hanifler.com Kuran odaklı dindarlık  

Go Back   hanifler.com Kuran odaklı dindarlık > AİLE VE AİLE HAYATI > Ailenin Korunması > Örtünme

Cevapla
 
Seçenekler Stil
Alt 11. March 2013, 03:05 PM   #11
Hasan Akçay
Uzman Üye
 
Üyelik tarihi: Dec 2010
Mesajlar: 820
Tesekkür: 0
160 Mesajina 228 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 24
Hasan Akçay has much to be proud ofHasan Akçay has much to be proud ofHasan Akçay has much to be proud ofHasan Akçay has much to be proud ofHasan Akçay has much to be proud ofHasan Akçay has much to be proud ofHasan Akçay has much to be proud ofHasan Akçay has much to be proud of
Standart

Hayrettin Karaman (http://www.hayrettinkaraman.net/makale/0238.htm):

3. Ayetlere göre her iki cins de iffetlerini korumak, adım adım zinaya doğru gitmemek için daha baştan tedbir alacaklar, örtünmeden dikkat çekmeye...

Geleneksel HEZEYAN bu. Bir kadin "adim adim zina"ya dogru gitmek istemiyorsa tesettüre girecek; örnegin basörtüsünü gögüs yirtmaci denen "ceyb"inin üstüne vurarak gögsünü örtecek.

Peki, tamam da...
bakin seckin kardesimiz
yukarda ne diyor:

Bak bu benim memelerim, zinetim... nasil güzel mi? Sizin görmenizde mahzur yok.

Sizin derken kastettigi kimseler ise
ayette sayilip dökülmüs.

Örnegin

inanan kadinlarin
ihtiyaçsiz erkek tâbileri yani
erkek hizmetçileri

Inanan kadinlar
erkek hizmetçilerine
örnegin gögüslerini açabilirler
demek bu.

Allah
bunu caiz kiliyormus.

Allah'a iftiranin ta kendisi.

Arti,
gidin söyleyin
sacinin tek teli bile görünmesin diye bone giyen
tesettürlü bir hanim efendiye:

Gögsünü erkek hizmetçine aç!
Allah caiz kiliyor.

Açar mi?

Sen hem
"Gögsünü basörtünle kapat yoksa adim adim zinaya gidersin!" diyeceksin, hem
"Aç gögsünü erkek hizmetçine!"

Yani
"Adim adin zinaya git!"

Sayin Hakki Yilmaz'in
örtünme açilma anlayisi da
aynen bu.
Hasan Akçay isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 11. March 2013, 04:29 PM   #12
merdem
Uzman Üye
 
Üyelik tarihi: Nov 2012
Mesajlar: 1.606
Tesekkür: 667
710 Mesajina 1.305 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 24
merdem has much to be proud ofmerdem has much to be proud ofmerdem has much to be proud ofmerdem has much to be proud ofmerdem has much to be proud ofmerdem has much to be proud ofmerdem has much to be proud ofmerdem has much to be proud of
Standart

Iyi güzel de Hasan Kardesim, zinaya yol acmamak icin edepli bir sekilde giyinmek elbette yararlidir.

Zannediyormusunuz carsafla her taraflarini kapatan kadinlar hic mi tecavüze ugramiyor ister Iran'da olsun ister Afganistan'da olsun isterniz Suud'da olsun. Azan zaten azmistir ne carsaf ne bakirelik kemeri nede zirh önüne gecebilir saldirmalarin.

Disiplin, her seyin basi nefsi disiplin gerekir. Oruclu bir kimsenin önüne bildircin kizartmasi koysaniz en fazla agzi sulanir, ama kasden orucunu bozmak maksadiyle bildircini yemege kalkismaz herhalde.

Bunun misali bir hatuna bakipta sehve gelenin illede zinaya, tecavüce yönelmesi mi lazim.

Hasan Kardesim, siz Nur Suresi 31. Ayetini aciklarken Kur'an da ziynet/süs/ örtü sözcüklerinin gectigi ayetleri toptan gözden gecirdiniz mi?

Belki taniyorsunuzdur siteyi, burada listelemisler ayetleri:

http://www.toplumsalbilinc.org/forum...hp?topic=622.0

Bu yönden incelendiginde nasil bir görüs ortaya cikar?

Not: verdiginiz linke ulasamadim, aksaklik var.


