![]() |
|
![]() |
#1 | |||||
Uzman Üye
Üyelik tarihi: Aug 2012
Mesajlar: 108
Tesekkür: 19
41 Mesajina 61 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 23 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]()
Selamlar;
Aorskaya kardeşim yazılarında kendine özgü, değişik bir bakış açın var, tanımlamalar öznel, geneli yansıtmıyor. Senin bu konudaki kişisel fikirlerini ben kabul etsem ne değişir? Varolan oturmuş, herkesin kabul ettiği, bildiği tarif değişir mi? Herkesin bildiği tarifi reddeder senin kafanda şekillendirmeye çalıştığın tarifi doğru kabul edersek, artık bilim adamları senin tarifindeki gibi mi hareket edecekler? Alıntı:
Anladığım kadarıyla sen bilim adamlarının hem bilimle uğraşarak Allahın yarattığı ayetleri okumasını hemde ikinci uzmanlık dalı olarak ilahiyatçı kimliğinin olmasını ve bu bilimden elde ettiği somut verileri ayrıca yorumlayarak dini bir bakış açısıyla mana vermesini bekliyorsun; yazdığı bilimsel makalelerde hem bilimsel sonuçları hemde ilahi manalarını anlayabildiği ölçüde değerlendirmesini istiyorsun; işte bu anladığım kadarıyla sana göre Mükemmel Bilim Adamıdır. Alıntı:
Alıntı:
Alıntı:
Alıntı:
Aorskaya kardeşim madem cennet cehennem kavramlarını iyi anladın ve kimin cennetlik ve cehennemlik olabileceğini yeterince yorumlayabiliyorsun, bende sana bir tane sorayım. Firavun Cenneti hak etmek için ne yaptı da cennete sahipti? Biz firavunu yanlış mı tanıyoruz, yoksa takva sahibimiydi de cennet ve pınarları ele geçirmiş, nedir bu iş Aorskaya kardeşim ben anlayamadım, anlatabilirsen memnun olurum. Şuara 57; Fe ahracnâhum min cennâtin ve uyûn(uyûnin). Böylece Biz, onları (firavun ve kavmini) cennetlerden ve pınarlardan çıkardık. Ayrıca Hicr suresinin 45. Ayetine bakarsak kime cennet veriliyor; İnnel muttekîne fî cennâtin ve uyûn(uyûnin). Şüphesiz takva sahipleri, cennetler içinde ve pınarlar başındadır. Firavun nasıl geçtiyse cennet ve pınarların başına? |
|||||
![]() |
![]() |
![]() |
#2 | |||
Uzman Üye
Üyelik tarihi: Aug 2009
Mesajlar: 933
Tesekkür: 110
268 Mesajina 414 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 17 ![]() ![]() |
![]() Alıntı:
Alıntı:
Kardeşim, yapmayın artık yahu? Allah'tan başka ilah olmadığını, Sadece Allah'ın ilah olduğunu, anlayıp kabul edemeyen, kabul edipte bunu yaşayarak göstermeyen biri, Tövbe etmeden ölürse; Asla cennete giremez. Buna böyle inanıp inanmadığınızı, bunun istisnası olabileceğini düşünüyorsanız onu söyleyin. Basit bir şeye bile doğrudan cevap vermediğiniz için konu ne kadar uzayıpt gitti yahu... Şimdi de cevap vermemişsiniz ve imansızların da cennete gidebileceğini ima eden aşağıda Firavun örneğinden bir soru yöneltmişsiniz! Alıntı:
Siz, bu firavun örneğini Cennet ve cehennem denen ve klasik anlamda ahiret hayatının geçeceği ebedi yerler olarak kabul etmiyormuydunuz? Size cevabımı sonra vermek üzere, önce buraya yazdığınız yazıyla, ne anladığınızı, hangi durumu kabul ettiğinizi, ahiret yurdu olup olmadığını anlatan yazınızı bekliyor, sonrasında yukarıdaki sorunuzun bendeki cevabını vereceğimi belirtiyorum. selamlar, aorskaya Konu aorskaya tarafından (27. November 2012 Saat 07:33 AM ) değiştirilmiştir. |
|||
![]() |
![]() |
![]() |
#3 |
Uzman Üye
Üyelik tarihi: Aug 2012
Mesajlar: 108
Tesekkür: 19
41 Mesajina 61 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 23 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]()
Selamlar;
