hanifler.com Kuran odaklı dindarlık  

Go Back   hanifler.com Kuran odaklı dindarlık > İMAN > Peygamberlere İman > Kuran'da adı geçen Peygamberler > İbrahim Peygamber ve Kavmi

Cevapla
 
Seçenekler Stil
Alt 25. August 2012, 06:54 AM   #1
aorskaya
Uzman Üye
 
Üyelik tarihi: Aug 2009
Mesajlar: 933
Tesekkür: 110
268 Mesajina 414 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 17
aorskaya will become famous soon enoughaorskaya will become famous soon enough
Standart

Alıntı:
ozaner Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
yapma be dostum

6/74 – Ve hani İbrahim, babası Azer’e, “Sen putları tanrılar mı ediniyorsun? Şüphesiz ben seni ve kavmini apaçık bir sapıklık içinde görüyorum”

Diyen bir peygamber
6/76 – Bu nedenle o [İbrahim], üzerine gece bastırınca, bir yıldız gördü, “Bu, benim rabbimdir" dedi.

6/77 – Sonra Ay'ı doğarken görünce de “Bu, benim rabbimdir” dermi bunu Hz

İbrahime atfetmek büyük zulum olur O zaman o da şirk koşmuş olurdu.

Şirkin sosyolojisi ni iyi düşünmek gereklidir niçin şirk koşulur iyi düşünmek gerekir. bu bir şirkin ne kadar geçişli bir mantık olduğunu anlatmak için verilmiş bir örnektir.Yani Babasını şirkten arındırmak isteyen İbrahim peygamber kendi şirk sözlerini ifade eder mi ?
Sevgili kardeşim,

6/74 deki sözü babasına ederken İbrahim a.s. henüz peygamber değildir. Siz bu anlatımları, peygamber kimliği üzerine anlamaya çalıştığınız için, İbrahim a.s. yakıştıramıyorsunuz.

Şimdi; aşağıdaki ayetleri birbiriyle bütün olarak ele alalım:

74 – Ve hani İbrahim, babası Azer’e, “Sen putları tanrılar mı ediniyorsun? Şüphesiz ben seni ve kavmini apaçık bir sapıklık içinde görüyorum” demişti.

75 – Ve Biz [kanıt elde etmesi] ve kesin inananlardan olması için İbrahim'e göklerin ve yerin melekûtunu böylece gösteriyorduk.

Şimdi ayetlerden çıkan sonucu inceleyelim;

74.ayette babasına bu sözü söyleyen İbrahim a.s.ın, o sırada peygamber olması bir tarafa, daha kesin olarak neye iman etmesi gerektiğini bile bilmediğini 75. ayetten görüyoruz.

75.ayete iyi dikkat edersek; İbrahim a.s.ın kesin inananlardan olması için, kanıtlara ulaşılmasının istenilmekte, bu yüzden de gökler ve yerin düzenini düşünmesi sağlanılmakta olduğunu görürüz.

Saygılarımla...
aorskaya
aorskaya isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
aorskaya Kullanicisina Bu Mesaji Için Tesekkür Edenler:
Miralay (28. August 2012)
Alt 25. August 2012, 07:19 PM   #2
ozaner
Katılımcı Üye
 
Üyelik tarihi: Oct 2011
Mesajlar: 35
Tesekkür: 7
19 Mesajina 40 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 0
ozaner has much to be proud ofozaner has much to be proud ofozaner has much to be proud ofozaner has much to be proud ofozaner has much to be proud ofozaner has much to be proud ofozaner has much to be proud ofozaner has much to be proud of
Standart

Bunun üzerine onların ilahlarına sokulup: "Yemek yemiyor musunuz?" dedi. "Size ne oluyor ki konuşmuyorsunuz?" Derken onların üstüne yürüyüp sağ eliyle bir darbe indirdi. (Saffat Suresi, 91-93)?????Böylece o, yalnızca büyükleri hariç olmak üzere onları paramparça etti; belki ona başvururlar diye. (Enbiya Suresi, 58)