Selamm ve dua ile.
merdem isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 11. March 2013, 04:46 PM   #13
merdem
Uzman Üye
 
Üyelik tarihi: Nov 2012
Mesajlar: 1.606
Tesekkür: 667
710 Mesajina 1.305 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 24
merdem has much to be proud ofmerdem has much to be proud ofmerdem has much to be proud ofmerdem has much to be proud ofmerdem has much to be proud ofmerdem has much to be proud ofmerdem has much to be proud ofmerdem has much to be proud of
Standart

Hayrettin Kahraman'dan:


"İslâm'da başörtüsü vardır" diyecek yerde "Kur'ân'da vardır" dememizin sebebi, "Kur'ân'da olmayan İslâm'da da yoktur" diyenlere itiraz payı/fırsatı bırakmamaktır. Doğrusu ise "Kur'ân'da, Sünnet'te, ictihadda ve ictihadların birleşmesi ile meydana gelen icmâda var olanın İslâm'da da varolduğu" hükmü ve kaidesidir. Cehaletten cesaret alanlarla bilgisini "nefsânî arzularına, menfaatine, taassubuna, peşin hükmüne" kurban edenler, Müslüman halkımızın kafasını karıştırıyorlar. Ortaya attıkları yeni iddia -daha doğrusu yeniden ısıtıp sofraya getirdikleri temcit pilavı- "başörtüsünün Kur'ân'da bulunmadığı, başın ve saçın açılmasında dinî bir sakınca olmadığı" hükmüdür. Halbuki biraz Arapça bilenler, Nur sûresinin ilgili ayetinde (24/29) geçen "hımâr" (çoğulu humur) kelimesinin "başörtüsü ve baş dahil vücudun üst kısmını kapatan örtü" mânasına geldiğini bilirler. Bu âyet gelmeden önce başlarındaki örtünün öndeki iki ucunu omuzlarından arkaya atan, boyunlarını ve gerdanlarını açıkta bırakan kadınlara "böyle yapmayın, bu iki ucu göğsünüzün (elbisenizin yakasının, gerdanınızın) üzerinden bağlayın" emrinin verildiğini de bilirler. Hadis okuyanlar, bu âyet gelince mescitte bulunan Ensar kadınlarının -ilâhî emri geciktirmeden yerine getirmek üzere- etekliklerini yırtarak başlarını, boyun ve gerdanlarını bununla bağladıklarını; keza Hz. Peygamber'in (s.a.) "Ergenlik çağına gelmiş bir kadın başörtüsü giymedikçe Allah onun namazını kabul etmez" buyurduğunu da bilirler. Bunları bilmeyenlerin fetva verme hakları yoktur. Bilip de bilmezden gelenlerin, güneşi nefsânî balçıklarıyla sıvamaya kalkışanların ise hesap günü gelip çatmadan akıllarını başlarına almaları gerekir.


18 Mart 2011 Cuma


Hasan Kardesim, egerki kirmizi isaretli satirlar dogruysa, (ki bu bir örtü tarifi degil bir cuval tarifidir), neden Nur Suresi 31. ayet indirildiginde (mavi isaretli satirlar ) hatunlar eteklerini yirtarak baslarini, boyun ve gerdanlarini örtme yoluna gitsinler. Madem ki himar/humur vücudun heryerini kaplayan bir örtüdür (iyi arapca bilenlere göre(!) ) ozaman himarlari ile kapatsinlar acik yerlerini. Bas kapatmak yerine asagiyi acmaya lüzum varmi? Sanki orta cagin cember etekleri gibi giyiniyormus arap kadinlari, yirt yirtabildigin kadar. Ne kadar kumas lazim geldigini herhalde kimse göz önüne almiyor.
merdem isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 11. March 2013, 05:18 PM   #14
berru
Uzman Üye
 
Üyelik tarihi: Dec 2012
Mesajlar: 123
Tesekkür: 151
44 Mesajina 111 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 23
berru has much to be proud ofberru has much to be proud ofberru has much to be proud ofberru has much to be proud ofberru has much to be proud ofberru has much to be proud ofberru has much to be proud ofberru has much to be proud of
Standart

Sevgili merdem dost1 kardeşimizin gözünden kaçmış olabilir.

YouTube Video
ERROR: If you can see this, then YouTube is down or you don't have Flash installed.
berru isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
berru Kullanicisina Bu Mesaji Için Tesekkür Edenler:
merdem (11. March 2013)
Alt 11. March 2013, 05:20 PM   #15
merdem
Uzman Üye
 
Üyelik tarihi: Nov 2012
Mesajlar: 1.606
Tesekkür: 667
710 Mesajina 1.305 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 24
merdem has much to be proud ofmerdem has much to be proud ofmerdem has much to be proud ofmerdem has much to be proud ofmerdem has much to be proud ofmerdem has much to be proud ofmerdem has much to be proud ofmerdem has much to be proud of
Standart

Bir durum daha var aciklanmasi gereken, tesettürün ne demek oldugunu kimler tesbit etmis zamaninda, hangi hakla? O zamanin sartlarina göremi? Allah'tan vahy mi alan olmus, Allah'in aciklamasi yetmemis mi de her bir alim kendine göre tesettüre bir anlam cikarmis, avret yerleri neymis, kimin neresi kimlere karsi avret olurmus.

