![]() |
|
![]() |
#1 |
Uzman Üye
Üyelik tarihi: Nov 2012
Mesajlar: 1.606
Tesekkür: 667
710 Mesajina 1.305 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 24 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]()
o sifatlar tanidik geldide, cümlende bir hata mi var ben mi yanlis anliyorum? Anladigim kadariyle Kur'an dahil hic bir kitaptan yada baska bir yerden aramamak deyiminde olmus cümle. Yoksa Kur'an'dan baska bir kitap yada baska bir yer mi demek istedin?
|
![]() |
![]() |
![]() |
#2 |
Uzman Üye
Üyelik tarihi: Nov 2012
Mesajlar: 1.606
Tesekkür: 667
710 Mesajina 1.305 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 24 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]()
Degerli kardesim Bart,
baslangic olarak asagidaki yaziyi buldum. Sayet Aorskaya ve Galip kardeslerimizin bir itirazi olmazsa burada devam ederiz konuyu, ortalik karisacak olursa yeni bir basli altinda acariz. KUTSAL KİTAPLARA GÖRE ZİNA II HIRİSTİYANLIK VE İNCİL’DE ZİNA Yahudilik gibi, orta Asya çevresinde doğup, gelişen Hıristiyanlıkta da kadın-erkek ilişkileri düzenleme alanı içerisindedir. Ancak, Yahudilikten farklı olarak, ortaya çıktığı coğrafyada gelişme imkanı bulamaması sebebiyle, orta Asya’nın yukarı kısmında gelişme zemini bulmuş, bu sebeple de geliştiği coğrafyadaki, inançlar dahil pek çok şeyden etkilenmiştir. İncil de Tevrat’tan farklı olarak bir şeriat kitabı olmaktan daha ziyade, başlangıçta Hz. İsa’nın başından geçen olayları anlatan bir biyografi kitabı niteliğindeyken, sonraları, azizlerin katkılarıyla, Hz. İsa’nın dışındaki kimselerin hayatları ve olaylar hakkında bilgi veren bir kitap haline dönüşmüştür, bu sebeple de hukuk ve ahkam alanında Tevrat alt yapısına bağlı kalmak zorunda kalmıştır. Fakat İncil’in kadın-erkek ilişkilerine yaklaşımında temel, Bakire Meryem olmuştur. İncil’e göre esas olan bekarettir. “Erkeğin evlenmemesi daha iyidir.” (1. Korintliler, 7:1); “Çünkü doğuştan, ana rahminden çıktıklarında hadım olanlar bulunduğu gibi, insanlar tarafından hadım edilmiş olanlar ve kendilerini Göklerin Egemenliği uğruna hadım saymış olanlar da vardır. Bunu kabul edebilen, kabul etsin!" (Matta, 19:12). İncil, kadın-erkek cinsel ilişkisine sadece bir zorunluluk sonucu olarak müsaade eder; İncil’e göre bir adamın zina etmektense evlenmesi daha iyidir. “Şehvetle yanmaktansa evlenmek daha iyidir” (1. Korintliler, 7:9). İncil’e göre cinsellik, sadece üremek için izin verilen bir insan davranışıdır. Parrinder: “Hıristiyanlık karmaşık bir dindir, daha çok İbrani ve Eski Yunan düşüncelerinin ve başka etkilerin sentezidir. İbrani doğacılığına dayanan bir arka planı vardır ve bu düşüncede cinselliğin Tanrı tarafından yaratıldığı düşünülür, üremeyle erkek egemenliği vurgulanır” (Geofrey Parrinder, Dünya Dinlerinde Cinsel Ahlak, 289.) şeklindeki tespitleriyle, İncil öğretisinin cinsellik konusunda tutarsız bir yönü olduğuna vurgu yapar. İncil öğretisinin bu konudaki tutarsızlığı, bekaretin esas kabul edilmesi ve evlenmenin şehvet içinde yanmaktansa daha iyi olacağı düşüncesine rağmen; cinselliğin Tanrı’nın yarattığı bir şey olduğu fikri, çelişkilidir. Bu bir anlamda Tanrı’nın yaratmasını sorgulamak gibidir. Belki bu sebeple olacak; İncil boşanmaya