hanifler.com Kuran odaklı dindarlık  

Go Back   hanifler.com Kuran odaklı dindarlık > İMAN > Melekler'e İman

Cevapla
 
Seçenekler Stil
Alt 23. October 2012, 09:48 PM   #1
aorskaya
Uzman Üye
 
Üyelik tarihi: Aug 2009
Mesajlar: 933
Tesekkür: 110
268 Mesajina 414 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 17
aorskaya will become famous soon enoughaorskaya will become famous soon enough
Standart

Alıntı:
ates demir Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
FıTRaT; kök anlamına inin, ve İslam dini neden fıtrat dini iyi düşünün.
Teşbihi severim. Mesela
Sen ki aorskaya bir tohumsun.
İşte çiçek açtığın gün, arzdan semaya uzandığın gün, bir şeyi keşfedersin. Güneş ışığı.
Güneş ışığı altında büyür boy verirsin.
Bir süre sonra meyvelerin olur ve güneş onları olgunlaştırır.
Olgun meyveler iyi yetişen bol su bol güneş alan bir ağaç olduğunun göstergesidir. Yiyenin hoşuna gider.
Kötü ağaç, sulanmayan, güneş görmeyen yerde yetişir ve meyvesi de acıdır. Yiyenlerin karnını ağrıtır.
İşte bu bir bahçenin hikayesi.
Soru şu: bunca şey bu döngü neden?
Soru şu: bunca şey bu döngü neden?

Bizleri kulluk için yaratan rabbimiz, kulluk göstergesi olarakta imtihana tabi tuttuğunu da söylemektedir. İşte insan dünya yaşamını sınav olarak görür ve bu sınavı iyi geçirmeye, soruları doğru cevaplamaya çalışırsa, imtihanıda başarıp, olumlu sonuç alarak ebedi cennet ödülüne kavuşabilir. AKsi halde ise kötülükler ağır basacaktır ve ebedi cehennem hayatını yaşamak zorunda kalacaktır.

İşte, bana göre döngü bu yüzdendir.

selamlar,
aorskaya
aorskaya isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 24. October 2012, 03:37 PM   #2
dost1
Site Yöneticisi
 
dost1 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Sep 2008
Mesajlar: 3.076
Tesekkür: 3.618
1.093 Mesajina 2.442 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 100000
dost1 is on a distinguished road
Standart

Selamun Aleykum! Değerli Aorskaya Kardeşim!

Alıntı:
aorskaya Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Soru şu: bunca şey bu döngü neden?

Bizleri kulluk için yaratan rabbimiz, kulluk göstergesi olarakta imtihana tabi tuttuğunu da söylemektedir. İşte insan dünya yaşamını sınav olarak görür ve bu sınavı iyi geçirmeye, soruları doğru cevaplamaya çalışırsa, imtihanıda başarıp, olumlu sonuç alarak ebedi cennet ödülüne kavuşabilir. AKsi halde ise kötülükler ağır basacaktır ve ebedi cehennem hayatını yaşamak zorunda kalacaktır.

İşte, bana göre döngü bu yüzdendir.

selamlar,
aorskaya
Allah razı olsun. Bilgilerinizi ve düşüncelerinizi bizlerle paylaşarak okuyucularınızı tefekküre ve tefekkür sonucu da güzelliklerin çıkmasına vesile oluyorsunuz.

Değerli Kardeşim!
İmtihandan kastın ne olduğunu biraz daha açabilir misiniz? Mümkünse ayetler ile örnekler verirseniz mutlu olurum.

Kusursuzluk sadece Allah'a mahsusdur.
Doğrusunu en iyi bilen Allah'tır.
Sevgi,saygı ve muhabbetle.
Allah'a emanet olunuz.
__________________
Halil Ay
dost1 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
dost1 Kullanicisina Bu Mesaji Için Tesekkür Edenler:
Yeşua (14. November 2012)
Alt 24. October 2012, 10:43 PM   #3
bartsimpson
Super Moderator
 
bartsimpson - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Mar 2012
Mesajlar: 963
Tesekkür: 481
200 Mesajina 303 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 24
bartsimpson has much to be proud ofbartsimpson has much to be proud ofbartsimpson has much to be proud ofbartsimpson has much to be proud ofbartsimpson has much to be proud ofbartsimpson has much to be proud ofbartsimpson has much to be proud ofbartsimpson has much to be proud of
Standart

Alıntı:
aorskaya Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Soru şu: bunca şey bu döngü neden?

