hanifler.com Kuran odaklı dindarlık  

Go Back   hanifler.com Kuran odaklı dindarlık > MAKALELER(DİNİ ve SİYASİ) > Siyaset

Cevapla
 
Seçenekler Stil
Alt 4. May 2013, 08:34 AM   #1
kuman
Uzman Üye
 
Üyelik tarihi: Mar 2013
Mesajlar: 641
Tesekkür: 77
125 Mesajina 170 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 23
kuman has much to be proud ofkuman has much to be proud ofkuman has much to be proud ofkuman has much to be proud ofkuman has much to be proud ofkuman has much to be proud ofkuman has much to be proud ofkuman has much to be proud of
Standart

Alıntı:
SEDD-İ ZERÂYİ' Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
amacım günlük siyaset değil kuman arkadaş günlük realite.verilecek cevabıda biliyorum

''peki ülkenin borcu ne kadar''

soru bu olacak
Yok yanlış düşünmüşsün ve Zannınla hareket etmiş ve yanışmışsın. Yatırımlarda borç sorulmaz. Yatırım yapılmışsa onun geri dönüşü vardır. Asıl olan doğru yere yatırımdır ki havalimanı ve nükleer enerji yatırımları bence doğru yatırımlardır.
Bu konu hakkında tek söyleyeceğim bu rekabet ortamında nükleer enerjide daha avantajlı durumda olunabilinirmiydi diye düşünürüm sadece.
Ülkenin çok borçlu olduğu konusunda da hem fikiriz herhalde ki direk olarak borçlanmayı söylüyorsun.
Ben borcun nereye haracandığı ve vadesi ile ilgilenirim. Bu dönem ekonomimiz zaten Dervişin artıları ve eksileri ile doludur.

Türkiye nin asıl sorunlarından biri maden işleyememsidir. Maden çıkarıyoruz Allaha şükür ancak çıkardığımız madenlerin hepsini ham olarak yurt dışına satıyoruz işleyemiyoruz.
Öncelikli yatırım konusu bu olsa hem teknolimiz gelişir hem de ithalatımız azalır ancak bu konuda hala bir Yatırım yapılamıyor nedense.

Aslında söylenecek çok söz var...

Konu kuman tarafından (4. May 2013 Saat 08:41 AM ) değiştirilmiştir.
kuman isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 3. May 2013, 08:54 PM   #2
bartsimpson
Super Moderator
 
bartsimpson - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Mar 2012
Mesajlar: 963
Tesekkür: 481
200 Mesajina 303 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 24
bartsimpson has much to be proud ofbartsimpson has much to be proud ofbartsimpson has much to be proud ofbartsimpson has much to be proud ofbartsimpson has much to be proud ofbartsimpson has much to be proud ofbartsimpson has much to be proud ofbartsimpson has much to be proud of
Standart

Sedd kelimesi, kapatmak, engellemek; zerîa kelimesi ise, sebep, vesîle anlamlarına gelmektedir.
Bir fıkıh terimi olarak sedd-i zerâyi' ise, harama vesîle olan şeylerin yasak olmasını ifade eder.


Maide (87) Ey iman edenler! Allah'ın size helal kıldığı iyi ve temiz nimetleri (kendinize) haram etmeyin ve (Allah'ın koyduğu) sınırları aşmayın. Çünkü Allah haddi aşanları sevmez.

Bu değirmen daha çoook su götürür... Sen de, Bende taşı taşı bitmez...
Bırakalımda "Zikr" konuşsun

Alıntı:
halukgta Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Kur’an ı doğru anlamak istiyorsak, önce onunla bizzat tanışmamız ve anlama çabasında olmamız gerekir. Eğer onu anlayarak okumayıp, Rabbin önerdiği gibi ayetler üzerinde düşünmüyorsak, Kur’an ı da asla doğru anlamamız, inancımızı doğru yaşamamız mümkün olmayacaktır.

Belki birilerinden, Kur’an hakkında çok şeyler öğrenebiliriz, ama doğruluğundan asla emin olamayız. Emin olabilmek içinde, önce kendimiz mutlaka Kur’an ile buluşmalı ve onu anlamak adına çaba harcamalıyız. Çaba harcamadan, kendimizden bir uğraş vermeden, imtihanımızda başarılı olacağımızı da düşünmemeliyiz.

Birileri siz Kur’an dan anlayamazsınız diyorsa, bunu söyleyenlerin bizlerden gizlemeye çalıştıkları bir şeyler var demektir, bunu da unutmayalım.

Eğer birileri siz Kur’an ı anlayamazsınız, onu veli insanlar ancak anlayabilir diyorlarsa, şunu unutmayınız ki, bunu söyleyenlerin Kur’an dan gizlemeye çalıştıkları bir şeyler var demektir. Allah sizleri Kur’an dan sorumlu tutuyorum dedikten sonra, asla kullarının anlayamayacağı bir rehber gönderip, daha sonrada ondan sorumlu tutmaz.

Bugün sizleri düşünmeye davet etmek istediğim konu, acaba Allah ın Kur’an da bolca bahsettiği, bizlere önerdiği, namaz, oruç, zekât gibi ibadetler, bizlerin Allah a borcumudur? Çünkü günümüzde namaz her Müslüman ın Allah a borcudur denir. Gerçekten Yaradan ın bizlere Kur’an da zikrettiği, ibadetleri Allah a borcumuzu ödemek için mi yapıyoruz? Ya da onun için mi yapmalıyız? Bu önemli konuyu, gelin birlikte Kur’an ışığında düşünelim, anlamaya çalışalım.

Önce namazı ele alalım. Eğer namaz bizlerin Allah a borcumuz olsaydı, borç alacak ilişkisini Yaradan la kurmamız gerekirdi ki, sanırım bu borcu bizlerin ödemesi çok zor olurdu. Borç alacak ilişkisi, aynı değerde kişiler arasında olur. Yaradan la biz aciz kullarının arasında, sizce böyle bir alış veriş olabilir mi?

Borç alacak ilişkisi ile Allah a yaklaşırsak, onun yüceliğine, eşi benzeri olmayan makamına, saygısızlık yapmış olmaz mıyız?
Namazı Kur’an da bolca zikreden Allah, bu yolu bizlere neden öneriyor olabilir. Namazla ulaşılmak istenen amaç, fayda nedir? Önce bunu gerçek anlamda doğru öğrenmeliyiz ki, namazın faydasını görebilelim.

Dikkat ederseniz, Kur’an namazdan bahsederken, bu yolla Yaradan ile bir bağ kurulacağını ve bu irtibat sayesinde, Allah tan yardım istenebileceği örneğini verir.

Bakara 45: Sabır ve namaz ile Allah'tan yardım isteyin. Şüphesiz o (sabır ve namaz), Allah'a saygıdan kalbi ürperenler dışında herkese zor ve ağır gelen bir görevdir.

