![]() |
|
![]() |
#1 | |
Uzman Üye
Üyelik tarihi: Aug 2009
Mesajlar: 933
Tesekkür: 110
268 Mesajina 414 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 17 ![]() ![]() |
![]() Alıntı:
6/74 deki sözü babasına ederken İbrahim a.s. henüz peygamber değildir. Siz bu anlatımları, peygamber kimliği üzerine anlamaya çalıştığınız için, İbrahim a.s. yakıştıramıyorsunuz. Şimdi; aşağıdaki ayetleri birbiriyle bütün olarak ele alalım: 74 – Ve hani İbrahim, babası Azer’e, “Sen putları tanrılar mı ediniyorsun? Şüphesiz ben seni ve kavmini apaçık bir sapıklık içinde görüyorum” demişti. 75 – Ve Biz [kanıt elde etmesi] ve kesin inananlardan olması için İbrahim'e göklerin ve yerin melekûtunu böylece gösteriyorduk. Şimdi ayetlerden çıkan sonucu inceleyelim; 74.ayette babasına bu sözü söyleyen İbrahim a.s.ın, o sırada peygamber olması bir tarafa, daha kesin olarak neye iman etmesi gerektiğini bile bilmediğini 75. ayetten görüyoruz. 75.ayete iyi dikkat edersek; İbrahim a.s.ın kesin inananlardan olması için, kanıtlara ulaşılmasının istenilmekte, bu yüzden de gökler ve yerin düzenini düşünmesi sağlanılmakta olduğunu görürüz. Saygılarımla... aorskaya |
|
![]() |
![]() |
aorskaya Kullanicisina Bu Mesaji Için Tesekkür Edenler: | Miralay (28. August 2012) |
![]() |
#2 |
Katılımcı Üye
Üyelik tarihi: Oct 2011
Mesajlar: 35
Tesekkür: 7
19 Mesajina 40 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 0 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]()
Bunun üzerine onların ilahlarına sokulup: "Yemek yemiyor musunuz?" dedi. "Size ne oluyor ki konuşmuyorsunuz?" Derken onların üstüne yürüyüp sağ eliyle bir darbe indirdi. (Saffat Suresi, 91-93)?????Böylece o, yalnızca büyükleri hariç olmak üzere onları paramparça etti; belki ona başvururlar diye. (Enbiya Suresi, 58)
"Hayır" dedi. "Bu yapmıştır, bu onların büyükleridir; eğer konuşabiliyorsa, siz onlara soruverin." (Enbiya Suresi, 63)??????? Kavmi onunla çekişip-tartışmaya girdi. Dedi ki: "O beni doğru yola erdirmişken, siz benimle Allah konusunda çekişip-tartışmaya mı girişiyorsunuz? Sizin O'na şirk koştuklarınızdan ben korkmuyorum, ancak Allah'ın benim hakkımda bir şey dilemesi başka. Rabbim, ilim bakımından herşeyi kuşatmıştır. Yine de öğüt alıp-düşünmeyecek misiniz?" (Enam Suresi, 80) "İşte bunlar gerçekten benim düşmanımdır; yalnızca Alemlerin Rabbi hariç; Ki beni yaratan ve bana hidayet veren O'dur; Bana yediren ve içiren O'dur; Hastalandığım zaman bana şifa veren O'dur; Beni öldürecek sonra diriltecek olan da O'dur; Din (ceza) günü hatalarımı bağışlayacağını umduğum da O'dur;" (Şuara Suresi, 77-82) İbrahim) Hani babasına demişti: "Babacığım, işitmeyen, görmeyen ve seni herhangi bir şeyden bağımsızlaştırmayan şeylere niye tapıyorsun? (Meryem Suresi, 42) (İbrahim) Hani babasına ve kavmine demişti ki: "Sizin, karşılarında bel büküp eğilmekte olduğunuz bu temsili heykeller nedir? "Biz