hanifler.com Kuran odaklı dindarlık  

Go Back   hanifler.com Kuran odaklı dindarlık > İMAN > Şirk ve Müşrikler

Cevapla
 
Seçenekler Stil
Alt 20. November 2010, 12:52 PM   #1
dost1
Site Yöneticisi
 
dost1 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Sep 2008
Mesajlar: 3.076
Tesekkür: 3.618
1.093 Mesajina 2.442 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 100000
dost1 is on a distinguished road
Standart

Selamun Aleykum! Değerli Müslümanlardan Kardeşim!

Alıntı:
müslümanlardan Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
güzel kardeşim yazınızın girişinde DÜNYANIN NERESİNDE KURAN ANAYASA OLARAK UYGULANIYOR DEYİP,türkiyede uygulansın demiş,
Daha sonrada ferd olarak yaşamamız gereken Bİ KURAN OLDUĞUNU söylemişsiniz..
daha sonrada kuranı bırakıp şirk anayasasıyla bu haramlar meşrulaşmıştır demişsiniz ve siz KURANI MI,YOKSA BU KENDİNİ KURANA ORTAK KOŞAN ANAYASA KİTAPÇIĞINDAKİ MEŞRULAŞMAYI MI KABUL ETMİŞSİNİZ Kİ kuranın yürürlükte olan ülkeyi soruyorsunuz...

biraz aşağıdada yok efendim illaki devlet mi kurmak gerek ve halife mi olması lazım ve böyle bi sorumluluk mu yüklemiş rabbimiz demişsiniz.rabbimiz sizden olan ulul emre uyun dememiş mi nisa süresinde ve türkiyedeki bu şirk yasalarını başlatan ata dan bu yana kadar bütün ulul emirler BU GÜNÜN FİRAVUNLARI ,NEMRUTLARI,EBU LEHEBLERİ DEĞİL Mİ BUNLARI NASIL ULUL EMRE KABUL EDERSİN..

Evet alemlerin rabbi olan rabbimiz bizden devlet kurmamızı istememiş bu doğru ki böyle bir oluşum isteseydi sadece üç peygamber kurtulurdu devlet kuranlar olarak ama alemlerin rabbi olan rabbimiz bütün peygamberlerinden istemediği ve yüklemediğini bizede yüklememiş,yüklememişte bu yaklaşımınızlada RABBİMİZİN RED EDMEMİZ GEREKENİ RED EDDİKTEN SONRA ALLAHI VE HÜKMÜNÜ KABUL ETMEMİZİ EMRETMİŞTİR,

LA İLAHE İLLA ALLAH emriyle ve nahl 36 ayetinde,tağuti hüküm yasa kanunlarını red ederk Allahın kanun ve hükmünü kabulle,ALLAH IN DIŞINDA KURANIN HARAM KILDIĞINI MEŞRULAŞTIRANLAR YUKARDA SAYDIĞIM GÜNÜMÜZ FRAVUNLARINI REDLE BAŞLAR...

...
Allah razı olsun.Yazınızda gönderme yaptığınız Nahl 36. ayetin daha iyi anlaşılması için bu ayetle ilgili olan çalışmayı sizlerle paylaşmak istedim.

Nahl;36: Ve lekad beasna fiy külli ümmetin Rasûlen enı'budullahe vectenibüt tağut feminhüm men hedAllahu ve minhüm men hakkat aleyhid dalaletü, fesiyru fiyl Ardı fenzuru keyfe kâne akıbetül mükezzibiyn
Nahl;36: Ve andolsun ki Biz, her ümmete, "Allah'a kulluk edin ve tağuttan sakının! " diye bir Elçi gönderdik. Artık Allah, bu ümmetlerden bir kısmına hidayet etti, bir kısmına da sapıklık hak olmuştur. Şimdi yeryüzünde bir gezip dolaşın da bakın yalanlayanların sonu nasıl olmuş?

Bu Âyetlerde Rabbimiz, rahmeti gereği, insanların doğru yolu bulmaları, "Allah'a ibâdet/kulluk edip tağuttan kaçınmaları" için Elçi gönderdiğini beyan etmektedir.

Gönderilen elçilerin görevi ve onlara indirilen vahiylerin temel mesajı, insanları tağuta kulluktan kurtarıp Allah'a kulluğa yöneltmektir.

(Enbiyâ: 25) Ve Biz senden önce hiçbir Elçi göndermedik ki, ona: "Gerçek şu ki Benden başka ilâh diye bir şey yoktur. Onun için bana ibâdet edin." diye vahy etmiş olmayalım.

(Zuhruf: 45) Ve sen, Elçilerimizden senden önce gönderdiğimiz kişilere sor, "Biz Râhman'ın astlarından ibâdet edilecek ilâhlar kılmış mıyız?"

Bu görev ve mesaj, kısaca la ilahe illallah'ı bütün içeriği ile insanlara iletmek ve bu ilkeye göre hareket edilmesini sağlamaya çalışmaktır.

