hanifler.com Kuran odaklı dindarlık  

Go Back   hanifler.com Kuran odaklı dindarlık > İMAN > Şirk ve Müşrikler

Cevapla
 
Seçenekler Stil
Alt 15. September 2011, 03:58 PM   #1
müslümanlardan
Uzman Üye
 
Üyelik tarihi: Jan 2010
Mesajlar: 207
Tesekkür: 30
72 Mesajina 144 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 26
müslümanlardan has much to be proud ofmüslümanlardan has much to be proud ofmüslümanlardan has much to be proud ofmüslümanlardan has much to be proud ofmüslümanlardan has much to be proud ofmüslümanlardan has much to be proud ofmüslümanlardan has much to be proud ofmüslümanlardan has much to be proud of
Standart

hiic size ve tayib beye cevabımdır ve laik düşüncenize...

İŞTE SİZE ALLAHIN KANUN YASA KİTABINA RAĞMEN KENDİ LAİK DEMOKRATİK HÜKÜM KİTAPLARINA BAĞLI ÇAĞRI YAPANLARA Bİ ÇAĞRI VE UYARIDA KURANDAN....

NİSA SÜRESİ.150- Allah'ı ve elçilerini inkar eden, Allah ile elçilerinin arasını ayırmak isteyen, "Bazısına inanırız, bazısını tanımayız" diyen ve BU İKİSİ ARASINDA BİR YOL tutturmak isteyenler.

151- İşte bunlar, gerçekten kafir olanlardır. Kafirlere aşağılatıcı bir azap hazırlamışızdır.
müslümanlardan isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 15. September 2011, 04:19 PM   #2
Fazıl's
Katılımcı Üye
 
Üyelik tarihi: Sep 2011
Mesajlar: 37
Tesekkür: 3
16 Mesajina 23 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 0
Fazıl's has much to be proud ofFazıl's has much to be proud ofFazıl's has much to be proud ofFazıl's has much to be proud ofFazıl's has much to be proud ofFazıl's has much to be proud ofFazıl's has much to be proud ofFazıl's has much to be proud of
Standart

Laiklik, İslam'a zıt bir duruş değildir. Aksine, İslam'ın gerçekten var olması için laiklik şarttır.

ÇÜNKÜ: Elçilerden gayri, Allah adına söz söyleme yetkisi kimseye verilmemiştir. Verildiğini düşünmek, kutsal üzerine kutsallar üretmek ve din tüccarlarını başınıza ilah kabul etmenizdir.
Fazıl's isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Fazıl's Kullanicisina Bu Mesaji Için Tesekkür Edenler:
dost1 (17. September 2011)
Alt 15. September 2011, 04:50 PM   #3
hiiic
Uzman Üye
 
hiiic - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Mar 2010
Mesajlar: 1.979
Tesekkür: 1.908
1.298 Mesajina 2.732 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 27
hiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud of
Standart

Müslümanlardan arkadaşım. senin cevabın 2 satır yukarda ve bir önceki sayfalarda yer alıyor.
okursan gerekli bilgi orada var.

Zaten yazdığın ayet ile Laiklik yönetimi arasında bir bağlantı olmadığı için müzakere gereği duymadım. ama sana da suç bulmuyorum, sonuçta bu tutumun arkasında kulaktan dolma telkinlerin ve çocukluktan kalma bilinçaltının etkileri uzun sürede temizlenmiyor...

Laik hükümet kavramından dinsizlik manası çıkarmaya çalışan fesatçılara fırsat vermeyiniz.
M.Kemal Atatürk
hiiic isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 15. September 2011, 05:05 PM   #4
hiiic
Uzman Üye
 
hiiic - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Mar 2010
Mesajlar: 1.979
Tesekkür: 1.908
1.298 Mesajina 2.732 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 27
hiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud of
Standart

Ama yine yazmadan edemedim.

Laiklik bizzat Allahın emridir. Zaten Dost1 in en son astığı makalede Hakkı Yılmaz gayet güzel açıklamış.

http://hanifler.com/showthread.php?p=10301#post10301
hiiic isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 15. September 2011, 05:12 PM   #5
müslümanlardan
Uzman Üye
 
Üyelik tarihi: Jan 2010
Mesajlar: 207
Tesekkür: 30
72 Mesajina 144 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 26
müslümanlardan has much to be proud ofmüslümanlardan has much to be proud ofmüslümanlardan has much to be proud ofmüslümanlardan has much to be proud ofmüslümanlardan has much to be proud ofmüslümanlardan has much to be proud ofmüslümanlardan has much to be proud ofmüslümanlardan has much to be proud of
Standart

hiiç,arkadaşım işinizegelmeyince ayetleri anlamaya çalışmmamakta nedir...

bak senin laik ve kemalist fikrinin anatemasının fikri şu videoda,KURANA YAKLAŞIMI...

http://www.youtube.com/watch?v=mJQydA9ePzw

KULAKTAN DOLMA VE KUKLA LIK SABATAİST VE POZİTİVİST LERİN İŞİDİR....
müslümanlardan isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 15. September 2011, 05:17 PM   #6
hiiic
Uzman Üye
 
hiiic - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Mar 2010
Mesajlar: 1.979
Tesekkür: 1.908
1.298 Mesajina 2.732 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 27
hiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud of
Standart

Bak.... o tarihte o kadar çok kitap var ki. O bahsettiği şey fetvalarla yönetilen kitaplar. Uydurma rivayetlerle yönetilen kitaplardan bahsediyor burada.

