hanifler.com Kuran odaklı dindarlık  

Go Back   hanifler.com Kuran odaklı dindarlık > İMAN > Kur’an

Cevapla
 
Seçenekler Stil
Alt 3. October 2012, 01:11 PM   #1
pramid
Uzman Üye
 
Üyelik tarihi: Sep 2010
Mesajlar: 824
Tesekkür: 191
545 Mesajina 1.168 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 25
pramid has much to be proud ofpramid has much to be proud ofpramid has much to be proud ofpramid has much to be proud ofpramid has much to be proud ofpramid has much to be proud ofpramid has much to be proud ofpramid has much to be proud of
Standart

Yanlış İddia 4

Elçinin görevi Kuran’ı sadece bir postacı gibi iletmek değildir. O, bu ilahi mesajı açıklamanın yanı sıra onun üzerine yorum yapmakla da yükümlüdür. Birçok Kuran ayetinde ona Kitap’tan bilgi verildiği söyleniyor. Peygambere verilmiş olan Kuran’ın bilgisi ve tefsiri geleneksel din kitaplarında bulunmaktadır. Bu durumda Kuran teoriyi oluştururken geleneklerin derlendiği eserler Kuran’ın tefsiri, açıklaması konumundadır.

Düzeltme 4

Bakara Suresi 129. ayette geçen “kendilerine Kitap'ı ve bilgeliği öğretecek, onları temizleyip arındıracak bir resul” ifadesinden de anlaşılacağı gibi elçinin tek görevi insanlara Kuran’ı okumak değildir. Ancak bilgeliği öğrenmek için birçok farklı mezhep tarafından oluşturulmuş ve peygambere atfedilen geleneksel kitaplardan faydalanma fikri temelsizdir.

Peki bu durumda elçi, Kitap’ın bilgisini nasıl öğretmiştir? Biz bu açıklamaları nereden bulabiliriz? İşte bu önemli soruların cevaplarını yine Kuran veriyor.

Allah, Kuran’ın kendi kendisini açıklayan bir kaynak olduğunu söyleyerek, Kuran’ı anlamak için başka hiçbir geleneksel kaynağa ihtiyacımız olmadığını belirtiyor. Kuran gerçekten de bu yönüyle sıradan kitaplardan çok farklıdır. Genelde kitaplarda, belli bir konu bir yerde tartışılır ve böylece her konu ilgili bölüm başlıkları altında ele alınır. Buna karşın Allah’ın Kitap’ında konular kitap boyunca çeşitli bölümlere dağıtılmıştır. Örneğin, Allah’ın Kitap’ının “boşanma” konusu hakkında ne söylediğine baktığımızda 2. sure olan Bakara Suresi’nde, 4. sure olan Nisa Suresi’nde, 33. sure olan Ahzab Suresi’nde ve 65. sure olan Talak Suresi’nde yer alan ayetleri incelememiz gerekmektedir. Bütün bu ayetleri bir arada incelersek Kuran’ın “boşanma” konusunda ne söylediğini öğrenebiliriz. Ve bu incelememiz sonucunda şunu görürüz ki her ayet bir diğerini açıklamakta ve aydınlatmaktadır. Allah bu metodu kullanarak -yani bir konuyu Kuran boyunca farklı yerlerde tekrar ederek- Kuran’ın kendi kendisini açıklamasını mümkün kılmıştır. Nitekim Kuran’ın bu özelliği ayetlerde şöyle dile getirilir:

“Bak, iyice kavrayıp anlamaları için ayetleri nasıl çeşitli biçimlerde açıklıyoruz.” (6:65)

“Muhakkak ki biz, bu Kuran'da insanlara her türlü misali çeşitli şekillerde anlattık. Yine de insanların çoğu inkârcılıktan başkasını kabullenmediler.” (17:89)

Allah, Kitap’ında konuları değişik yerlerde ele almış, bir yerde tamamen açıklanmamış bir konuyu başka yerde açıklamıştır. Bir ayet diğerini aydınlatmaktadır. Üstelik Allah’ın elçisi olan peygamberin de Kuran’ı Kuran ile açıkladığını biliyoruz.