"Hayır" dedi. "Bu yapmıştır, bu onların büyükleridir; eğer konuşabiliyorsa, siz onlara soruverin." (Enbiya Suresi, 63)???????
Kavmi onunla çekişip-tartışmaya girdi. Dedi ki: "O beni doğru yola erdirmişken, siz benimle Allah konusunda çekişip-tartışmaya mı girişiyorsunuz? Sizin O'na şirk koştuklarınızdan ben korkmuyorum, ancak Allah'ın benim hakkımda bir şey dilemesi başka. Rabbim, ilim bakımından herşeyi kuşatmıştır. Yine de öğüt alıp-düşünmeyecek misiniz?" (Enam Suresi, 80)


"İşte bunlar gerçekten benim düşmanımdır; yalnızca Alemlerin Rabbi hariç; Ki beni yaratan ve bana hidayet veren O'dur; Bana yediren ve içiren O'dur; Hastalandığım zaman bana şifa veren O'dur; Beni öldürecek sonra diriltecek olan da O'dur; Din (ceza) günü hatalarımı bağışlayacağını umduğum da O'dur;" (Şuara Suresi, 77-82)
İbrahim) Hani babasına demişti: "Babacığım, işitmeyen, görmeyen ve seni herhangi bir şeyden bağımsızlaştırmayan şeylere niye tapıyorsun? (Meryem Suresi, 42)


(İbrahim) Hani babasına ve kavmine demişti ki: "Sizin, karşılarında bel büküp eğilmekte olduğunuz bu temsili heykeller nedir? "Biz atalarımızı bunlara tapıyor bulduk" dediler. Dedi ki: "Andolsun, siz ve atalarınız apaçık bir sapıklık içindesiniz." (Enbiya Suresi, 52-54)


Kavmi onunla çekişip-tartışmaya girdi. Dedi ki: "O beni doğru yola erdirmişken, siz benimle Allah konusunda çekişip-tartışmaya mı girişiyorsunuz? Sizin O'na şirk koştuklarınızdan ben korkmuyorum, ancak Allah'ın benim hakkımda bir şey dilemesi başka. Rabbim, ilim bakımından herşeyi kuşatmıştır. Yine de öğüt alıp-düşünmeyecek misiniz? Hem siz, O'nun haklarında hiçbir delil indirmediği şeyleri Allah'a ortak koşmaktan korkmazken, ben nasıl sizin şirk koştuklarınızdan korkarım? Şu halde 'güvenlik içinde olmak bakımından' iki taraftan hangisi daha hak sahibidir? Eğer bilebilirseniz." İman edenler ve imanlarını zulümle karıştırmayanlar, işte güvenlik onlar içindir ve onlar hidayete ermişlerdir. Bu, İbrahim'e, kavmine karşı verdiğimiz delilimizdir. Biz, dilediğimizi derecelerle yükseltiriz. Şüphesiz senin Rabbin, hüküm ve hikmet sahibidir, bilendir. (Enam Suresi, 80-83)


Hani babasına ve kavmine demişti ki: "Sizler neye tapıyorsunuz? Birtakım uydurma yalanlar için mi Allah'tan başka ilahlar istiyorsunuz? Alemlerin Rabbi hakkındaki zannınız nedir?" Sonra yıldızlara bir göz attı. "Ben, doğrusu hastayım" dedi. Böylelikle arkalarını çevirip ondan kaçmaya başladılar. (Saffat Suresi, 85-90)


Hala Tevhid Peygamberiniz eş koştuğunu düşünüyormusunuz????
ozaner isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 25. August 2012, 07:30 PM   #3
ates demir
Guest
 
Mesajlar: n/a
Standart

Rum 30
1. fe : artık, öyleyse
2. ekim : ikame et (kıyamda tut)
3. veche-ke : (senin) vechini
4. li ed dîni : dîn için
5. hanîfen : hanif olarak
6. fıtrata allâhi : Allah'ın fıtratı
7. elletî : ki o
8. fatara : yarattı
9. en nâse : insanlar
10. aleyhâ : onun üzerine
11. lâ tebdîle : değişiklik olmaz
12. li halkıllâhi (halkı allâhi) : Allah'ın yaratmasında
13. zâlike : işte bu
14. ed dîn : dîn
15. el kayyimu : kayyum olan, ezelden ebede devam edecek olan
16. ve lâkinne : ve lâkin, fakat
17. eksere : daha çok, çoğu
18. en nâsi : insanlar
19. lâ ya'lemûne: bilmezler