Dikkat edersek gökten indiği sanılan kitaplar çoğuldan bahsediliyor.

Yani çarpıtmak için ne kadar zorlasalarda elle tutulur birşey çıkmayacak gibi.

Dikkat ederseniz hala bile masalların peşinden gidiyorlar. Zannediyorlar ki sülümanın cin hükümdarlığı var. zannediyorlar ki İbrahim mancınıkla ateşe atıldı da yanmadı.

Ben atanın dediği lafın arkasındayım. Bu konuşmamıza da Allah şahit.
Hala bile gökten inen masallar kitplarının peşinde koşuyor ne gerçekleri nede allahın vahyini anlıyorlar.

sonra fitne çıkarmak için ellerinden geleni yapsalar da sizin fitneleri samimi kullara zarar veremez. Ancak kendilerini kandırırlar.
Bu insanlar çağlar boyunca gökten indiği idda edilen masallarla uyutuldu, miskinleştirildi ve uyuşturuldu. Biz esaslarımızı hayatın gerçeklerinden alırız. Keza Allahın vahyi hayatın gerçeklerine aykırı olsaydı o halde o inkar edilmeliydi.

Allahın vahyini hayatın geçrklerinden çıkarıp masal kitapı yapanları hedef almamız gerekirken çok yanlış yerlere saldırıyoruz. Kulaktan dolmanın ve bilinçaltına ekilen telkinlerin yeri çok büyük.



***

Birde beni işime gelmeyince ayet anlamamakla suçluyorsun. Bu ithamının hesabını da mahşere bırakıyorum. Allah aramızda hangimiz ayetleri anlayıp Kuranın kültürüne bütünlüğüne bütün ayetlerine daha sadık daha bağlıymış hesap görücü olarak yeter.
Şimdilik gökten inen masallarla oynamaya devam edin. İçinde ulemalar ve alakasız fetvalar çıkardığınız gerçek dışı masallarınıza.

Konu hiiic tarafından (15. September 2011 Saat 05:48 PM ) değiştirilmiştir.
hiiic isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 17. September 2011, 11:06 AM   #7
hayrullahmeral
Yeni Üye
 
Üyelik tarihi: Sep 2011
Mesajlar: 6
Tesekkür: 3
5 Mesajina 8 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 0
hayrullahmeral has much to be proud ofhayrullahmeral has much to be proud ofhayrullahmeral has much to be proud ofhayrullahmeral has much to be proud ofhayrullahmeral has much to be proud ofhayrullahmeral has much to be proud ofhayrullahmeral has much to be proud ofhayrullahmeral has much to be proud of
Standart

Merhaba,

Din diye bir sey zaten yoktur, insan icadidir.

O sebeple laiklik kavrami da kuranda bosa cikar.

Bakiniz nsail ki, muslumanlik adina uydurulan hurafeler kuran ile karsilastirildiginda havada kaliyor ise, laiklik, demokrasi gibi kendi doneminde hakli sebepler ile ortaya cikan kavramlar da gunumuzde kurana allah katinda tek din olan islamin yasandigi durumda havada kalir, siritir.

soyle bir ornek vereyim:

Sahillerimizde denize girme ozgurlugu.

Kimi kadinlar mayo ve bikini ile baska erkeklerin oldugu ortamlarda denize girmekten rahatsiz olmazken; kimi kadinlar rahatsiz olur. Bu tamamen insani durumdur.

Din adina ille de butun kadinlari hasama icine hapsedip, onlari deniz ve gunesten mahrum birakmak yanlis oldugu gibi; ille de butun kadinlari laiklik, medeniyet vs kavramlari ile tek tip insan modeli ile soyunmaya mecbur birakan anlayis da yanlistir.

Benim kurandan, islam dan anladigim sudur:

Sahillerde uc ayri bolgeler olusturulur:

1. Sadece kadinlar icin
2. Sadece erkekler icin
3. Erkek, kadin karisik

Bu sekilde dileyen istedigi yerde rahatca denizin nimetlerinden faydalanirken, hasema sektorunun de canina okumus olur.

Selamlar
__________________
facebook : Kocaeli Bağımsız Düşünce
hayrullahmeral isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
hayrullahmeral Kullanicisina Bu Mesaji Için Tesekkür Edenler:
bartsimpson (21. August 2012)
Alt 17. September 2011, 03:15 PM   #8
dost1
Site Yöneticisi
 
dost1 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Sep 2008
Mesajlar: 3.076
Tesekkür: 3.618
1.093 Mesajina 2.442 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 100000
dost1 is on a distinguished road
Standart

Selamun Aleykum! Değerli Hayrullahmeral Kardeşim!