Bizleri kulluk için yaratan rabbimiz, kulluk göstergesi olarakta imtihana tabi tuttuğunu da söylemektedir. İşte insan dünya yaşamını sınav olarak görür ve bu sınavı iyi geçirmeye, soruları doğru cevaplamaya çalışırsa, imtihanıda başarıp, olumlu sonuç alarak ebedi cennet ödülüne kavuşabilir. AKsi halde ise kötülükler ağır basacaktır ve ebedi cehennem hayatını yaşamak zorunda kalacaktır.

İşte, bana göre döngü bu yüzdendir.

selamlar,
aorskaya
sevgili aorskaya

hiçbir şeye ihtiyacı olmayanın bizim kulluğumuza ve imtihanımıza neden ihtiyacı vardır.
bu sınav sonucunda neden bir cennet (her ne ise???) yada cehennem (her ne ise???) ödülüne kavuşulacaktır.
(bu cennet ve cehennem kavramlarını bari biz iyi anlayalım millet bavul hazırlayıp arsa satın almaya başladı!!!)
başka ödül yok mudur?
madem bu dünyada sınav iyi geçerse öteki tarafta ebedi cennet var, sınav kağıdım iyi olursa ben niye bu dünyada ebedi cenneti seçemiyorum.
sonra cennet denilen yer "altından ırmaklar akan, bol yemeklikler olan ve fıstık gibi hurilerin olduğu" bir yer mi?
e bunların hepsi benim canım ülkemde de var.... niye sınav... niye mükafat yada ceza...
bartsimpson isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 24. October 2012, 05:40 AM   #4
hiiic
Uzman Üye
 
hiiic - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Mar 2010
Mesajlar: 1.979
Tesekkür: 1.908
1.298 Mesajina 2.732 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 27
hiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud ofhiiic has much to be proud of
Standart

Alıntı:
Zamanımızda dinin tek kaynağı kurandır. Yanına başka kaynak getirilemez, ihtiyaçta yoktur.

Özetle;

Muhammed peygamber zamanında, İSLAM = KURAN + HADİSLER + SÜNNETLER
Muhammed peygamberden sonra, İSLAM = KURAN olmaktadır.
Değerli arkadşım. Peygamberimiz döneminde dahi HADİSLER hiçbir zaman dinin kaynağı olmadı, böyle birşeyin olması mümkün değil. Hatta dini kaynak olarak kendine ait birşey dahi söyleyemedi ki ayet beklediği uzun zamanlar oldu. Kimseye din hakkında bir bilgi veremedi.
Kurandaki "soruyorlar, de ki" ayetlerini bilmek, anlamak gerek.
Peygamberin verdiği hatalı hükümler var Kuranda (kendine bişeyi haram etmesi, ağmaya yüzünü ekşitmesi, savaşta gelir kazanmak için esir vermesi v.s. gibi) O da bir beşerdir, şaşar keza evlatlığının karısına ilgi duyduğunu da biliyorsunuz Kurandan...

Hadisler hiçbir dönem Dİni kaynak olmadı. Bunu bilenler zaten hadis yaygarasını yasakladı, peygamber de o dönemde hadis kaydedilmesi ve yayılmasını yasakladı. 4 halife de yasakladı. Ama EMEVİ (bu günkü islam anlayışının kurucusu/bu günkü dışarıda dönen cami islamı Peygamberin ve onun getirdiklerinin (ayetlerin) değil muaviyenin dinidir) tekrar getirtti hadisleri. ve dinin en önemli kaynağı haline geldi. Kurana resmen yama yaptı adam, resmen kurana versiyon çekti. Böylece Allahın sünneti değişmedi, tıpkı diğer dinlerdeki gibi müslümanlar da yoldan çıktı, Allah ehli kitabın kaderini ayırmadı. İmtahan etmek, akıl sahiplerini açığa çıkarmak, hakiki halis din; şirksiz hanifleri evrenin atomlarına kaydetmek için böyle yaptı. Peki Kuran neden geldi de baştan beri bu adamlar hristiyan ehlikitabı olsalardı ya? Kuran ile arınacak, onu gerçekten düşünüp anlayacka ve doğruyu bulacak insanlar için Kuran indirildi, hanif olmak için indirildi... Allahın sünnetinde bir değişme bulamazsın, isteseydi bu tahrife izin vermezdi ama imtahan...