“İşte biz, ayetleri çeşitli biçimlerde böyle açıklıyoruz. Öyle ki sana: ‘Sen ders almışsın’ desinler ve biz de bilen bir topluluğa onu açıkça göstermiş olalım.” (6:105)

Yukarıdaki ayet açıkça gösteriyor ki peygamberin Kuran hakkında verdiği dersler Kuran’daki konuları aydınlatmaya yönelikti. Bu dersler yukarıdaki ayetlerden de anlaşılacağı üzere yine Kuran’a dayanıyordu. Başka bir deyişle Kuran kendi kendisini açıklayan bir kitaptır. Bu gerçek, inanmayanların itirazlarını ortaya koyan şu ayette de açıkça görülmektedir:
“İnkârcılar dediler ki: ‘Kuran ona toptan, bir kerede indirilseydi ya!’ Biz böyle yaptık ki, onunla senin kalbini dayanıklı kılalım. Biz onu parça parça okuduk. Onlar sana bir örnek getirdikçe, biz sana hakkı ve en güzel yorumu getiririz.” (25:32-33)

Bu ayetler bizi önemli bir konuda bilgilendiriyor. İnkârcıların “Kuran neden bir defada indirilmedi?” sorusuna karşılık, Kuran’ın aşağıdaki nedenlerden ötürü parça parça vahiy edildiği anlatılmıştır:

1) Böylece elçinin kalbi güçlü kılınacaktır. Ayetlerde geçen “Biz böyle yaptık ki, onunla senin kalbini dayanıklı kılalım. Biz onu parça parça okuduk.” ifadesi bu durumu doğrulamaktadır. Böylece elçi cesaretlendirilmiş, Kuran ayetlerinin vahyi esnasında güçlü olması konusunda tembihlenmiştir.

2) Böylece inkârcıların sorularına ve getirecekleri itirazlara Kuran tarafından tatmin edici cevaplar verilecektir. “Onlar sana bir örnek getirdikçe, biz sana hakkı ve en güzel yorumu getiririz.” ifadesi bu gerçeğe işaret eder.

3) Kuran’ın parça parça indirilmesinin bir diğer amacı ise Allah’ın Kitap’ının en kusursuz şekilde açıklanmasını sağlamaktır. “Onlar sana bir örnek getirdikçe, biz sana hakkı ve en güzel yorumu getiririz.” cümlesi bu gerçeğe işaret eder.

Böylece Allah ayetlerin açıklanması için başka ayetler indirmiştir. Allah’ın Kitabı’nın
yorumlanması için geleneksel kitaplara ihtiyaç yoktur. Allah, Kuran’ın bu özelliği sayesinde elçisine Kitap’ını açıklamış, elçi de Kuran’dan öğrendiklerini diğer insanlarla paylaşmıştır. Peygamber Kuran’ı açıklamak için başka bir kitap kullanmadığı gibi ümmetine de başka bir kitap bırakmamıştır çünkü Kuran’ın açıklaması yine Kuran’ın içindedir.

Allah’ın Kitap’ında bir konunun çeşitli yerlerde ele alınarak açıklandığını söylemiştik. Bununla beraber Kuran’ın mesajını anlayabilmek için Kuran üzerine derin düşünmek ve kafa yormak gerekmektedir. Öğrenme ve araştırma becerilerini kullananlar için Kuran’ın mesajı netleşecektir:

“Derin derin düşünen bir topluluk için ayetleri böyle ayrıntılı olarak veriyoruz.” (10:24)

“İyice araştırıp kavrayan bir topluluk için ayetleri biz tam bir biçimde ayrıntılı kıldık.” (6:98)
24

Allah bizleri Kuran üzerine kafa yormak ve onun üzerine derin derin düşünmek ile
öğütlemiştir:

“Sana bu mübarek Kitap'ı, ayetlerini düşünsünler ve aklı olanlar öğüt alsınlar diye indirdik.” (38:29)

Görüldüğü gibi Kuran üzerine derin derin düşünme görevi tüm nesillere verilmiştir. İnsanlar ilahi kılavuz olan Kuran’ın ışığında yaşadıkları dönemin sorunlarına çözüm aramalıdırlar. Kuran’ın anlamı bir konudaki ayetlerin çeşitli surelerde tekrarlanması ile açıklanacak, bir yandan da insanlar Allah’ın istediği gibi akıllarını ve entelektüel birikimlerini Kuran’ı anlamak için kullanacaklardır. Takip eden ayetler bu durumu daha da açıklıyor:

“Bak, anlasınlar diye ayetlerimizi nasıl açıklıyoruz!” (6:65)

“Bak, delilleri nasıl açıklıyoruz. Onlar hâlâ yüz çeviriyorlar!” (6:46)

Allah, Kuran’ın müfessiri, yani açıklayıcısıdır. Ve daha önce de belirttiğimiz gibi, bir ayetin açıklaması konuyla ilgili başka ayetlerin vahyi ile gerçekleşmiştir. Bu yüzden Allah Kuran’da şöyle buyurur:

“Çok merhametli (Allah). O öğretti Kuran'ı.” (55: 1-2)

Allah Kuran’ı indirmek, tamamlamak ve korumakla kalmamış, onu açıklamıştır da:
“Onu (Kuran'ı) aceleye getirip dilini oynatma. Onu toplamak da okutmak da bize düşer. O halde, biz onu okuduğumuzda, sen onun okunuşunu izle. Sonra onu açıklamak da bizim işimiz olacaktır.” (75: 16-19)

Şimdi Kuran’daki konuların açıklamasının yine Kuran tarafından nasıl yapıldığını inceleyeceğiz.

ALLAH TARAFINDAN KURAN’DA VERİLEN VE PEYGAMBER TARAFINDAN İSLAM TOPLULUĞUNA ÖĞRETİLEN BİR TEFSİR ÖRNEĞİ

Burada Kuran’ın kendi kavramlarını nasıl açıkladığını ve kendini nasıl tefsir ettiğini göstereceğiz. Kuran’ın hemen başında, Bakara Suresi’nde Allah’ın Kitap’ının “Muttakiler/takva sahipleri” yani dinî konularda titiz olanlar ve yanlışlıklardan sakınanlar için rehber olduğu söylenmektedir.

“O kitap; onda asla şüphe yoktur. O, takva sahipleri için bir yol göstericidir.” (2:2)

Yukarıdaki ayetle ilgili “Muttakiler/takva sahipleri kimlerdir?” ya da “Bu kişilerin özellikleri nelerdir?” diye bir soru sorulabilir. Bu soruların cevapları Kuran’da verilmiştir:

“Rabbinizden bir bağışlanmaya ve takva sahipleri için hazırlanmış olup genişliği gökler ve yer kadar olan cennete koşun! O takva sahipleri ki, bollukta da darlıkta da Allah için harcarlar; öfkelerini yutarlar ve insanları affederler. Allah da güzel davranışta bulunanları sever. Yine onlar ki, bir kötülük yaptıklarında ya da kendilerine zulmettiklerinde Allah’ı hatırlayıp günahlarından dolayı hemen tövbe ederler. Zaten günahları Allah’tan başka kim bağışlayabilir ki! Bir de onlar, işledikleri kötülüklerde, bile bile ısrar etmezler.” (3:133-135)

Böylece bu ayetler “Muttakilerin/takva sahiplerinin” özelliklerine ışık tutmaktadır. Benzer şekilde aynı ifadenin tefsiri Kuran’da başka bölümlerde de yapılmaktadır:

“Şüphesiz takva sahipleri, cennetlerde ve pınarlardadırlar; Rablerinin kendilerine verdiğini alanlar olarak. Çünkü onlar, bundan önce güzellikte bulunanlardı. Gece boyunca pek az uyurlardı. Seher vakitlerinde af dilerlerdi. Mallarında, muhtaç ve yoksullar için bir hak vardı.” (51:15-19)

Muttakiler/Takva sahipleri insanlarla ilişkilerinde de kutsal rehberi her zaman ön planda tutarlar ve ilahi kurallar ile uyumsuz olan kötü hareketlerden sakınırlar:

“Takva sahipleri var ya, onlara şeytan tarafından bir vesvese dokunduğunda (Allah’ın emir ve yasaklarını) hatırlayıp hemen gerçeği görürler.” (7:201)

Muttakiler/Takva sahipleri sosyal olaylarda Allah’ın Kitap’ını rehber edinmekle kalmayıp, doğa kanunlarını ve onların faydalarını da önemserler. Bu konuda muttakiler aşağıdaki ayetlerle uyarılmışlardır:

“Güneş’i bir aydınlık, Ay’ı bir nur kılan ve yılların sayısını ve hesabı bilmeniz için ona duraklar tespit eden O'dur. Allah, bunları ancak hak ile yaratmıştır. O, bilen bir topluluk için ayetleri böyle birer birer açıklamaktadır. Gerçekten, gece ile gündüzün art arda gelişinde ve Allah’ın göklerde ve yerde yarattığı şeylerde korkup sakınan bir topluluk için elbette ayetler vardır.” (10:5-6)

Yukarıdaki ayetler bize Kuran’da geçen bir kavramın Kuran’ın başka yerlerinde nasıl açıklandığını göstermektedir. Kuran’ın kendi kendisini tefsir etmesi/açıklaması ile ilgili bir diğer örnek aşağıdadır:

“Ey iman edenler! Siz de Musa'ya eziyet edenler gibi olmayın. Nihayet Allah onu, dedikleri şeyden temize çıkardı. O, Allah yanında itibarı olan birisiydi.” (33:69)

Yukarıdaki ayette bazı kişilerin Allah’ın elçisi olan Musa Peygamber’i rahatsız ettikleri anlaşılıyor. Peki bu insanlar kimdir ve Musa Peygamber’i nasıl rahatsız etmişlerdir? Kuran bu kategoriye giren insanları ve onların rahatsız etme yollarını detaylarıyla anlatıyor.

MUSA’YA KAVMİ TARAFINDAN YAPILAN EZİYETİN AYRINTILARI

Musa’nın kavmi, onları Firavun’un esaretinden kurtardığı için Musa’ya şükran duyacaklarına şöyle demeyi tercih etmişlerdir:

“Dediler ki: 'Sen bize gelmeden önce de, geldikten sonra da eziyete uğratıldık.'” (7:129)
Kendilerine gökten indirilen tüm nimetlere rağmen isyan edip Musa’ya şöyle dediler:

“Ey Musa, biz bir çeşit yemeğe katlanmayacağız…” (2:61)

Puta tapan bir kavmin yanından geçerken, onlara her zaman sadece Allah’a tapmalarını söyleyen Musa’ya dönüp şu istekte bulundular:

“'Ey Musa, onların ilahları (var; onlarınki) gibi, sen de bize bir ilah yap.' O da: 'Siz gerçekten cahillik etmekte olan bir kavimsiniz' dedi.” (7:138)

Musa, kısa bir süreliğine kavminden uzaklaştığında kavmi ineğe tapmaya başlamıştı (Bakınız 20:86). Onlara şehre belli bir şekilde girmeleri gerektiği söylendiğinde bilerek saygısızlık yapmışlardı (Bakınız 2:58-59). Musa onları Allah’a inanmaya çağırdığında Musa’ya şöyle cevap verdiler:

"Ey Musa! Biz, Allah’ı apaçık görmedikçe sana asla inanmayacağız." (2:55)
Musa’nın kavmi, ineği ilah edinmekle doğru yoldan sapmıştır. Allah, Musa aracılığı ile onlardan kendilerini bu hatalarından arındırmak için bir ineği kurban etmelerini istemiş, ancak onlar kurban etmemek için sayısız bahane üretmişlerdir (Bakınız 2:67-71).
Musa onlar için yazılmış kutsal topraklara girmelerini istediğinde, kavmi yine bahaneler üretmiş ve Musa’ya şöyle demiştir:

“…sen ve Rabbin gidin savaşın; biz burada oturacağız.” (5:24)
Musa’nın halkı onun karşısında bu tavrı ve davranışı benimseyince Musa şöyle demek zorunda kalmıştır:

“Ey kavmim! Benim, Allah’ın size gönderdiği elçisi olduğumu bildiğiniz halde niçin beni incitiyorsunuz?” (61:5)
Ve Musa Allah’tan şunu dilemiştir:

“Rabbim! Ben kendimden ve kardeşimden başkasına hâkim olamıyorum; bizimle, bu yoldan çıkmış toplumun arasını ayır.” (5:25)

İsrailoğulları hakkında anlatılan bu kıssalar sonucunda Kuran’da geçen “Siz de Musa'ya eziyet edenler gibi olmayın.” ifadesinin ne anlama geldiğini öğrenmekteyiz.

