20. March 2015, 10:06 PM | #31 |
Uzman Üye
Üyelik tarihi: Mar 2013
Mesajlar: 641
Tesekkür: 77
125 Mesajina 170 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 22 |
Özetle evrenimiz sonsuz bilincin kurguladığı, tasavvur ettiği sonsuz sayıdaki sonlulardan biri ve evrenimizdeki her bir obje de, her bir elektron dahil olmak üzere yine aynı. Ancak hepimiz bu kurgunun kanunları ile sınırlandığımız/sonlu olduğumuz için, durumu, ancak kurgunun sınırlarına yani sonsuza (evrenimizin sınırlarına, big bange, kara deliklere) veya hiçe (atomaltı dünyaya) doğru ilerledikçe gözlemleyebilir hale geliyoruz.*
Sonsuzun kurguladigi dediginiz de yanlis bir cumle oluyor lutfen duzeltin. Kurgu yok... Bing bang sadece bir teoridir 300 sene sonra basja bir durum oldugu saptanabilir... Kara delikler hakkinda bilginizi tekrar gozden gecirin bence... Gun gelecek madde nasil olustu bunu bilecegiz sadece zaman meselesi. Maddenin nasil olusyugunu anladigimiz anda ILIZYON sona erecek. Evet bir gun biri cikip enerji su sekilde kutle kazandi derse inanacakmisiniz merak ediyorum. |
23. March 2015, 12:21 PM | #32 | |||||||||
Uzman Üye
Üyelik tarihi: May 2014
Mesajlar: 299
Tesekkür: 8
56 Mesajina 69 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 21 |
Alıntı:
Onlar varlar ama birer ilüzyon olarak varlar. Alıntı:
Yukarıda izah edildi. Alıntı:
İlüzyonu yaratan o ilüzyondan münezzeh. Alıntı:
Evren var ancak bir ilüzyon olarak var. Alıntı:
Alıntı:
Tıpkı senin rüyadayken yarattığın ve varlığına % 100 inandığın, İçindeyken kanunlarına % 100 bağlı olduğun ama, Uyanınca hiç birinin gerçek olmadığını görerek, Kendi yaratımların olduğunu anlaman gibi. Alıntı:
Yeteri kadar derine gittiğimizde aslında hiç bir şeyin aslını bilmediğimizi, Ve bilemeyeceğimizi çünkü aslında bilinecek bir şey olmadığının, Örmeklemesini yaptım. Alıntı:
Ama anlattığı başka bir şey değil. Verdiğim çift yarık deneyi bunun örneği. Alıntı:
Daha doğrusu mevcutlar ama bir ilüzyon olarak. İlüzyonun ilüzyon olduğu ispatlanamayacağından, Çünkü ispatlama metodojisi de ilüzyon olduğundan, Bunlar olasılıklardır der kapatırız; şu anda yapıldığı gibi. |
|||||||||
23. March 2015, 12:31 PM | #33 | ||||
Uzman Üye
Üyelik tarihi: May 2014
Mesajlar: 299
Tesekkür: 8
56 Mesajina 69 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 21 |
Alıntı:
Yani yaratıcının kurguladığı. Alıntı:
Şimdi şimdiyi düşünmekten ve aklı işletmekten mükellefiz. Ayrıca mistik big bang kuramıyla başlamadı, 5.000 yıllık yazılı tarihte hep vardı. Bilimin big bang ile aynı noktaya ancak gelmiş olması, mistiğin değil bilimin meselesi. Bir eksik tespitin varsa dinlemek isterim. Alıntı:
Belirttiğim üzere şimdi şimdiden sorumluyuz. Alıntı:
Doğrulamayan adımları olursa, o zaman düşünür karar veririz. Şimdiki gibi. |
||||
24. March 2015, 07:28 AM | #34 |
Uzman Üye
Üyelik tarihi: Mar 2013
Mesajlar: 641
Tesekkür: 77
125 Mesajina 170 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 22 |
Ilizyonun sizin icin ne anlam ifade ediyor merak icindeyim.