Zuhruf 9; Ve muhakkak ki onlara: “Gökleri ve yeri kim yarattı?” diye sorarsan, mutlaka: “Onları, Azîz (yüce ve üstün) ve Alîm (en iyi bilen) yarattı.” derler. Zuhruf 10; Size yeryüzünü döşek kılan ve sizin için orada yollar yapan O'dur. Umulur ki böylece siz hidayete erersiniz. Ali İmran 3; Allah, şehâdet etti: Muhakkak ki O'ndan başka ilâh yoktur. Melekler ve ilim sahipleri de adaletle kâim oldular (şahit oldular) ki, O'ndan başka ilâh yoktur, (O) Azîz'dir, Hakîm'dir. Ali İmran 19; Muhakkak ki Allah'ın indinde dîn, İslâm'dır (teslim dînidir). Kendilerine kitap verilenler, kendilerine ilim geldikten sonra aralarındaki hased sebebiyle ihtilâfa düştüler. Ve kim Allah'ın âyetlerini örterse (inkâr ederse), o taktirde, muhakkak ki Allah, hesabı çabuk görendir. Aorskaya kardeşim kuranda belirtilmiş zaten, hiçbir insan yaradanı rededemez, aklı olan yaratıcının varlığını kabul eder. Yartıcıya bir ortak olmayacağını da anlar. Allahtan başka ilah olmadığını kime sorsan söyler, işin icraat kısmı ise zaten zor olan kısımdır. Bunu başarabilen, çok azdır vede bu toplumun seviyesi gelişimi ile bağlantııdır. Anlamak ayrı bir meziyet, anladığını uygulamak da üstün bir meziyettir. Yukarıda açıkladım senin sorduğun promlem hatalı, böyle bir vaka olmaz. Hem insanlığa hizmet eden hemde Allahı rededen birileri olmaz. Ancak akıl noksanlığı ve problemi olanlar ayrı. Ben bazı açıklamlar yapıyorum, her yaptığım açıklamada sadece senin soruna cevap vermek için değil konuyu geliştirmek, okunacak hale getirmek içindir. Senin de buna katkıda bulunmanı bekliyorum. Evrim, bilim, bilim adamı, objektiflik, bilimin insanlığı öldürmeyeceği konularında anlaştığımız ve kavradığımız, konuyu ilerletebildiğimiz gibi diğer problemleri de çözeriz, yeterki açıklamalar bizim düşüncelerimizi geliştirsin, ezberci mantıkla, şu budur, buda kesin şudura getirmeyelim. Ayrıca istiyorsan la ilahe illallah kavramını açıklayıp bunu anlayan insanlar nasıl davanır açıklarsın! Ayrıca insanlığa hizmet eden ve kendini bu uğurda feda edip la ilahe illallah demeyenlerin durumunu da örnekleyerek açıklarsan? Bu sorduğun sorunun mantığını ve okuyanlara nasıl bilgiler ve mesaj vermek istediğini anlarız, bana veya okuyanlara bu konulara bir derinlik katarak bir bakış açısı görmemizi sağlayabilirsin. Ayrıca sana tekrar hatırlatıyorum, kimde imanın olup olmadığını Allah bilir. Sen kendi kafana bir imansız portresi oluşturup, bilmediğin tanımadığın insanları bu sınıfa girdirmeye çalışma. Senin sorularında imansız diyerek bir kalıba soktuğun kişiler hakkında hükmün nedir diye bana yöneltiyorsun, senin cevabın sorunun içinde var, soruda hatalı, ne için bana soruyorsun? Sen bir kişinin la ilahe illalahı kabul edip etmediğini nasıl anlıyorsun? Konuyu geliştirmek istiyorsan ayrıntılı açıkla, herkes anlasın, senin sorduğun problemin çözümü bende veya başkasında değil sendedir. La ilahe illallah demeyenler kimse onlar, bunu demelerinin önemini ve buna göre yaşamalarını ikna edecek bilgileri ortaya koyarsan tartışmaya daha faydalı olacaktır, okuyanlara da belki yeni düşünceler ufuklar açar, düz bilgileri değil bilim adamlarından beklediğin tarzda manalandırmanı bekliyorum. Herkes nasıl anlıyorsa genel olarak bende öyle anlıyorum ahireti, bize gaybdir, kuranda nekadar haber verilmişse kavrayışımız ve bilgimiz ölçüsünde o kadar anlarız. Bahsi geçen konuları açıklarken kelimeleri tekrar etmeni değil anladığın ölçüde bilim adamlarından beklediğin tarzdaki gibi manalandırmanı bekliyorum, ne anlama geliyor bunlar? saygılar... |