Demek ki namazın asıl amacı, Allah ile diyalog kurmak, ondan yardım istemekmiş. Eğer namazın asıl amacını anlayamayıp, Allah a borcumuzu ödüyoruz fikrinden yola çıkarsak, namazın asıl amacını anlamamış oluruz. Allah ın bizlerin namaz kılmasına ihtiyacı yoktur.

Namaz, Yaradan la kulunun bir olduğu andır. Namaz, Allah ın huzurunda saygıyla boyun eğip, tüm benliğimizle ona teslim olduğumuz andır. Namaz riyadan, her türlü kötülükten, kinden, nefretten uzak kalabilmenin yoludur.

Namaz, Yaradan a açılan bir kapıdır. O kapının da anahtarı yalnız ve yalnız Kur’an da gizlenmiştir. Onu bulmak isteyen, aklını kullanmalıdır. Aklını kullanmayan, birilerine koşulsuz teslim olan, asla Yaradan a açılan kapıdan geçemez. İşte tüm bu gerçeklerin farkında olan, ancak namazın faydasını görebilecek, o anahtara sahip olacaktır. Başaramayan ise, nefsini aldatmaktan öteye gidemeyecektir.

Düşünerek Kur’an ı okuyan bir Müslüman, geçmiş namazların kılınmasından, Allah ın bahsetmediğini görecektir. Böyle bir sorumluluktan Kur’an bahsetmez. Allah geçmişe değil, yaşadığımız o ana ve geleceğimize yön verir. Çünkü geçmiş yaşanmıştır, ancak geçmişten dersler, ibretler alarak geleceğimize yön verebiliriz. Eğer namaz, Allah a borcumuz olsaydı, geçmiş kılmadığımız namazlarımızın, da kılınmasını isterdi bizlerden. Ama böyle bir emri Kur’an da yoktur.

Peki, geçmiş namazlar konusunda ne söyleyebiliriz? Geçmiş kılmadığımız namazlarımızın, bizler için büyük bir kayıp olduğunu söyleyebiliriz. Yaradan ile bağlantı kurmadığımız, onun huzuruna durmaktan uzak, onun nurundan, önerilerinden kopuk yaşadığımız, bizler için kayıp günlerimiz diyebiliriz.

Geçmişte kılmadığımız namazlarımızı bugün kılarak, yaptığımız yanlışlarımızı düzeltebilir miyiz? Elbette hayır. Yaptığımız her şeyin hesabını vereceğiz. Bugün kılacağımız namazlarımızla belki, geçmişte yaptığımız hataların affı için dua edebiliriz.
Buradan da anlaşılıyor ki, bizlerin kıldığı namaza Rabbin ihtiyacı yok, tam tersine bizlerin ihtiyacı vardır. Çünkü namazla bizler Allah a yaklaşır, onun nuru ile nurlanır, gönül gözlerimizi onun ışığıyla aydınlatırız. Onu hatırlarız, onu zikrederiz, tespih ederiz ve hayatımıza onun önerileri ile yön veririz. Doğru, güzel yaşamanın tadını, nefsimizde hissederiz. Bakın Allah namaz konusunda ne diyor.

Bakara 277: İman edip iyi işler yapan, namaz kılan ve zekât verenler var ya, onların mükâfatları Rableri katındadır. Onlara korku yoktur, onlar üzüntü de çekmezler.

Dikkat ederseniz Allah, namaz kılanların, yani Allah ile irtibat kuranların, mükâfatlandırılacağını söylüyor. Peki, neden mükâfat verileceğini söylüyor, bolca namaz kılanların mı mükâfatlandırılacağını söylüyor? Lütfen bu ayete dikkat edelim. İman edip, iyi işler yapmaları halinde. Yoksa ben iman ettim, bol bolda namaz kılıyorum demekle değil. Buradan da anlıyoruz ki, gerçek anlamda kılacağımız namaz, bizleri doğruya, güzele yaklaştıracaktır. Tabi elimizde, Allah ın rehberi olmak şartıyla. Onun çizdiği yoldan yürüyerek, onun kelamını ciddiye alıp, onda her şey yazmaz, her açıklama, detay yoktur demeden Kur’an a yaklaşarak, Allah ın hoşnutluğunu kazanabiliriz.

Allah birçok ayetinde, üstünde durduğu bir konu vardır. İyilik, güzellik, barış ve hayırda yarışmak. Hatta cennetinin en güzel makamını hayırda ve barışta yarışanlar için ayırdığı örneğini verir. Dikkat ediniz namazı çok kılan, orucu tam tutan demiyor. Önemli olan sonucu alabilmektir. Namaz, oruç bizleri iyiliğe güzele, doğruya, hayra, barışa ulaştırmanın yol ve yöntemleridir.

Bu yolu, yöntemi doğru kullanmıyorsak, işin özüne inmeden görüntüye, gösterişe önem veriyorsak, istenilen amaca da ulaşmamız mümkün olmayacaktır. Bu durumda mükâfat beklemek elbette doğru olamaz. Tüm bunları, doğru bir toplum yaratmak için Allah ister bizlerden. Namazında asıl amacı budur. Allah ı unutmadan, onun rızasının, hoşnutluğunun verdiği mutlulukla, insanlık adına yararlı işiler yaparak yarışmaktır asıl amaç.

Eğer Müslüman olduğunu söyleyen bir toplum, barıştan, yardımlaşmadan, iyilikten uzak bir toplum olarak yaşıyorsa, bu toplum NAMAZIN özünde isteneni kavrayamamış, şekilsel boyutta namazı yaşayarak, boşa zamanlarını harcıyorlar demektir. Sanırım İslam toplumunun büyük bir çoğunluğu, bu gerçeği kavrayamamış görünüyor.

Gelelim oruç tutma konusuna. Oruç tutmamız da Yaradan a bir borcumuz olmayıp, tam tersine bizlerin hayatında, sağlıklı yaşamanın çok önemli bir yoludur. Eğer Allah a borcumuz mantığıyla bakarsak, oruç tutamayanların borcunu ödemediği çıkar ki, bu düşünce ve fikir yanlıştır. Allah bizlerin ne namazına, nede oruç tutmamıza ihtiyacı yoktur. Çünkü onun eşsizliği, yüceliğinin hesabını dahi bizler yapamayız.

Allah oruçtan bahsederken, bizlerin korunması adına orucun farz kılındığını söyler. Oruç tutmamızın, bizler için çok hayırlı olacağı uyarısını da yapar. Demek ki orucun emredilmesinin asıl nedeni, bizlerin sağlıklı bedene ve ruha sahip olabilmesi amacını taşıyor.