Var ama ilizyon ne demek!!!!? Var olan bir sey ilizyon nasil oluyor!!!!? Ruya aleminin kanunlari, kurallari da ne demek!!? Bence kabullerinizi gozden gecirin derim. |
24. March 2015, 12:19 PM | #35 | |||
Uzman Üye
Üyelik tarihi: May 2014
Mesajlar: 299
Tesekkür: 8
56 Mesajina 69 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 21 |
Alıntı:
Bu kurguda var olmanın tüm gerekleri yerine gelir. Seni görür ve duyarım, beş duyumun beşiyle algılarım. Seninle görüşmemle seni kurgulamam arasındaki fark, Ancak zihnimdeki farkındalıktır. Eğer zihnim bu farkındalığı kaybedecek olursa, Mesela rüyada veya kimi zihin hastalıklarında olduğu gibi, "Sen" kurgum gerçek olur, zihnimdeki sen gerçekliğe dönüşür. Peki zihnimdeki sen var mısın? Yoksun çünkü bir kurgusun. Peki o zaman beş duyumla algıladığım sen yok musun? Varsın çünkü "varlık" tanımım bu beş duyudan ibaret. Zihnimdeki sen kurgusunu ne zaman anlarım? Rüyadan uyanınca veya zihin rahatsızlığım tedavi olunca, Derim ki "vay meğer onların hepsi benmişim, benden başkası yokmuş". Kanıt nedir dersek, bir kanıt yok çünkü aslında hiç bir şeyin kanıtı yok. Sadece kanıtın olmadığı kanıtlanabilir ki benim yaptığım da bu. Hiç bir kanıta dayanmadan gerçeklikler kurgulayarak, Ve bunlardan birini seçerek kendimizi var ediyoruz. Hepsi beğeniden ibaret. Sıradan bir kişilik bölünmesi, aynı zihinde 5 ila 10 karakter yaratıyor. Ortada 5-10 kişi olmadığı, tek kişi olduğu ne kadar anlatılırsa anlatılsın, Kişiye fayda etmiyor çünkü bunların her biri diğeriyle aynı oranda gerçek. Kişi ancak uyanma vakti geldiğinde, bunların tek kişi olduğunu bilebiliyor. Ve diyor ki, "vay meğer onların hepsi benmişim, benden başkası yokmuş". Kimi insanlar diyor ki, er geç kişinin "uyanma" vakti geliyor, Ve o zaman diyor ki, "vay meğer onların hepsi benmişim, benden başkası yokmuş". Dediğim gibi, hepsi beğeniden ibaret. Alıntı:
Rüya bittiğinde bir üst alemin kanunlarına = bir üst alemin rüyasına uyanırız. Alıntı:
|
|||
24. March 2015, 01:19 PM | #36 |
Uzman Üye
Üyelik tarihi: May 2014
Mesajlar: 299
Tesekkür: 8
56 Mesajina 69 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 21 |
Bedenin tanımı: Homo sapiens http://hanifler.com/showthread.php?t=3501
İnsanın tanımı: Beden + ruh http://hanifler.com/showthread.php?t=3507 Ruhun tanımı: Adem, melek, cin, iblis, şeytan http://hanifler.com/showthread.php?t=3505 Tekamül http://hanifler.com/showthread.php?t=3509 Cehennem, cennet http://hanifler.com/showthread.php?t=3512 Nefs http://hanifler.com/showthread.php?t=3512 Cehennemden cennete nefs http://hanifler.com/showthread.php?t=3520 Madde alem http://hanifler.com/showthread.php?t=3521 Öbür alem http://hanifler.com/showthread.php?t=3530 Madde alem + öbür alem http://hanifler.com/showthread.php?t=3533 Madde alemden sonra tekamül http://hanifler.com/showthread.php?t=3535 Tevhid http://hanifler.com/showpost.php?p=19967&postcount=1 Kelime-i Şehadet http://hanifler.com/showpost.php?p=19996&postcount=4 Tevhid özet İsimler http://hanifler.com/showpost.php?p=19874&postcount=1 Bakara 30-39 http://hanifler.com/showpost.php?p=19890&postcount=2 Özet ayetler http://hanifler.com/showpost.php?p=19912&postcount=3 Özet http://hanifler.com/showpost.php?p=19912&postcount=3 Tevhid http://hanifler.com/showpost.php?p=19967&postcount=1 Tevhid özet: “Gözler O’nu idrak etmez. Ve O gözleri idrak eder.” Enam 103 Gözler O’nu görmez değil, idrak etmez = insan O’nu görür ama gördüğünün O olduğunu idrak etmez.