Âyette "Allah'a kulluğ"un alternatifi "tağuta kulluk" olarak verilmiştir. Rabbimizin tevhid inancını ortaya koyarken kullandığı "karşıtlık ilkesiyle anlatım" metodu başka Âyetlerde de görülmektedir:

(Bakara: 256) Dinde zorlama yoktur; rüşd ğayden [iman küfürden, iyi kötüden, güzel çirkinden, doğruluk sapıklıktan] iyice ayrılmıştır. O halde kim tağutu tanımayıp Allah'a inanırsa, kopmak bilmeyen sapasağlam bir kulpa yapışmıştır. Allah, hakkıyla işitendir, hakkıyla bilendir.

Âyette bahsedilen "Tağût" ve onun bu adı almasına sebep olan "tuğyan/ azma" hakkında kısa bir hatırlatmanın yararlı olacağı kanaatindeyiz:

TUĞYAN:
Tâğût'un eylemi olması bakımından öncelikle bu kavramın bilinmesi gerekmektedir.
Tuğyan, "haddi aşma, zulüm, azgınlık, sapıklık, isyan, küfür" demektir.
Tuğyan kelimesi,
tağâ [azdı, taştı, zulmetti] fiilinin mastarı olarak Kur'ân'da dokuz yerde geçer. Ayrıca
"haddi aşıp azgınlık yapan kişi ve topluluklar" manasında [tağ] altı yerde;

insanları yoldan çıkaran, azdıran "şeytan, put ve kâhin" anlamında [tâğût] sekiz yerde geçer.

Mastar ve diğer türevleriyle birlikte bu kelime Kur'ân'da toplam otuz dokuz yerde zikredilir. Tuğyan, insanın tabiatında vardır. Vahye kulağını tıkayan, kendi aklını yegâne rehber kabul ederek kendini beğenen bencil insan, bir de çok mal sahibi olup kendini ihtiyaçtan uzak görmeye başladı mı, tuğyan içine düşmüş olur.
İnsan, kendisinde istediğini yapabilecek bir güç, bilgi ve yetenek hissettiği zaman artık Allah'ı unutur; gerçek kudret, gerçek ilim, gerçek dileme, gerçek güç ve irade sahibinin yalnızca Allah olduğunu aklından çıkarır. Bu durum insan için tuğyana açılan bir kapıdır; artık dilediğini yapar, hak-hukuk ve sınır tanımaz. Allah'a ortak koş maya, nefsini O'nun yerine geçirip hevâ ve heveslerinin peşinden gitmeye başlar. İşte bu hâl, tuğyan hâlidir ve bu tür insanlar da Kur'ân'ın diliyle "tâğî'dir.

Kur'ân'da Firavun, tuğyanın simgesi olarak takdim edilmiştir. O, bütün gücün kendi elinde olduğuna inanıyor, insanları küçük görüyor, öldürüyor ve en kötü işkenceye maruz bırakıyordu (Bakara Sûresinin 49; İbrâhîm Sûresinin 6. Âyetleri.)
Firavun mantığına göre bütün insanlar onun kulu-kölesi, Mısır ve nehirler onun mülkü idi (Zuhruf Sûresinin 51. Âyeti.)

Eğer Mûsâ peygamber ile Hârûn peygamber ona tuğyanını hatırlatmasa ve onu Allah'a çağırmasa idiler, Firavun da ahirette Allah'a karşı bir bahane üretebilir, "Rabbim! Bana bir uyarıcı gelmedi ki! " diyebilirdi. Çünkü azgınlığının farkında değildi; insanları köle olarak çalıştırmayı, onlara işkence etmeyi ve öldürmeyi tabii hakkı olarak görüyordu. Saltanatı onu mağrur etmişti.

Tuğyan'ın temelinde kibir ve bencillik yatar. Şeytanın da azgınlığının sebebi kibir ve bencillikti. Bu bakımdan Nisâ Sûresinin 51. Âyetinde tâğût , şeytanı [İblisi] da kapsamaktadır.

TÂĞÛT:
Arapça "Yüce Allah'a isyan etmek" anlamına gelen tağa kökünden türemiş bir kavramdır. "Azgın, sapık, kötülük ve sapıklık önderi, zorba, şeytan, put, puthâne, kâhin, sihirbaz, Allah'ın hükümlerine sırt çeviren kişi ve kuruluş" anlamlarına gelir.

Tuğyan ile aynı kökten gelen tâğût kelimesi; "azgın, insanlara zorla hükmeden, kâfir, zorba kişi"yi ifade eder.