Yine oruç konusunda açıklama yapan Allah, bulunduğumuz oruç ayında tutamadığımız günleri de, daha sonra fırsatını bulduğumuz, sağlığımıza kavuştuğumuz en kısa zamanda tutmamızı ister. Hiç tutamayanlarında, fakiri doyurmaları yolunu gösterir. Dikkat ediniz geçmiş yıllarda tutulmayan oruçlar konusundan da hiç bahsetmez Kur’an. Çünkü geçmiş artık geçmişte kalmıştır. Geçmiş yıllarımızı, oruçla değerlendirmediysek, sağlıklı olmanın yolunu kaçırmışız demektir diyebiliriz. Elbette buda bizlerin, bedenimiz ve ruhumuz için büyük bir kayıptır. Bunu yapmakla, Yaradan ın bizlere verdiği emanetini, doğru kullanmadığımızı söyleyebiliriz.

Zekât konusunda Allah, çok dikkat çekici bir örnek verir.

Bakara 245: Kimdir o adam ki, Allah'a güzel bir borç versin de, Allah da ona kat kat fazlasıyla (verdiğini) ödesin! Allah (rızkı) kısar da, açar da. Hep O'na döndürüleceksiniz.

Ayetin güzelliğine bakar mısınız lütfen. Allah fakire, maddi imkânı olmayana zekât vermeyi, kendisine borç verme olarak kabul ediyor. Elbette bunu yapan, karşılığını Allah tan görecektir. Allah zekât konusuna Kur’an da çok önem verir ve derki. Zekât sizlerin malınızın, paranızın bereketidir. Zekât verilen bir toplumda, toplumsal barışın sağlanacağı, insanların daha huzurlu ve mutlu yaşaması arzu edilmektedir.

Dikkat etmemiz gereken bir konuda, Kur’an da en çok zikredilen, Rabbin bizlere önerdiği, namaz kılmayana, oruç tutmayana ve zekâtını vermeyenlere karşı bir yaptırımdan, cezadan söz etmemesidir. Çünkü dinde zorlama olmadığını ve herkesin yaptıklarının karşılığını alacağını, bu Dünyada imtihanda olduğumuzu söyler. Fakat bu ibadetlerin yapılması ile bizlerin Allah ın istediği yoldan gideceğimiz örneklerini verir ve bizleri teşvik eder.

Açıkça Allah bizleri, bu Dünyada özgür bıraktığını söylerken, yapılan her şeyin bir karşılığı olacağının da dikkatini çeker. Emredilen ibadetlerin yapılmadığında, bu Dünyada beşeri kanunlarla bir ceza verilmesinden bahsetmez. Çünkü emrettiği ibadetlerin, yerine getirilmemesinin muhatabı, Allah ın bizzat kendisidir. Cezayı da mükâfatı da Allah yalnız ben veririm der. Toplumun huzurunu, düzenini sağlamak adına koyduğu kuralların uygulanmasında, elbette beşeri cezalar konmuştur. Örneğin toplumda fuhşun, hırsızlığın çoğalmaması için konmuş olan kurallar gibi.

Duaların karşılık bulmasını istiyorsak, söz dinleyen, Allah ın önerileri ile yaşayan bir kul olmalıyız.

Bizler önce namaz kılın emriyle, Allah ın bizlere neler anlatmaya çalıştığını, doğru anlamalıyız. Toplum olarak bu emri acaba doğru anlayabildik mi? İşte kendimize sormamız gereken çok önemli bir soru. İslam Ülkelerinde bolca kılınan namazları, yapılan duaları düşünün lütfen. Görünen manzara adaletten uzak bir toplum, savaş, yokluk, acı ve keder. İşte namazı Allah ın kriterlerine göre kılmazsak, elbette ondan faydada görmemiz de mümkün olmayacaktır. Allah ın istediği gibi yaşanmıyorsa, dualarında karşılık bulması beklenemez.

Rabbin bir başka ayetinde söylediği gibi, iman ettim demekle gerçek iman etmiş nasıl olunmuyor da, Yalnız Rabbin buyruklarına, batıl karıştırmadan teslim olunması, boyun eğilmesi gerekiyorsa, Allah ın önerdiği şekliyle, namazını gereği gibi kılmayanlarda, NAMAZIN faydasını görmeleri mümkün olmayacaktır.

Allah her şeyden nice örnekler verdik diyorsa Kur’an da, namazını göstermelik kılanlar içinde elbette bir uyarısı var. Maun suresinde Allah, namazını kılan bir toplumdan söz ederek bakın ne diyor.

(Yazıklar olsun o namaz kılanlara ki, Onlar namazlarını ciddiye almazlar. Onlar gösteriş yapanlardır.)

Demek ki öyle Müslümanlar var ki, namazlarını borcumuzu ödeyelim, borçtan kurtulalım ya da gösteriş olsun diye kılıyor. Ciddiye almama konusuna gelince. Allah namazlarımızı huşu içinde kılmamızı, kendisinden yardım istememizi söyler. Eğer emredilen namaz, Allah ın istediği kalitede, yöntemle yapılmıyorsa, ona ciddiyetle yapılmıyor deriz. Ne yazık ki bizler, namazlarımızı Rabbin istediği ölçüde, değerde yapamıyoruz.

Peki, bizler namazımızı nasıl kılıyoruz? Anlamını dahi bilmeden ayetleri okuyarak, namaz kıldığımızı zannediyoruz. Anlamını bilmeden okuduğumuz içinde, Yaradan la huşu içinde onun huzurunda olamıyoruz. Yaradan la doğru yöntemle irtibat kuramadığımız için, boşa geçiriyoruz zamanımızı. Böyle namaz kıldığımız için, aklımıza öyle şeyler geliyor ki, bununda suçunu şeytana atıyoruz ve bakın şeytan vesvese veriyor diyoruz. Kendimizde hiç suç aramıyoruz bile.

Bizler Allah ın rehberi ile bulaşmadığımız için, birilerinden İslam ı öğrenmenin yolunu seçiyoruz. İşte o birileri de, dini kendi nefislerinde evirip çevirip ilavelerle topluma sunduğu için, ne yazık ki Rabbin gerçeklerinden habersiz yaşıyoruz.

Namazda gösteriş konusu, günümüzde ne yazık ki en çok kullanılan yöntemdir. Birileri camide beni görsün düşüncesiyle, namazımızı kılıyorsak, elbette o namazdan fayda görmemiz de düşünülemez.

Allah hüküm vermediği halde, Camide namaz kılmanın sevabının, kat kat daha fazla olduğunu söyleyerek, ne yazık ki camileri siyasete alet etmişler ve topluma istedikleri gibi yön vermenin, kendi çıkarları doğrultuda kullanmanın merkezi yapmışlardır.

Allah ın bizlere emrettiği tüm ibadetlerin, bizlere faydası olması adına emredildiğini unutmamalıyız. Bu emirlere uyan, uymayan, ya da gevşek davranan, Allah ın önerdiği yolda yürüme çabaları, azmi nispetinde fayda sağlayacaklardır.