Biz maymunmuyuz ki, asirlar önceki verilen hükümleri taklid edip duracagiz. Rabbimiz sanki 4-5 alimden baska kimseye ilim nasip etmemis. Hamurabi kanunlari sanki, firavun hükümleri vay emirlerden cikanin haline.

Kur'an indirilirken sorulan sorulara cevaplar verilmistir Rabbimiz tarafindan. Sayet örtünme bir mesele olmus olsaydi ( sonradan gelme imamlardan bahsetmiyorum, onlarin zaten peygamberimize soru sormalari imkansiz oldugundan kendileri hüküm verme yetkisini (!) bulmuslardir kendilerinde ) degil bir iki ayet 30-40 ayet bulunurdu herhalde Kur'an da.

Bir arastirin iyice Nur Suresi ne zaman indirilmistir, ki o zamana kadar müslüman hatunlar nasil dolasmislardir.

Tesettür dedikleri o kadar büyük ve mühim bir mesele olmus olsaydi, iffet meselesi olmus olsaydi, daha Kur'an indirilmeye baslandiginda ilk ayetlerde yer alirdi.
merdem isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 11. March 2013, 07:32 PM   #16
dost1
Site Yöneticisi
 
dost1 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Sep 2008
Mesajlar: 3.023
Tesekkür: 3.573
1.083 Mesajina 2.384 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 100000
dost1 is on a distinguished road
Standart

Selamun Aleyküm! Değerli Kardeşlerim!

Alemlerin Rabbi olan Yüce Allah Nur 30 ve 31 de:
"Kul lilmu'minîne yeğuddû min ebsârihim ve yahfezû furûcehum, zâlike ezkâ lehum, innallâhe habîrum bimâ yasneûn.
Ve kul lilmu'minâti yağdudne min ebsârihinne ve yahfazne furûcehunne ve lâ yubdîne zînetehunne illâ [mâ zahera minhâ vel yadribne bihumurihinne alâ cuyûbihinn, ve lâ yubdîne zînetehunne illâ libuûletihinne ev âbâihinne ev âbâi buûletihinne ev ebnâihinne ev ebnâi buûletihinne ev ıhvânihinne ev benî ıhvânihinne ev benî ehavâtihinne ev nisâihinne ev mâ meleket eymânuhunne evit tâbiîne ğayri ulil irbeti miner ricâli evit tıflillezîne lem yazherû alâ avrâtin nisâé', ve lâ yadribne bierculihinne liyuğleme mâ yuhfîne min zînetihinn, ve tûbû ilallâhi cemîan eyyuhel mu'minûne leallekum tuflihûn."


"Erkeklere, bakışlarından bir kısmını kısmalarını ve İki ayak arasındakilerini / apış aralarındekilerini/ırzlarını korumalarını söyle. Bu, onlar için daha arındırıcıdır. Kuşkusuz Allah, onların yapıp ürettiklerine haberdardır. Mü'min kadınlara da, bakışlarından bir kısmını kısmalarını ve İki ayak arasındakilerini/apış aralarındekilerini/ırzlarını korumalarını söyle. Ziynetlerini de –görünenler hariçbelli etmesinler. Örtülerini göğüs yırtmaçlarının üzerine vursunlar. Ve süslerini, kocaları, babaları, kocalarının babaları, oğulları, kocalarının oğulları, erkek kardeşleri, erkek kardeşlerinin oğulları, kız kardeşin oğulları, kadınlar, yeminlerinin sahip oldukları, kadına ihtiyaç duymaz olmuş erkeklerden kendilerinin hizmetinde bulunanlar ve kadınların avretlerini [cinsel organlarını] henüz anlayacak yaşa gelmemiş çocuklar dışındakiler için belli etmesinler. Süslerinden gizlemiş olduklarının bilinmesi için ayaklarını vurmasınlar. Ve ey mü'minler! Başarıya ermeniz için hepiniz topluca Allah'a tövbe edin!"

diye buyurmaktadır.