![]() |
![]() |
![]() |
#4 | |
Uzman Üye
Üyelik tarihi: Aug 2009
Mesajlar: 933
Tesekkür: 110
268 Mesajina 414 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 17 ![]() ![]() |
![]() Alıntı:
Diğer hususlara uygun olduğumda ve rabbim izin verirse cevaplarımı yazarım. Ama, kısaca yukarıdaki hususu açıklamakta fayda buluyorum. Burada bir şeyin yanlış anlaşıldığını görüyorum. Sevgili kardeşim, Ben hiç bir şekilde şu kimse imanlıdıri bu imansızdır diye gerçek olarak bilemem ve bu iddia da değilim. Ben sadece, şu durumda olan bir kimse, kuranın tanımıyla imansızdır ve cehennemliktir, yine şu durumda olan ise, kurana göre cennetliktir diyebilirim. İşte, şu kimsenin durumu şuna uyuyorsa, o kimse onun gereği olarak şuraya gider diyebilirim ve dediklerim budur. Dikkat edersen, Edison örneğinde dahi, "Edison LA İLAHE İLLALLAH'ı kavramasına rağmen aksine yaşamıştır", demedim. Çünkü, Onun bu olgu karşısındaki gerçek durumunu bilmiyorum ve hiç kimseninde bilme imkanı yoktur. Ancak, ihtimalden bahsederek, kavrayarak buna uygun yaşamamamışsa, cehenneme gidecektir demişim. Yani, varsayıma göre sonuç belirtilmesi söz konusudur. Şimdi, senin daha önce firavunla ilgili sorduğun ayetle ilgili cevaıbımı vererek bu bahsi kapatayım. Mustafabey kardeşim, 1- Kurandaki edebi yapı, Olması kesin olayları, kesinliğini göstermek için bazen geçmiş zaman formatında anlatır. Bu kısımdaki firavun anlatımıda bu şekildedir. 2- Kuran bu zaman formatında anlatımı, rabbimiz katında zaman kavramı geçerli olmadığından, bize göre gelecek zamanda olacak şeylerin bilgisi rabbimiz tarafından bilindiğinden, bu bilgi ile bize göre olacaklar, onun tarafından olmuş formatıyla anlatılır. zamanın izafi özelliğini anlatmama gerek yok diye düşünüyorum. 3- Bu duruma hemen bir örnek verecek olursak, Tebbet/Lehep suresini gösterebiliriz. Bu surede de Leheb'in cehennemde geçecek ömrü, aynı formatta anlatılır. "LA İLAHE İLLA ALLAH" kavramanın önemini ise inşallah başka bir yazıyla ele alma imkanı bulduğumda yazarım. selamlar, aorkaya Konu aorskaya tarafından (27. November 2012 Saat 02:10 PM ) değiştirilmiştir. |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#5 |
Uzman Üye
Üyelik tarihi: Aug 2012
Mesajlar: 108
Tesekkür: 19
41 Mesajina 61 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 23 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]()
Selamlar
İnsanların doğruya yönelmeleri, kabul etmeleri, doğruları yaşamda ortaya çıkarmaları ve genelleştirmeleri kolay olmamaktadır. İnsanoğlunun doğruya ulaşması evre evre olmaktadır. Yapılan tüm yanlışlar tek bir doğruyu ortaya çıkarmak içindir. İnsanlık hatalardan ders çıkararak doğruyu keşfeder. Keşfedilmiş, görülmüş bu değerlerin toplumda kabul edilmesi ile, genelleşmesi ile o zaman diliminde toplumun anlayışı, ortak aklı olarak ortaya çıkar. Geçmiş zaman dilimlerinde kabul edilen toplumun ulaştığı değerler, bizim zaman dilimimizde doğru kabul edilmeyebilir, noksan görülebilir. Bugün bizim toplum olarak doğru kabul ettiğimiz değerler, gelecek zaman dilimlerinde doğru kabul edilmeyebillir. Anlayışlar değerler zaman içinde evrim geçirmektedir. Burada en önemli kavram zamandır. Zaman herşeyi ögütmekte, yıpratmakta, değişime uğratmakta, evrime zorlamaktadır. Zaman Allahın yarattığı ayetlerdendir ve bizim yaşamımızda büyük bir etkisi vardır. Zamanı kimse geçemez, ele geçiremez. Rabbin koyduğu yasalar