Rabbin önerilerine kulaklarını açıp, gönülden uyanlara ne mutlu. Dilerim Rabbimden, namazını gereği gibi kılıp, orucunu tutan, zekâtını gönülden veren, Rabbin halis kullarından oluruz.

Saygılarımla Haluk GÜMÜŞTABAK
__________________
"Hayat bugündür. Emin olduğun tek hayat. Onu en iyi şekilde yaşa."
bartsimpson isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 3. May 2013, 08:59 PM   #3
SEDD-İ ZERÂYİ'
Katılımcı Üye
 
Üyelik tarihi: May 2013
Mesajlar: 43
Tesekkür: 0
11 Mesajina 12 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 0
SEDD-İ ZERÂYİ' has much to be proud ofSEDD-İ ZERÂYİ' has much to be proud ofSEDD-İ ZERÂYİ' has much to be proud ofSEDD-İ ZERÂYİ' has much to be proud ofSEDD-İ ZERÂYİ' has much to be proud ofSEDD-İ ZERÂYİ' has much to be proud ofSEDD-İ ZERÂYİ' has much to be proud ofSEDD-İ ZERÂYİ' has much to be proud of
Standart

eyvallah
SEDD-İ ZERÂYİ' isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 3. May 2013, 09:34 PM   #4
bartsimpson
Super Moderator
 
bartsimpson - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Mar 2012
Mesajlar: 963
Tesekkür: 481
200 Mesajina 303 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 24
bartsimpson has much to be proud ofbartsimpson has much to be proud ofbartsimpson has much to be proud ofbartsimpson has much to be proud ofbartsimpson has much to be proud ofbartsimpson has much to be proud ofbartsimpson has much to be proud ofbartsimpson has much to be proud of
Standart

Allah adına konuşmadan önce... İnsan olalım... İnsan...
__________________
"Hayat bugündür. Emin olduğun tek hayat. Onu en iyi şekilde yaşa."
bartsimpson isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
bartsimpson Kullanicisina Bu Mesaji Için Tesekkür Edenler:
merdem (3. May 2013)
Alt 4. May 2013, 12:17 AM   #5
SEDD-İ ZERÂYİ'
Katılımcı Üye
 
Üyelik tarihi: May 2013
Mesajlar: 43
Tesekkür: 0
11 Mesajina 12 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 0
SEDD-İ ZERÂYİ' has much to be proud ofSEDD-İ ZERÂYİ' has much to be proud ofSEDD-İ ZERÂYİ' has much to be proud ofSEDD-İ ZERÂYİ' has much to be proud ofSEDD-İ ZERÂYİ' has much to be proud ofSEDD-İ ZERÂYİ' has much to be proud ofSEDD-İ ZERÂYİ' has much to be proud ofSEDD-İ ZERÂYİ' has much to be proud of
Standart

aleyküm selam dost1 arkadaş

1)diyanet işlerini mustafa kemal kurmuştur onun zamanında protokoldeki yeri beşinci sıradır.daha sonra ellibirinci sıraya kadar gerilemiştir.

2)görünen o ki zamanın ihtiyaçlarına göre diyanet işlerininde görev ve departman değişikliklerine gidilmiş.tıpkı devletin diğer kurumlarında olduğu gibi.

3)para ile namaz kıldırma olmaz. zaten diyanet işleri laik devlet düzenine göre kurulmuştur .bunu savunduğumuda nereden çıkardınız.burdaki asıl konu diyanet üzerinden kendini müslüman olarak niteleyenlere vurmak.benim tartıştığım konu bu

4)Allah resulü zamanında ibadet yapılan yerlerin isimleri mescid veya musallaydı.şimdi niye cami.ne yapalım şimdi bina isminimi tartışalım.cami kelimesinin kökeninin ne olduğunu sanırım biliyorsunuz uzun uza diye yazmayayım.mescid secde yapılan yer manasında kullanılıyor bu gün camilerde secde yapılmıyor mu? salat yapılmıyor mu? insanlara öğüt verilmiyor mu? kuran öğretilip anlatılmıyor mu?hutbelerde, vaazlarda her ne kadar devlet eliyle olsada sosyal mesajlar verilmiyor mu?

5)siz kelime olarak hanif diyorsunuz.benim hanif olmadığımı ne biliyorsunuz.bari ben biraz açayım bakalım rabbim nasıl müslüman olmamızı istiyormuş.

Allah’ın adı anıldığında kalpleri ürperirler. Enfal-2
Allah’a asla şirk koşmazlar. Furkan-68
Namuslarını (ırzlarını) korurlar. Furkan-68
(Hiç bir türlü) zinaya asla yaklaşmazlar. Mü’minun -5
Namazlarını huşu içinde ve doğru olarak kılarlar. Mü’minun 2,9
Anne ve babalarına öf bile demezler. İsra-23
Boş şeylerden tümüyle yüz çevirirler. Mü’minun -3
Mallarıyla ve canlarıyla cihad ederler. Tevbe-5
Asla zanda bulunmazlar. Casiye -24
Cahillerle asla tartışmazlar. Furkan-63
Kınayıcının kınamasından korkmazlar. Maide-54
Asla yalan söylemezler. Mü’minun-8
Emanetlerine ihanet etmezler. Bakara-177
Söz verdiklerinde sözünde dururlar. Bakara-177
Zekâtlarını hakkıyla verirler. Bakara-177
Yetimin hakkını asla yemezler. Nisa-2
Yolda kalmışlara yardım ederler. Bakara-177
Kafirlere karşı sert, birbirlerine karşı merhametlidir. Fetih-29
İnsanların kusurlarını affederler. A.imran-135
Yalnızca Allah’a dayanıp güvenirler. Tevbe-20
Kâfirler ile Alllah yolunda savaşırlar. A.imran-28
Darlıkta da bollukta da infak ederler. A.imran-133
Kızdıkları zaman öfkelerini yenerler. A.imran-133
Başkalarının ilahlarına sövmezler. En’am-108
Haksız yere bir cana kıymazlar. En’am-151
Allah’ın ayetlerini az bir pahaya satmazlar. Al-i İmran-199
Hakkı bile bile gizlemezler. Bakara-44
İnananlara ‘sen mü’min değilsin’ demezler. Nisa-94
Rasullerden hiçbirini birinden ayırt etmezler. Bakara-136
Yeryüzünde alçak gönüllü olarak yürürler. Furkan-63
Ölçüyü ve tartıyı doğru olarak yaparlar. En’am-52
Helal ve temiz olan şeylerden yerler. Bakara-168
Asla yalan şahitlik yapmazlar. Furkan-72
Dillerini eğip bükerek (geveliyerek) konuşmazlar. Nisa-135
İnsanlar arasında adaletle hükmederler. En’am-151
Yoksulluk yüzünden evlatlarını öldürmezler. En’am-151
Yeminlerini hiçbir zaman bozmazlar. Nahl-91
Adaklarını yerine getirirler. İnsan-7
Allah’ın ahdini yerine getirirler, anlaşmayı bozmazlar. Ra’d-20
yakınlarına (akrabalarına) yardım ederler. Bakara-177
Yolda kalmışlara ve hastalara yardım ederler. Bakara-177
Yoksullara ve esir düşenlere yardım ederler. Bakara-177
Zorda, darda ve savaş anlarında sabrederler. Bakara-177
Verilen rızıktan yerli yerince harcarlar. Enfal-3
Geceleri az uyurlar. Zariyat-17
O gün yüzlerindeki secde izi ile tanınırlar. Fetih-29
İnsanlara iyiyi emreder, kötülükten de alıkorlar. Enfal-71
Açıklanınca hoşlarına gitmeyecek şeyleri sormazlar. Maide-101
Yapacakları işlerde kendi aralarında danışırlar. Şura-38
Gerçekten felaha kavuşanlardır. Mü’minun-1