Kusursuzluk sadece Allah'a mahsusdur.
Doğrusunu en iyi bilen Allah'tır.
Sevgi,saygı ve muhabbetle.
Allah'a emanet olunuz.
__________________
Halil Ay
dost1 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 11. March 2013, 09:03 PM   #17
merdem
Uzman Üye
 
Üyelik tarihi: Nov 2012
Mesajlar: 1.606
Tesekkür: 667
710 Mesajina 1.305 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 24
merdem has much to be proud ofmerdem has much to be proud ofmerdem has much to be proud ofmerdem has much to be proud ofmerdem has much to be proud ofmerdem has much to be proud ofmerdem has much to be proud ofmerdem has much to be proud of
Standart

Alıntı:
dost1 Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Selamun Aleyküm! Değerli Kardeşlerim!

Alemlerin Rabbi olan Yüce Allah Nur 30 ve 31 de:
"Kul lilmu'minîne yeğuddû min ebsârihim ve yahfezû furûcehum, zâlike ezkâ lehum, innallâhe habîrum bimâ yasneûn.
Ve kul lilmu'minâti yağdudne min ebsârihinne ve yahfazne furûcehunne ve lâ yubdîne zînetehunne illâ [mâ zahera minhâ vel yadribne bihumurihinne alâ cuyûbihinn, ve lâ yubdîne zînetehunne illâ libuûletihinne ev âbâihinne ev âbâi buûletihinne ev ebnâihinne ev ebnâi buûletihinne ev ıhvânihinne ev benî ıhvânihinne ev benî ehavâtihinne ev nisâihinne ev mâ meleket eymânuhunne evit tâbiîne ğayri ulil irbeti miner ricâli evit tıflillezîne lem yazherû alâ avrâtin nisâé', ve lâ yadribne bierculihinne liyuğleme mâ yuhfîne min zînetihinn, ve tûbû ilallâhi cemîan eyyuhel mu'minûne leallekum tuflihûn."


"Erkeklere, bakışlarından bir kısmını kısmalarını ve İki ayak arasındakilerini / apış aralarındekilerini/ırzlarını korumalarını söyle. Bu, onlar için daha arındırıcıdır. Kuşkusuz Allah, onların yapıp ürettiklerine haberdardır. Mü'min kadınlara da, bakışlarından bir kısmını kısmalarını ve İki ayak arasındakilerini/apış aralarındekilerini/ırzlarını korumalarını söyle. Ziynetlerini de –görünenler hariçbelli etmesinler. Örtülerini göğüs yırtmaçlarının üzerine vursunlar. Ve süslerini, kocaları, babaları, kocalarının babaları, oğulları, kocalarının oğulları, erkek kardeşleri, erkek kardeşlerinin oğulları, kız kardeşin oğulları, kadınlar, yeminlerinin sahip oldukları, kadına ihtiyaç duymaz olmuş erkeklerden kendilerinin hizmetinde bulunanlar ve kadınların avretlerini [cinsel organlarını] henüz anlayacak yaşa gelmemiş çocuklar dışındakiler için belli etmesinler. Süslerinden gizlemiş olduklarının bilinmesi için ayaklarını vurmasınlar. Ve ey mü'minler! Başarıya ermeniz için hepiniz topluca Allah'a tövbe edin!"

diye buyurmaktadır.

Kusursuzluk sadece Allah'a mahsusdur.
Doğrusunu en iyi bilen Allah'tır.
Sevgi,saygı ve muhabbetle.
Allah'a emanet olunuz.

Saygideger ve sevgili Dost1 Kardesim,

Kur'an dan mealen Nur Suresi 31. Görünenlerden haric ziynetneri hususunda bir anlasmazlik var ortada. Kimisi süs esyalari, mücevher olarak izah ediyor, kimisi kadinin bastan asagi tüm vücudunu ziynet olarak kabul ediyor.

Her iki durumdada zinetlerini kimlere gösterebilecegi/kimlerin yaninda acabilecegi konusunda tam bir anlasmazlik ortaya cikiyor.

Sayet ziynetten maksat kadinin tüm vücudu kabul edilirse ortaya bir problem cikiyor, kadin nasil hareket edebilir rahatca yalniz el, yüz ve ayaklari acikta kalabilir diyerek ele alinacak olursa. Kimlerin yaninda serbestce dolasabilir/hareket edebilir tüm vücuduyle ziynet kabul edilen kadin? Babasinin, dedesinin, amcasinin, hizmetcisinin yaninda kendini teshir etmesi/sergilemesi hos olmaz.