karşıdır; “karısını cinsel ahlaksızlıktan başka bir nedenle boşayan her adam, onu zinaya itmiş olur. Boşanmış bir kadınla evlenen de zina etmiş olur” (Matta, 5:32). Bu hükümden anlaşıldığına göre, boşama için geçerli tek sebep kadının cinsel ahlaksızlığıdır; eğer kadın cinsel yönden kocasına sadık değilse, o zaman boşanabilir. Fakat arkasından gelen cümle karısını boşayanın onu zinaya itmiş olacağı hükmünü getirmektedir ki; basit bir istidlalle, cinsel yönden ahlaksız bile olsa evli bir kadını boşamak, onu zinaya itmek demek olmaktadır. Boşanmış bir kadınla evlenmenin zina olduğu şeklindeki hüküm ise tamamen başka bir problemi ortaya çıkarır. İncil’in cinsellik konusundaki bu tutarsızlığı ve insan doğasına aykırı hükümleri, kaçınılmaz olarak, cinsellik bakımından farklı yöntemlerin geliştirilmesine zemin hazırlayıcı niteliktedir. Nitekim Engels bu konuda şu tespitleri yapmaktadır: “Katolik ülkelerde, onun büyükleri, eskiden olduğu gibi, burjuva delikanlısına gerekli kadını bulurlar, ve bunun tabii sonucu, monogamy’nin kapsadığı çelişkilerin en tam bir şekilde gelişmesidir: erkek tarafından dört başı mamur bir heteraism (erkeklerin evlilik dışı ilişkisi); kadın tarafından dört başı mamur bir zina. Eğer Katolik kilisesi boşanmayı yasaklamışsa, bunun tek sebebi, hiç şüphesiz, ölüme olduğu kadar, zinaya da bir çarenin bulunmadığını kabul etmiş olmasıdır” (Friedrich Engels, Aile, Özel mülkiyetin ve Devletin Kökeni, 100). İncil’in, monogamy (tek-eşli evlilik) evlilik türünü benimsemesine ve polygamy (çok-karılılık)’e karşı çıkmasına rağmen, zina konusunda kesin ve belirli ceza getirmemesi, zina konusunda açık kapı bırakıldığına da işaret etmektedir. XIII. Yy’ın ünlü kilise babalarından ve İncil yorumcularından Thomas Aquinas, zinanın en somut göstergelerinden biri olan fahişelik konusunda şunları söylemektedir: “Lağımı yerinden kaldırırsanız, sarayı pislikle doldurursunuz. Dünyadan fahişeleri çıkarırsanız, yerlerini eşcinsellikle doldurursunuz” (Parrinder, 318-319.). Aquinas’ın bu yorumuna Parrinder, “cinselliğin reddedilmesinin sonucu olarak fahişeliğe izin verilmesi” (Parrinder, 319) şeklinde açıklama getirmektedir. İncil’de de genel anlamda evli bir kadınla işlenilen zina fiili suç sayılmış, fakat cezası konusunda herhangi bir açıklama getirilmeyerek Tevrat’a tabi olunmuştur. İncil’e göre zina, cinsel yönden aldatma demektir ve evli yada nişanlı bir kadınla gayrı meşru cinsel ilişkiye girilmesi durumunu ifade eder. Evli bir adamla, bekar bir kadının gayrı meşru ilişkisi ise bekarın zinası (fornication) olur. Evliler arasındaki zina (adultery) büyük bir günah olduğu gibi, büyük bir sosyal yanlışlıktır (Easton Bible Dictionary, “Adultery” mad., 36). Yrd.Doç.Dr.Ali DUMAN İnönü Üniv.İlahiyat Fak. Fıkıh Kürsü Başkanı |
![]() |
![]() |
![]() |
#3 |
Uzman Üye
Üyelik tarihi: Nov 2012
Mesajlar: 1.606
Tesekkür: 667
710 Mesajina 1.305 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 24 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]()
A- TEVRAT’TA ZİNA CEZASI