Alıntı:
hayrullahmeral Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Merhaba,

Din diye bir sey zaten yoktur, insan icadidir.
İnsanın yaşadığı her yerde "Din" diye birşey her zaman varolmuştur ve var olmaya da devam edecektir. Ancak bu dinlerin kimisi insan kaynaklı, kimisi de Allah kaynaklı olacaktır.

Değerli Kardeşim!

“الدّين Din” sözcüğü üzerinde hem Arap-İslâm âlimleri hem de Mac Donald, A. Jeffery, L. Gadret gibi oryantalistler ciddî araştırmalar yapmışlar, İbranice`de ve Eski Farsça`da bu sözcüğe yazılış ve okunuş olarak benzeyen sözcükler bulmuşlardır. İbni Menzur`un Lisan-ül Arab ve Zebidî`nin Tac-ül Arus adlı eserlerinde, örnekleriyle açıkladıklarına göre “دين din” sözcüğü “د dal”, “ ى ye” ve “ن nün” harflerinden meydana gelmiştir. “دين Deyn” sözcüğü de aynı harflerden meydana gelmiştir. Üstelik “Deyn” sözcüğünde “ ى y” harfi, cezim hâliyle bir mastar veznini korurken “دين din” sözcüğündeki “ى y” harfi harekesini kaybederek harf-i med (uzatma harfi) durumuna dönüşmüş ve böylece “دين din” sözcüğü isimleşmiştir. Bu durum, “din” sözcüğünün “deyn” sözcüğünden türediğini göstermektedir.

“Deyn” sözcüğünün vazı` (ilk) anlamı “borç” demektir. Aslında “din” sözcüğü de başlangıçta “borç” anlamında kullanılmaktaydı. Fakat zaman içersinde insanlar arasındaki alma-verme işlemleri kapsam olarak genişleyince, buna bağlı olarak bu ilişkileri ifade eden sözcüğün de anlamı genişlemiş ve ceza (her şeye bir karşılık verilmesi), hak-hukuk, nizam-intizam, sosyal düzen… gibi kavramlar da “din” sözcüğüyle ifade edilir olmuştur.

Din” sözcüğü, konumuz olan ayette “ceza” anlamındadır. Kısaca “karşılık” demek olan “ceza” sözcüğü, Türkçe`de, sadece kötülüğün karşılığı olarak anlaşılmaktadır. Ama aslında “ جزاء ceza”, iyi ya da kötü, her türlü davranışın karşılığıdır. Fatihadaki yevmiddiyn ayetinde konu edilen ve “ceza” anlamına gelen “din” sözcüğü de; ahirette herkesin iyi ve kötü, yaptıklarının karşılığını görmesini ifade eder.

Din” sözcüğünün Kur`an`da “ceza (karşılık)” anlamında kullanıldığına, Nur; 25, Zariyat; 6, İnfitar; 9, Tin; 7 gibi bir çok ayet örnek olarak gösterilebilir. Saffat suresinin 53. ayetinde ise sözcük yine aynı anlamda ama “مدينون medînûn” şeklinde kullanılmıştır. Ayrıca Kur`an`da geçen tüm “يوم الدّين yevmiddin (din günü)” tamlamalarının anlamı da; İnfitar suresinde detayı verildiği gibi “Karşılık günü”dür.

Aynı kökten gelen ve yüce Allah`ın sıfatı ya da ismi olarak kullanılan (Esma-i Hüsna`dan olan) “الدّيّان ed-Deyyân”; yapılan işlerin karşılığını veren, hesaba çeken, hiçbir ameli karşılıksız bırakmayıp hayra da şerre de karşılık veren demektir.

Din” sözcüğü, daha sonra da istiare yoluyla, mutlak olarak, toplumsal alış-veriş; toplumsal ilişkiler anlamı olan “şeriat / sosyal nizamı belirleyen ilkeler” anlamında kullanılır olmuştur.

دين din” sözcüğü, Mâûn suresinde gördüğümüz “ceza/ karşılık” anlamından ayrı olarak, “toplum nizamı, yaşam kurallarının bütünü, yani şeriat” anlamında kullanılmıştır. Ancak bu sözcük ile kastedilen düzen, sadece Allah`ın koyduğu ilkeleri kapsayan Hakk Düzen`den ibaret olmayıp, insanlar tarafından kurulan düzenleri de kapsamaktadır. Yani “din”, ister Hakk ister batıl olsun, ister Allah ister insanlar tarafından kurulmuş olsun, her türlü toplum nizamı, yaşam kuralları bütünü demektir.

İnsanların kurdukları düzenlere de “din” denmesinin bu ayetten başka Kur`an`daki örnekleri şunlardır: Âl-i Imran; 73, En`âm; 70, A`râf; 51, Yusuf; 76, Mümin; 26.