Bakara Sûresi
3- Onlar, gaybe inanırlar namazı kılarlar, kendilerine verdiğimiz rızıktan yerli yerince sarf ederler.
4- Onlar, sana indirilen Kitaba da, senden önce indirilenlere de inanırlar; ahirete de yalnız onlar kesinlikle inanırlar.
153- Ey İnananlar! Sabır ve namazla yardım dileyin. Allah, muhakkak ki sabredenlerle beraberdir.
156- Onlara bir musibet geldiğinde: "Biz Allah'ınız ve elbette O'na döneceğiz" derler.
207- İnsanlar arasında, Allah'ın rızasını kazanmak için canını verenler vardır. Allah kullarına karşı şefkatlidir.
261- Mallarını Allah yolunda sarf edenlerin durumu, her başağında yüz tane olmak üzere yedi başak veren tanenin durumu gibidir. Allah dilediğine kat kat verir. Allah'ın lütfü geniştir, O her şeyi bilendir.
262- Mallarını Allah yolunda sarf edip sonra sarf ettikleri şeyin ardından başa kakmayan ve eza etmeyenlerin ecirleri Rablerinin katındadır. Onlara korku yoktur ve onlar üzülmeyeceklerdir.
265- Allah'ın rızasını kazanmak ve kalplerini sağlamlaştırmak için mallarını sarf edenlerin durumu, yüksekçe bir tepede bulunan, bol yağmur aldığında yemişlerini iki kat veren, bol yağmur yağmasa bile çisentisi düşen bir bahçenin durumu gibidir. Allah işlediklerinizi görür.

Al-i İmran Sûresi
16-17- Onlar ki, "Rabbimiz! Biz şüphesiz inandık, bunun için günahlarımızı bize bağışla ve bizi ateşin azabından koru" diyen, sabreden, doğru olan, gönülden kulluk eden, hayra sarf eden ve seher vakitlerinde bağışlanma dileyenlerdir.
104- Sizden, iyiye çağıran, doğruluğu emreden ve fenalıktan meneden bir cemaat olsun. İşte başarıya erişenler yalnız onlardır.
134- Onlar bollukta ve darlıkta sarf ederler, öfkelerini yenerler, insanların kusurlarını affederler. Allah iyilik yapanları sever.
191- Onlar ayakta iken, otururken, yan yatarken Allah'ı anarlar; göklerin ve yerin yaratılışını düşünürler: "Rabbimiz! Sen bunu boşuna yaratmadın, Sen münezzehsin. Bizi ateşin azabından koru", derler.

Nisa Sûresi
57- İnanıp yararlı iş işleyenleri içinde temelli ve ebedi kalacakları, içlerinden ırmaklar akan cennetlere koyacağız. Onlara orada tertemiz eşler vardır. Onları en koyu gölgeliklere yerleştireceğiz.
59- Ey İnananlar! Allah'a itaat edin, Peygambere ve sizden buyruk sahibi olanlara itaat edin. Eğer bir şeyde çekişirseniz, Allah'a ve ahiret gününe inanmışsanız onun halini Allah'a ve peygambere bırakın. Bu, hayırlı ve netice itibariyle en güzeldir.
69- Kim Allah'a ve Peygambere itaat ederse, iste onlar Allah'ın nimetine eriştirdiği peygamberlerle, dosdoğru olanlar, şehitler ve iyilerle beraberdirler. Onlar ne iyi arkadaştırlar!
76- İnananlar Allah yolunda savaşırlar, inkâr edenler ise şeytan yolunda harbederler. Şeytanın dostlarıyla savaşın, esasen şeytanın hilesi zayıftır.
94- Ey İnananlar! Allah yolunda yürüdüğünüz vakit, her şeyi iyice anlayın. Size, Müslüman olduğunu bildirene, dünya hayatının geçici menfaatine göz dikerek: "Sen mümin değilsin" demeyin. Allah katında birçok ganimetler vardır. Evvelce siz de öyleydiniz. Allah size iyilikte bulundu, iyice araştırıp anlayın, Allah işlediklerinizden şüphesiz haberdardır.
135- Ey İnananlar! Kendiniz, ana babanız ve yakınlarınız aleyhlerine de olsa, Allah için şahit olarak adaleti gözetin; ister zengin, ister fakir olsun, Allah onlara daha yakındır. Adaletinizde heveslere uymayın. Eğer eğriltirseniz veya yüz çevirirseniz bilin ki, Allah işlediklerinizden şüphesiz haberdardır.
136- Ey İnananlar! Allah'a, Peygamberine, Peygamberine indirdiği Kitaba ve daha önce indirdiği Kitablara inanmakta sebat gösterin. Kim Allah'ı, meleklerini, kitaplarını, peygamberlerini ve ahiret gününü inkar ederse, şüphesiz derin bir sapıklığa sapmıştır.
146- Ancak tövbe edenler, nefislerini ıslah edenler, Allah’ın Kitabına sarılanlar ve dinlerine Allah için candan bağlananlar müstesnadır. Onlar inananlarla beraberdirler. Allah müminlere büyük ecir verecektir
147- Şükreder ve inanırsanız, Allah size niçin azab etsin? Allah şükrün karşılığını verir ve bilir.
175- Allah kendisine inananları ve Kitabına sarılanları rahmetine ve bol nimetine kavuşturacak, onları Kendisine götüren doğru yola eriştirecektir.