Kuranın açıklayıcısı da ALlahtır. Peygamberin açıklama gibi bir yetkisi de yoktur...Hayatı yaratan insanlara yaşatarak gerekli tüm açıklamaları yapar.
Kıyâme 19
Sonra şüphen olmasın ki, onu açıklamak da bize aittir.


*********
değerli kardeşim!..

Alıntı:
Rabbimizin bütün insanları yaratırken fıtrat dediğimiz islami ön yüklemeyi yaparak yarattığını biliyoruz değilmi? Her insan fıtratı aynı değilmidir? Zaten doğru yol üzerinde yaratılmak, doğru yola koymak demek değilmidir?
Alemlerin rabbi, insanı islam üzere yarattı (tekrar dikkat çekiyorum, dışarıdaki süslü hat yazılı, ağlamaklı naralı kuran okumaklı, camili, minareli, emevi dini değil,)
Ancak bu doğan temiz bebek için, daha sonra insan atalarından gördüğüyle kendisine batıl bir hurafe dünyası kuruyor...

Bu cümleyi "Allah insanı doğru yola koyar" her insan için diyemezsiniz. Fatiha suresinde, Allahım bizi doğru yola koy duası var. Kuranda pek çok yerde "doğru yolu bulmak" ifadesi geçer. Doğru yolu kim bulmaya çabalar? kim bulamaz v.s.
Ben bu konuda yanlış anlaşılma olduğunu düşünüyorum. uzatmaya gerek yok. Ama şunu unutmamak gerekli, İnsanı şaşırtan da doğru yola koyan da Allahtır. Çünkü o bu dünyayı kimilerimizin şaşırıp cehennemlik olması için yarattı, o dilediğini yapar kimse de hesap soramaz. O insanların çoğunu cehennem için bizzat planlayarak yarattı. Onlara öyle bir servet verdi, onlara öyle geniş imkanlar verdi, herşeyin kapılarını üzerlerine açtı ki, onlar Allahı anmayı unuttular, sonra can boğaz geldiğinde, daha önce hiç hissetmedikleri pişmanlığı hissedecekler. Allah bunu onların amelleri gereği yaptı ama Allah isteseydi hepsi doğru yola girerdi. İradenin böyle büyük riskleri var işte, bu iradeyi dağlar taşlar kabul etmedi, biz cahil insan kabul etti de, cehennemlik amel yapma ve Alemlerin rabbine karşı gelebilme iradesini aldı... ne cesaret ne cesaret ne cesaret de ne korkunç bir cahillik. Allah cümlemizi bağışlasın affetsin.

Konu hiiic tarafından (24. October 2012 Saat 05:43 AM ) değiştirilmiştir.
hiiic isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 26. October 2012, 01:58 PM   #5
aorskaya
Uzman Üye
 
Üyelik tarihi: Aug 2009
Mesajlar: 933
Tesekkür: 110
268 Mesajina 414 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 17
aorskaya will become famous soon enoughaorskaya will become famous soon enough
Standart

Alıntı:
aorskaya Nickli Üyeden Alıntı
Zamanımızda dinin tek kaynağı kurandır. Yanına başka kaynak getirilemez, ihtiyaçta yoktur.

Özetle;

Muhammed peygamber zamanında, İSLAM = KURAN + HADİSLER + SÜNNETLER
Muhammed peygamberden sonra, İSLAM = KURAN olmaktadır.
Alıntı:
hiiic Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Değerli arkadşım. Peygamberimiz döneminde dahi HADİSLER hiçbir zaman dinin kaynağı olmadı, böyle birşeyin olması mümkün değil. Hatta dini kaynak olarak kendine ait birşey dahi söyleyemedi
Selamlar,

Sevgili kardeşim,

Peygamber döneminde hadisler neden dinin kaynağı olmasınki? Neden mümkün olmasınki?

Pekala mümkündü ve dinin de kaynağıydı. Bu kuranda bizzat rabbimizin "peygambere iman, bir konuda peygamber söz söylemişse, onun sözüne uymak gerektiği, başka hüküm aramaya gerek olmadığı" şeklindeki sözleriyle izin verdiği bir durumdur.

Sen ve senin gibi düşünen bazı kardeşlerimiz, "hadis" ile "hadis rivayeti" arasındaki farkı tam anlamadan, hadisleri rivayet olarak kabul etmesinden dolayı, gerçek hadisleri dinin kaynağı kabul edemiyorlar.