Bu durumda Mekkelilerin, Mısırlıların oluşturdukları düzenler de, bugünkü toplumlarda oluşmuş kapitalizm, sosyalizm, liberalizm, komünizm gibi ekonomik düzenler de birer din sayılmalıdır.

Kurallarını Allah`ın koyduğu Hakk Din ise Kur`an`da; “Allah`a ait din”, “Ed Din-ül Hanif”, “Ed Din-ü Kayyim”, “Muhlisine lehüddin”, “Ed Din-ül Halis” ve “İslâm” adlarıyla yer almıştır ve örnekleri şunlardır:

Bakara; 132, 193, 217, 256 ; Ankebut; 65; Âl-i Imran; 19, 83; Rum; 30, 43; Nisa; 46, 146; Lokman; 32; Maide; 3, 54, 57 Ahzab; 5; En`âm; 161; Zümer; 2, 3, 11, 14 ; A`râf; 29; Mümin; 14, 65; Enfal; 39, 49, 72; Şûra; 13, 21;Tövbe; 11, 12,29,33,36,122 Fetih; 28; Yunus; 22, 104, 105; Mümtehıne; 8, 9; Yusuf; 40; Saff; 9; Nahl; 52; Beyyine; 5 ; Mâûn; 1; Hacc; 78; Kâfirun; 6; Nur; 2; Nasr; 2

Bu ayetlere dayanarak Kelâm bilginleri “Hakk Din”i şöyle tarif etmişlerdir: “Hakk Din, Yüce Allah`ın, kullarının kendisi vasıtası ile hakka ulaşmaları için peygamberleri aracılığı ile akıl sahibi insanlara tebliğ ettiği, onları dünya ve ahiret mutluluğuna kavuşturan sistem, Allah`ın koyduğu hükümlerdir.

Burada, Hakk Din ile diğer dinler arasındaki çok önemli bir farka dikkat etmek gerekmektedir: Hakk Din dışındaki dinlerde kurallara inanmadan uymak veya kurallar karşısında pasif (edilgen) kalmak mümkün iken, Hakk Din, konulmuş kurallara hem samimiyetle inanmayı hem de bu kuralları can-ı gönülden uygulamayı emretmektedir. Yani Hakk Din`de, iman olmadan yapılan amel “taklit” olarak kınanıp “boşa çıkmış” olarak nitelenmekte, amele dökülmemiş imanın ise “… inandık deyince bırakılacaklarını mı sandılar…” sözleriyle yanında amel olmadan değerlendirmeye alınmayacağı bildirilmektedir.

Hakk Din`de iman ile amelin birbirini tamamlayan ögeler olduğu unutulmamalı ve şu ayetler yardımıyla bu konu sık sık hatırlanmalıdır:

Müminun; 1-11, Hiç kuşku yok, kurtulmuştur müminler salatlarında huşû sahipleridir onlar. Boş ve lüzumsuz sözden yüz çevirmişlerdir onlar. Zekâtı vermek için faaliyettedir onlar. Cinsiyet organlarını/ırzlarını koruyanlardır onlar. Eşleri yahut akitleri aracılığıyla sahip bulundukları müstesnadır. Bu durumda kınanmış değillerdir onlar. Kim bundan ötesini isterse, işte onlar, sınırı aşanlardır. O müminler, emanetlerine, ahitlerine saygı duyup sahip çıkanlardır. Namazlarını korumaya devam ederler onlar. İşte bunlardır mirasçı olanlar; Ki, Firdevs cennetine mirasçı olurlar, onda sonsuza dek kalırlar.

Enfal; 2-4, Hiç şüphesiz mü’minler ancak, Allah anıldığı zaman yürekleri ürperen ve O'nun âyetleri kendilerine okunduğu zaman, imanca güç kazanan ve yalnızca Rabb'lerine tevekkül eden kimseler, salâtı ikâme eden ve Bizim kendilerine rızık olarak verdiğimiz şeylerden infak eden kimselerdir. İşte bunlar, gerçekten inananların ta kendisidir. Onlara Rabb'leri katında dereceler, bağışlama ve saygın bir rızık vardır.

Tövbe; 16, 111, Allah; içinizden cihat edenleri, Allah'tan, resulünden ve müminlerden başkasını kendisine sırdaş edinmeyenleri belirlemedikçe, bırakılacağınızı mı sandınız? Allah, yapmakta olduklarınızdan haberdardır.
Allah, müminlerin canlarını ve mallarını, karşılığında kendilerine cennet vermek üzere satın almıştır. Allah yolunda çarpışırlar da öldürürler, öldürülürler. Allah'ın; Tevrat'ta, İncil'de ve Kur'an'da kendi üzerine hak olarak yazdığı bir vaattır bu. Ahdine, Allah'tan daha vefalı kim var? Perçinlediğiniz bu antlaşmanızdan ötürü müjdeler olsun size. İşte budur o büyük başarının ta kendisi.

Saff; 10, 11, Ey iman sahipleri! Dikkatlerinizi, sizi korkunç bir azaptan kurtaracak bir ticarete çekeyim mi: Allah'a ve onun resulüne inanır, Allah yolunda mallarınız ve canlarınızla didinirsiniz. İşte bu, sizin için en hayırlısıdır; eğer bilirseniz.