Sayet mücevher/kolye/altin bakimindan ziynetlerini yabancilara göstermemesi gerekiyorsa mesele yok, anlasilmistir konu. O zaman kadinin kapatmasi/gizlemesi gereken tabi olmayan/taki süsleridir.

Konuyla ilgili zamaninda fetva vermis olan alimlerin görüsleri: Kadin saci acik namaz kildiginda alimlerin cesitli görüslerinden anlayacak olursak kimine göre acik basla kildigi namazi iade etmesi gerekmez, namaz vakti icinde veya namaz vaktinin gecmis olmasi da ayri bir konu.

Benim görüsüm; bu kadar ahlaksizlik olurmu, Allah'in huzurunda/namazda basi acik olabilen kadin, sanki Allah'tan utanmaz cekinmez gibi, yabancilarin yaninda basini kapatmasi lazimmis. Önce Allah'tan cekinir bir kul, sayet Allah'in huzurunda acik sacla durabilen/dua edebilen/Kur'an okuyabilen bir kadin elbette disarda da acik basla dolasabilir.

Coban salatasina cevirdiler konuyu gitti. Sacin/basin haram/mahrem/namahrem ile ne alakasi var? Her bir helali/harami en ince noktasina kadar aciklayan Allah adina kadinin sacini/basini acmasi nasil haram/günah ilan edebiliyorlar?


Herkes ama herkes, kim olursa olsun, herseyden evvel yetismis oldugu cevreye, yakinlarinin yasamlarina, atalarinin geleneklerine göre hükümler cikariyor ayetten. 1400 seneden beri Islam adina yapila gelmis olan her bir hareketin dogru olacagini kabul edecek olursak, asirlarin geleneklerine uyacak olursak Kur'an dan neyi nasil anliyacagiz?

Zamaninda alimlerin degisik görüsleri sanki yetmiyormus gibi günümüzde de ayni tiyatro oynaniyor. 3-5 alim aralarinda laf ebeligi yapiyorlar, degisen bir sey yok: sen degil ben hakliyim. Buyrun cenaze namazina. Hak tektir, hakta bulusmak lazim. Kimin gönlü kirilacakmis, kim memnun olacakmis mühim degil, mühim olan Allah'i memnun etmektir. Görüsler sahislara mahsustur. Ayetlerin manalarini carptirmasinlar. Hepsi arapcayi iyi biliyoruz diyorlar, ahmak araplarin kendileride dahil, ap acik denilen Kur'an yine perdeler arkasinda sir olarak kaldi.

Allah /hasa/ yalan mi söylüyor; toplanmasini da aciklamasini da BIZ yapariz diye? Muhkem ayetler üzerinde tartilacak ne var, ola ki ninelerimizin dedelerimizin bacilarimizin kardeslerimizin gelenekleri ön planda gelmesi gerekir. Eh o zaman; "Allah'im sen kusura bakma, bizim birilerini örmek almamiz lazim, Sen istedigin kadar atalar dinine uymayin/cogunluga uymayin" de.

Gecenlerde bir laf isittim, Islam'i anlamak/Islam'a göre yasamak icin simdiye kadar iletilegelmis tüm bilgileri kafadan atmak/sifirlamak ve yeni bastan baslamak lazim gelir diye.

Pismis asa malzeme katmak gibi, ögrene geldiklerimiz ile yeni bilgilerimizi bir arada/bir noktada topliyamiyorsak ortada bir problem var demektir. Bir coklari icin bu böyledir. Ender rastlanan durumlarda, akil yoluyla gercekleri/dogrulari arastirip bulanlarimiz da var elbette. Ama bu yeterli gelmiyor. Islam'i gerektigi sekilde Hak Din olarak ayakta tutamiyoruz.

Biktim usandim, gina geldi artik duymaktan, okumaktan. Anlasinlar artik, evet ÖRTÜ var, öldükten sonra 5-10 metreden fazla degil, ipekten olmasi sart degil, siyah olmasi sart degil, renkli olmasi sart degil. Tabi ona da Allah kismet ederse, 2 metrekare yeri bulamayanlar da var.

Selam ve dua ile.
merdem isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
merdem Kullanicisina Bu Mesaji Için Tesekkür Edenler:
dost1 (11. March 2013)
Alt 12. March 2013, 12:00 AM   #18
dost1
Site Yöneticisi
 
dost1 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Sep 2008
Mesajlar: 3.023
Tesekkür: 3.573
1.083 Mesajina 2.384 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 100000
dost1 is on a distinguished road
Standart

Selamun Aleyküm! Değerli Merdem Kardeşim!

Haklısınız. Bu konu o kadar çok istismar edilen bir konu ki...