Levililer Bap 20 ’de şu hükümler yer alır: 313 10 Biri başka birinin karısıyla, yani komşusunun karısıyla zina ederse, hem kendisi, hem de zina ettiği kadın kesinlikle öldürülecektir. 11 Babasının karısıyla yatan, babasının namusuna leke sürmüş olur. İkisi de kesinlikle öldürülecektir. Ölümü hak etmişlerdir. 12 Bir adam geliniyle yatarsa, ikisi de kesinlikle öldürülecektir. Rezillik etmişler, ölümü hak etmişlerdir. 13 Bir erkek başka bir erkekle cinsel ilişki kurarsa, ikisi de iğrençlik etmiş olur. Kesinlikle öldürülecekler. Ölümü hak etmişlerdir. 17 Bir adam anne ya da baba tarafından üvey olan kız kardeşiyle evlenir, cinsel ilişki kurarsa, utançtır. Açıkça aşağılanıp halkın arasından atılacaklardır. Adam kız kardeşiyle ilişki kurduğu için suçunun cezasını çekecektir. 19 Teyzenle ya da halanla cinsel ilişki kurmayacaksın. Çünkü yakın akrabanın namusudur. İkiniz de suçunuzun cezasını çekeceksiniz. 20 Amcasının karısıyla cinsel ilişki kuran adam, amcasının namusuna leke sürmüş olur. İkisi de günahlarının cezasını çekecek ve çocuk sahibi olmadan öleceklerdir. 21 Kardeşinin karısıyla evlenen adam rezillik etmiş olur. Kardeşinin namusunu lekelemiştir. Çocuk sahibi olmayacaklardır. Tesniye Bap 22 ’de şu hükümler yer alır: 22 Eğer bir adam başka birinin karısıyla yatarken yakalanırsa, hem kadınla yatan adam, hem kadın, ikisi de öldürülecek. İsrail’den kötülüğü atacaksınız. 23 Eğer bir adam kentte başka biriyle nişanlı ergen bir kızla karşılaşır ve onunla yatarsa, 24 İkisini de kentin kapısına götürecek, taşlayarak öldüreceksiniz. Çünkü kız kentte olduğu halde yardım istemek için bağırmadı; adam da komşusunun karısıyla ilişki kurdu. Aranızdaki kötülüğü ortadan kaldıracaksınız. 25 Eğer bir adam kırda nişanlı bir kızla karşılaşır, onu yakalayıp tecavüz ederse, yalnız tecavüz eden adam öldürülecek. 26 Kıza hiçbir şey yapmayacaksınız. Çünkü kızın ölümü hak edecek bir günahı yoktur. Bu, komşusuna saldırıp onu öldüren adamın davasına benzer. Konu merdem tarafından (16. January 2013 Saat 07:01 PM ) değiştirilmiştir. |
![]() |
![]() |
![]() |
#4 | |
Super Moderator
Üyelik tarihi: Mar 2012
Mesajlar: 963
Tesekkür: 481
200 Mesajina 303 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 24 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() Alıntı:
Yazıklar olsun bize ve bize öğretilenlere... Ama tek bir konuda haklı olduğum aşikar ve bu linkteki yazı da onu destekliyor ki... Arapçayı tam manası ile bilmeden ve öğrenmeden bunları bilmek ve idrak etmek mümkün değil... Bu olmadığı müddetçede kandırılmaya ve güdülmeye mahkumdur bu halk ve ümmet... Teşekkürler Galip Abi |
|
![]() |
![]() |
bartsimpson Kullanicisina Bu Mesaji Için Tesekkür Edenler: | galipyetkin (16. January 2013) |
![]() |
#5 |
Uzman Üye
Üyelik tarihi: Sep 2011
Mesajlar: 1.458
Tesekkür: 105
575 Mesajina 960 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 25 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]()
Sayın merdem.
Olgunluk ve anlayış içeren ki zaten sizden bu beklenir, yazınız için teşekkürler. İnşallah Allah hepimizden razı olur. Saygılarımla. Galip Yetkin. Konu galipyetkin tarafından (10. May 2016 Saat 09:11 PM ) değiştirilmiştir. |
![]() |
![]() |
![]() |
#6 |
Uzman Üye
Üyelik tarihi: Sep 2011
Mesajlar: 1.458
Tesekkür: 105
575 Mesajina 960 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 25 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]()
Bay Aorskaya.