Fıtratımı keşfe çıktıysam neyi keşfederim?
İbrahimin 4 kuşu? Bana 1 tane bile yeterken neden 4? 4 ün 1 den farkı ne? Daha güçlü bir kanıt mı olur? Hayır. Ama bir ayette anlamsal bir gariplik varsa ya ayeti yanlış anlıyoruz veya mecaz var, bilemiyoruz. Ancak alim olanlar gerçek anlamını veya ne kastedildiğini anlarmış. Vahiy böyle söylüyor.
Musanın yolculuğu da, İbrahimin kuşları da mecaz. Ben böyle anlıyorum.
  Alıntı ile Cevapla
Kullanicisina Bu Mesaji Için Tesekkür Edenler:
Miralay (28. August 2012)
Alt 25. August 2012, 07:36 PM   #4
ates demir
Guest
 
Mesajlar: n/a
Standart

Tek bir ayet bize din in tarifini, fıtratımızın kökenini, yaratmada değişiklik olmadığını ( nebi bile olsa), Allah ın insanlar arasında ayrım yapmadığını, yüzümüzü bir hanif (araştıran-sorgulayan) olarak O na dönmemiz gerektiğini (NASIL?) ve çoğumuzun bunu bilmediğini söylüyor. Tek bir ayet.
  Alıntı ile Cevapla
Kullanicisina Bu Mesaji Için Tesekkür Edenler:
Miralay (28. August 2012)
Alt 25. August 2012, 07:39 PM   #5
ates demir
Guest
 
Mesajlar: n/a
Standart

Vechinizi nasıl Allah a dönersiniz?
Önce bu sorunun yanıtını bulun...
  Alıntı ile Cevapla
Kullanicisina Bu Mesaji Için Tesekkür Edenler:
Miralay (28. August 2012)
Alt 26. August 2012, 03:08 AM   #6
hiiic
Uzman Üye
 
hiiic - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Mar 2010
Mesajlar: 1.979
Tesekkür: 1.908
1.298 Mesajina 2.732 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 27
hiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud of
Standart

Değerli aorskaya

bir yukarıda yaptığım yorumu tekrar okur musunuz?
mantığınız doğru, oradaki "kesin delil sahibi olması" bilimsel ispat araması manasında.
İbrahim bir yerlerde (gök ve yerin melukatında) Allah felan aramıyor... Çevresinde gördüğü hiçbir şeyin Allah olmadığının bilimsel delilini arıyor. Tıpkı gökten bir yaratık inip "ben Allahım bana inanın itaat edin" dediği zaman, mümin kimselerin inanmayıp, o halde bize delilini getir demesi gibi. Nerden bileceksin gelen şeyin Siyonist oyunu olmadığını... Bilimsel ispat ve şüphe götürmez deliller gerekli. O nedenle ibrahim ölü kuşları kullanarak Allahı bile...

şüphe insanı doğruya götürür. Gerçek şüpheciler ise bilimadamlarıdır. Göğün ve yerin melukatını inceleyenler ki kesin bilgiye ulaşırlar. Hiç bir bilim adamı günahların en affedilmezi olan şirki koşmazlar, çünkü ellerine aldıkları her nesnesin tanrı olmadığını çok iyi bilirler. Tıpkı ibraim gibi. Btün bilimadamları kesin bilgiyle bilmek üzere gökyüzünü ve yeryüzünü (herbiri kendi alanında derinleşmek üzere) incelerler, Allahın OKU (ikra) emrini yerine getirirler. Adları konmamış bu mümin kimseler insanları doğru yola ileten, takip edilmesi gereken salih kimselerdir. Bir kimse ben salihim demekle salih olmuyorsa, bizim yobaz, bilimden uzak, hurafeci müslüman geçinenler de "ben müslümanım" demekle müslüman olamazlar. Gerçek İslam güneşi batıdan doğuyor ve eğer doğu yabanilerinin İSlam adı altında uydura geldikleri paslavraları dikkate alırlarsa hem mevcut dinlerinden çıkacaklar hem de şirkin katmerli olanına (kabe tapınağına) düşecekler, ve ben müslümanım diye diye kafirane müşrik bir hayat sürüp, maun suresinin muhatabı olacaklardır.
Zaten bizim de kafamızı karıştıranlar, kendilerini müslüman diye tanıtıp ortalıkta siyasete oynayan çığırtganlara kanmamız değil mi?