Kur'ân'da Allah müminlerin dostu ve yardımcısı; tâğût ise kâfirlerin dostu ve yardımcısı olarak gösterilmiş, mü'minlerin "Allah yolunda savaştıkları", kâfirlerin ise "tâğût yolunda savaştıkları" ifade edilmiştir:

(Bakara: 257)Allah inananların dostudur, onları karanlıklardan aydınlığa çıkarır, inkâr edenlerin ise dostları tâğûttur [azgın putlardır]. Onları aydın lıktan karanlıklara sürüklerler. İşte onlar cehennemliklerdir. Onlar orada temelli kalacaklardır.

(Nisâ: 76) İnananlar Allah yolunda savaşırlar, inkâr edenler ise tâğût [şeytan] yolunda savaşırlar. Şeytanın dostlarıyla savaşın. Esasen şeytanın hilesi zayıftır.

Allah'ın indirdiği hükümlere muhalif olan ve onların yerine geçmek üzere hükümler icat eden her kişi ve kurum, tâğûttur.

Tâğût, Allah'a karşı isyan etmesinin yanı sıra, O'nun kullarını kendisine kul edinmek gayretinde olandır. Bu işleviyle o, şeytân, papaz, dini veya siyasî bir lider olabilir.

Yüce Allah Kur'ân'da Andolsun ki, Biz her kavme 'Allah'a ibâdet edin, tâğûta kulluk etmekten kaçının! ' diye(tebliğ yapması için) bir peygamber göndermişizdir . (Nahl Sûresinin 36. Âyeti )
ve
İman edenler Allah yolun da savaşırlar, kâfirler ise tâğût yolunda savaşırlar (Nisâ Sûresinin 76. Âyetiyle ) müminlere tâğût hakkında bilgi vermekte ve tâğûta karşı takınmaları gereken tavrı açıklamaktadır.

Her ne şekilde olursa olsun, insanlar tarafından Allah'ın hükümlerine muhalefet edecek şekilde konulan hükümler, "tâğûtî hükümler" olarak isimlendirilirler. Yüce Allah şöyle buyurmaktadır:

(Nisâ: 60)"Sana indirilen Kur'ân'a ve senden önce indirilen kitaplara iman ettik" diye boş iddialarda bulunanlara bakmaz mısın? Onlar tâğûtun huzurunda muhakeme olmak [hükümlerine boyun eğmek] istiyorlar. Hâlbuki tâğûtu inkâr etmekle [kâfir saymakla, lânetlemekle] emir olunmuşlardı. Şeytan onları uzak bir sapıklığa saptırmak ister.

Kendisinde böyle yetkiler görüp, Allah'ın indirdikleriyle hükmetmeyip hevâ ve hevesleri doğrultusunda hükümler koyanlar, aynı zamanda "ilâhlık" iddiasındadırlar. Allah'ın hükümleri dışında hüküm koyanlar ve o hükümlere tâbi olanlar, tevhid akidesinin dışına çıkıp kâfir, zalim ve fasık olurlar. Allah Teâlâ, Allah'ın in dirdiği ile hükmetmeyenleri kâfir, zalim ve fasık olarak nitelemiştir. (Mâide Sûresinin 44–47.Âyetleri.)

Konumuz olan Âyetten de anlaşıldığı üzere Yüce Allah, Nûh peygamberden Muhammed peygambere kadar bütün peygamberleri, insanlığı tevhide, yani Allah'ın birliğine, ortağı olmadığına inanmaya; O'nun koyduğu hükümleri kabullenmeyip hevâ ve heveslerine göre hüküm koyan tâğûta karşı savaşmaya ve tâğût kapsamına giren şeylere kulluk etmekten kaçınmaya çağırmaları için göndermiştir.

Bu tâğûtlar, İbrâhîm peygamber döneminde Nemrut, Mûsâ peygamber döne- minde Firavun, Muhammed peygamber döneminde de Ebû Cehl ve Ebû Leheb gibi toplumun ileri gelenleri ve puta tapan şahsiyetleridir; diğer peygamberler döneminde de, kendilerine gönderilen tevhid akidesini/inancını inkâr edip, atalarından kalan inançlar üzerinde inat gösteren puta tapan kavimlerdir.

Tâğûtların devri kapanmış değildir. Peygamber bulunsun veya bulunmasın, her dönemde tâğûtlar var olmaya devam etmiştir. Onlar sadece eski kavimlerde ortaya çıkıp yaşama imkânı bulan güçler değil; bugün de Müslümanlara en azim düşmanlığı ve en yıkıcı propagandaları reva gören kişi, odak veya organizasyonlardır.

Tâğût, ekonomik, sosyal ve kültürel güç kaynaklarını ele geçirmiş, ahlâkî değerleri [dini] toplumların gözünde itibarsız ve taraftarı olmaktan çekinilen bir duruma düşürmeyi göze alacak kadar düşmanlığını ilerletmiştir. Ayrıca doğrudan yaptıklarının dışında, insanlığın ortak değerleri adı altında pek çok kavramı da Müslümanlara zarar verecek bir içeriğe dönüştürmüştür. Kısaca tâğût, Müslümanları dört bir yanından kuşatmış bulunmakta ve Müslümanlara hayat hakkı tanımamaktadır.