Hala daha dediğim dedik modundasınız. Bakın bey, ayetin orijinal Arapça'sını da türkçe transkripsiyonunu da yazdım. Bana bunların üzerinde ''sopa'' veya bu mânâya gelecek bir kelime ile ''vurmak'' veya bu fiili belirtecek bir ifade gösterin dedik. Cübbeliyi geride bırakan ifadelerle bu yönde cevap yok. Çünkü ayette bu kelimeler yok. Yok ama siz anlatımlarınızda bunları var kabul ederek bir şeyler anlatıyorsunuz; yok olan üzerinde tezler yazıp, zanlarınızı ayete yüklemeye kalkıyorsunuz, ayetlere müdahele ile bozuyorsunuz. Sopa ile vurmak ayette varmış gibi hüküm kurup olmayanı ayete sokuşturup dinde yeni hüküm oluşturuyorsunuz. İsa Peygamber'in zaniyeyi linçten kurtarmak üzere koruması altına almasını da sanki zina suçundan affetmiş gibi göstermeniz de cabası. Bir Peygamberin yaptığından bile sana ne diyebiliyorsan ben ne diyeyim? İşte ifadeniz: ''Bize indirilen kuran size yetmiyormu da şimdi de incildeki hikayelere başvuruyorsunuz kardeşim?'' Polis bile şüphelileri linçten kurtarmak için koruma altına alır, bu vazifesidir de af değildir. Demişsiniz ki:Peki siz hangi hakla, rabbimizin acıma tutmasın dediği "100 celde" uygulamasını ortadan kaldırmaya çalışıyorsunuz? Şimdi ben size soruyorum: Siz kim oluyor da, hangi hak ve yetki ile, rabbimizin acıma tutmasın dediği "100 celde" uygulamasını, "100 sopa vurma" uygulamasına çeviriyorsunuz? Demişsiniz ki:''Pratikte sadece kadınların cezalandırılmasına ilişkin eleştiriniz haklı olsa bile, pratikteki yanlışlar, hükümde belirtilen ve istenen cezanın yanlış olmasını doğurmaz. Bu ayrıma dikkat edelim.'' Kardeşim aslolan sonuçlardır. Sen insanları döverek öldür,sonra da kalk ''pratikteki yalnışlar cezanın yalnış olmasını doğurmaz'' de. Sen Allah'ın ''Af ola yanlış olmuş'' dediğini duydun mu''. Eğer yalnış varsa o insandan yani senin gibilerin ayetleri bozup yanlış uygulamasındaki hatalarından doğar Toplumsal ceza sizin anladığınız kadar değildir. Utandırdık, yarabbi şükür dedi ve bitti değildir. Bu Hayat boyu utanç duyacağı bir cilt kızarmasıdır. Toplumsal dışlamadır. İnsanların yüzüne bakamamaktır. Öldürmediğini varsayalım; bir kereliğine 100 sopa yemek mi daha etkilidir, hayat boyu toplumdan dışlanma mı? Vakarlılar/müslümanlar azaldıkça toplumdan dışlanma tabii olarak yüzsüzlüğe dönüşür. Saygılarımla. Galip Yetkin Konu galipyetkin tarafından (10. May 2016 Saat 09:21 PM ) değiştirilmiştir. |
![]() |
![]() |
![]() |
#7 | |||
Uzman Üye
Üyelik tarihi: Aug 2009
Mesajlar: 933
Tesekkür: 110
268 Mesajina 414 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 17 ![]() ![]() |
![]() Alıntı:
Sizin, bilindik galip bey olarak kalmaya devam edeceğiniz anlaşılıyor. Çünkü; her şeye rağmen size kardeşim diye yazdıkça, siz bay, bey şeklinde ötekileştirmeye devam etmektesiniz. Bu nedenle şahsi nitelemelere tekrar girmeyeceğim. Konuya dönecek olursak; Sizin yazınızı ve kendi cevabımı alıntılayıp, "size göre 100 celde ne ifade ediyor?" diye sorduğum soruyu bile cevaplayamayışınıza bakmadan, bir de ayette sopa nerede geçiyor diye sormakta sakınca görmemişsiniz! Bu tavrınız aynen, kuranda geçen "hımar" kelimesini, kuranda "hımaru-res" geçmiyor, yani başörtüsü geçmiyor diye baş örtüsü olmadığını anlatmaya çalışanların durumuna düşürüyor. Bay Galip Yetkin, önce celde deyimi üzerinde kısa bir tanımlama yaparak giriş yapıyorum. Celde; "derisine dokunmak, vurmak, kırbaç ve benzeri şeylerle vurmak" anlamına gelen "celd" kökünden türetilmiştir. Bir fıkıh terimi olarak ta; kırbaç veya değnekle uygulan bir tür cezayı ifade etmek için kullanılmıştır. şimdi, sizin ayrıca sopa