Kim ne derse desin. Bizler Allah ne demiş ona bakanlardan olabilelim.

Rabbimiz olan Yüce Allah "ziynet" için


En’âm; 43 de:” …ve zeyyene lehümüşşeytanu ma kânu ya'melun;”

Enfal; 48 de:” Ve iz zeyyene lehümüş şeytanü a'malehüm…”

diyerek; Şeytanın, inkârcılara, kendi kötü amellerini güzel-hoş gösterdiğini bildirmektedir.

Yine Rabbimiz Karun’un, kavminin karşısına ziyneti ile çıktığını bildiren

Kasas; 79 da:” Feharece alâ kamihi fiy zinetih…”

“Ziynet”in olumsuz anlamda kullanılışına dikkat çekmektedir.

Hucurat; 7 de:”… lakinnAllahe habbebe ileykümül iymane ve zeyyenehu fiy kulubiküm…”

İmanı müminlere sevdirerek kalplerini ziynetlediğini;.

Fussılet; 12 de;
”… ve zeyyennes Semaed dünya bi mesabiyha ve hıfza…”

ve

Mülk; 5 de:” Ve lekad zeyyennes semaeddünya bimesabiyha…”

gökyüzünün kandillerle ziynetlendiğini;

Ta Ha; 59 da:” Kale mev'ıdüküm yevmüzziyneti…”

Musa peygamberin ,Firavun’un büyücüleriyle buluşma gününün “ziynet günü” olmasını istediğini bildiriyor.

Yukarıdaki dört ayetde de “ziynet” olumlu anlamda kullanılmıştır.


Kehf; 46:”El malu vel benune ziynetül hayatid dünya…”
“Mal ve oğullar dünya hayatının ziynetidir.”

Bu ayet de, hem ziynet sözcüğünün kapsamını belirtmekte ve hem de Arapların ziynet sözcüğüne nasıl bir anlam yüklediğini en iyi şekilde anlatmaktadır.


A’râf 31 :” Ya Beniy Ademe huzu ziyneteküm ınde külli mescidin ve külu veşrebu ve la tüsrifu* innehu la yuhıbbul müsrifiyn
Ya Adem Oğulları her mescid /secde yeri indinde ziynetinizi alın. Yeyin, için, israf etmeyin. Çünkü O, israfedenleri sevmez.

A’râf 32:” Kul men harrame ziynetellahilletiy ahrece li ıbadihi vettayyibati miner rızk* kul hiye lilleziyne amenu fiyl hayatid dünya halisaten yevmel kıyameti, kezâlike nufassılul ayati li kavmin ya'lemun
De ki: “Kim haram etti Allah Ziyneti’ni -ki kulları için çıkarmıştır- ve rızkın tayyibatını?”. De ki: “O, dünya hayatında iman edenlerindir, kiyamet gününde ise yalnız onlarındır. Bilen bir kavim için ayetleri işte böyle açıklıyoruz.

Bu ayette takı türünden olan ziynetlerini, kadın-erkek herkesin mescit gibi en kalabalık yerlerde teşhir etmelerini istemiş, hem de buna altın veya gümüş gibi bir istisna getirmemiş, kısıtlamamıştır.

Değerli Kardeşim!

Ayetlerden, "ziynetin" güzelleştirmeye, güzel ve çekici göstermeye, hoşlanacak hâle getirmeye yarayan şeyler olduğu hem olumlu hem de olumsuz olarak kullanıldığı anlaşılmaktadır.

Aşağıdaki ayette geçen “ziynet” sözcükleri süs eşyası mıdırlar değil midirler ? Tefekkür edenlerden olalım inşaAllah.

"Kul lilmu'minîne yeğuddû min ebsârihim ve yahfezû furûcehum, zâlike ezkâ lehum, innallâhe habîrum bimâ yasneûn.
Ve kul lilmu'minâti yağdudne min ebsârihinne ve yahfazne furûcehunne ve lâ yubdîne zînetehunne illâ [mâ zahera minhâ vel yadribne bihumurihinne alâ cuyûbihinn, ve lâ yubdîne zînetehunne illâ libuûletihinne ev âbâihinne ev âbâi buûletihinne ev ebnâihinne ev ebnâi buûletihinne ev ıhvânihinne ev benî ıhvânihinne ev benî ehavâtihinne ev nisâihinne ev mâ meleket eymânuhunne evit tâbiîne ğayri ulil irbeti miner ricâli evit tıflillezîne lem yazherû alâ avrâtin nisâé', ve lâ yadribne bierculihinne liyuğleme mâ yuhfîne min zînetihinn, ve tûbû ilallâhi cemîan eyyuhel mu'minûne leallekum tuflihûn."