herşeye hakimdir, hiç bir şey rabbin koyduğu yasaların dışına çıkamaz ve inkar edemez. Değişik zaman dilimlerinde yaşayanların anladıkları, bilgileri oluşumları kendi zaman dilimlerine göredir. Her Zaman diliminin doğrusu kendine göredir. Yani doğru bile sabit değildir. Onun için biz kesin doğrudur diyemeyiz, sadece bilgimiz nazarında zamanımızın doğrusuna yaklaşırız. Hiç bilenle bilmeyen bir olur mu? Zamanın doğrusunu gören, yaklaşanlar akıl sahipleri, düşünenler, alimlerdir. Yeryüzünde toplumlar arasında bir mücadele vardır, toplumlar değerlerini, anlayışlarını, kültürlerini, dini algılarını gelecek nesillere aktarmak isterler ve bunada diğer toplumların karışmasını istemezler, diğer baskın toplumların müdahalesi müdahale edilen toplumun yapısını bozar, aktarılacak değerler bir bir kaybolur ve toplumda yozlaşma ve gerileme başlar. Dünya sahnesinden bir çok toplum ve kültür ya içten bozulma yada diğer toplumların etkileriyle zayıflayarak ortadan kalkmıştır. Toplum olarak ayakta kalabilmemiz sonraki devirlerde var olabilmemiz için heralanda mücadele etmeliyiz. Toplum olarak evre geçiremez yerimizde sayar veya gerilersek seleksiyona uğrayıp yok olan kavimler arasında yerimizi alırız, kuranda bahsedildiği gibi bir zamanlar çok güçlü olan kavimler insanlıktan uzaklaştıkları için helak edilmişlerdir. Bunun için dini, yaratılışı, aklı, insanı, kainatı, her alandaki evrimi, yaratılan ayetleri okuyan alimlere, bilim adamlarına, bilginlere ihtiyacımız vardır. Bilim insanlığı öldürmez aksine geleceğe güvenle ilerlemenin anahtarıdır. Bilime ve İnsan vasıflarına gereken önemi vermeliyiz. |
![]() |
![]() |
![]() |
#6 |
Uzman Üye
Üyelik tarihi: Nov 2012
Mesajlar: 1.606
Tesekkür: 667
710 Mesajina 1.305 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 24 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]()
Selamlar Mustafabey ve Aorskaya Kardeslerim,
eski MISIRlilar ve IRANlilar kafalarini ![]() ![]() Islam yüzünden geride kalmislardir demiyorum, burada yanlis anlasilmasin lütfen, hurafelerle ugrasmak yok yere ömrü tüketir ve de elle tutulacak gözle görülecek olumlu bir sonuc getirmez. Alimcikler zamaninda Iman'in yani sira biraz ileri görüslü davranmis olsalardi, bu gün hem Mustafabey'in hem de Aorkaya Kardesimizin sorulari net ve olumlu bir sekilde cevaplanmis olurdu ....en azindan ![]() Düsünebiliyormusunuz, Allah inanci ile ne fevkalade icatlar, buluslar elde edilebilinicegine. Ama gelin görünki, medeni gecinen asrin beyleri burunlari havada, hasa, Allah'tan fazla bilirmis pozlarinda, öbür yandan bizim kardeslerimiz, ah ne yapalim Allah'in bize vermis oldugu bilgi nasil olsa sinirli, zamani gelince bizede ulasir gibilerinden geri sahalarda oynarlarsa sonuc bu günkü hal olur. Hangi Mü'min birseyler incelemeye kalkmistir ki Rabbimiz "Dur" desin. Elbetteki Yüce Allah insanlara bahsettigi akli yerinde ve zamaninda kullanmalarini takdir edecektir. Saygi ve selamlarimla |
![]() |
![]() |
![]() |
#7 | |||
Site Yöneticisi
Üyelik tarihi: Jan 2009
Bulunduğu yer: Istanbul
Mesajlar: 234
Tesekkür: 60
55 Mesajina 155 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 100000 ![]() ![]() |
![]()
Selam ile ;
Anladığım ve algıladığım kadarı ile konuya dahil olmaya çalışacağım. Kusrum kabahatim olursa affola. aRaYaN kardeşim böyle bir cümle paylaşmış : Alıntı:
Ki bencede mantıklıdır ve buna bir çok kez ayetlerde şahit olmuşumdur. Yanlış anladımsa affola. aRaYaN kardeşimizin bahsettiği darwin'in öne sürdüğü teorem değildir.Ki bir insanın böyle bir sistemi tek başına kavrayabilmesi bir sonuca bağlayabilmesi helede o zamanlarda pekte mümkün görünmemektedir. Darwin Edindiği bilgiler ve zannı ile teorem haline getirmiş ve o zaman zarfında yaratılış sürecinden Allah'ı çıkartarak doğal seleksiyon ve tesadüflerle tüm sistemin varlığını kanıtlamaya çalışmıştır. Evrenin oluşumunu araştırırsak şayet tüm bilim adamları artık hayatın suda başladığında hem fikirlerdir. Enbiya 30. Ve şu kâfir olan kimseler, gökler ve yer bitişik bir halde idi de Bizim onları [o ikisini] ayırdığımızı ve hayatı olan her şeyi sudan kıldığımızı görmediler mi? Buna rağmen hâlâ inanmıyorlar mı? İlk sıvıya nerede rastlıyoruz ? Alıntı:
Alıntı:
Mü'minûn: 12–16. Ve andolsun ki Biz, insanı seçilmiş bir çamurdan yarattık. Sonra onu çok dayanıklı bir karargâhta bir nutfe yaptık. Sonra o nutfeyi bir embriyon olarak yarattık. Sonra o embriyoyu bir et parçası olarak yarattık. Sonra o bir et parçasını kemikler olarak yarattık. Nihayet o kemiklere de bir et giydirdik. Sonra onu bir başka yaratılışta yeniden kurduk. İşte, yaratıcıların en güzeli Allah ne cömerttir! Sonra şüphesiz sizler, bunların ardından mutlaka öleceksiniz. Sonra şüphesiz siz, kıyamet gününde diriltileceksiniz. Secde: 7 "O yarattığı her şeyi güzel yaratmıştır. Ve insanın yaratılışına çamurdan başlamıştır." Rûm: 20 "Sizi topraktan yaratması O'nun delillerindendir. ..." Furkân: 54 "Ve O sudan bir insan yarattı ve ona soy sop verdi. Efendin her şeye gücü yetendir." Nûr: 45 "Allah hareket eden her canlıyı sudan yarattı." Haşr. 24 "O Allah'tır. Yaratandır, kusursuzca var edendir, biçim verendir. En güzel isimler O'nundur. Göklerde ve yerde olanların hepsi O'nu yüceltir. O üstündür, bilgedir." yaratılışa dikkat çeken bir ayette budur kanımca. Ayette sadece canlı organizmalardan bahsetmiyor algımız bilgimiz ve içinde bulunduğumuz yaşam koşulları dikkate alındığında sistemin işleyişine dair bilgi birikimimiz yok denecek kadar az ve bu yetersiz bilgi ile malesef bir çok yanılmasamanın içerisine giriyoruz. Bir yıldız tozu ile başlayan evrim moleküllerden asitlere, dna'ya hücrelere ve organizmalara dönüşmesini Yaratan, kusursuzca var eden Allah'ın eseri değilde nedir. Kendi akılımın yettiğince evrim sürecine bu şekilde bakıldığı takdirde daha net bir mana kazanacağına inanıyorum. Herhangi bir yanlışım var ise affola, Kusursuzluk yalnızca Allah'ındır. |
|||
![]() |
![]() |
![]() |
#8 |
Yeni Üye
Üyelik tarihi: Dec 2012
Bulunduğu yer: Germany
Mesajlar: 19
Tesekkür: 8
11 Mesajina 17 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 0 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]()
Allahin selami üzerinize olsun,
ben LA İLAHE İLLA ALLAH diyen bir insanim, ilim bilim her zaman dikkatimi cekmistir ve halende cekmektedir, yüce yaradanini bu yönde müminlerin hareket etmeleri kuranda bir cok ayetde tesviklenmisdir ama göz ardi edilmisdir alimler,mollar,evliyalar,veliler birileri zavalli arazilerde dolasmis siir yazmis digeri bize kaynak sormayin demis ne dersek o demis birileri ucmus mekke ye geri kalmamiz normal,ama yaradanin düsünürler icin ibretler var yaratilan ayetlerdeki, ayetleri düsünmüyoruz, evrim en basit seklinde anne rahminde oluyor iki cins yaratikdan insan türetiyor allahda ilk yaratilisda türemeye ilgi ceken yüce allah nerden baslamamizi istiyor acep? firav hamana tugla pisir bir kule yap dedigi zaman musanin allahina bakicam diye göge ciktigini isaret olamazmi? piramidlerin nasil yapildigini allah bildiriyor iste o agir taslar pisirilerek (simdiki beton gibi) dökülerek yapilmis, nuh kavmine görmüyormusunuz yüce allah gögü tabaka tabaka nasil yaratmisdir diye sorusuna ne diyeceksiniz ? uctularmi acaba o devirde ? simdi islam dinine mensub insan ciksa deseki ben evrim teorisini teorilikden cikaricam gercek oldugunu ispatlayacam dese ne olur ? allahin rahmeti üzerinize olsun