İbrahim; 23-25, İman edip hayra ve barışa yönelik iyi işler yapanlar ise rablerinin izniyle altlarından ırmaklar akan cennetlere sokulmuşlardır. Sürekli kalıcıdırlar orada. Birbirlerine esenlik dilemeleri, "selam" şeklindedir. Görmedin mi Allah nasıl bir örnekleme yaptı: Güzel söz; kökü yerde, dalları gökte olan güzel bir ağaca benzer. O ağaç, Rabbinin izniyle yemişlerini her zaman verir. Allah, insanlara böyle örnekler verir ki, düşünüp ibret alabilsinler.

Furkan; 63-77, Rahman'ın kulları, yeryüzünde böbürlenmeden/rahatsız etmeden yürüyen kişilerdir. Cahiller onlara hitap edince, "selam" derler. Geceleri, Rableri huzurunda secde ederek, ayakta durarak geçirirler. Ve şöyle yakarırlar: "Rabbimiz, cehennem azabını bizden uzak tut. Doğrusu, onun azabı inatçı ve yapışkandır." Ne kötü bir durak yeridir o, ne kötü bir dinlenme yeri! Onlar harcadıkları zaman ne savurganlığa saparlar ne de cimrilik ederler. O ikisi arasında bir dengededir bu.

Bakara; 103, 214, Eğer onlar iman edip sakınsalardı, Allah katından bir sevap elbette daha kıymetli olurdu. Keşke bilebilselerdi. Yoksa siz, sizden önce gelip geçmiş olanların karşılaştıklarının benzeri başınıza gelmeden cennete gireceğinizi mi sandınız? Onlara şiddetler, belalar ve zorluklar gelip çattı; sarsıldılar. Öyle ki, resul ve onunla birlikte inananlar, "Allah'ın yardımı ne zaman?" diye yakarıyordu. Haberiniz olsun ki, Allah'ın yardımı çok yakındır.

Â`l-i Imran; 142, Yoksa siz, Allah içinizden uğraşıp didinenleri seçmeden, sabredenleri seçmeden cennete gireceğinizi mi sandınız?

Yunus; 62, 63, Gözünüzü açın! Allah'ın velîleri için hiçbir korku yoktur. Tasaya da düşmezler onlar. Onlar inanmış, takvaya sarılmışlardır.

A`râf; 156, Bize hem bu dünyada güzellik yaz hem de ahirette. Dönüp dolaşıp sana geldik." Buyurdu ki: "Azabıma dilediğimi çarptırırım. Rahmetime gelince, o herşeyi çepeçevre kuşatmıştır. Ben onu; sakınıp korunanlara, zekatı verenlere, ayetlerimize inananlara yazacağım."

Maide; 93, İman edip hayra ve barışa yönelik işler yapanlara; bundan böyle korunup iman ederek iyi işler yaptıkları, sonra takvaya sarılıp imanda kemale erdikleri, sonra bir mertebe daha korunup güzellikler sergiledikleri takdirde, daha önce tatmış olduklarından ötürü hiçbir günah yoktur. Allah, güzel düşünüp güzel davrananları sever.

Ankebut; 1-7, Elif. Lâm. Mîm. İnsanlar, inandık demeleriyle kendi hallerine bırakılacaklarını ve hiçbir imtihana çekilmeyeceklerini mi sandılar! Yemin olsun ki biz, onlardan öncekileri de fitne yoluyla denemişizdir. Allah, özüyle sözü bir olanları elbette bilecektir. Ve O, yalancıları da elbette bilecektir. Yoksa o kötülükleri sergileyenler bizi geçeceklerini mi sandılar! Ne kötü hüküm veriyorlar! Allah'a kavuşmayı umanlara gelince, şu bir gerçek ki, Allah'ın belirlediği vakit mutlaka gelecektir. O, Semî'dir, Alîm'dir. Ve kim didinir, gayret sarfederse hiç kuşkusuz kendi benliği lehine gayret sarfetmiş olur. Gerçek olan şu ki, Allah, âlemlere muhtaç olmaktan uzak, mutlak bir Ganî'dir. İman edip hayra ve barışa yönelik hareketler sergileyenlere gelince, biz onların çirkinliklerini elbette ki örteceğiz. Ve biz onları, yapmakta oldukları işlerin en güzeliyle elbette ödüllendireceğiz.

Hucurat; 14-16, Bedevî Araplar, “İnandık!” dediler. De ki: “Siz inanmadınız, ama ‘eslemnâ’ [sağlamlaştırdık; kendimizi sağlama aldık] deyin; iman henüz kalplerinize girmedi. Ve eğer Allah'a ve Elçisi'ne itaat ederseniz, O, yaptıklarınızdan hiçbir şeyi size eksiltmez.” Gerçekten Allah, çok bağışlayıcıdır, çok merhametlidir! Mü’minler ancak, Allah'a ve O'nun Elçisi'ne iman eden sonra da şüpheye düşmeyen ve malları ve canları ile Allah yolunda cihad eden kimseledir. İşte bunlar sâdıkların ta kendisidir.
De ki: “Siz dininizi Allah'a mı öğretiyorsunuz? Oysa Allah, göklerde olanları da, yerde olanları da bilir.” Ve Allah, her şeyi çok iyi bilir!