"Erkeklere, bakışlarından bir kısmını kısmalarını ve İki ayak arasındakilerini / apış aralarındekilerini/ırzlarını korumalarını söyle. Bu, onlar için daha arındırıcıdır. Kuşkusuz Allah, onların yapıp ürettiklerine haberdardır. Mü'min kadınlara da, bakışlarından bir kısmını kısmalarını ve İki ayak arasındakilerini/apış aralarındekilerini/ırzlarını korumalarını söyle. Ziynetlerini de –görünenler hariç– belli etmesinler. Örtülerini göğüs yırtmaçlarının üzerine vursunlar. Ve ziynetlerini, kocaları, babaları, kocalarının babaları, oğulları, kocalarının oğulları, erkek kardeşleri, erkek kardeşlerinin oğulları, kız kardeşin oğulları, kadınlar, yeminlerinin sahip oldukları, kadına ihtiyaç duymaz olmuş erkeklerden kendilerinin hizmetinde bulunanlar ve kadınların avretlerini [cinsel organlarını] henüz anlayacak yaşa gelmemiş çocuklar dışındakiler için belli etmesinler. Ziynetlerinden gizlemiş olduklarının bilinmesi için ayaklarını vurmasınlar. Ve ey mü'minler! Başarıya ermeniz için hepiniz topluca Allah'a tövbe edin!"

Kusursuzluk sadece Allah'a mahsusdur.
Doğrusunu en iyi bilen Allah'tır.
Sevgi,saygı ve muhabbetle.
Allah'a emanet olunuz.
__________________
Halil Ay
dost1 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
dost1 Kullanicisina Bu Mesaji Için Tesekkür Edenler:
merdem (12. March 2013)
Alt 9. February 2014, 04:35 AM   #19
Hasan Akçay
Uzman Üye
 
Üyelik tarihi: Dec 2010
Mesajlar: 820
Tesekkür: 0
160 Mesajina 228 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 24
Hasan Akçay has much to be proud ofHasan Akçay has much to be proud ofHasan Akçay has much to be proud ofHasan Akçay has much to be proud ofHasan Akçay has much to be proud ofHasan Akçay has much to be proud ofHasan Akçay has much to be proud ofHasan Akçay has much to be proud of
Standart

Aşağıdaki ayette (Nûr 31'de, H A) geçen “ziynet” sözcükleri süs eşyası mıdırlar değil midirler?

Kesinlikle süs esyasi. Daha dogrusu kadinlarin üzerlerineki TAKILAR.

Bakin, eger Nur 31’deki ziynetler kadin vücudunun bazi parçalari, örnegin onun gögüsleri anlamina gelseydi ayette listelenen müstesna kisiler, "tesettür dini"ndeki gibi, inanan kadina mahrem olurlardi. Kadinin o kimselere örnegin gögsünü açmasi sakincasız olurdu. Çünkü Yüce Allah illa diyor yani onlar hariç, onlara açilabilir.

MAHREM,
"evlenilmesi yasak"
demek.

Örneğin

abi ablaya mahremdir;
ana ogula mahremdir.

Tanimlamak gerekirse

mahremler,
bir kimsenin
karsi cinse ait birinci dereceden akrabalaridir.

Buna göre 24:31’de anilan müstesna kimseler, tesettürcülerin öne sürdügü gibi, inanan kadina mahrem olabilir mi; mümkün mü bu?

Örneğin
kadinlarin ihtiyaçsiz erkek tâbileri, et-tabi’îne gayri ûlil irbeti min er-ricâl?

Hayır! Çünkü akraba degiller.

Yine örneğin
kadinlarin kadinlari, nisâ ihinn?

Hayır! Çünkü karsi cinsten degiller.

Bunun daha kolay anlasilmasi için
iki liste sunuyorum.

Soldaki listede
inanan erkege akraba olan kadinlar var.

Yüce Allah
4:23’te onlari tanitirken

"Size sunlarla evlenmek haram kilindi" diyor, hurrimet aleyküm.

O halde haram kilinmislardir, "mahrem"dirler.
Bunda kusku yok. La raybe fih.

Sagdaki listede ise
24:31’de anilip ta
"tesettür dini"nde
inanan kadina mahrem ilan edilen kimseler var.

Ama bunlar ya

karsi cinsten değiller ya da
akraba degiller.

Lütfen inceleyin.