Maide Sûresi
8- Ey İnananlar! Allah için adaleti ayakta tutup gözeten şahidler olun. Bir topluluğa olan öfkeniz sizi adaletsizliğe sürüklemesin; adil olun; bu, Allah'a karşı gelmekten sakınmaya daha yakındır. Allah'tan sakının, doğrusu Allah işlediklerinizden haberdar'dır.
11- Ey İnananlar! Allah'ın üzerinize olan nimetini anın: Hani bir topluluk size tecavüze kalkışmıştı da Allah onlara mani olmuştu. Allah'tan sakının, inananlar Allah'a güvensinler.
35- Ey İnananlar! Allah'tan sakının, O'na ulaşmaya yol arayın, yolunda cihad edin ki kurtulasınız.
55- Sizin dostunuz ancak Allah, O'nun peygamberi ve namaz kılan, zekat veren ve rüku eden mü'minlerdir.
57- Ey İnananlar! Kendilerine sizden önce kitap verilenlerden, dininizi alaya ve eğlenceye alanları ve inkârcıları dost olarak benimsemeyin. İnanıyorsanız Allah'tan sakının.
87- Ey İnananlar! Allah'ın size helal ettiği temiz şeyleri haram kılmayın, hududu da aşmayın, doğrusu Allah aşırı gidenleri sevmez.
90- Ey İnananlar! İçki, kumar, putlar ve fal okları şüphesiz şeytan işi pisliklerdir, bunlardan kaçının ki saadete eresiniz. Ki O sizi dener. Bundan sonra kim haddi aşarsa ona elem verici azab vardır.
101- Ey İnananlar! Size açıklanınca hoşunuza gitmeyecek şeyleri sormayın. Kur'an indirilirken onları sorarsanız size açıklanır, (ama üzülürsünüz).
105- Ey İnananlar! Siz kendinize bakın; doğru yolda iseniz sapıtan kimse size zarar veremez. Hepinizin dönüşü Allah'a dır, işlemekte olduklarınızı size haber verecektir.

En’am Sûresi
160- Kim ortaya bir iyilik koyarsa ona on katı verilir; ortaya bir kötülük koyan ise ancak misliyle cezalandırılır; onlara haksızlık yapılmaz.
161- "Şüphesiz Rabbim beni doğru yola, gerçek dine, doğruya yönelen ve puta tapanlardan olmayan İbrahim'in dinine iletmiştir" de.
162- De ki: "Namazım, ibadetlerim, hayatım ve ölümüm, alemlerin Rabbi Allah içindir.
163- O'nun hiçbir ortağı yoktur; böyle emrolundum ve ben müslümanların ilkiyim.
164- De ki: "Allah her şeyin Rabbi iken O'ndan başka bir Rab mi arayayım? Herkesin kazandığı kendisinedir, kimse başkasının yükünü taşımaz; sonunda dönüşünüz Rabbinizedir, ayrılığa düştüğünüz şeyleri size bildirecektir."

A’raf Sûresi
170- Allah'a karşı gelmekten sakınanlar için, ahiret yurdu vardır, düşünmüyor musunuz? Biz, iyiliğe çalışanların ecrini elbette zayi etmeyiz.
204- Kur’an okunduğu zaman ona kulak verin, dinleyin ki merhamet olunasınız.
205- Rabbini gönülden ve korkarak içinden hafif bir sesle sabah akşam an, gafillerden olma.
206- Doğrusu Rabbinin katında olanlar, O'na kulluk etmekten büyüklenmezler, O'nu tenzih ederler ve yalnız O'na secde ederler.

Enfal Sûresi
2-3- İnananlar ancak, o kimselerdir ki Allah anıldığı zaman kalpleri titrer ayetleri “miz” okunduğu zaman bu onların imanlarını artırır. Ve Rablerine güvenirler; namaz kılarlar; kendilerine verdiğimiz rızıktan yerli yerince sarfederler.
74- İnanıp hicret eden, Allah yolunda savaşanlar ve muhacirleri barındırıp onlara yardım edenler, işte onlar gerçekten inanmış olanlardır. Onlara mağfiret ve cömertçe verilmiş rızıklar vardır.

Tevbe Sûresi
71- Mümin erkekler ve mümin kadınlar birbirlerinin velileridir; iyiyi emreder kötülükten alıkorlar; namaz kılarlar, zekat verirler, Allah'a ve peygamberine itaat ederler. İşte Allah bunlara rahmet edecektir. Allah şüphesiz güçlüdür, hakimdir.
111- Allah şüphesiz, Allah yolunda savaşıp, öldüren ve öldürülen müminlerin canlarını ve mallarını Tevrat, İncil ve Kur’an'da söz verilmiş bir hak olarak cennete karşılık satın almıştır. Verdiği sözü Allah'tan daha çok tutan kim vardır? Öyleyse, yaptığınız alışverişe sevinin; bu büyük başarıdır.
112- Allah'a tövbe eden, kullukta bulunan, O'nu öven, O'nun uğrunda gezen, rüku ve secde eden, uygun olanı buyurup fenalığı yasak eden ve Allah'ın yasalarını koruyan müminlere de müjdele.

Ra’d Sûresi
20- Onlar, Allah'ın ahdini yerine getirirler, anlaşmayı bozmazlar.
21- Onlar, Allah'ın birleştirilmesini emrettiği şeyi birleştirirler, Rablerinden korkarlar; kötü hesaptan ürkerler.
22-24. Onlar, Rablerinin rızasını dileyerek sabrederler, namazı kılarlar; kendilerine verdiğimiz rızıktan, gizlice ve açıkça sarf ederler; iyilik yaparak kötülüğü ortadan kaldırırlar; işte onlara bu dünyanın iyi sonucu, girecekleri Adn cennetleri vardır; babalarının, eşlerinin, çocuklarının iyi olanları da oraya girerler. Melekler her kapıdan yanlarına girip: "Sabretmenize karşılık size selam olsun; burası dünyanın ne güzel bir sonucudur!" derler.

İbrahim Sûresi
31- İnanan kullarıma söyle, namazı kılsınlar; alış veriş ve dostluğun olmayacağı günün gelmesinden önce, kendilerine verdiğimiz rızıktan açık ve gizli sarf etsinler.

Hac Sûresi
35-O'na teslim olun. Allah anıldığı zaman kalpleri titreyen, başlarına gelene sabreden, namaz kılan, kendilerine verdiğimiz rızıktan sarf eden ve Allah'a gönül vermiş olan kimselere müjde et.

Mü’minun Sûresi
2- Onlar namazda huşu içindedirler.
3- Onlar boş şeylerden yüz çevirirler.
4- Onlar zekâtlarını verirler.
5- Onlar, eşleri ve cariyeleri dışında, mahrem yerlerini herkesten korurlar.
8- Onlar emanetlerini ve sözlerini yerine getirirler.
9- Namazlarına riayet ederler.