Ahzab; 35, 36. Allah şu kişiler için bir affediş ve büyük bir ödül hazırlamıştır: Müslüman erkekler, Müslüman kadınlar, mümin erkekler, mümin kadınlar, itaat eden erkekler, itaat eden kadınlar, özü-sözü doğru erkekler, özü-sözü doğru kadınlar, sabreden erkekler, sabreden kadınlar, Allah korkusuyla ürperen erkekler, Allah korkusuyla ürperen kadınlar, sadaka veren erkekler, sadaka veren kadınlar, oruç tutan erkekler, oruç tutan kadınlar, ırz ve iffetlerini koruyan erkekler, ırz ve iffetlerini koruyan kadınlar, Allah'ı çok anan erkekler, Allah'ı çok anan kadınlar. Allah ve resulü bir işte hüküm verdiklerinde, inanmış bir erkekle inanmış bir kadının, işlerini kendi isteklerine göre belirleme hakları yoktur. Allah'a ve resulüne isyan eden, açık bir sapıklığa batıp gitmiş demektir.


Hakk Din ile diğer dinler arasındaki bir diğer fark ise; diğer dinlerde konulan hükümlere uymakla zorunlu kılınan insanın, Hakk Din`de tamamen özgür bırakılmasıdır:

Kehf; 29: Ve de ki: “Hakk Rabbinizdendir. Öyleyse dileyen inansın, dileyen inkâr etsin. …”


Ancak, Hakk Din`de özgür bırakılan insanların, eksilterek veya arttırarak Hakk Din`in bütünlüğünü bozma ya da tamamen değiştirme gibi bir yetkileri olmamasına karşılık, diğer dinleri istedikleri gibi değiştirmeleri mümkündür.

Hakk Din`de dinin birazına inanıp birazına inanmamak, başka dinlerle sentez yapmak suretiyle Hakk Din`i yozlaştırmak; Hakk Din`in dışına çıkmak demektir ve Hakk Din kendisini bozmak isteyenlerle savaşılmasını emretmiştir.

Bakara; 193, Fitne kalmayıncaya ve din yalnız Allah'ın oluncaya kadar onlarla çarpışın. Eğer çarpışmaktan vazgeçerlerse artık zulme sapanlardan başkasına düşmanlık edilmez.

Maide; 33, Allah ve resulüyle savaşanların ve yeryüzünde bozgunculuk yapmaya çalışanların cezası şudur: Öldürülürler yahut asılırlar yahut elleriyle ayakları çaprazlamasına kesilir yahut bulundukları yerden sürülürler. Bu onlar için dünyada bir rezilliktir. Âhirette de onlara büyük bir azap vardır.

Enfal; 39Fitne kalmayıncaya ve din tümüyle Allah'ın oluncaya kadar onlarla savaş. Vazgeçerlerse kuşkusuz ki Allah, ne yaptıklarını iyice görecektir.


Hakk Din ile yapay dinler, yasama ve yürütme açılarından birbirinden farklıdırlar, ayrıktırlar, birleşemezler, kesişemezler. Zaten birleşmemelidirler ve kesişmemelidirler.

Hakk Din`in Allah tarafından belirlenmiş, siyasî, iktisadî, hukukî ana ilkeleri vardır. Doğal olarak beşerî dinlerin de bu konularda ilkeleri vardır. İşte bu noktada Müsülüman kendi dinini Müslüman olmayan da kendi dinini/ düzenini yaşamalıdır.

Kimse bir diğerininkine, özellikle de Müslüman, Hakk Din dışındaki bir düzene müdahele etmemelidir. Bu da Rabbimizin Bakara suresinin 85. ayetindeki beyanı gereği kâfirliktir. Herkesin mertçe, sonucuna katlanmak kaydıyla Mümin ve kâfir olma özgürlüğü vardır.

Kâfirun suresi, son ayetindeki “Sizin dininiz sadece sizin için, benim dinim de sadece benim içindir” ifadesi ile, Müslümanlar ile kâfirlerin yollarının ayrıldığını net bir şekilde vurgulamaktadır. Bu ifade aynı zamanda, kâfirlerin din konusunda Allah`a iman eden Müslümanlar ile hiçbir zaman uzlaşamayacaklarını ve bu konudan ümit kesilmesi gerektiğini de anlatmaktadır. Bu tavır Kur`an`da bir çok yerde zikredilmiştir (

Yunus; 104, De ki: "Ey insanlar, benim dinimden kuşkuda iseniz, ben sizin Allah'ın berisinden kulluk ettiklerinize kulluk etmeyeceğim. Tam aksine ben, sizin canınızı alacak olan Allah'a kulluk edeceğim. Bana, müminlerden olmam emredildi."