atalarımızı bunlara tapıyor bulduk" dediler. Dedi ki: "Andolsun, siz ve atalarınız apaçık bir sapıklık içindesiniz." (Enbiya Suresi, 52-54) Kavmi onunla çekişip-tartışmaya girdi. Dedi ki: "O beni doğru yola erdirmişken, siz benimle Allah konusunda çekişip-tartışmaya mı girişiyorsunuz? Sizin O'na şirk koştuklarınızdan ben korkmuyorum, ancak Allah'ın benim hakkımda bir şey dilemesi başka. Rabbim, ilim bakımından herşeyi kuşatmıştır. Yine de öğüt alıp-düşünmeyecek misiniz? Hem siz, O'nun haklarında hiçbir delil indirmediği şeyleri Allah'a ortak koşmaktan korkmazken, ben nasıl sizin şirk koştuklarınızdan korkarım? Şu halde 'güvenlik içinde olmak bakımından' iki taraftan hangisi daha hak sahibidir? Eğer bilebilirseniz." İman edenler ve imanlarını zulümle karıştırmayanlar, işte güvenlik onlar içindir ve onlar hidayete ermişlerdir. Bu, İbrahim'e, kavmine karşı verdiğimiz delilimizdir. Biz, dilediğimizi derecelerle yükseltiriz. Şüphesiz senin Rabbin, hüküm ve hikmet sahibidir, bilendir. (Enam Suresi, 80-83) Hani babasına ve kavmine demişti ki: "Sizler neye tapıyorsunuz? Birtakım uydurma yalanlar için mi Allah'tan başka ilahlar istiyorsunuz? Alemlerin Rabbi hakkındaki zannınız nedir?" Sonra yıldızlara bir göz attı. "Ben, doğrusu hastayım" dedi. Böylelikle arkalarını çevirip ondan kaçmaya başladılar. (Saffat Suresi, 85-90) Hala Tevhid Peygamberiniz eş koştuğunu düşünüyormusunuz???? |
![]() |
![]() |
![]() |
#3 |
Guest
Mesajlar: n/a
|
![]()
Rum 30
1. fe : artık, öyleyse 2. ekim : ikame et (kıyamda tut) 3. veche-ke : (senin) vechini 4. li ed dîni : dîn için 5. hanîfen : hanif olarak 6. fıtrata allâhi : Allah'ın fıtratı 7. elletî : ki o 8. fatara : yarattı 9. en nâse : insanlar 10. aleyhâ : onun üzerine 11. lâ tebdîle : değişiklik olmaz 12. li halkıllâhi (halkı allâhi) : Allah'ın yaratmasında 13. zâlike : işte bu 14. ed dîn : dîn 15. el kayyimu : kayyum olan, ezelden ebede devam edecek olan 16. ve lâkinne : ve lâkin, fakat 17. eksere : daha çok, çoğu 18. en nâsi : insanlar 19. lâ ya'lemûne: bilmezler Fıtratımı keşfe çıktıysam neyi keşfederim? İbrahimin 4 kuşu? Bana 1 tane bile yeterken neden 4? 4 ün 1 den farkı ne? Daha güçlü bir kanıt mı olur? Hayır. Ama bir ayette anlamsal bir gariplik varsa ya ayeti yanlış anlıyoruz veya mecaz var, bilemiyoruz. Ancak alim olanlar gerçek anlamını veya ne kastedildiğini anlarmış. Vahiy böyle söylüyor. Musanın yolculuğu da, İbrahimin kuşları da mecaz. Ben böyle anlıyorum. |
![]() |
Kullanicisina Bu Mesaji Için Tesekkür Edenler: | Miralay (28. August 2012) |
![]() |
#4 |
Guest
Mesajlar: n/a
|
![]()
Tek bir ayet bize din in tarifini, fıtratımızın kökenini, yaratmada değişiklik olmadığını ( nebi bile olsa), Allah ın insanlar arasında ayrım yapmadığını, yüzümüzü bir hanif (araştıran-sorgulayan) olarak O na dönmemiz gerektiğini (NASIL?) ve çoğumuzun bunu bilmediğini söylüyor. Tek bir ayet.