Furkan:
64- Onlar, gecelerini Rableri için kıyama durarak ve secdeye vararak geçirirler.
65-67- Onlar, "Rabbimiz! Bizden cehennem azabını uzaklaştır; doğrusu onun azabı sürekli ve acıdır. Orası şüphesiz kötü bir yer ve kötü bir duraktır" derler.
72- Onlar yalan yere şahadet etmezler; faydasız bir şeye rastladıkları zaman yüz çevirip vakarla geçerler.
73- Kendilerine Rablerinin ayetleri hatırlatıldığı zaman, onlara karşı kör ve sağır davranmazlar.
74- Onlar: "Rabbimiz! Bize eşlerimizden ve çocuklarımızdan gözümüzün aydınlığı olacak insanlar ihsan et ve bizi, Allah'a karşı gelmekten sakınanlara önder yap" derler.

Şuara:
227-Ancak inanıp yararlı iş işleyenler, Allah'ı çok ananlar ve haksızlığa uğratıldıklarında haklarını alanlar bunun dışındadır. Haksızlık eden kimseler nasıl bir yıkılışla yıkılacaklarını anlayacaklardır.

Lokman:
4- O kimseler namazı kılarlar, zekatı verirler; ahirete de yakınen inanırlar.

Secde:
15-16- Ayetlerimize ancak, kendilerine hatırlatıldığı zaman secdeye kapananlar, büyüklük taslamayarak Rablerini överek yüceltenler, vücutlarını yataklardan uzak tutup korkarak ve umarak Rablerine yalvaranlar ve verdiğimiz rızıklardan sarf edenler inanır.

Şura:
37-38- Allah katında olan; inanıp Rablerine güvenen, büyük günahlardan ve hayasızlıklardan çekinen, öfkelendiklerinde bile bağışlayanlar, Rablerinin çağrısına cevap verenler ve namaz kılanlar için daha iyi ve daha süreklidir. Onların işleri aralarında danışma iledir. Kendilerine verdiğimiz rızıktan da sarf ederler.

Fetih:
29- Muhammed Allah’ın elçisidir. Onun beraberinde bulunanlar, inkârcılara karşı sert, birbirlerine merhametlidirler. Onları rükûa varırken, secde ederken, Allah'tan lütuf ve hoşnutluk dilerken görürsün. Onlar, yüzlerindeki secde izi ile tanınırlar. İşte bu, onların Tevrat'ta anlatılan vasıflarıdır. İncil'de de şöyle vasıflandırılmışlardı: Filizini çıkarmış, onu kuvvetlendirmiş, kalınlaşmış, gövdesi üzerine dikilmiş, ekincilerin hoşuna giden ekin gibidirler. Allah böylece bunları çoğaltıp kuvvetlendirmekle inkârcıları öfkelendirir. Allah, inanıp yararlı işler işleyenlere, bağışlama ve büyük ecir vadetmiştir.

Hucurat:
1- Ey inananlar! Allah'tan ve peygamberinden öne geçmeyin; Allah'tan sakının; doğrusu Allah işitir ve bilir.
2- Ey inananlar! Seslerinizi, Peygamberin sesini bastıracak şekilde yükseltmeyin. Farkına varmadan, işlediklerinizin boşa gitmemesi için, Peygambere birbirinize bağırdığınız gibi yüksek sesle bağırmayın.
6- Ey inananlar! Eğer yoldan çıkmışın biri size bir haber getirirse, onun iç yüzünü araştırın, yoksa bilmeden bir millete fenalık edersiniz de sonra ettiğinize pişman olursunuz.
11- Ey inananlar! Bir topluluk bir diğerini alaya almasın, belki de onlar kendilerinden daha iyidirler. Kadınlar da başka kadınları alaya almasınlar, belki onlar kendilerinden daha iyidirler. Kendi kendinizi ayıplamayın; birbirinizi kötü lakaplarla çağırmayın; inandıktan sonra yoldan çıkmış olmak ne kötü bir addır. Tövbe etmeyenler, işte onlar zalimlerdir.
12- Ey inananlar! Zannın çoğundan sakının, zira zannın bir kısmı günahtır. Birbirinizin suçunu araştırmayın; kimse kimseyi çekiştirmesin; hangi biriniz ölü kardeşinin etini yemekten hoşlanır? Ondan tiksinirsiniz; Allah'tan sakının, şüphesiz Allah tövbeleri daima kabul edendir, acıyandır.
15- "İnananlar, ancak Allah'a ve peygamberine inanmış, sonra şüpheye düşmemiş; Allah uğrunda mallarıyla, canlarıyla cihat etmiş olanlardır. İşte onlar doğru olanlardır."

Zariyat:
17- Onlar, geceleri az uyuyanlardı.
18- Seher vakitlerinde bağışlanma dilerlerdi.
19- Onların mallarında muhtaç ve yoksullar için bir hak vardı, onu verirlerdi.

Haşr:
18- Ey inananlar! Allah'tan sakının; herkes yarına ne hazırladığına baksın; Allah'tan sakının, çünkü Allah işlediklerinizden haberdardır.

Mearic:
22-27- Ancak namaz kılıp namazlarında yoksul ve yoksuna belirli bir hak tanıyanlar, ceza gününü doğrulayanlar, Rablerinin azabından korkanlar böyle değildir.
28- Doğrusu Rablerinin azabından kimse güvende değildir.
30-Eşleri ve cariyeleri dışında, mahrem yerlerini herkesten koruyanlar, doğrusu bunlar yerilmezler.
31- Bu sınırları aşmak isteyenler, işte onlar, aşırı gidenlerdir.
32- Emanetlerini ve sözlerini yerine getirenler,
33- Şahitliklerini gereği gibi yapanlar,
34- Namazlarına riayet edenler
.


6)Cenabı Allah camiler kurun mu demiş salat kurumlarını kurun mu demiş?
Dinde Zekatın nerelere harcanacağı belirtilmemiş midir? Aç insanların gezdiği ülkede milyarlık camilerden kime bir yarar vardır diyorsunuz.
Cumhuriyet Türkiyesinde toplanan vergiler peygamber zamanındaki gibimi harcanıyor sizce veya ona göremi harcanıyor.zenginden az fakirden çok toplanmıyor mu?bu laik düzen içerisinde mevki sahipleri her türlü talanı yaparken halkın güç bela arasında para toplayıp ibadet için yaptıkları camilermi gözünüze battı.müslümanlar nerde toplanıp namaz kılacaklar ahırdamı.temiz düzenli bir binanın kime ne zararı var.adı mescit cami yada toplanılan yer olsun ne fark eder.milli gelirden yeterince pay almayan ülkenin gerçek sahiplerinin durumu yapılan camilere bağlanabilir mi?bu ülke bir cumhurbaşkanının dahi halkın parasıyla belli bir gazeteye veya derneye gizliden milyarlarca aktardığınıda gördü.
rejimin bu zamana kadar kimleri zengin edip palazlattığını hepimiz gördük o yüzden bu konuda size katılamayacağım.