***
2 mesaj yukarıdaki son yorumumu da hesaba katarsanız konuyla çok bağlantılı bir noktayı değerlendirme imkanı bulabilirsiniz.
teşekkürler.

Konu hiiic tarafından (26. August 2012 Saat 03:15 AM ) değiştirilmiştir.
hiiic isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
hiiic Kullanicisina Bu Mesaji Için Tesekkür Edenler:
Miralay (28. August 2012)
Alt 27. August 2012, 01:11 PM   #7
aorskaya
Uzman Üye
 
Üyelik tarihi: Aug 2009
Mesajlar: 933
Tesekkür: 110
268 Mesajina 414 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 17
aorskaya will become famous soon enoughaorskaya will become famous soon enough
Standart

Alıntı:
hiiic Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Değerli aorskaya

bir yukarıda yaptığım yorumu tekrar okur musunuz?
mantığınız doğru, oradaki "kesin delil sahibi olması" bilimsel ispat araması manasında.
İbrahim bir yerlerde (gök ve yerin melukatında) Allah felan aramıyor... Çevresinde gördüğü hiçbir şeyin Allah olmadığının bilimsel delilini arıyor. Tıpkı gökten bir yaratık inip "ben Allahım bana inanın itaat edin" dediği zaman, mümin kimselerin inanmayıp, o halde bize delilini getir demesi gibi. Nerden bileceksin gelen şeyin Siyonist oyunu olmadığını... Bilimsel ispat ve şüphe götürmez deliller gerekli. O nedenle ibrahim ölü kuşları kullanarak Allahı bile...
İbrahim a.s. sadece İbrahim olduğu zamanlarda, Allah’ı Allah olarak bilmese bile yaratıcı olarak algılayabilmiş, onun varlığını bilmiş kabul etmiş biridir. Bu nedenle Allah’ı da aramaktadır.

Çünkü, daha önce de detaylandırdığımız üzere; “La ilahe” yi anlayıp kabul ettikten sonra “İlla Allah” ı da anlamış ve onu aramaktadır.

Ama, aklına kabul ettirebilecek, kalbiyle mutmain olacak bir Allah’la karşılaşana kadar da arayışına devam edeceğinden, “teslim ol” diyen rabbimizin sözüne bile hem tedbirli ve temkinli yaklaşarak “Alemlerin rabbine teslim oldum” diyebilmiştir. Kuşların dirilmesi kısmını sonraki kısslarda ele alacağımdan burada detaylandırmaya gerek yoktur.


Alıntı:
hiiic Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
şüphe insanı doğruya götürür.
Şüphe insanı her zaman doğruya götürmez. Şüphelerin bittiği yerlerde olmalıdır. İbrahim de Allah’ın varlığını bilince, artık onun varlığından şüphe etmemektedir. Sadece, var olan Allah ne istemektedir, onun isteklerini nasıl yapmalıdır, bunu öğrenmeye çalışırken, kendini Allah diye tanıtanı doğrulamak için kuşların diriltilmesini istemiştir.