kelimesini aramanız ne kadar tutarlıdır? Kaldıki, sopa deyince siz her durumda, vurunca öldüren türden bir aracı anlıyor oluşunuzda ayrı bir handikap olmaktadır. Sopa, her durumda eşek için kullanılan sopa gibi olmak zorundamıdır. Siz, hiç ilkokuldayken elinize vurulan cetvel gibi yada ince yaş ağaç dalı gibi bir şey bilmezmisiniz? Yada örneğin atların hareketlenmesi veya hızlanması için arabacıların kullandığı kamçı, kırbaç gibi bir şey bilmezmisiniz? İşte bu kırbaç şeklindeki yaş yaş ve ince ağaç dalı gibi bir araçla, sadece cilde/deriye acı verecek, ama başka organlara zarar vermeyecek şekilde, ele, ayağa, popoya vb. yerlere 100 vuruş yapılması insanı öldürürmü? Buralara yapılan vuruşlar yüzünden; el, ayak kemikleri kırılırmı? Ama, siz sopa arar ve sopayıda kafanızda ölümcül bir araç olarak tasavvur ederseniz böyle anlamsız tepkiler verirsiniz. şimdi de kısaca yazınızdaki bazı kısımların başka konularıda ilgilendirmesi yüzünden özel cevaplandırılması gerektiğini düşünerek alıntıyla cevaplayacağım. Alıntı:
2- Ben, "peygamberin yaptığından bana ne yada sana ne" demiyorum, çarpıtmayın! Siz, peygamberin böyle yaptığını, incildeki bir hikayeye dayandırıp, doğru kabul ediyorsunuz. Halbuki, insanlarca bozulan bu incildeki ifadeye %100 doğru kabul edilerek güvenilemeyecekken siz nasıl güvenebiliyorsunuz diyorum. Gerçekten de siz, incildeki bu durumu nasıl doğru kabul edebiliyorsunuz? Bunu anlatabilirmisiniz? 3- İsa peygamber, polis gibi zaniyi korumuşsa, peki sonra zaniye hangi cezayı uygulamıştır. Buyurun bunu yazın! Ama, ceza olmadığını göreceksiniz. O halde, Polis gibi korumadığını, aksine hikayede tamda dediğim gibi zaninin ceza almasının önüne geçilmesi nedeniyle, adeta korunarak teşvik edildiği gibi bir anlatım vardır. Eğer, İsa'nın af etmediğini biliyorsanız, zaniye verdiği cezayı da yazınız. Alıntı:
Peki gerçek zalim kim oluyor bu durumda. hayat boyu bir suça ceza verilirmi yahu? Siz kısas denen bir şeyi bilmezmisiniz? Kişi, bir kere de cezasını çeker ve isterse o toplumda cezasını çeken biri olarak normal bir yaşam sürebilir. Siz, ömür boyu ceza öngörerek, kişinin hayatınıda mahvettiğinizi, bu yolla da zinayı önlemek değil, aksine bundan böyle hep zina ederek yaşamaya mecbur ettiğinizi görebiliyormusunuz? Toplumdan dışlanan bu zanilerin, başka bir zina toplumu oluşturacağını göremiyormusunuz? Zinanın önlenmesinde 100 celde daha etkindir, çünkü kişi cezasını çektiğini ve adaletin yerini bulduğunu düşünerek, bir daha yaparsa yine aynı cezayı alacağını bilir ve göze alması zor olur. Ama, bir suça hayat boyu ceza alan biri, artık tekrar zina etmelerinde alacağı ceza olmayacağından, yada durumunu değiştirmeyeceğinden zina yapmaya devam edecektir. Şimdi, farkı görebilirsiniz inşallah... selamlarımla, aorskaya Konu aorskaya tarafından (16. January 2013 Saat 03:05 PM ) değiştirilmiştir. |
|||
![]() |
![]() |
![]() |
#8 |
Uzman Üye
Üyelik tarihi: Sep 2011
Mesajlar: 1.458
Tesekkür: 105
575 Mesajina 960 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 25 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]()
Bizim bu konudaki rolümüz ''sopa yok'' demekle başlayıp halen aynı minvalde devam ediyor:''sopa yok, vurma yok, çünkü bunlar ayette yok.'' Sayın Hasan Akçay'ın ayet üzerindeki tefekkürü tarafımızdan da şimdilik, daha güzeli ifade edilinceye kadar kabul edilmiştir. Bunu beyan ettik,kıyamet koptu, hayat boyu böyle bir şey, zina dolayısı ile lekelenme çekilir miymiş? 100 sopa yensin daha iyi imiş. Kardeşim ,sabıka kaydı diye bir olgu var. GBT'nize baktıkları anda şak diye karşınıza çıkıyor.