“Gözünüzü açın/dikkat edin!1 Allah Muhît'tir, her şeyi çepeçevre kuşatır2.” Fussilet 54 1- İnsan gözünü açarak gördüklerine dikkat ettiğinde idrak eder ki,“Göklerde ve yerdekiler Allah'ındır. Allah Muhît'tir, her şeyi çepeçevre kuşatır2.” Nisa 126 2- Allah insanı çepeçevre kuşatır = gözün gördüğü sadece Allah. "Doğu da batı da Allah’ındır. Nereye dönerseniz Allah’ın yüzü oradadır." Bakara 115 Allah her şeyi çepeçevre kuşattığından nereye dönersek dönelim gördüğümüz “Allah’ın yüzü”."Evvel/başlangıcı olmayan, Âhir/sonu olmayan, Zâhir/dışta gözle görülen1, Bâtın/içte gizli olan2 O’dur.” Hadîd 3 1- Allah’ın yüzü: Gözle gördüğümüz her şey, çevremizdeki her şey O’nun yüzü, gözle görülebileni. 2- Bir de gözle göremediklerimiz, yüzde/yüzeyde olmayanlar, içte gizli olanlar var ki, onlar da O. Her şey, görebildiğimiz dışıyla ve göremediğimiz içiyle O = O’ndan başka varlık yok = Tevhid. “Şehadet ederim ki ilah yok sadece Allah.” Kelime-i Şehadet İlah yok sadece Allah ve/veya Allah’dan başka ilah yok.“Şehadet ederim ki Allah’dan başka ilah yok.” Kelime-i Şehadet Şahitlik ederim, yani görüyorum ve söylüyorum. Çünkü Allah’dan başka gördüğüm bir şey yok. |
27. March 2015, 06:47 AM | #37 |
Uzman Üye
Üyelik tarihi: May 2014
Mesajlar: 299
Tesekkür: 8
56 Mesajina 69 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 21 |
Yin ve Yang felsefesi, dünyada bugün varolan gelmiş geçmiş tüm bilgi kaynaklarının temelinde görünebilen, karşıt kutupları ve bu kutupların birbiriyle olabilecek her türlü ilişkisini ortaya koymaya uğraşır. Kadim Çin'in yazılı en eski belgelerinden kabul edilen Yi Çing MÖ 2800 (Değişimler, Dönüşümler Kitabı) Yin ve Yang üzerine kurulmuştur.
Her şeyin birbirinden ayrılamaz iki karşıt kutbu vardır. "Yin" ve "Yang" kutubu. Nerede Yin ve Yang kutuplaşması oluşur, orada hareket de başlar. "Bir" "Hiçlikten" gelir. "İki" de Bir'den doğar. Her şey ise İki'nin yani iki kutubun Yin ile Yang'ın tükenmeyen, değişen ve dönüşen sarmal döngüsünün ürünü olarak ortaya çıkar. Her şey için geçerlidir. Hücre bölünmeleri gibi gittikçe daha karmaşıklaşarak gelişir, dönüşür. Karşıt kutuplar, elektrikte akımı, mıknatısta çekme ve itmeyi tetikler. Bir kutbun hakimiyetinin en güçlü olduğu yerde karşıt kutbu belirmeye başlar. En küçük gölge Güneş ışınlarının en heybetli vurduğu sırada görünür. Bu andan itibaren ışınlar azalır gölge uzar ve neredeyse tümüyle göreceliği karanlığa geçer. Böylece yine haddin ne olduğu da ortaya çıkar. Bu oluşum, değişim ve dönüşümün de belirtileridir. Gecenin içinde aydınlık ve sıcağın; gündüzün içinde de soğuk ve gölgenin bulunması; dişi görünümün içinde erkek, erkek görünümün içinde dişi olması; her sorunun, çözümü; sevginin, nefreti; eylemsizliğin, eylemi; savunmanın, saldırıyı barındırması gibi. Tai-çi veya yin-yang simgesinin içindeki küçük karşıt renkli daireler bu özelliği anlatır. Oluşumlar, karşıtı olmadan açıklanamazlar. Karşıtların biri, diğerinden bağımsız olamaz. Gündüz olmadan, gece; gece olmadan, gündüz açıklanamaz. Gece