidedir, akidesi, laiklik, şeytani |
Seçenekler | |
Stil | |
|
|