Bu yazı sayın Aorskaya'nın(Kişi, bir kere de cezasını çeker ve isterse o toplumda cezasını çeken biri olarak normal bir yaşam sürebilir. Siz, ömür boyu ceza öngörerek, kişinin hayatınıda mahvettiğinizi, bu yolla da zinayı önlemek değil, aksine bundan böyle hep zina ederek yaşamaya mecbur ettiğinizi görebiliyormusunuz?). ''Ancak, rabbimizin zina için belirlediği cezanın 100 sopa olması ve islam ülkesi olması halinde her dönem de geçerli olduğunun bilinmesi gerekir. Üstelik toplumda herkesin göreceği biçimde ve acıma tutmadan uygulanması yapılmalıdır.'' Bu yazı da Aorskaya'nın. Karşılaştırın aşağıdakiler de Aorskaya'nın ''Celde; "derisine dokunmak, vurmak, kırbaç ve benzeri şeylerle vurmak" anlamına gelen "celd" kökünden türetilmiştir. Bir fıkıh terimi olarak ta; kırbaç veya değnekle uygulan bir tür cezayı ifade etmek için kullanılmıştır. şimdi, sizin ayrıca sopa kelimesini aramanız ne kadar tutarlıdır? Kaldıki, sopa deyince siz her durumda, vurunca öldüren türden bir aracı anlıyor oluşunuzda ayrı bir handikap olmaktadır. Sopa, her durumda eşek için kullanılan sopa gibi olmak zorundamıdır. Siz, hiç ilkokuldayken elinize vurulan cetvel gibi yada ince yaş ağaç dalı gibi bir şey bilmezmisiniz? Yada örneğin atların hareketlenmesi veya hızlanması için arabacıların kullandığı kamçı, kırbaç gibi bir şey bilmezmisiniz? İşte bu kırbaç şeklindeki yaş yaş ve ince ağaç dalı gibi bir araçla, sadece cilde/deriye acı verecek, ama başka organlara zarar vermeyecek şekilde, ele, ayağa, popoya vb. yerlere 100 vuruş yapılması insanı öldürürmü?'' Görülüyor ki gittikçe ''sopa''ya bir vasıf verilmeye çalışılmakta. Biraz daha zorlansa her halde hani toz almak için bir sopa ucuna bağlanan hindi telekleri var ya, diyecekki hiç olmazsa bununla l00 vurulmalı. Yani illaki bir şeyle vurulacak. Her ne ise ben meramımı anlattım. Sayın Aorskaya'nın da maksadı belli. Konu benim yönümden amacına ulaşmış olup, kıymet verip de yazılarımı cevaplayan herkese teşekkür ederim. Geçen sayfalarda verdiğim bu konu hakkındaki şu görüş de (bilhassa celde hakkında verilen bilgiler) irdelenmeli diye düşünmekteyim.Tıklayınız: http://www.teblig.net/index.php?topic=5869.0 Saygılarımla. Galip Yetkin. Konu galipyetkin tarafından (17. January 2013 Saat 06:29 AM ) değiştirilmiştir. |
![]() |
![]() |
galipyetkin Kullanicisina Bu Mesaji Için Tesekkür Edenler: | bartsimpson (16. January 2013) |
![]() |
#9 | |||
Uzman Üye
Üyelik tarihi: Aug 2009
Mesajlar: 933
Tesekkür: 110
268 Mesajina 414 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 17 ![]() ![]() |
![]() Alıntı:
Galip bey: Ayette 100 var ama o sopa değildir! aorskaya: peki 100 ile kastedilen sopa değilse nedir? Galip bey: 100 sopalık yüzünü kızartacak şekilde utandırılmasıdır! aorskaya: bu nasıl olacak peki? Toplum huzuruna çıkarılmakla, utanacak zaten utandırılmış olur. Ayrıca 100 sopalık utandırma nasıl olabilir? Galip bey: Ya ömür boyu toplumdan dışlayacak bir durum yaratılır. aorskaya: Ama, bu da ona haksızlık olur. Bir suça ömür boyu taşıyacağı ceza adil olmaz. Kaldıki, zina edene 100 celde (Başka organlara zarar vermeden sadece deriye acı verecek şekilde vuruş uygulaması) tekrar zina edeceklerin bunu göze almalarını zorlaştıracağından caydırıcı olur.Ancak; ömür boyu