olmadığı sürece, gündüz de yoktur. Kutuplar birbirinden bağımsız ele alınamazlar. Bu durumda beden ve psikoloji ayrı ayrı incelenemez. Organların kendisi yin, işlevi ise yang'dır. Karşıtlar, birbirine dönüşebilen yapıdadır. Dönüşüm aşamalarla, kendi sürecine bağlı olarak gerçekleşir. Her sürecin bir haddi vardır. Dönüşüm, uyum içinde veya uyumsuz gerçekleşebilir. Uyum, Yin ve Yang'ın göreceli denklik halidir. Uyumsuzlukta sürecin haddine ulaşılır ve o hadden karşıtına dönüş yapar yani karşıt kutbuna Yin Yang'a; Yang da Yin'e dönüşür. Dönüşüm, sürecin hem etken hem de etkin parçasıdır. Dönüşebilme, bitmeyen sonsuz devinimi olanaklı kılar. Kış, yaza; güz, bahara; karanlık, aydınlığa döner ve böyle takip eder sarmal gibi döne döne. Kutuplar birbirini ürettiği, desteklediği gibi aynı şekilde tüketen, kısıtlayan ilişkisinde de olabilirler. Yanan bir mumda olduğu gibi. Yanmakta olan ip ve parafin, alevi besler. Alevin ısısı ise bu ikiliyi tüketir. Sonunda fitil veya mum bittiğinde, alev de tükenecektir. Mum, fitil ve alev ışık ve ısı olarak ortamın enerjisine geçiş yapar. Üretme ve tüketme ilişkisi dönüşümle devam eder. Her Yin ve her Yang tekrar tekrar, kendi alt Yin ve Yang kutuplarından oluşur. Örneğin sıcaklıkta olduğu gibi. Sıcaklık olgusu, sıcak (yang) ve soğuk (yin) olarak ayrılabilir. Aynı biçimde sıcak; tekrar, çok sıcak (yang) ve az sıcak (yin)olarak bölünür ve böyle devam eder. Son derece basit bir yapı, son derece karmaşık yapının ayrılmaz parçasıdır. Bütün ve onun parçaları, birbirinden bağımsız olarak ayrı ayrı açıklanamaz. Basit yapıyla, karmaşık yapı; Yin ve Yang'ın temel ilkelerine sürekli uyar. Mikro makronun, makro mikro yapının ayrılamaz parçalarıdır. Mevlana ve Yunus Emre için "Aşk" parçanın bütünle buluşabilmesidir. http://tr.wikipedia.org/wiki/Yin_ile_Yang |
28. March 2015, 11:33 PM | #38 |
Uzman Üye
Üyelik tarihi: Mar 2013
Mesajlar: 641
Tesekkür: 77
125 Mesajina 170 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 22 |
Seninle yüz yüze konuştuğumu kurgulayayım.
Bu kurguda var olmanın tüm gerekleri yerine gelir. Seni görür ve duyarım, beş duyumun beşiyle algılarım. Seninle görüşmemle seni kurgulamam arasındaki fark, Ancak zihnimdeki farkındalıktır. Kurgunda ben yoksam 5 duyu ile nasil algiliyon ben yokum. 36 derecelik bir isi kaynagi yok....!!!! Aynen dedigin gibi zihinsel problemin yoksa sanal olani gercek olarak algilayamazsin. Ruya kanunlarinin ne oldugunu sordum. Bu soruya iste ruya kanunu diye cevap verirsen cevap verememis olursun. Zihinsel problemi olmayan ornek versen daha zihinsel problem yasayan insanlari bosver simdilik... Zihninde problem varsa evet hersey HALISILASYON DUR. O ZAT HALISILASYON MU KURUYOR YANI !!!!!!!!!! Ilizyon tanimini bekliyorum hala... Bir" "Hiçlikten" gelir. "İki" de Bir'den doğar Senin dusunce yapina cok ters bir durum. HICLIK sana gore hiclik diye bir kavram olmamali. Kendinle celisirsin. |
29. March 2015, 09:46 PM | #39 |
Uzman Üye
Üyelik tarihi: Mar 2013
Mesajlar: 641
Tesekkür: 77
125 Mesajina 170 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 22 |
Eğer zihnim bu farkındalığı kaybedecek olursa,