4:23'e göre////////////////////////////////////////24:31'e göre
erkege mahrem olanlar//////////////////////////kadina mahrem olanlar

cariyeler, köleler YOK----------------------------VAR. (Mâ meleket eymân uhunn)
avretten anlamayan çocuklar YOK--------------VAR. (Avret için bkz. 33:13)
ihtiyaçsiz kadin tâbiler YOK---------------------ihtiyaçsiz erkek tâbiler VAR.
erkegin erkekleri YOK----------------------------kadinin kadinlari VAR. (Nisâ ihinn)

teyze VAR-----------------------------------------amca YOK
hala VAR-------------------------------------------dayi YOK
süt kardesi VAR-----------------------------------süt kardesi YOK
üvey kiz VAR---------------------------------------üvey baba YOK
gelin VAR-------------------------------------------damat YOK

süt anne VAR--------------------------------------???
iki kız kardes bir arada VAR----------------------???

Sorun kendinize:

Kadinin ihtiyaçsiz erkek tâbileri ona mahrem midir; örneğin fabrikalari bulunan bir kadin kendi fabrika müdürleriyle evlenemez mi ki örnegin gögüslerini onlara açabilsin?

Tesettürden yana olanlarin öne sürdügü üzere erkek köle, sahibesine mahremdir. Öyle midir sahiden? Köle sahibi bi mümine, kölesiyle evlenemez mi ki ona örnegin gögüslerini açabilsin?

Gerçek şu:

Inanan bir kadin güvenip kendi yakin çevresinde bulunmasina izin verdigi o kimselere TAKI anlamindaki "ziynetler"ini açabilir ama vücudunun gögüs, memeler ve (eger saç bas avret ise) saç bas gibi avret yerleri anlamindaki ziynetlerini açamaz. Yoksa is fuhusa varir...

Evet, kesinlikle. Yoksa "Memeler de bazı istisnai durumlarda açiliversin!" demek "Kadın da birazcik gebe kaliversin!" demeye benzer. Gebeliğin birazi olmaz. Biraz gebelik bal gibi tam gebeliktir.

Nur 31’deki ziynetler ya altin zincir, uzun kolye gibi TAKI parçalarıdir ya da gerdan ve memeler gibi VÜCUT parçalari.

Ikisinden birini
seçmek zorundayiz.

Ya
ziynetler esittir VÜCUT deyip fuhusa varan ahlaksizliga batacagiz ya da
ziynetler esittir TAKILAR deyip Allah'in istediği gibi ahlaklı insanlar olacagiz.

Burada ilginç olan sudur:

Tesetürlü hanimlar bu "ahlaksiz icazet"i veren ulemayi asla ciddiye almiyor, onlara inanmiyorlar; vücutlarini o yüzden "ihtiyaçsiz erkek tâbiler"ine aç-mi-yor-lar. Açtiramazsiniz. Allah onlardan razi olsun.

Örnegin bir devlet adamimizin tesettürlü esine "Ulema Allah'in icazetini teblig ediyor; o icazete uy ve gögüslerini, saçini basini senin ihtiyaçsiz erkek tâbilerin olan korumalarina aç!" deseniz sizi kendisine hakeretten tutuklatir.

*

Isteyen istedigini giysin ama Nûr 31'i istismar etmesin, Allah ziynetler diyor ama vücut demek istiyor, demesin. Yoksa bir kimsenin söylemedigini söyledi demek nasil o kimseye iftira ise Allah'in söylemedigini söyledi demek te Allah'a iftiradir.

Allah'a iftira edenlere kurtulus yok -innellezîne yefterûne alellahil kezibe lâ yuflihûn (16:116).

Konu Hasan Akçay tarafından (10. February 2014 Saat 08:31 AM ) değiştirilmiştir.
Hasan Akçay isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 9. February 2014, 07:11 AM   #20
ORHAN VELİ
Yeni Üye
 
Üyelik tarihi: Jun 2012
Mesajlar: 27
Tesekkür: 8
10 Mesajina 18 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 0
ORHAN VELİ has much to be proud ofORHAN VELİ has much to be proud ofORHAN VELİ has much to be proud ofORHAN VELİ has much to be proud ofORHAN VELİ has much to be proud ofORHAN VELİ has much to be proud ofORHAN VELİ has much to be proud ofORHAN VELİ has much to be proud of
Standart

http://www.teblig.net/index.php?topic=5861.5
ORHAN VELİ isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Bookmarks

Etiketler
gerçeği, türban, uydurması, İslamda, örtünme


Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı

Hizli Erisim


Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 10:19 PM.


Powered by vBulletin® Version 3.8.1
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Hanifler - Kuran odaklı gerçek din islam