Kuran’ı okuyan kişi görecektir ki Kuran akıllarda hiçbir bulanıklık bırakmadan Musa’nın kavminin Musa’ya uyguladığı eziyeti anlatmaktadır. Böylece 33:69 ayetinde geçen ifade yine Kuran’ın içinde açıklanmıştır. Ne var ki, geleneksel kitaplar bu açıklamalardan tatmin olmamış, Kuran’da verilen bilgiler yerine aşağıdaki hikâyeyi açıklama olarak almışlardır. Kuran’da yer almayan bu açıklama okunurken unutulmamalıdır ki Allah, 6:104’te olduğu gibi, elçisine Kuran’ın tefsirinin yine Kuran ile yapılacağını hatırlatmıştır.
pramid isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
pramid Kullanicisina Bu Mesaji Için Tesekkür Edenler:
Miralay (4. October 2012)
Alt 3. October 2012, 01:12 PM   #2
pramid
Uzman Üye
 
Üyelik tarihi: Sep 2010
Mesajlar: 824
Tesekkür: 191
545 Mesajina 1.168 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 25
pramid has much to be proud ofpramid has much to be proud ofpramid has much to be proud ofpramid has much to be proud ofpramid has much to be proud ofpramid has much to be proud ofpramid has much to be proud ofpramid has much to be proud of
Standart

Yanlış İddia 5

Ahzab Suresi 21. ayette şöyle denilmektedir: “Yemin olsun, Allah elçisinde sizin için, Allah’ı ve âhiret gününü arzu edenlerle Allah’ı çok ananlara güzel bir örnek vardır.” (33:21). O halde geleneksel din kaynaklarına ve peygambere isnat edilen hikâyelere bakmalıyız.

Düzeltme 5

Elçinin örnek teşkil ettiği konular, mesela onun dini konularda nasıl davrandığı, Kuran’da belirtilmiştir. O’nun Kuran’da anlatılan bu kişiliği örnek alınmalıdır. O’nu örnek almak için öncelikle Kuran’ı dikkatlice okumak gerekmektedir. Aslında tam da bu yüzden Allah’ın Kitap’ında, Hz. Muhammed üzerine tanık olacak kişilerin Kuran’ı derinlemesine bilen kişiler oldukları anlatılmıştır. Aşağıdaki ayet buna kanıttır:

“İnkara sapanlar, ‘Sen gönderilmiş bir elçi değilsin.’ diyorlar. De ki: ‘Benimle sizin aranızda tanık olarak Allah, bir de yanında Kitap bilgisi bulunanlar yeter.’” (13:43)

Peygamberin örneğini izlemek için sadece Allah’ın Kitap’ındaki bilgileri edinmek yeterlidir. Öyle olmasaydı Allah bu ayette tanık olmak için gerekli bilgiyi Kitap’ın bilgisi ile kısıtlamaz, onun yanına başka kitapların bilgisini de eklerdi.

Ahzab Suresi’nde geçen “güzel bir örnek” ifadesini anlayabilmek için peygamberin hayatta nasıl davrandığını ve onun hayatına yön veren prensipleri bilmemiz gerekir. Bu durum Yunus Suresi’nde şöyle açıklanmaktadır:

“Ben sadece bana vahiy olunana uyuyorum. Rabbime isyan edersem, büyük bir günün azabından korkuya düşerim.” (10:15)

Bu ayetin de gösterdiği gibi, Allah’ın elçisi olan peygamberimiz gibi davranmak, onu kendimize örnek almak için ona vahiy edilene yani Kuran’a uymalıyız. Çünkü Allah’ın elçisi de kendisine sadece Kuran’ı rehber edinmiştir. Biz de peygamberimizi kendimize örnek almak istiyorsak hayatımızı Kuran’a göre düzenlemeliyiz.

Mümtehine Suresi’nde Allah, İbrahim Peygamber ve beraberindekilerde bizler için güzel bir örnek olduğundan bahseder:

“İbrahim ve onunla birlikte olanlarda sizin için güzel bir örnek vardır.” (60:4)
Peki peygamberimizin örneğini hadis kitaplarında bulmalıyız diyen kişiler bu ayet için ne diyecekler? Bu ayette bize öğütlenen İbrahim Peygamber’in örneğini bulmak için geleneksel kitaplara ve ona atfedilen uydurmalara mı bakmalıyız? Elbette hayır. İbrahim Peygamber’in inananlar için örnek olacak davranışlarını da Kuran’da bulmalıyız. Nitekim birçok ayet bize İbrahim Peygamber’in karakteri hakkında bilgi vermektedir (Örneğin 16:120, 6:79-81, 14:35).