Alıntı:
hiiic Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Gerçek şüpheciler ise bilimadamlarıdır. Göğün ve yerin melukatını inceleyenler ki kesin bilgiye ulaşırlar. Hiç bir bilim adamı günahların en affedilmezi olan şirki koşmazlar, çünkü ellerine aldıkları her nesnesin tanrı olmadığını çok iyi bilirler. Tıpkı ibraim gibi. Btün bilimadamları kesin bilgiyle bilmek üzere gökyüzünü ve yeryüzünü (herbiri kendi alanında derinleşmek üzere) incelerler, Allahın OKU (ikra) emrini yerine getirirler. Adları konmamış bu mümin kimseler insanları doğru yola ileten, takip edilmesi gereken salih kimselerdir.
“İkra” sadece okumak, ilim yapmak, bilimle uğraşmak olmadığı gibi, bütün bilim adamları da ikra yapmamaktadır.
Bütün bilim adamları, ne mümin kimsedir, ne de salih kullardandır. Şirke düşmese bile inkar eden bilim adamlarının sayısı çoktur. Bunları söylemeden yeniden ve iyi düşünün lütfen…


Saygılarımla…
aorskaya

Konu aorskaya tarafından (27. August 2012 Saat 01:42 PM ) değiştirilmiştir.
aorskaya isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
aorskaya Kullanicisina Bu Mesaji Için Tesekkür Edenler:
Miralay (28. August 2012)
Alt 26. August 2012, 04:28 AM   #8
Zinedov
Katılımcı Üye
 
Üyelik tarihi: Aug 2012
Bulunduğu yer: http://fb.com/zinedov
Mesajlar: 71
Tesekkür: 46
28 Mesajina 56 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 23
Zinedov has much to be proud ofZinedov has much to be proud ofZinedov has much to be proud ofZinedov has much to be proud ofZinedov has much to be proud ofZinedov has much to be proud ofZinedov has much to be proud ofZinedov has much to be proud of
Standart

Peygamberler bozulmuş toplumda doğuştan HİDAYETTE olan özel varlıklar değillerdir. Onlar da birer insan evladı olarak sorgulama ve düşünme evresi geçirmişlerdir. İbrahim peygamberin de böyle bir evresi olmuştur bu Kuran'da açıkça yazıyor. Hem de sağa sola tevil edilemeyecek kadar net şekilde.

İbrahim peygamber gibi Musa peygamber, Muhammed peygamber de vardır.



Alıntı:
O, seni yetim bulup barındırmadı mı? Seni dalalette bulup hidayete iletmedi mi? (Duha 6-7)


Alıntı:
Allah, bir insanla ancak vahiy yoluyla yahut perde arkasından konuşur; yahut da bir resul gönderir de kendi izniyle dilediğini vahyeder. Yüceler yücesi O'dur; hüküm ve hikmet sahibi O'dur. İşte böylece sana da EMRİMİZDEN BİR RUH vahyettik. Sen, kitap nedir, iman nedir bilmezdin. Fakat biz onu, kullarımızdan dilediğimizi kendisiyle kılavuzladığımız bir nur yaptık. Hiç kuşkusuz, sen, dosdoğru bir yola kılavuzluk etmektesin. (Şura 51-52)
__________________
www.facebook.com/zinedov

Konu Zinedov tarafından (26. August 2012 Saat 04:35 AM ) değiştirilmiştir.
Zinedov isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Zinedov Adli üyeye bu mesaji için Tesekkür Eden 2 Kisi:
aorskaya (27. August 2012), Miralay (28. August 2012)
Alt 26. August 2012, 08:06 AM   #9
bartsimpson
Super Moderator
 
bartsimpson - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Mar 2012
Mesajlar: 963
Tesekkür: 481
200 Mesajina 303 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 24
bartsimpson has much to be proud ofbartsimpson has much to be proud ofbartsimpson has much to be proud ofbartsimpson has much to be proud ofbartsimpson has much to be proud ofbartsimpson has much to be proud ofbartsimpson has much to be proud ofbartsimpson has much to be proud of
Standart

Sevgili Zinedov alıntınızdaki ayet çok ilginç geldi.