|
![]() |
Kullanicisina Bu Mesaji Için Tesekkür Edenler: | Miralay (28. August 2012) |
![]() |
#6 |
Uzman Üye
Üyelik tarihi: Mar 2010
Mesajlar: 1.979
Tesekkür: 1.908
1.298 Mesajina 2.732 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 27 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]()
Değerli aorskaya
bir yukarıda yaptığım yorumu tekrar okur musunuz? mantığınız doğru, oradaki "kesin delil sahibi olması" bilimsel ispat araması manasında. İbrahim bir yerlerde (gök ve yerin melukatında) Allah felan aramıyor... Çevresinde gördüğü hiçbir şeyin Allah olmadığının bilimsel delilini arıyor. Tıpkı gökten bir yaratık inip "ben Allahım bana inanın itaat edin" dediği zaman, mümin kimselerin inanmayıp, o halde bize delilini getir demesi gibi. Nerden bileceksin gelen şeyin Siyonist oyunu olmadığını... Bilimsel ispat ve şüphe götürmez deliller gerekli. O nedenle ibrahim ölü kuşları kullanarak Allahı bile... şüphe insanı doğruya götürür. Gerçek şüpheciler ise bilimadamlarıdır. Göğün ve yerin melukatını inceleyenler ki kesin bilgiye ulaşırlar. Hiç bir bilim adamı günahların en affedilmezi olan şirki koşmazlar, çünkü ellerine aldıkları her nesnesin tanrı olmadığını çok iyi bilirler. Tıpkı ibraim gibi. Btün bilimadamları kesin bilgiyle bilmek üzere gökyüzünü ve yeryüzünü (herbiri kendi alanında derinleşmek üzere) incelerler, Allahın OKU (ikra) emrini yerine getirirler. Adları konmamış bu mümin kimseler insanları doğru yola ileten, takip edilmesi gereken salih kimselerdir. Bir kimse ben salihim demekle salih olmuyorsa, bizim yobaz, bilimden uzak, hurafeci müslüman geçinenler de "ben müslümanım" demekle müslüman olamazlar. Gerçek İslam güneşi batıdan doğuyor ve eğer doğu yabanilerinin İSlam adı altında uydura geldikleri paslavraları dikkate alırlarsa hem mevcut dinlerinden çıkacaklar hem de şirkin katmerli olanına (kabe tapınağına) düşecekler, ve ben müslümanım diye diye kafirane müşrik bir hayat sürüp, maun suresinin muhatabı olacaklardır. Zaten bizim de kafamızı karıştıranlar, kendilerini müslüman diye tanıtıp ortalıkta siyasete oynayan çığırtganlara kanmamız değil mi? *** 2 mesaj yukarıdaki son yorumumu da hesaba katarsanız konuyla çok bağlantılı bir noktayı değerlendirme imkanı bulabilirsiniz. teşekkürler. Konu hiiic tarafından (26. August 2012 Saat 03:15 AM ) değiştirilmiştir. |
![]() |
![]() |
hiiic Kullanicisina Bu Mesaji Için Tesekkür Edenler: | Miralay (28. August 2012) |
![]() |
#7 | ||
Uzman Üye
Üyelik tarihi: Aug 2009
Mesajlar: 933
Tesekkür: 110
268 Mesajina 414 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 17 ![]() ![]() |
![]() Alıntı:
Çünkü, daha önce de detaylandırdığımız üzere; “La ilahe” yi anlayıp kabul ettikten sonra “İlla Allah” ı da anlamış ve onu aramaktadır. Ama, aklına kabul ettirebilecek, kalbiyle mutmain olacak bir Allah’la karşılaşana kadar da arayışına devam edeceğinden, “teslim ol” diyen rabbimizin sözüne bile hem tedbirli ve temkinli yaklaşarak “Alemlerin rabbine teslim oldum” diyebilmiştir. Kuşların dirilmesi kısmını sonraki kısslarda ele alacağımdan burada detaylandırmaya gerek yoktur. Şüphe insanı her zaman doğruya götürmez. Şüphelerin bittiği yerlerde olmalıdır. İbrahim de Allah’ın varlığını bilince, artık onun varlığından şüphe etmemektedir. Sadece, var olan Allah ne istemektedir, onun isteklerini nasıl yapmalıdır, bunu öğrenmeye çalışırken, kendini Allah diye tanıtanı doğrulamak için kuşların diriltilmesini istemiştir. Alıntı:
Bütün bilim adamları, ne mümin kimsedir, ne de salih kullardandır. Şirke düşmese bile inkar eden bilim adamlarının sayısı çoktur. Bunları söylemeden yeniden ve iyi düşünün lütfen… Saygılarımla… aorskaya Konu aorskaya tarafından (27. August 2012 Saat 01:42 PM ) değiştirilmiştir. |
||
![]() |
![]() |
aorskaya Kullanicisina Bu Mesaji Için Tesekkür Edenler: | Miralay (28. August 2012) |
![]() |
#8 | ||
Katılımcı Üye
Üyelik tarihi: Aug 2012
Bulunduğu yer: http://fb.com/zinedov
Mesajlar: 71
Tesekkür: 46
28 Mesajina 56 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 23 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]()
Peygamberler bozulmuş toplumda doğuştan HİDAYETTE olan özel varlıklar değillerdir. Onlar da birer insan evladı olarak sorgulama ve düşünme evresi geçirmişlerdir. İbrahim peygamberin de böyle bir evresi olmuştur bu Kuran'da açıkça yazıyor. Hem de sağa sola tevil edilemeyecek kadar net şekilde.
İbrahim peygamber gibi Musa peygamber, Muhammed peygamber de vardır. Alıntı:
Alıntı:
__________________
www.facebook.com/zinedov Konu Zinedov tarafından (26. August 2012 Saat 04:35 AM ) değiştirilmiştir. |
||
![]() |
![]() |
![]() |
#9 |
Super Moderator
Üyelik tarihi: Mar 2012
Mesajlar: 963
Tesekkür: 481
200 Mesajina 303 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 24 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]()
Sevgili Zinedov alıntınızdaki ayet çok ilginç geldi.
Allah, bir insanla ancak vahiy yoluyla yahut perde arkasından konuşur; yahut da bir resul gönderir de kendi izniyle dilediğini vahyeder. Yüceler yücesi O'dur; hüküm ve hikmet sahibi O'dur. İşte böylece sana da EMRİMİZDEN BİR RUH vahyettik. Sen, kitap nedir, iman nedir bilmezdin. Fakat biz onu, kullarımızdan dilediğimizi kendisiyle kılavuzladığımız bir nur yaptık. Hiç kuşkusuz, sen, dosdoğru bir yola kılavuzluk etmektesin. (Şura 51-52) Demek ki vahiy müessesesi sadece rasullere has bir uygulama değil. Allah rasul olmayan bir insanla da vahiy yolu ile konuşabiliyor. Çünkü gördüğüm kadarı ile ayette kesin ayırım var. Hatta bunlar Allahın bir insanla konuşabilmesi için yegane yollar "ancak vahiy yolu ile, yahut perde arkasından (?), yahutta bir resul gönderir." Konu bartsimpson tarafından (26. August 2012 Saat 08:19 AM ) değiştirilmiştir. |
![]() |
![]() |
![]() |
#10 | |
Katılımcı Üye
Üyelik tarihi: Aug 2012
Bulunduğu yer: http://fb.com/zinedov
Mesajlar: 71
Tesekkür: 46
28 Mesajina 56 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 23 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() Alıntı:
Vahyedilen bir elçiyi diğer insandan ayıran özellik ise elçiye topluma iletmesi, tebliğ etmesi, haber vermesi gereken mesajların vahyedilmesi. Allah'ın resul/elçi göndererek beşer ile konuşması ise "elçi/peygamber->Kuran yolu" ile bizimle yani tüm insanlarla konuşması şeklinde gerçekleşiyor.
__________________
www.facebook.com/zinedov Konu Zinedov tarafından (26. August 2012 Saat 12:01 PM ) değiştirilmiştir. |
|
![]() |
![]() |
![]() |
Bookmarks |
Etiketler |
aklin, kissalar, ıbrahım, zamanindakı, önemı |
Seçenekler | |
Stil | |
|
|