İnananlar işte bu ayetlerde geçen davranışları kendi hayatlarında uygulamalıdırlar.
pramid isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
pramid Adli üyeye bu mesaji için Tesekkür Eden 2 Kisi:
khaos (4. October 2012), Miralay (4. October 2012)
Alt 3. October 2012, 09:32 PM   #3
hiiic
Uzman Üye
 
hiiic - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Mar 2010
Mesajlar: 1.979
Tesekkür: 1.908
1.298 Mesajina 2.732 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 27
hiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud of
Standart

Allah razı olsun.

Hepsini okuyamadım, zaman buldukça okuyacağım.
Teşekkürler.
hiiic isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 5. October 2012, 12:30 AM   #4
bartsimpson
Super Moderator
 
bartsimpson - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Mar 2012
Mesajlar: 963
Tesekkür: 481
200 Mesajina 303 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 24
bartsimpson has much to be proud ofbartsimpson has much to be proud ofbartsimpson has much to be proud ofbartsimpson has much to be proud ofbartsimpson has much to be proud ofbartsimpson has much to be proud ofbartsimpson has much to be proud ofbartsimpson has much to be proud of
Standart

Yaşar Nuri öztürk'ün bu konudaki bir tespiti çok hoşuma gitmiştir.

"Sünneti adet, sünneti ibadet olduğu andan itibaren hadisler kuran ayetleri yerine geçmiştir."
bartsimpson isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
bartsimpson Adli üyeye bu mesaji için Tesekkür Eden 3 Kisi:
aRaYaN (5. October 2012), hiiic (6. October 2012), Miralay (5. October 2012)
Alt 11. October 2012, 05:14 AM   #5
pramid
Uzman Üye
 
Üyelik tarihi: Sep 2010
Mesajlar: 824
Tesekkür: 191
545 Mesajina 1.168 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 25
pramid has much to be proud ofpramid has much to be proud ofpramid has much to be proud ofpramid has much to be proud ofpramid has much to be proud ofpramid has much to be proud ofpramid has much to be proud ofpramid has much to be proud of
Standart

Alıntı:
senin anladığın arkadaş anlamında değildir.
Ey ashabım (arkadaşlarım), birileri kendileri gibi düşünmenizi isteyebilir !

Siz kurandan çıkardığınız derslere göre düşünün ...

Birbirimizi erbab edinmeyelim; umutmayın hay ve kayyum olan ALLAH beşer ile rasul aracılığı ile konuşur. Rasul kuranı getirdi. Sizler kuranı hicap kabul edin ve rabbinizin ilhamlarına uyun; şeytanların vahyetmesinden de Rabbinize sığının.
pramid isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
pramid Kullanicisina Bu Mesaji Için Tesekkür Edenler:
hiiic (12. October 2012)
Alt 11. October 2012, 02:06 PM   #6
aorskaya
Uzman Üye
 
Üyelik tarihi: Aug 2009
Mesajlar: 933
Tesekkür: 110
268 Mesajina 414 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 17
aorskaya will become famous soon enoughaorskaya will become famous soon enough
Standart

Alıntı:
pramid Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Ey ashabım (arkadaşlarım), birileri kendileri gibi düşünmenizi isteyebilir !

Siz kurandan çıkardığınız derslere göre düşünün ...

Birbirimizi erbab edinmeyelim; umutmayın hay ve kayyum olan ALLAH beşer ile rasul aracılığı ile konuşur. Rasul kuranı getirdi. Sizler kuranı hicap kabul edin ve rabbinizin ilhamlarına uyun; şeytanların vahyetmesinden de Rabbinize sığının.
Selam, selam...

1- Hiç hoşlanmadığım halde, fikirler yerine şahıs odaklı yazılarınıza cevap vermeye devam ediyorum.

İnşallah bundan sonra, sadece fikirler üzerinden yazılarınıza devam edebilirsiniz, ben de şahsi nitelemelerinize cevap vermek yerine fikirlerinizden faydalanmaya çalışırım.