Mesela rüyada veya kimi zihin hastalıklarında olduğu gibi, "Sen" kurgum gerçek olur, zihnimdeki sen gerçekliğe dönüşür. Peki zihnimdeki sen var mısın? Yoksun çünkü bir kurgusun. Peki o zaman beş duyumla algıladığım sen yok musun? Varsın çünkü "varlık" tanımım bu beş duyudan ibaret. Zihnimdeki sen kurgusunu ne zaman anlarım? Rüyadan uyanınca veya zihin rahatsızlığım tedavi olunca, Derim ki "vay meğer onların hepsi benmişim, benden başkası yokmuş". Yani sence O zat ruya mi goruyor yoksa ZIHNI mi karisik yada zihni mi bulanik!!!!! Varsın çünkü "varlık" tanımım bu beş duyudan ibaret. Bu evren senin 5 duyun icin mi yaratildi??? Neden kendini yada dusunce sistemini bu kadar buyutuyorsun ??? Sen sadece bu dunyada yasayabilecek bu dunya disinda yasayamiyacak bir varliksin. Kendini cok buyutme. Insan |
30. March 2015, 07:11 AM | #40 | |||||||
Uzman Üye
Üyelik tarihi: May 2014
Mesajlar: 299
Tesekkür: 8
56 Mesajina 69 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 21 |
Alıntı:
Fiziki sana bakarken, beynim gözlerimden gelen sinyalleri kullanarak senin bir imajını yaratıyor. Seni zihnimde kurgulamamsa, beynimin aynı imajı göz sinyallerini kullanmadan yaratması. Beynimin içi tamamen karanlık, orada hiç bir ışık/görüntü yok, hepsi imaj. Diğer duyu organlarında da böyle. Alıntı:
Alıntı:
Senaryonu kurarken sahip olduğun sınırlar. Alıntı:
Sonsuz bir bilinç düşün, biz o bilincin kurgularıyız. Alıntı:
Rüyandaki sen ve diğer tüm gördüklerin gibi. Tevhid görüşünde şu anki sen ve diğer tüm gördüklerin. Alıntı:
Varlık, bu Sonsuz/Hiç yapısının geçici tezahürü/görünümü olarak var. Sıfırın +1 ve -1 'e bölünmesi yazımda izah ettiğim üzere. +1 ve -1 geçici varlık halleri ve er geç Hiç'e/Sonsuz'a, var olmama haline dönerler. Kuran diliyle ifade edersek, Bir (Allah) Hiç'likten (O'ndan) gelir. İki (dualite) Bir'den (Allah'dan) doğar. Çokluk (biz) ikiliğin tekrar tekrar ikiliğe bölünmesiyiz. Kuran ikilik kavramını doğu/batı, gece/gündüz, karanlık/ışık, güneş/ay, acı/tatlı deniz vb. ikiliklerle izah eder: “İki deniz1 birbirine eşit olmaz. Bu tatlıdır, susuzluğu giderir, içimi hoş ve rahattır3; şu tuzludur, acıdır2. Ama hepsinden de taze et yersiniz; giyip takınacağınız bir süs çıkarırsınız. Allah'ın lütfundan nasip aramanız ve şükredebilmeniz için, gemilerin denizi yara yara gittiğini görürsün.” Fatir 12, Rahman 17-24 1- Dualite =, 2- negativite +, 3- pozitivite.Alıntı:
Var olma halimizi 5 duyu ile tanımlarız. Daha doğrusu beynimizin 5 duyudan gelen sinyalleri kullanarak yarattığı imajlarla. Ama beynimiz aynı imajları 5 duyu olmadan da yaratıyor. O halde şu an bakmakta olduğum ekranın hangisi olduğunu bilme şansım yok. Ben ben miyim yoksa rüyamdaki ben miyim? Bu "ben kimim" sorunsalını üreten de ben değilim. Felsefenin temel konusudur ve felsefenin başlangıcından beri tartışılır. Sokrates'in mağara adamı: Bir adam varmış, bir mağarada doğmuş. Bir sandalyeye bağlı, duvara bakarak yaşarmış. Hayatı, duvara vuran 2 boyutlu gölgeler bilmiş. Günün birinde sandalyeden kurtularak kaçmış. Dışarıdaki üç boyutlu hayatı görüp öğrenince, Mağarada kalanlara kıyamamış geri dönmüş. Onlara dışarıdaki 3 boyutlu hayatı anlatmış. Mağaradakiler görüp bilmedikleri bu hayatı, Tasavvur edememiş, dalga geçmişler. |
|||||||
Bookmarks |
Etiketler |
İnsanın, yolculuğu |
Seçenekler | |
Stil | |
|
|