sürecek bir ceza ise zinadan caydırmak yerine, ayrıştırma sonucunda "nasıl olsa ömür boyu ceza aldım, başka verilecek ceza kalmamıştır" mantığıyla adeta sonraki zinalara davetiye çıkaran bir uygulama olur. Dolayısıyla, ayetin zinayı engelleme amacına ters düşer... Galip bey: İlla da sopa vuracaksınız... siz eziyetten hoşlanan birisiniz! Sopa olsunda ner deyse kaz tüyünden olsun diyeceksiniz! aorskaya: Kırbaç yada yaş ve ince ağaç dalından bahsedenin kaz tüyüne razı olacağını düşünebilme mantığına bir şey demeyeceğim. Ama; 100 vuruş mu daha eziyettir, ömür boyu damgalayarak toplumdan dışlamakmı siz bunu düşünün... Gerçekten de galip bey siz, bunu ciddi olarak düşünün... Ayrıca, toplum huzurunda acıma tutmadan 100 vuruşluk yüzkızartmayı nasıl sağlayacağınızı da söyleyin bize... a- yüz kere yüzüne terbisyesizliğimi okunacaktır? b- yüz defa yüzüne tükürülecekmidir? c- Bu ve benzeri uygulama ile yüz sopalık yüz kızartılması gerçekten mümkün olurmu? d- Yüzkere yüzünü kızarttığınızda neden sonlandırmayıp, bir de toplumdan dışlayacaksınız? Kuranda, rabbimizin cezalarını kendi kafalarına göre eziyet, yada ilkel bulan sizin gibi akıllı büyüklerimiz, yaratıcının kendi yarattıklarına öngördüğü cezada bile başkalarından daha merhametli olduğunu da kavrayamazlar. Kim, yaratıcıdan daha merhametli olabilirde, onun acımadan uygulayın dediği cezayı kafasına göre eziyet görüp, başkalaştırabilirki? Sadece, kurandakini kafasına koymak yerine, kafasındakini kuranda arayan biri yapabilir.(değilmi?) Alıntı:
Siz, ayetle ilgili sorulana düzgün bir cevap bile veremeyecerek meram anlatıyorsunuz, ama ayette 100 celdeyi başka organlara zarar vermeyecek şekilde avuca, ayağa, popoya uygulanarak sadece deriye acı verecek çubukla vuruş olarak açıklayan maksatlı oluyor... Siz, bu mantıkla devam edin bakalım... Gelenekçiler; kuranı hadis adı altında saçma rivayetlerle terk ederken, siz de akıllılık, modernlik, çağdaşlık adı altında kuranı zamanın anlayışına uydurmaya zorlayarak terkedenlerden olduğunuzu görün... Alıntı:
Verdiğiniz linkteki yazıları iyi okuyun bakalım. Orada doğrular arasında başka hangi yanlışlar olduğunu da belki görebilirsiniz. Ama, görmek istermisiniz o başka tabi... Ben de konuyu galip bey bakımından kapatmak istiyorum. Çünkü, kendisinin fikirlerini sunarak çürütme yerine, şahsileştirip, ötekileştirme çabasıyla yazdığını foruma yazmaya başladığımdan beri tecrübe eden biriyim. Buradaki yazım, kurandaki ayetleri gerçekten anlamamayı kendine dert edenler içindir. Böyle derdi olmayanlar dikkate almayabilirler. saygılarımla, aorskaya |
|||
![]() |
![]() |
![]() |
#10 |
Super Moderator
Üyelik tarihi: Mar 2012
Mesajlar: 963
Tesekkür: 481
200 Mesajina 303 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 24 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() ![]() Temelinde "Rahîm (merhamet)", "Vedûd (sevgi, sevilen)" ve "Gaffâr (bağışlayıcılık)" bulunan hiç bir eylem ve söylem için Kuran yada başka bir kitaptan yada başka bir yerden delil ve ispat arama zahmetine girmem... bu "sıfatlar" size tanıdık geldi mi???? Konu bartsimpson tarafından (17. January 2013 Saat 01:15 AM ) değiştirilmiştir. |
![]() |
![]() |
![]() |
Bookmarks |
Etiketler |
ilişkiler, sapık |
Seçenekler | |
Stil | |
|
|