Şuara; 216, Eğer sana isyan ederlerse şöyle de: "Ben, sizin yapmakta olduklarınızdan uzağım."

Sebe; 25-26, De ki: "Bizim işlediğimiz suçlardan siz sorumlu olmayacaksınız; biz de sizin yaptıklarınızdan sorguya çekilmeyeceğiz." De ki: "Rabbimiz hepimizi biraraya toplayacak, sonra da aramızı hak ile ayıracak. O'dur Fettâh, O'dur Alîm."

Zümer; 14,15, De ki: "Ben, dinimi yalnız kendisine özgüleyerek, Allah'a ibadet ediyorum." "Siz O'nun dışında dilediğinize kulluk/ibadet edin." De ki: "Hüsrana uğrayanlar, kıyamet günü hem kendilerini hem de ailelerini hüsrana atanlardır. Dikkat edin! Apaçık hüsranın ta kendisi işte budur."

Mümtehıne; 4 İbrahim'le, beraberinde olanlarda sizin için çok güzel bir örnek vardır. Hani, onlar toplumlarına şöyle demişlerdi: "Biz sizden de Allah dışındaki kulluk ettiklerinizden de uzağız. Sizi tanımıyoruz. Sizinle bizim aramızda, siz Allah'a, yalnız Allah'a inanıncaya kadar, sürekli düşmanlık ve nefret olacaktır." Ancak İbrahim babasına şöyle demişti: "Senin için hep af dileyeceğim ama Allah'tan sana gelecek şeyi geri çevirme gücüm yoktur. Ey Rabbimiz! Yalnız sana güveniyoruz, yalnız sana yöneliyoruz! Dönüş yalnız sanadır!"


Mü'min, Müslüman, kesinlikle tevhidî inanış ve yaşayıştan taviz vermemeli ve kesinlikle de hiçbir batıl dinle senteze girmemelidir. İslâm`ın benzeri olarak ileri sürülen görüşlere itibar etmemelidir. Tüm sistemler daima benzerleri ile yozlaştırılmıştır. Bu akıldan çıkarılmamalıdır. Allah`ın dini ana sütü gibi halis olmalıdır. Müslümanlar her koşul altında saf dini yaşamalıdır.

Alemlerin Rabbı olan Yüce Allah bizleri, Kurallarını koyduğu "Hakk Dîni" -Allah'a ait din, e'd-Dînü'l-Hanif, e'd-Dînü'l-Kayyim, Muhlisine lehü'd-Dîn, E'd-Dînü'l-Hâlis ve İslâm- yaşayan kullarından eylesin.

Kusursuzluk sadece Allah'a mahsusdur.
Doğrusunu en iyi bilen Allah'tır.
Sevgi,saygı ve muhabbetle.
Allah'a emanet olunuz.
__________________
Halil Ay
dost1 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
dost1 Kullanicisina Bu Mesaji Için Tesekkür Edenler:
hiiic (17. September 2011)
Alt 15. September 2011, 06:27 PM   #9
müslümanlardan
Uzman Üye
 
Üyelik tarihi: Jan 2010
Mesajlar: 207
Tesekkür: 30
72 Mesajina 144 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 26
müslümanlardan has much to be proud ofmüslümanlardan has much to be proud ofmüslümanlardan has much to be proud ofmüslümanlardan has much to be proud ofmüslümanlardan has much to be proud ofmüslümanlardan has much to be proud ofmüslümanlardan has much to be proud ofmüslümanlardan has much to be proud of
Standart

sana sadece gülüyorum,gökten indirildiğine inanılan KİTAP DENİNCE KURANIN OLDUĞU AP AÇIK ORTADADIR..Bunu hikayeler ve atalar dini üzerinde olup VAHİYNİN ANLAŞILIRINDAN UZAK OLAN GARİBAN UYUTULMUŞ HALKLAR BİLE ANLAYACAK KADAR KEN,siz halen ATATÜRKÜN BU ÖZÜNÜ TEVİL EDİN DURUN....

Aramızdaki durumu mahşere bırakmanıza gelince NEDEN OLMASIN BENDE BEKLİYORUM ,SİZİNLE BİRLİKTE,Din gününün MALİKİ hükmünde ADİL OLANDIR ZATEN....
müslümanlardan isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 16. September 2011, 07:07 AM   #10
hiiic
Uzman Üye
 
hiiic - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Mar 2010
Mesajlar: 1.979
Tesekkür: 1.908
1.298 Mesajina 2.732 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 27
hiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud of
Standart