2- Sizler kuranı hicap kabul edin ve rabbinizin ilhamlarına uyun; şeytanların vahyetmesinden de Rabbinize sığının. demişsiniz de, kendinizi niye istisna tutmuşsunuz anlaşılır değildir. Sizin, bizden istediğiniz şekilde yaşamaya ihtiyacınız olmadığınımı kabul ediyorsunuz?

İşte müslümanı zora sokan bu tip davranışlardır. Bir kez daha tekrarlamak istiyorum; " insanın en zayıf olduğu zaman, kendine en çok güvendiği, her şeyi bildiğini sandığı andır."

Siz de bu sözümü iyi anlamaya ve ona göre kendinize yön vermeye çalışırsınız inşallah...

3- Ahzab Suresi 6.ayette şöyle buyurulur: “Peygamber müminlere kendi canlarından daha yakındır"

Sözü fazla uzatmaya gerek yoktur...

Artık, peygamber için hala en fazla arkadaş diye kabul edecekseniz, bu ayete dikkatinizi çekmek isterim.

selam, selam...
aorskaya

Konu aorskaya tarafından (11. October 2012 Saat 02:10 PM ) değiştirilmiştir.
aorskaya isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 12. October 2012, 05:14 AM   #7
pramid
Uzman Üye
 
Üyelik tarihi: Sep 2010
Mesajlar: 824
Tesekkür: 191
545 Mesajina 1.168 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 25
pramid has much to be proud ofpramid has much to be proud ofpramid has much to be proud ofpramid has much to be proud ofpramid has much to be proud ofpramid has much to be proud ofpramid has much to be proud ofpramid has much to be proud of
Standart

Sen bir yerde öğretmen misin?
Alıntı:
Birbirimizi erbab edinmeyelim; umutmayın hay ve kayyum olan ALLAH beşer ile rasul aracılığı ile konuşur. Rasul kuranı getirdi. Sizler kuranı hicap kabul edin ve rabbinizin ilhamlarına uyun; şeytanların vahyetmesinden de Rabbinize sığının.
Bu yazının bir tevilini yapsana nerede şahsileştirme var a kuzum.

Nebi öldü. Gerisin geri o ölür yada öldürülürse eski dininnize geri mi döneceksiniz. Ayrıca nebinin hanımları ile evlenmekte yasak. Aaa nebinin eşleri annelerimizde öldü.

Sizler kitabın bir kısmına inanıp bir kısmını görmezden gelip muhammedi erbab ve ilah edinmemizi isitiyorsunuz. (ki sizlerde farkında değilsiniz. Tıpkı hiristiyanların isayı ilahlaştırdığı gibi. Onlarda lord demekte siz efendi)

Bunu yapmayacağız. Ölmüş nebi benim için arkadaştır. Ki o yer içer ... çarşılarda gezerdi. Beşerdi ama Allahdan haberler veren bir beşer. Kendisine ne yapılacağını bilmeyen bir beşer.

Şeytanlarınızı kovun ve Ondan Allaha sığının. Biraz Kuran bilgisi aldık diyede böbürlenmeyin. Her bilenin üzerinde bir bilen vardır. Kafanızı da kaldırıp yürümeyin unutmayın ki ne dağların boylarını geçemezsiniz.

Alıntı:
insanın en zayıf olduğu zaman, kendine en çok güvendiği, her şeyi bildiğini sandığı andır.
Bunlar siz insancıklarının sözleri ve dinde yeri yok. Ayet yazıyorsunuz ama o da tahrifli. Ayıptır yapmayın.

Sen önce m-l-k kelime grameri ile tevilini istediğim yazıya cevap ver.

Bizler sadece kitaba çağırırız. Sen i
se eski dinimize çağırıyorsun. Hiddetimiz bu yüzden.
pramid isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 12. October 2012, 10:42 PM   #8
aorskaya
Uzman Üye
 
Üyelik tarihi: Aug 2009
Mesajlar: 933
Tesekkür: 110
268 Mesajina 414 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 17
aorskaya will become famous soon enoughaorskaya will become famous soon enough
Standart

Alıntı:
pramid Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Sen bir yerde öğretmen misin?
Sevgili piramid kardeşim,

Benim ünvanımın ne önemi vardır? Sizin yada buradaki bütün kardeşlerimizin ünvanlarının ne önemi vardırda daha önce uyardığım halde yine ısrarla kişilerin kimlikleri üzerinden bir yerlere varmaya çalışıyorsunuz.