Öyleyse anlıyoruz ki, Peygamberimizin görevi sokaktaki şımarıklarla değil, tâğûtî düzenin kurucularıyla mücadele etmekti. İlk işi, toplumun hidayet yolu üzerinde oturup haydutça engellemeler yapan bu azgın güruhu uyarmaktı.

Bu açıklamalardan sonra tekrar konumuz olan 36. Âyete dönelim:
Rabbimiz Âyetin sonunda Şimdi yeryüzünde bir gezip dolaşın da bakın yalanlayanların sonu nasıl olmuş buyurmuştur. Böyle buyurarak peygamberlere ters davranan ve gerçeği yalanlayanların durumlarının araştırılmasını istemiştir.

Rabbimizin geçmişten ibret alınması amacıyla yaptığı bu davetin yer aldığı onlarca Âyet mevcuttur. Bunlardan birkaçını hatırlatmakla yetiniyoruz:

(Muhammed: 10) Peki, onlar, yeryüzünde yolculuk etmediler mi? Ki kendilerinden öncekilerin akıbeti nasıl olmuş bir görsünler. Allah, onları yerle bir etti. Bu kâfirlere de onların başına gelenlerin benzerleri vardır.

(Hacc: 46) Yeryüzünde dolaşmadılar mı ki onların, kendisiyle akıl edecekleri kalpleri ve kendisiyle işitecekleri kulakları olsun. Gerçek şudur ki, gözler kör olmaz, fakat asıl göğüslerin içindeki kalpler kör olur.

(Mülk: 18) Ve andolsun, onlardan öncekiler de yalanladılar. Peki, Beni inkâr ediş nasıl oldu?

Kusursuzluk sadece Allah'a mahsusdur.
Doğrusunu en iyi bilen Allah'tır.
Sevgi,saygı ve muhabbetle.
Allah'a emanet olunuz.
__________________
Halil Ay
dost1 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
dost1 Adli üyeye bu mesaji için Tesekkür Eden 7 Kisi:
Anonymous (21. February 2011), Barış (17. February 2011), Derin Düşünce (17. February 2011), elmuh (24. November 2010), hiiic (20. November 2010), merdem (15. March 2013), Miralay (21. November 2010)
Alt 17. February 2011, 04:42 PM   #2
Derin Düşünce
Uzman Üye
 
Derin Düşünce - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Feb 2011
Bulunduğu yer: Bursa
Mesajlar: 120
Tesekkür: 413
79 Mesajina 268 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 25
Derin Düşünce has much to be proud ofDerin Düşünce has much to be proud ofDerin Düşünce has much to be proud ofDerin Düşünce has much to be proud ofDerin Düşünce has much to be proud ofDerin Düşünce has much to be proud ofDerin Düşünce has much to be proud ofDerin Düşünce has much to be proud of
Standart

Selam kardeslerim

Bana kim kurandan misalen; avukatlık kanunlarını yada, trafik ceza kanunları, askerlik, emlak, banka, belediye, butce, enerji, egitim, dernek, elektrik, gümrük, icra, ihale, imar, internet, iş, kira, kdv, kooperatif, maden, medeni yasa, orman, secim, sigorta, tuketici, vergi usul, çalısma, cevre... vs. vs kanunları cıkartıp getirebilir.

Soruyorum sizlere; Allah biz insanlara bir kanun kitabı mı indirmistir yoksa bizlere o kanunları adalet ile yapacak, kutsal bir kitabın kılavuzladıgı, aklı ve irade gucunu mu vermistir? Hic bir kanun mazlum ve magdur sınıf aleyhine yorumlanamaz. Kuran toplum hayatını duzenleyici hukumler icerir.

Size yusufun kıssasını hatırlatırım. Hani Yusuf peygamberin kucuk kardesinin cantasına saraya ait bir esya konmustu. Ve diğer kardesleri ile beraber halkının arasına donerken askerler Kucuk kardesin cantasındaki o esyayı buldular. Ve cezalandırmaya karar verdiler. Yusufun buyuk kardesleri Yusuf ve esrafına;
-"Sizde hırsızlıgın cezası nedir" diye sordular.
Dikkat edin bir peygamber olan Yusufun hukmune;
-Bizde hırsızlık yapanın cezası, alıkonmaktır....
Allahın kanunlarında degisiklik olmayacagına gore yusuf neden el kesme cezası uygulamamıstır? Hem kuranın tasdiki ile biz ona boyle yapmasını vahyettik der ayet, uzerinde biraz dusunelim mi?