Halbuki, hadis peygamber sözüdür ve peygamber de dini konularda kuran dışında, yani kendi hevasına uyarak söz söylemezdi. Durum bu olunca, dini konuda peygamberden daha iyi söz söyleyen bir yaratık olmayacağından, peygamber bir söz söylediğinde, onun sözünü dikkate almayıp, yanlış olabileceğini düşünüp, kurandan kendimiz anlamaya çalışmamız hem gereksiz hem de hatalı davranış olur.

Öncelikle kendisine inen ve onun tebliğ ve açıklamasıyla, yayılmasıyla görevli peygamberimizin, üstelik kendisine öğretilen ve unutmasının engellenmesi nedeniyle kuranı herkesten iyi bileceğini ve bu nedenle de müslümanların bu sözleri kaynak kabul etmesi gerektiği görülür.

Şimdi, son peygamberimiz zamanında ve onun yanında iken bir konuda verdiği hükmü yada bir konuda söylediği sözü işittiğimiz varsayalım. Bunu kaynak kabul etmememiz, "peygamber öyle dese de, ben kurandan şöyle anlıyorum" dememiz bizim peygambere ve kuranda ona iman edilmesi emri veren rabbimize iman etmemiş olacağımız durumu doğurmazmı? Elbette, tamda bu duruma düşeriz.

O halde, peygamber sözleri yani hadisleri dini kaynaktı, onu bizzat duyanların iman etmesi gerekirdi.

Zamanımızda ise, bizzat duyma imkanı olmadığından, hadis iddialarının da % 100 peygambere ait hadis oldukları hiç bir şekilde tespit edilemeyeceğinden kaynak olma özelliği taşımazlar.

Bu nedenle;

Muhammed peygamber zamanında, İSLAM = KURAN + HADİSLER + SÜNNETLER
Muhammed peygamberden sonra, İSLAM = KURAN

olmaktadır.

selamlar,
aorskaya
aorskaya isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
aorskaya Kullanicisina Bu Mesaji Için Tesekkür Edenler:
Yeşua (14. November 2012)
Alt 26. October 2012, 02:14 PM   #6
aorskaya
Uzman Üye
 
Üyelik tarihi: Aug 2009
Mesajlar: 933
Tesekkür: 110
268 Mesajina 414 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 17
aorskaya will become famous soon enoughaorskaya will become famous soon enough
Standart

Alıntı:
hiiic Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Hatta dini kaynak olarak kendine ait birşey dahi söyleyemedi ki ayet beklediği uzun zamanlar oldu. Kimseye din hakkında bir bilgi veremedi..

1- Peygamberimiz, dini kaynak olarak zaten hep kurandan konuşması gerektiğini bilen biriydi. Bu nedenle, kuran dışında din konuşması imkansızdı.

Ancak, "kendine ait bir şey söyleyemedi" demek yanlış olmaktadır. Söylemek isteyipte, çeşitli nedenlerle söyleyemediği, engellendiği gibi bir surum yaratılmış oluyor.

Bu nedenle, "söyleyemedi" sözü yerine "SÖYLEMEDİ" demek daha doğrudur.

2- Uzun zamandır ayet beklediğini, din hakkında uzun zaman kimseye bilgi veremediğini nerden biliyorsun?

Kuranda, böyle bir bilgi verilmemiştir. Bu durumda sen, farkında olmadan rivayetlerle verilen bilgiyi kuran kesinliğinde bilgi gibi sunmuşsun.

a_ Peygambere uzun zaman vahiy gelmemesi, kuranda yoksa da bunu gerçek kabul etsek bile o ana kadar olan vahiylerin yeterli olmasından olabileceğini de anlamak gerekirdi. Kaldıki, zaman göreceli olduğundan, "uzun zaman" deyimide tam olarak doğru olmayacaktır.

b_ Peygambere (aslında böyle olmamakla beraber, uzun zaman vahiy gelmese bile) "kimseye din hakkında bilgi veremedi" yakıştırması, çok iddialı bir söz olmakla beraber, düşüncesizce edilen bir söz olmaktadır.

Elçinin, din hakkında bilgi verememesi, elçiden daha çok rabbimizin acziyetini göstereceğini düşünemeyen kimseler yada imansız kötü niyetli kimseler bu sözü söyleyebilirler.