Alıntı:
sana sadece gülüyorum,gökten indirildiğine inanılan KİTAP DENİNCE KURANIN OLDUĞU AP AÇIK ORTADADIR..Bunu hikayeler ve atalar dini üzerinde olup VAHİYNİN ANLAŞILIRINDAN UZAK OLAN GARİBAN UYUTULMUŞ HALKLAR BİLE ANLAYACAK KADAR KEN,siz halen ATATÜRKÜN BU ÖZÜNÜ TEVİL EDİN DURUN....
arkadasım. gülüyor olman cehaletinden kaynaklanır daha doğrusu kendini bişi biliyor hatta herkesden çok biliyor sanmandan kaynaklanır

gökten inen kitapla yönetilen Osmanlı tarihini bilmiyorsan burada bana cemalettin kaplanın ağzıyla konuşma.
Adamlar Kuranda kabil ile habil yada yusuf un kardeşlerine tavrı, yada miras kapışması apaçık açıklanmışken kardeşlerini katlettiler. Gökten inen kitaba dayandırdılar.
Bu günkü rüşvet, adam kayırma iltimas geleneği bile Osmanlıdan geçme bir kültürdür. Beşik ulemalığı hangi kitapda emredili? Serv e imza atıp ülkeyi Haçlı donanmasına istanbuldaki sarayı karşılığı satıp halkı ordusuz korumasız kendi başına, sömürülmeye ve tecavüze hazır bırakmak hangi kitabın emridir?

GÖKTEN İNME KİTABIN EMRİDİR..
bu gerçekleri bilmemen yada görememen yada anlamaman sebebiyle sen bize daha çok gülersin. şimdilik bir vakte kadar gül eğlen oyalan bakalım

Bu hayat masal dünyası değil..
Tarihi ve yönetimi neye dayandırılıp ne şekilde saçma kurallarla millet yönetildiğini bilmiyorsan ve Atatürkün bu kanunları bu hurafeleri kaldırmak için ne kadar İSLAMİ ne kadar peygamber sünneti mücadele yaptığını anlamadıysan zaten seninle müzakere yapacak seviyede değiliz.

Keza osmanlıda mahalli uygulamalarda kullanılan kitaplardan haberiniz bile olmadığı kesin. O tarihte Allah ile konuşup kanun getiren 100 lerce islam aliminin kitaplarından ve peygamberle gece rüyasında konuşup kitap getirenlerden de haberiniz olmadığı apaçık. Olsa zaten bu boş konuşmayı tercih etmezdiniz.



kimin doğru yol sahibi olduğunu Allah daha iyi bilir.

Ve ben sizin samimiyetinize sadece 1 şartla inanırım. İran yada afganistan laikliği kabul etmeyen şeriat yönetimi. o devletlere hicreti samimi bir şekilde düşünmediğiniz müddetçe bana samimiyetten bahsetmeyin. Laf kalabalığı olmasın...

böyle böyle farklı türlerle açıklıyorum ki belki düşünür akledersiniz. Laik yönetimin islami huzurlu çatısını gökten indiği zannedilen kitaplarla kıyaslarsınız belki..


Allah rızası için şu videoları izleyin.. Hepsi çok kısa... 2 şer dakkika. ne yazdıklarımızı okumuyorsunuz Bari Allah aşkına Allah rızasına şu acizane dileğimi yerine getirin şu birkaç küçük kısa vidoyu izleyin.

Video
http://www.facebook.com/photo.php?v=275710069121749
http://www.facebook.com/video/video.php?v=2353942889586
http://www.facebook.com/video/video.php?v=2349834586881
http://www.facebook.com/video/video....14988335195957
http://www.facebook.com/video/video....17765201582474


Yani paylaştığınız çarpıtılmış fikrin kimlerin oyunu olduğunu görün lütfen. Atatürkün İslam dini ve Kuran hakkındaki görüşleri ve icraatları ortadadır. Bunlara rağmen yinede Geleneksel hurafe dolu islam için söylediklerini cımbızlayıp bu lafları çarpıtırsak, kime hizmet etmiş oluruz? Ve ahirette de bu hizmet etiiklerimizin peşinden gideriz ki o vakit ne söylerseniz söyleyin artık geri dönüş yoktur. Eğri yol ile doğru yol apaçık ortadadır. aklını kullanan herşeyi rahatça görür.

Bugün laiklik dinsizliktir yaygarası yapanlar dün bilimi lanetleyip bilimsel gelişmeleri dinsizlik kabul edenlerin torunlarıdır.Çünkü aynı felsefeyle uygulamayı din dışı kabul ediyorlar. Hayır Alah bilimi de laikliğide kendisi emretti. Oysa onların dünyevi çıkarlarını bozuyor. Dedeleriyle aynı yere gidecekler. Din adına hoşlarına gideni uydurup işlerine gelmeyeni dinsiz ilan etmenin cevabını da Allaha verecekler. Şahit olarak O yeter.

Sinan Meydanın diğer parça videolarını izlemek İçin TIKLAYINIZ

Konu hiiic tarafından (16. September 2011 Saat 10:22 AM ) değiştirilmiştir.
hiiic isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Bookmarks

Etiketler
akidedir, akidesi, laiklik, şeytani

Seçenekler
Stil

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı

Hizli Erisim


Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 06:59 PM.


Powered by vBulletin® Version 3.8.1
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Hanifler - Kuran odaklı gerçek din islam