Allahın arzusu, bizlerin mutlaka toplanıp adı islam olan bir devlet kurmamız mıdır? Yoksa ancak tagutlar, adalet ile hukmetmeyenler, zulm edenler oldugunda bu zulumlerine bas kaldırıp, adaleti tesis etmemiz midir? Hılasa; yukarıda sadece bir kısmını andıgım yapılması gereken bukanunlarda olcu, ictimai hayatın her alanında bir yaratıcının rızası gozeterek, Adalet ile hukmedilmesi ve bu dairede kanunlar yapılarak ilahı rızanın saglanması mıdır. Ne dersiniz?
__________________
Rabbim! ilmimizi, anlayışımızı, imanımızi ve sıdk üzere yakinimizi çoğalt! Rabbim! gerçeğe erdirdikten sonra kalplerimizi o gerçekten saptırma; bize indinden rahmet bağışla; kesinlikle sen sonsuz bağışlarda bulunansın. Rabbim! Dünyada ve ahirette sen bizim velimizsin. Bizim canımızi müslüman olarak al ve bizi iyilere kat. Rabbim! Ayrılığa düştükleri şeyler konusunda kulların arasında en iyi sen hükmedersin. Rabbimiz bizi, suan üzerinde bulundugumuzdan daha doğru olana ulaştır.
Derin Düşünce isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Derin Düşünce Adli üyeye bu mesaji için Tesekkür Eden 4 Kisi:
Anonymous (21. February 2011), hiiic (18. February 2011), merdem (15. March 2013), Miralay (2. September 2011)
Alt 14. March 2013, 11:49 PM   #3
kuman
Uzman Üye
 
Üyelik tarihi: Mar 2013
Mesajlar: 641
Tesekkür: 77
125 Mesajina 170 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 23
kuman has much to be proud ofkuman has much to be proud ofkuman has much to be proud ofkuman has much to be proud ofkuman has much to be proud ofkuman has much to be proud ofkuman has much to be proud ofkuman has much to be proud of
Standart Atatürk

Bu münafık kokan yazılar gayet çirkin müslüman olduğunu söyleyen arkadaş.

Atatürk cennete girme ihtimali olması bile sizin canınızı sıkıyor değil mi? ya atatürk cennete girerse o zaman ne olur ?
ne olur biliyormusun sen giremezsin işte bu yüzden onun cennete girme ihtimali bile sizi çıldırtıyor.
Yav adam koca bir ülkeyi kurtarmış müslüman yöneticler ise o zamanlar ingiliz mi fransız mı amerikan mı bizidaha iyi korur diye konuşuyorlarmış.
Adam çıkmış ve sizin cumaa namazı kılmanız için uğraşmış.
Çocukların ne idi belirsiz olmaması için hayatında ki 35 senesini savaşa vermiş.
Trablusgarba gitmiş bir avuç subay orda savaşmış sonra Çanakkalede savaşmış Irakta savaşmış sonrada anadolu için savaşmış.
Biraz insaf biraz vicdan biraz sağduyu. Ama sizde bunlar olmaz çünkü
Atatürk cennete girme ihtimali varsa izin oraya girme ihtimaliniz yok olur dimi?
kuman isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
kuman Kullanicisina Bu Mesaji Için Tesekkür Edenler:
dost1 (15. March 2013)
Alt 15. March 2013, 10:58 AM   #4
merdem
Uzman Üye
 
Üyelik tarihi: Nov 2012
Mesajlar: 1.606
Tesekkür: 667
710 Mesajina 1.305 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 24
merdem has much to be proud ofmerdem has much to be proud ofmerdem has much to be proud ofmerdem has much to be proud ofmerdem has much to be proud ofmerdem has much to be proud ofmerdem has much to be proud ofmerdem has much to be proud of
Standart

Alıntı:
kuman Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Bu münafık kokan yazılar gayet çirkin müslüman olduğunu söyleyen arkadaş.

Atatürk cennete girme ihtimali olması bile sizin canınızı sıkıyor değil mi? ya atatürk cennete girerse o zaman ne olur ?
ne olur biliyormusun sen giremezsin işte bu yüzden onun cennete girme ihtimali bile sizi çıldırtıyor.
Yav adam koca bir ülkeyi kurtarmış müslüman yöneticler ise o zamanlar ingiliz mi fransız mı amerikan mı bizidaha iyi korur diye konuşuyorlarmış.
Adam çıkmış ve sizin cumaa namazı kılmanız için uğraşmış.
Çocukların ne idi belirsiz olmaması için hayatında ki 35 senesini savaşa vermiş.
Trablusgarba gitmiş bir avuç subay orda savaşmış sonra Çanakkalede savaşmış Irakta savaşmış sonrada anadolu için savaşmış.
Biraz insaf biraz vicdan biraz sağduyu. Ama sizde bunlar olmaz çünkü
Atatürk cennete girme ihtimali varsa izin oraya girme ihtimaliniz yok olur dimi?
Müslümanim diyen bir kardesimiz Kur'an dan Ayetlerle sunuyor paylasimlarini, nasil olur da münafik kokan satirlar dersiniz? Allah katinda bu ifadeniz ile kendinizi düsürdügünüz durumu bir düsünün önce.