Özetle, siz burada kurandan verilmeyen bir bilgiyi, kuran anlatımıymış gibi aktarma hatasına düşmektesiniz. Bu durumda, din konusunda, kuran dışı kaynağı bizzat kullandığınızı görmenizi ve hatalı olduğunuzu göstermenizi diliyorum.

selamlar...
aorskaya
aorskaya isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 26. October 2012, 02:27 PM   #7
aorskaya
Uzman Üye
 
Üyelik tarihi: Aug 2009
Mesajlar: 933
Tesekkür: 110
268 Mesajina 414 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 17
aorskaya will become famous soon enoughaorskaya will become famous soon enough
Standart

Alıntı:
hiiic Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Peygamberimiz döneminde dahi HADİSLER hiçbir zaman dinin kaynağı olmadı, böyle birşeyin olması mümkün değil. Hatta dini kaynak olarak kendine ait birşey dahi söyleyemedi ki ayet beklediği uzun zamanlar oldu. Kimseye din hakkında bir bilgi veremedi.
1- Kurandaki "soruyorlar, de ki" ayetlerini bilmek, anlamak gerek.
2- Peygamberin verdiği hatalı hükümler var Kuranda (kendine bişeyi haram etmesi, ağmaya yüzünü ekşitmesi, savaşta gelir kazanmak için esir vermesi v.s. gibi) O da bir beşerdir, şaşar keza evlatlığının karısına ilgi duyduğunu da biliyorsunuz Kurandan...
1- ...Hatta dini kaynak olarak kendine ait birşey dahi söyleyemedi... Kurandaki "soruyorlar, de ki" ayetlerini bilmek, anlamak gerek.

İşte aslında seninde belirttiğin gibi yamda bu sözler "hadisleri (onu şahsen işitenler için) dini kaynak yapmaktadır. Peygamberin sözünü işiten herkes, onun kurandan konuştuğunu da bilince onun sözlerini kaynak kabul etmek ve tabi olmak zorunda olacağını da bilir.

Peygamberden duyanlar için ifade ettiği anlamla, başkalarından duyan bizler için ifade ettiği anlamların farkını biraz düşünürsek anlayabiliriz.

2- Peygamberin hatalarına dikkat ederseniz, sadece kendinin içine düştüğü durumları gösteren hatalar olduğunu da görürsünüz. Yani, peygamber bu hatalara bizzat kendisini düşürmüştür. Ama, bunları başkasına dini uygulama olarak anlatma hatasına düşmemiştir. Yine, peygamber hataları rabbimizce hemen düzeltilerek, başkalarına yayılması da engellenmiştir.

Dolayısıyla, peygamber; tebliğ ettiği kimselere, yanlış bir aktarmada bulunmamıştır. Bu nedenle, onun sözleri, uygulamaları ona bizzat tanık olanlarca, yanlış olabileceği düşünülmeden uyulması gereken kaynaklar olmaktadır.

selamlar,
aorskaya
aorskaya isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 26. October 2012, 02:47 PM   #8
aorskaya
Uzman Üye
 
Üyelik tarihi: Aug 2009
Mesajlar: 933
Tesekkür: 110
268 Mesajina 414 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 17
aorskaya will become famous soon enoughaorskaya will become famous soon enough
Standart

Alıntı:
hiiic Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
1- Hadisler hiçbir dönem Dİni kaynak olmadı. Bunu bilenler zaten hadis yaygarasını yasakladı, peygamber de o dönemde hadis kaydedilmesi ve yayılmasını yasakladı. 4 halife de yasakladı.

2- Ama EMEVİ (bu günkü islam anlayışının kurucusu/bu günkü dışarıda dönen cami islamı Peygamberin ve onun getirdiklerinin (ayetlerin) değil muaviyenin dinidir) tekrar getirtti hadisleri. ve dinin en önemli kaynağı haline geldi. Kurana resmen yama yaptı adam, resmen kurana versiyon çekti.

3- Böylece Allahın sünneti değişmedi, tıpkı diğer dinlerdeki gibi müslümanlar da yoldan çıktı, Allah ehli kitabın kaderini ayırmadı. İmtahan etmek, akıl sahiplerini açığa çıkarmak, hakiki halis din; şirksiz hanifleri evrenin atomlarına kaydetmek için böyle yaptı.