Allah, bir insanla ancak vahiy yoluyla yahut perde arkasından konuşur; yahut da bir resul gönderir de kendi izniyle dilediğini vahyeder. Yüceler yücesi O'dur; hüküm ve hikmet sahibi O'dur. İşte böylece sana da EMRİMİZDEN BİR RUH vahyettik. Sen, kitap nedir, iman nedir bilmezdin. Fakat biz onu, kullarımızdan dilediğimizi kendisiyle kılavuzladığımız bir nur yaptık. Hiç kuşkusuz, sen, dosdoğru bir yola kılavuzluk etmektesin. (Şura 51-52)

Demek ki vahiy müessesesi sadece rasullere has bir uygulama değil. Allah rasul olmayan bir insanla da vahiy yolu ile konuşabiliyor. Çünkü gördüğüm kadarı ile ayette kesin ayırım var. Hatta bunlar Allahın bir insanla konuşabilmesi için yegane yollar "ancak vahiy yolu ile, yahut perde arkasından (?), yahutta bir resul gönderir."

Konu bartsimpson tarafından (26. August 2012 Saat 08:19 AM ) değiştirilmiştir.
bartsimpson isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
bartsimpson Adli üyeye bu mesaji için Tesekkür Eden 2 Kisi:
hiiic (27. August 2012), Miralay (28. August 2012)
Alt 26. August 2012, 11:24 AM   #10
Zinedov
Katılımcı Üye
 
Üyelik tarihi: Aug 2012
Bulunduğu yer: http://fb.com/zinedov
Mesajlar: 71
Tesekkür: 46
28 Mesajina 56 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 23
Zinedov has much to be proud ofZinedov has much to be proud ofZinedov has much to be proud ofZinedov has much to be proud ofZinedov has much to be proud ofZinedov has much to be proud ofZinedov has much to be proud ofZinedov has much to be proud of
Standart

Alıntı:
bartsimpson Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Sevgili Zinedov alıntınızdaki ayet çok ilginç geldi.

Allah, bir insanla ancak vahiy yoluyla yahut perde arkasından konuşur; yahut da bir resul gönderir de kendi izniyle dilediğini vahyeder. Yüceler yücesi O'dur; hüküm ve hikmet sahibi O'dur. İşte böylece sana da EMRİMİZDEN BİR RUH vahyettik. Sen, kitap nedir, iman nedir bilmezdin. Fakat biz onu, kullarımızdan dilediğimizi kendisiyle kılavuzladığımız bir nur yaptık. Hiç kuşkusuz, sen, dosdoğru bir yola kılavuzluk etmektesin. (Şura 51-52)

Demek ki vahiy müessesesi sadece rasullere has bir uygulama değil. Allah rasul olmayan bir insanla da vahiy yolu ile konuşabiliyor. Çünkü gördüğüm kadarı ile ayette kesin ayırım var. Hatta bunlar Allahın bir insanla konuşabilmesi için yegane yollar "ancak vahiy yolu ile, yahut perde arkasından (?), yahutta bir resul gönderir."
Kurana göre Rabbimiz dilediğine vahyeder. Elçi/resul olmayanlara da vahyetmiştir. Musa peygamberin annesine de, İsa'nın annesi Meryem'e de vahyetmiştir.

Vahyedilen bir elçiyi diğer insandan ayıran özellik ise elçiye topluma iletmesi, tebliğ etmesi, haber vermesi gereken mesajların vahyedilmesi.

Allah'ın resul/elçi göndererek beşer ile konuşması ise "elçi/peygamber->Kuran yolu" ile bizimle yani tüm insanlarla konuşması şeklinde gerçekleşiyor.
__________________
www.facebook.com/zinedov

Konu Zinedov tarafından (26. August 2012 Saat 12:01 PM ) değiştirilmiştir.
Zinedov isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Zinedov Adli üyeye bu mesaji için Tesekkür Eden 3 Kisi:
aorskaya (27. August 2012), hiiic (27. August 2012), Miralay (28. August 2012)
Cevapla

Bookmarks

Etiketler
aklin, kissalar, ıbrahım, zamanindakı, önemı

Seçenekler
Stil

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı

Hizli Erisim


Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 05:45 AM.


Powered by vBulletin® Version 3.8.1
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Hanifler - Kuran odaklı gerçek din islam