Kimin cennetlik yada cehennemlik olacagi Allah'in hükmüne aittir. Hic bir kimse birinin avukatligini yaparak cennetlik yada cehennemliktir savunmasiyla tezler yürütemez.

merdem isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 15. August 2012, 11:02 PM   #5
engizek
Yeni Üye
 
Üyelik tarihi: Aug 2012
Mesajlar: 1
Tesekkür: 2
0 Mesajina 0 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 0
engizek has much to be proud ofengizek has much to be proud ofengizek has much to be proud ofengizek has much to be proud ofengizek has much to be proud ofengizek has much to be proud ofengizek has much to be proud ofengizek has much to be proud of
Standart siz ALLAHIMI ciddiye alacaksiniz fanilerin kurdugu sistemimi

Alıntı:
Miralay Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Selam müslümanlardan kardeşim.

Size cevaben diğer konuda birşeyler yazmıştım. Lütfen okuyunuz.

Dünyanın neresinde Kur'an anayasa olarak uygulanıyor da Türkiye'de uygulanacakmış.
Veya Allah Kur'an da böyle birşey emrediyor da biz mi görmüyoruz. Yani illaaaaa İslam devleti kuracaksınız ve başınıza da bir halife koyacaksınız mı diyor?

Yoksaaaaa herkesin bir ferd olduğunu, her bireyin kendisini düzeltmesi gerektiğini, her düzelen bireyin ait olduğu toplumu düzelteceğini...... mi emrediyor.

Rabbimiz bizden salatı emrediyor a güzel kardeşim.
Yeryüzünü bozgunculuğa uğretmayın,barış içerisinde yaşayın diyor. Allah'ı rabbinizi tanıyın diye emrediyor.

Peki şimdiki anayasamız bunun hangisine tezat oluşturuyor.

Hınzır etini zorla yeyin mi diyor,herkes mecbur faiz yiyecek mi diyor, kimse namaz kılmayacak mı diyor, herkesin içki içmesi mecbur mu diyor.......?

Bankayı faizi serbest bıraktıysa sen yeme kardeşim. Gitsin yahudi yesin. O zaten Kur'an'a inanmıyor.
İçki her yerde satılıyorsa sen içme kardeşim. Bırak hristiyan "Hz.İsa aleyhisselam'ın kanıdır" diyerek içsin. O zaten Kur'an'a inanmıyor.

Bu devlet sana haramları silah zoruyla mı yaptırıyor; illa Allah'ın yasalarını çiğne mi diyor?

YAPMA! kardeşim. YAPMA!

Bir müslüman olarak bu Türkiye Cumhuriyeti devletinde Kur'an'a, daha doğrusu rabbulalemin'in emir ve yasaklarına karşı gelmek zorunda değilsin. Buna muhalif anayasanın hiçbir maddesinde veya hiçbir kanunda "Allah'a isyan edeceksin" diye bir kaydu şart yok!

Anayasa ve mevzuat seni herşeyde mübah bırakmış. Eğer Allah'ın emirlerine ve yasaklarına uyacaksan uy; yok içki,kumar,...vs.yapacaksan da yap diyor.
Hatta müslümana daha da kolaylık vererek +18 olacaksın da diye ihtar ediyor.
Sen 18 yaşına gelene kadar evladını güzelce eğit; harama meylettirme. Zaten o 18 yaşını doldurunca ne yapacağını bilir.

Haaaa!

Şimdi bana diyeceksin ki;

Ya "başörtüsü" konusu?
Köşeye sıkıştım değil mi

O konuda da forumun diğer bölümlerinde gereken cevapları bulacaksın güzel kardeşim.

Vesselam
yaziniza cok gülüncle baktim dünyaya sizin gelis sebebiniz cok farkli olmali dunyayi put edinmisiniz islam dünya düzenini seriat üzerine kuracktir siz isteyin istemeyin ALLAHIN adaleti budur bundan kim yüz cevirirse sirke düser.siz ALLAHIN mülküne geleceksiniz kanunlarini hice sayacaksiniz ve yiyeceksiniz iceceksiniz nefes alacaksiniz bunlari görmiyeceksiniz sonrada lizimlerin teorilerin safsatasini din diye yasayacaksiniz oh ne güzel ama nereye kadar idam sehbasina varana kadardir ALLAH yar ve yardimciniz olsun laiklik dinsizlik yoludur bunu iyi icelerseniz görürsunuz kapitalizimin ekmegine yag calan bir sistemdir zina haram ve kuran yolundan sapitan bir sistemdir...
engizek isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 16. August 2012, 07:58 AM   #6
aorskaya
Uzman Üye
 
Üyelik tarihi: Aug 2009
Mesajlar: 933
Tesekkür: 110
268 Mesajina 414 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 17
aorskaya will become famous soon enoughaorskaya will become famous soon enough
Standart Laiklik ve demokrasi islamdan değildir, ancak...