4- Peki Kuran neden geldi de baştan beri bu adamlar hristiyan ehlikitabı olsalardı ya? Kuran ile arınacak, onu gerçekten düşünüp anlayacka ve doğruyu bulacak insanlar için Kuran indirildi, hanif olmak için indirildi...

5- Allahın sünnetinde bir değişme bulamazsın, isteseydi bu tahrife izin vermezdi ama imtahan...
1- Hadisler hiçbir dönem Dİni kaynak olmadı. Bunu bilenler zaten hadis yaygarasını yasakladı, peygamber de o dönemde hadis kaydedilmesi ve yayılmasını yasakladı. 4 halife de yasakladı.

a- Hadisler, onu bizzat kaynağından duyanlar için, o kaynakta kuran kaynağından aktarması nedeniyle dinin kaynağı olmuşlardır.

b- Bunu bilenler zaten hadis yaygarasını yasakladı, demişsin. Bu sözünü iyi anla. Evet, bilenler hadisin kendisini değil, onun yaygarasını, sahibi dışında dillendirilmesini yasakladı.

Hadisi, sahibinin söylemesi başka, sahibinin söylediği iddia edilen hadisler aktarılması başka şeylerdir.

Bakın aslında, yine kuran dışında başka bir kaynağı, rivayetleri görüşünüzü destekliyor diye kaynak olarak kabul edip, savunmaktasınız. Ama, bu iddilarınız da sonuçta rivayettir. Bu nedenle, rivayetleri kullanırken dikkat edin.

Peygamberin ve halifelerin hadisleri yasakladığı şeklindeki bilgi kurandan değilse de, yani kaynağı kuran değilse de; kuranın, kendisi korunurken başka şeylerin (hadislerin) korunduğunun bildirilmemesi bilgilerine dayanarak, bu bilgiler kuranın desteklediği bilgiler olduğundan doğru olmaktadır.



2- Ama EMEVİ (bu günkü islam anlayışının kurucusu/bu günkü dışarıda dönen cami islamı Peygamberin ve onun getirdiklerinin (ayetlerin) değil muaviyenin dinidir) tekrar getirtti hadisleri. ve dinin en önemli kaynağı haline geldi. Kurana resmen yama yaptı adam, resmen kurana versiyon çekti.

Dediklerinize katılıyorum. Ama, peygamberin kendisinden duymakla, ondan duyduğunu duyanların aktarmasındaki farkı iyi kavrayalım.

3- Böylece Allahın sünneti değişmedi, tıpkı diğer dinlerdeki gibi müslümanlar da yoldan çıktı, Allah ehli kitabın kaderini ayırmadı. İmtahan etmek, akıl sahiplerini açığa çıkarmak, hakiki halis din; şirksiz hanifleri evrenin atomlarına kaydetmek için böyle yaptı.

Sünnetullah değişmez.

4- Peki Kuran neden geldi de baştan beri bu adamlar hristiyan ehlikitabı olsalardı ya? Kuran ile arınacak, onu gerçekten düşünüp anlayacka ve doğruyu bulacak insanlar için Kuran indirildi, hanif olmak için indirildi...

İnşallah, herkes kuranın indiriliş amacını ve ondakilerin önemini kavrayabilsin ve kurtuluşa erebilsinler. Ama, bu dileğimiz gerçek olmayacak, çoğu insan kuranı reddedenlerden ve ondan bihaber olanlardan meydana gelen gurubu oluşturacaktır.

O halde, gerçekten kuranın önemini kavrayıp, ondaki hükümleri olduğu gibi kabul edebilen kimselerden olabiliriz.

5- Allahın sünnetinde bir değişme bulamazsın, isteseydi bu tahrife izin vermezdi ama imtahan...

Kesinikle...

Rabbimiz her şeyi görüp bilmekte ve her şey onun izni dahilinde olmaktadır.

selamlar...
aorskaya
aorskaya isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
aorskaya Kullanicisina Bu Mesaji Için Tesekkür Edenler:
Yeşua (14. November 2012)
Alt 26. October 2012, 03:23 PM   #9
aorskaya
Uzman Üye
 
Üyelik tarihi: Aug 2009
Mesajlar: 933
Tesekkür: 110
268 Mesajina 414 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 17
aorskaya will become famous soon enoughaorskaya will become famous soon enough
Standart

Alıntı:
hiiic Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Kuranın açıklayıcısı da ALlahtır. Peygamberin açıklama gibi bir yetkisi de yoktur...Hayatı yaratan insanlara yaşatarak gerekli tüm açıklamaları yapar.
Kıyâme 19
Sonra şüphen olmasın ki, onu açıklamak da bize aittir.