Konular, herhangi bir bilimsel alanda tartışılsa, belli oranda bu sorunuz haklı olabilir ama, kim ne yaparsa yapsın islam olmak zorunda ise, islam yani din konusunda bu tip sorular son derece gereksiz olmaktadır.

Ben, din konusunda, fikrin kimden geldiğine bakmam. Benim bildiğimden daha akıllıca, mantıklıca ve kurana da uygun gelirse, benimkini bırakıp onu alır, ona göre yaşamımı düzenlemeye çalışırım.

Bana göre doğru, herkese aittir, kimde görülürse (imansızlar dahil) alınmalıdır, yanlış sahibine aittir, kimde görülürse kaçılmalıdır.

Bu anlayışla devam etmeye çalışacağım ve şahsi soruları cevaplamayacağım.

selamlar...
aorskaya
aorskaya isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 12. October 2012, 10:46 PM   #9
aorskaya
Uzman Üye
 
Üyelik tarihi: Aug 2009
Mesajlar: 933
Tesekkür: 110
268 Mesajina 414 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 17
aorskaya will become famous soon enoughaorskaya will become famous soon enough
Standart

Alıntı:
pramid Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Birbirimizi erbab edinmeyelim; umutmayın hay ve kayyum olan ALLAH beşer ile rasul aracılığı ile konuşur. Rasul kuranı getirdi. Sizler kuranı hicap kabul edin ve rabbinizin ilhamlarına uyun; şeytanların vahyetmesinden de Rabbinize sığının.

Bu yazının bir tevilini yapsana nerede şahsileştirme var a kuzum.
Selamlar,

Sen gerçekten yazındaki yöneltmeyi, kendini herkesten dışlayan yaklaşımını göremiyorsan aşağıya alıntılıyorum.

Sizler kuranı hicap kabul edin ve rabbinizin ilhamlarına uyun; şeytanların vahyetmesinden de Rabbinize sığının.

Büyük fontlarla yazılan ve kırmızıya boyanan kısımlarda, siz kendinizi dışladığınızı görebiliyormusunuz? Sizin aynı guruba girmeye ihtiyacınız yokmudur?

selamlar
aorskaya
aorskaya isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 12. October 2012, 10:55 PM   #10
aorskaya
Uzman Üye
 
Üyelik tarihi: Aug 2009
Mesajlar: 933
Tesekkür: 110
268 Mesajina 414 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 17
aorskaya will become famous soon enoughaorskaya will become famous soon enough
Standart

Alıntı:
pramid Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Nebi öldü. Gerisin geri o ölür yada öldürülürse eski dininnize geri mi döneceksiniz. Ayrıca nebinin hanımları ile evlenmekte yasak. Aaa nebinin eşleri annelerimizde öldü.

Sizler kitabın bir kısmına inanıp bir kısmını görmezden gelip muhammedi erbab ve ilah edinmemizi isitiyorsunuz. (ki sizlerde farkında değilsiniz. Tıpkı hiristiyanların isayı ilahlaştırdığı gibi. Onlarda lord demekte siz efendi)
Selamlar,

yukarıda kırmızıya boyadığım altı çizili yazılarınızdaki iddialarınıza delil olarak, her hangi bir yazımdan alıntı yapabilirmisiniz?

Bunlar, hiç bir şekilde bırakın dillendirmeyi, en ufak bir şekilde dahi aklıma gelmeyen, gelse de hemen terkedeceğim hususlar iken, benim gibi müslüman birine karşı nasıl çirkin sözlerdir? Ben size yakıştıramıyorum, siz nasıl kendinize yakıştırıyorsunuz anlamıyorum.

Bundan sonra bari lütfen yapmayın. Sizin, değerli fikirlerinizden faydalanalım...

selamlar,
aorskaya
aorskaya isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
aorskaya Kullanicisina Bu Mesaji Için Tesekkür Edenler:
bartsimpson (12. October 2012)
Cevapla

Bookmarks

Etiketler
arzı, hadislerin, kurana


Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı

Hizli Erisim


Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 10:06 AM.


Powered by vBulletin® Version 3.8.1
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Hanifler - Kuran odaklı gerçek din islam