Alıntı:
engizek Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
yaziniza cok gülüncle baktim dünyaya sizin gelis sebebiniz cok farkli olmali dunyayi put edinmisiniz islam dünya düzenini seriat üzerine kuracktir siz isteyin istemeyin ALLAHIN adaleti budur bundan kim yüz cevirirse sirke düser.siz ALLAHIN mülküne geleceksiniz kanunlarini hice sayacaksiniz ve yiyeceksiniz iceceksiniz nefes alacaksiniz bunlari görmiyeceksiniz sonrada lizimlerin teorilerin safsatasini din diye yasayacaksiniz oh ne güzel ama nereye kadar idam sehbasina varana kadardir ALLAH yar ve yardimciniz olsun laiklik dinsizlik yoludur bunu iyi icelerseniz görürsunuz kapitalizimin ekmegine yag calan bir sistemdir zina haram ve kuran yolundan sapitan bir sistemdir...
Selamun aleyküm,

Buraya kadar olan yazılarda; "Devlet ve yönetimi konusunda, kesin ayrışmaların yaşandığı anlatımlar" a tanık oldum.

Bana göre, problemler taraflarca belirlenip, problemlerin çözümü konusu görüşülmesi yerine, problemlerin, diğer problemlere göre daha kabul edilebilir görüşü üzerine konu devam ettirilmiştir.

Özetle;

1- Laikliği eleştiren bir konu açılmasına karşı, kuran orijinli yaşanmasını savunan kardeşlerimizin; laikliği, demokrasiyi islama uygun bulup savunmaları, İlahi sistemin yanında buna alternatif olarak çıkarılan şeytan icadı ve kökü siyon'a dayanan sistemlerin savunulması hatasına düştüğünü görüyoruz.

2- Bu sistemlerin, beşer ürünü olduğunu ve bunun rabbimizce kabul edilmediğini ileri süren kardeşlerimizin ise bu iddialarında haklı olmalarına rağmen, doğru bir islami yaşam anlayışını, birlikteliğini gerekli kılacak şartları oluşturmadan, daha doğrusu, müslümanlar kendi içlerinde dahi ayrıştıklarını görüp, mezhep, alim, ulema, şeyh, rivayet gibi kaynaklarla dini yaşamaktan kurtulup, islamın sadece kuran olduğunu kabul edip; kurana göre yaşamaya çalışma anlayışına sahip olmadan, sadece kuran uygunluğunda yaşamak gerektiğine dair birlikteliği sağlamadan, bu sistemleri terkedip, yerine islami yönetim getirmek hatasına düştüğünü görüyoruz.

Halbuki, bu şekilde islamı yaşadığını sanan ülkeler, yönetilen yerler zamanımızda vardır. Yine bunların adlarına islam ülkesi yada, islami rejimler demesi dışında, islama göre yönetilmediğini de görüyoruz. Bunu görmezden gelmek sadece kendini kandırmak olur. O halde, islami yönetim, islam devleti ancak ve ancak sadece kuran kaynaklı, kuran uygunluğunda olmalıdır. Bunu, istediklerini dillendirenlerin ise, kuran dışı kaynakların, yönetime müdahele etmemesini, yönetimi kurana göre belirlemeye bırakmasını kabul etmesi gerekir.

Kısaca buraya kadar gelişmeleri toparlayacak olursak; laikliğin ve demokrasinin islama uygun olmadığı doğrudur, ancak bunu savunup hemen bunun terkedilmesini isteyenlerin çözümleri, laikliğin islamdan olduğunu savunma hatasına düşen, kuran kaynaklı din anlayışını benimseyen kardeşlerimizin hatalarının sonuçlarından daha tehlikelidir.

Rabbimizin, önce biz müslümanlara; "kurandan sorulacaksınız" sözünü anlayıp, bunda ortak noktaya gelmemizi istediğini göz ardı edip, bir taraf hakkı kimden aldığı meçhul mezheplere göre din yaşamayı kabul ederken, diğer taraf ise islamın "zorlama yoktur" ilkesini laiklik olarak yorumlama hatasına düşüp bunları nasıl savunabildiklerini lütfen yeniden düşünsünler.