Kuranın açıklanması deyince, sadece ondaki sözlerin ne demek olduğu anlaşılmamalıdır. Kuranın bir de o sözlerin söylenmesine, emirlerin hükümlerin indirilmesine sebep gibi açıklamaları vardır.

İşte rabbimizin açıklaması deyimi bu anlatılanların hepsini kapsamaktadır. Ancak, bunun yanında, bizlerin bile kuran hükümlerini açıklamaya çalıştığımız, tartıştığımız ortamları düşünürsek, peygamberin sadece ayetleri insanlara tebliğ edip, kenara çekildiklerini düşünmek saçma olur.

Peygamber, hem ayetleri ulaştırmış, hem onları anlatmış ve hem de kendisi uygulayarak müslümanların kurtuluşunu, temizlenmesini sağlamıştır.

"Nitekim, kendi içinizden size âyetlerimi okuyan, sizi (kötü inanç, fikir, söz ve fiillerden) arındıran, size Kitap ve hikmeti ve bilmediklerinizi öğreten bir peygamber gönderdik (Bakara, 2/151

"Andolsun ki Allah, müminlere büyük bir lütufta bulundu; zira daha önce açık bir sapıklık içinde bulunuyorlarken onlara, kendi içlerinden, kendilerine Allah'ın âyetlerini okuyan, kendilerini temizleyen ve kendilerine Kitap ve hikmeti Öğreten bir Peygamber gönderdi" (Âl-i İmrân, 3/164).

Ayetlerde de görüldüğü gibi; Peygamber, kuranı hem tebliğ etmiş ve hem de bilinmeyenleri (kurandan) öğretmiştir. Burada, sadece tebliğ yapmış olsaydı, öğrettiğinden bahsedilmemesi gerekirdi. Öğretmek için, tebliğin dışında ayrı bir çaba, ayrı bir anlatım gerekir değilmi sevgili kardeşim....

selamlar,
aorskaya
aorskaya isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 26. October 2012, 03:29 PM   #10
aorskaya
Uzman Üye
 
Üyelik tarihi: Aug 2009
Mesajlar: 933
Tesekkür: 110
268 Mesajina 414 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 17
aorskaya will become famous soon enoughaorskaya will become famous soon enough
Standart

Alıntı:
aorskaya Nickli Üyeden Alıntı
Rabbimizin bütün insanları yaratırken fıtrat dediğimiz islami ön yüklemeyi yaparak yarattığını biliyoruz değilmi? Her insan fıtratı aynı değilmidir? Zaten doğru yol üzerinde yaratılmak, doğru yola koymak demek değilmidir?
Alıntı:
hiiic Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Alemlerin rabbi, insanı islam üzere yarattı (tekrar dikkat çekiyorum, dışarıdaki süslü hat yazılı, ağlamaklı naralı kuran okumaklı, camili, minareli, emevi dini değil,)
Ancak bu doğan temiz bebek için, daha sonra insan atalarından gördüğüyle kendisine batıl bir hurafe dünyası kuruyor...

Bu cümleyi "Allah insanı doğru yola koyar" her insan için diyemezsiniz. Fatiha suresinde, Allahım bizi doğru yola koy duası var. Kuranda pek çok yerde "doğru yolu bulmak" ifadesi geçer. Doğru yolu kim bulmaya çabalar? kim bulamaz v.s.
Fıtrat konusundaki anlatımlarıma katılmaktasın.

Allah insanı doğru yola koyar derken, nasıl olduğunu da yazımda belirtmiştim. O kısmı atlamışsın.

Allah'ın, yaratışta doğru yola koyduğu insanı, bu yoldan ayrılıp, yanlış yollara girdiyse, her durumda onu doğru yola koyması beklenemez zaten.

Yazılarım da açıkladığım bazı kısımları ya atladığınız, yada anlamadığınız görülüyor.

selamlar...
aorskaya
aorskaya isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Bookmarks

Etiketler
ayrı, değildir, insanın, kendi, melekesi, melekler, rabbimizin, vardır, yada, yaratıklardır


Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı

Hizli Erisim


Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 01:21 PM.


Powered by vBulletin® Version 3.8.1
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Hanifler - Kuran odaklı gerçek din islam