__________________
بِسْمِ اللّهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ Bismillâhirrahmânirrahîm. إِيَّاكَ نَعْبُدُ وإِيَّاكَ نَسْتَعِينُ İyyâke na’budu ve iyyâke nestaîn(nestaînu). (Allahım!) Yalnız sana ibadet ederiz ve yalnız senden yardım dileriz. |
![]() |
![]() |
![]() |
#9 |
Site Yöneticisi
Üyelik tarihi: Jan 2009
Bulunduğu yer: Istanbul
Mesajlar: 234
Tesekkür: 60
55 Mesajina 155 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 100000 ![]() ![]() |
![]()
Selam ile Sahin kardeş ;
Buradaki sıkıntı aslında aynı kelimeye farklı manalar yüklememizden kaynaklanıyor. Evrenin gelişimini anlatmak için genel olarak kullandığımız kelime "evrim" bu darwinciler için farklı bir mana taşıyor, kendisini vahy ışığında aydınlatmaya çalışan kişi için farklı bir mana taşıyor. Sıkıntı bunları birbirine karıştırıyor olmamız. Aslında bu yanılgıya kapılmamak için uzun cümleler ile ve açıklayıcı bir şekilde ele almamız gerekiyor. Evrim hala devam etmektedir lakin insan ırkı bunu algılayabilecek kadar uzun süredir dünya üzerinde yaşamıyor. Dünyanın oluşumu için ön görülen süre 4.5 milyar yıl iken insan ırkı 50 bin yıldan belki biraz daha fazladır dünyada varlığını sürdürmekte. Gelişim her zaman devam eden bir döngüdür ve durması söz konusu değildir. |
![]() |
![]() |
![]() |
#10 |
Yeni Üye
Üyelik tarihi: Dec 2012
Bulunduğu yer: Germany
Mesajlar: 19
Tesekkür: 8
11 Mesajina 17 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 0 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]()
Selam Taner kardes,
kelimeler farkli manali o yüzden yüce yaradan dünyayi gezip yaradilisin nasil basladigini arastirmamizi istiyor ki onaylansin diye var oldugu. bir aytde hangis hatirimda degil bizden öncekiler daha güclü ve onlara verilen ilmin bizde az oldugunu belirtiyor. evrim halen devam ediyor dogru ama suda bir gercek yok sayilmasida bir nevi ayeti örtmek manasina gelir yüce allah ayetinde o sürekli bir yaratis icindedir yada 6 evrede yaratti ayeti su anki piyasada islam alimi gecinen insanlar tarafindan örtülmededir ve insanlarin düsünür pozisyonundan cikartarak mukallitlesdirilmesidir bence, eger su anki islam adina bicilmis islam görüntüsüne göre yasayarak allahin yaratilmis ayetlerini inkar edersek halimiz ne olur acaba ? eskiden islam filizoflari bile evrimi destekledikleri mevcut. ama bunlar aksine zindik ilan edilerek bir kefeye sokuluyorlar. yasayan kurbaga fertinde bile cinsini degistire bilen yaratikdir buna ne demek lazim ? aslinda islam alemi bilim adamlarina muhtac. saygilarimla
__________________
بِسْمِ اللّهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ Bismillâhirrahmânirrahîm. إِيَّاكَ نَعْبُدُ وإِيَّاكَ نَسْتَعِينُ İyyâke na’budu ve iyyâke nestaîn(nestaînu). (Allahım!) Yalnız sana ibadet ederiz ve yalnız senden yardım dileriz. |
![]() |
![]() |
![]() |
Bookmarks |
Etiketler |
bilimi, çok, daha, kullanmak, İçin, İnsan, öldürmek |
Seçenekler | |
Stil | |
|
|