Bu konuyu daha detaylı ele alarak, çözüm önerilerini de yanında sunarak kısmet olursa yazmaya çalışmak üzere saygılarımı sunuyorum...

aorskaya

Konu aorskaya tarafından (16. August 2012 Saat 08:08 AM ) değiştirilmiştir.
aorskaya isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 19. November 2010, 06:02 PM   #7
hiiic
Uzman Üye
 
hiiic - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Mar 2010
Mesajlar: 1.979
Tesekkür: 1.908
1.298 Mesajina 2.732 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 27
hiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud of
Standart

Ben senin fikrine razıyım, gel kuran aramızda son söz olsun onun hükmüne göre davranalım.. ama sonradan cayıp hadis uydurmak yok! uydurulan namaza gelmeyenleri dövmek yok, kadınların ayakları gözüktü diye kırbaçlamak yok, recm yok,

ve en önemlisi millete EFENDİLİK yok, millete hizmet var. mal biriktirmek oğlullara evlatlara gemi alamak sonradan muhividdin diye ortalıkta gezmek yok. 7 yıldızlı müslüman otel açmak var ama sadece zenginlere değil, özel kesime ayrıcalık yok, sıvı yumurta fabrikası açıp kuş gribi oyunu yok, milletin malını satıp savmak yok, KPSS sorularını cemaatçi kesimlere vermek YOK!!! adam gibi adil olacaksın cemaatci diye ayrımcılık yapmak yok...

daha da sayacağım önce bunları kabul edin...
kabul kuranı anayasa yapalım ama önce onu doğru anlayalım, ne derler bilirsin yanlış anlayıp yanlış uygulayacağına hiç anlama daha iyi... sizin bahsettiğiniz islam kuranda geçmez, zaten onu doğru anlamış olsaydınız bu tartışmaya da gerek kalmamış olurdu...

aksi taktirde kuran yerine fitneyi başa getirmiş oluruz, ravilerin fitnesini, aman dikkat!!!
hiiic isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
hiiic Kullanicisina Bu Mesaji Için Tesekkür Edenler:
Miralay (18. February 2011)
Alt 19. November 2010, 06:08 PM   #8
hiiic
Uzman Üye
 
hiiic - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Mar 2010
Mesajlar: 1.979
Tesekkür: 1.908
1.298 Mesajina 2.732 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 27
hiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud of
Standart

Bu arada bahsettiğiniz muhaviddinler (!) KPSS sorularını hem sattılar hemde yeni sınav yaptık bahanesiyle yine milleti oyuna getirdiler, kim bilir o sınavda ihalelerde dönen yolsuzluklar neler onlardan hiç haberimiz yok... kat sayılarla oynamışlar vede bu hıyaneti bayramdan önceye getirmişlerki akıllarınca unutturacaklar... Bu vatan hatta insan hayinlerinden mi bahsediyorsunuz muhividdin diye?

Yalancının mumu yatsıya kadar... ne mal oldukları çıktı ortaya...
hiiic isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
hiiic Kullanicisina Bu Mesaji Için Tesekkür Edenler:
Miralay (2. September 2011)
Alt 19. November 2010, 06:53 PM   #9
müslümanlardan
Uzman Üye
 
Üyelik tarihi: Jan 2010
Mesajlar: 207
Tesekkür: 30
72 Mesajina 144 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 26
müslümanlardan has much to be proud ofmüslümanlardan has much to be proud ofmüslümanlardan has much to be proud ofmüslümanlardan has much to be proud ofmüslümanlardan has much to be proud ofmüslümanlardan has much to be proud ofmüslümanlardan has much to be proud ofmüslümanlardan has much to be proud of
Standart

DOSTUM SEN BAŞTA kurana GÖRE MİLLET nedir ona bak sonra gel..

yok merak etma ben ve senin aranda KURAN YETER,

SEN ATANIN İZİNDEN Bİ AYRIL İÇİ BOŞ NUTUKU BIRAK NAMAZINI NASIL KILARSAN KIL...
AMA KURANIN AYETİNİ TEVİL,TAKİYE YOK...PARÇACI ANLAYIŞ YOK,KURANIN BİR KISMINI ALIP BİR KISMIYLA YÜRÜMEK YOK..
müslümanlardan isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 18. February 2011, 07:11 PM   #10
pramid
Uzman Üye
 
Üyelik tarihi: Sep 2010
Mesajlar: 824
Tesekkür: 191
545 Mesajina 1.168 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 25
pramid has much to be proud ofpramid has much to be proud ofpramid has much to be proud ofpramid has much to be proud ofpramid has much to be proud ofpramid has much to be proud ofpramid has much to be proud ofpramid has much to be proud of
Standart

kuran mehcur ittihaz edilmiş....
kişiler fikirlerine ayetleri alet ediyorlar muaviye gibi...
kavramlar anlamını yitirmiş.....
boşluğu din adamları dolduruyor...
kurana uymayıp zan ve hevalarına uyarlar.
aynı ayette kişiler anlaşamıyor....,
ne oluyor yaaaa...
pramid isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
pramid Adli üyeye bu mesaji için Tesekkür Eden 2 Kisi:
hiiic (19. February 2011), Miralay (19. February 2011)
Cevapla

Bookmarks

Etiketler
akidedir, akidesi, laiklik, şeytani

Seçenekler
Stil

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı

Hizli Erisim


Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 03:27 PM.


Powered by vBulletin® Version 3.8.1
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Hanifler - Kuran odaklı gerçek din islam