7)bu ülkede kurulan bazı iletişim organlarının buna internet siteleri de dahil ne amaçla kurulduğunu devletin savcıları çok iyi ortaya koydu.başörtülü kızların internette resimlerini koyup bilmem ne libidocusu diye kurulan siteleri görmnedik mi sanıyorsunuz.dezenformasyonun belli dönemlerde maşallah en derini buna benzer kuruluşlar tarafından başkalarının eliyle yapılmadımı?

8)devletin her biriminde saltanatın izleri görülmektedir.merdem arkadaş diyaneti örnek verdi bense orduyu.gelelim ordu evlerine..2011 ve 2012 de yeni düzenlemeler getirilmiştir.ama denetleyen kim söyleyin bana.millet yirmi yaşındaki çocuğunu orduevlerinde garsonluk yapmak için mi yetiştiriyor.yada sarhoş olan bir subayın hakaretlerine mazur kalmak için mi?veya sosyal tesislerde subay eşlerinin abartılı tavırlarına katlanmak için mi?kantin astsubayı olursun iki sene sonra son model araban olur.askerin ayağında postalı patlar yırtılır.ama subay astsubaylar haftada iki kere levazımdan don atlet değiştirirler.harcanan para nedir nereye gider kimse bilmez.

9)secdeci başı,oruçcu başı yada ibrikçi başı siz istediğiniz gibi adlandırın veya sıfatlandırın sonuçta konunun özünden beni uzaklaştıramazsınız.

10)diyorsunuz ki Üye olurken okumuş olmalısınız. Forum kurallarımızın 8. Maddesi:
“İslam dininin rituel’lerini reddeden, namaz yoktur, oruç yoktur, hac yoktur,kabe put’tur gibi tezleri içeren yazılar yazılamaz.”
şeklindedir.
benim bu siteye üye olmama sebep zaten burda bu kavramlara doğrudan yada dolaylı yok denilmesi veya içlerinin fütursuzca boşaltılması.hacca arapları ziyaret diyen benmiyim bu sitede canım efendim.

Konu SEDD-İ ZERÂYİ' tarafından (4. May 2013 Saat 12:20 AM ) değiştirilmiştir.
SEDD-İ ZERÂYİ' isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
SEDD-İ ZERÂYİ' Kullanicisina Bu Mesaji Için Tesekkür Edenler:
bartsimpson (4. May 2013)
Alt 4. May 2013, 02:03 PM   #6
dost1
Site Yöneticisi
 
dost1 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Sep 2008
Mesajlar: 3.076
Tesekkür: 3.618
1.093 Mesajina 2.442 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 100000
dost1 is on a distinguished road
Standart

Selamun aleyküm! Değerli Sedd-i Zerâyi Kardeşim!

Alıntı:
SEDD-İ ZERÂYİ' Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
aleyküm selam dost1 arkadaş

1)diyanet işlerini mustafa kemal kurmuştur onun zamanında protokoldeki yeri beşinci sıradır.daha sonra ellibirinci sıraya kadar gerilemiştir.
Diyanet işlerini Mustafa Kemal değil Türkiye Büyük Millet Meclisi Kurmuştur.

Alıntı:
SEDD-İ ZERÂYİ' Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
2)görünen o ki zamanın ihtiyaçlarına göre diyanet işlerininde görev ve departman değişikliklerine gidilmiş.tıpkı devletin diğer kurumlarında olduğu gibi.
Evet ilk kurulduğundan bu yana oldukça geri plana atılmış.

Alıntı:
SEDD-İ ZERÂYİ' Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
3)para ile namaz kıldırma olmaz. zaten diyanet işleri laik devlet düzenine göre kurulmuştur .bunu savunduğumuda nereden çıkardınız.burdaki asıl konu diyanet üzerinden kendini müslüman olarak niteleyenlere vurmak.benim tartıştığım konu bu
Para ile namaz kıldırma memurluğunun olmadığını bildiğinize göre... Allah'a Kulluğunu Allah'ın Kur'an'ından öğrenen müslümanın para ile namaz kıldıran memurun arkasında namaz kılamayacağını da bilmiş olmalısınız. Buna müslümanı vurmak değil müslümanı kendine getirmek denilir.

Alıntı:
SEDD-İ ZERÂYİ' Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
4)Allah resulü zamanında ibadet yapılan yerlerin isimleri mescid veya musallaydı.şimdi niye cami.ne yapalım şimdi bina isminimi tartışalım.cami kelimesinin kökeninin ne olduğunu sanırım biliyorsunuz uzun uza diye yazmayayım.mescid secde yapılan yer manasında kullanılıyor bu gün camilerde secde yapılmıyor mu? salat yapılmıyor mu? insanlara öğüt verilmiyor mu? kuran öğretilip anlatılmıyor mu?hutbelerde, vaazlarda her ne kadar devlet eliyle olsada sosyal mesajlar verilmiyor mu?
Değerli Kardeşim!
Şimdi ne yapalım demiyeceğiz. Dini ya Allah'a ya da dunillaha has kılacağız. Allah ne dedi ise o. Allah Resulu zamanındaki "musalla" ve "mescid" ile "cami" aynı değildir. Caminin kökenin ne olduğunu bildiğim için Allah Resulu zamanındaki "mescid" ve "musalla"dan sözettim.

Bu ülkede 35 bin tane de Cami yaptırma derneği var.Yaklaşık 80 bin cami, 67 bin okul 1220 tane hastane var. Bu 80 bin caminin bir aylık elektrik faturası bile 42 milyonu buluyor. Peki ürettiği nedir?


Diyanet İşleri Başkanlığı, 2013 bütçesinden aldığı payla 11 bakanlık bütçesini geride bıraktı. 2012 bütçesinden 3 milyar 891 milyon lira alan Diyanet'e 2013 bütçesinden 4 milyar 604 milyon lira ayrıldı.

Aşağıda belirtilen Bakanlıkların bütçesine bakalım ve halka vermesi gereken hizmetleri tefekkür edelim.
Milli Eğitim Gençlik ve Spor Bakanlı 489 milyon 29 bin 215 TL
Sağlık Bakanlığı bütçesi 222 milyon 432 bin 150 TL
Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanlığı.201 milyon 369 bin 590 TL
Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanlığı 162 milyon 749 bin 560 TL
İçişleri ve Yerel Yönetimler Bakanlı 148 milyon 536 bin 513 TL
Çalışma ve Sosyal Güvenlik bakanlı 121 milyon 418 bin 810 TL
Turizm, Çevre ve Kültür Bakanlığı 67 milyon 10 bin 750 TL
Ekonomi ve Enerji Bakanlığı 64 milyon 406 bin 630 TL
Dışişleri Bakanlığı 35 milyon 450 bin 380 TL

Bir de Diyanet İşleri Başkanlığının 4 milyar 604 milyon bütçesine bakalım ve halka verdiği hizmetleri tefekkür edelim.
Bu rakamlar tam bir zulümdür.

Alıntı:
SEDD-İ ZERÂYİ' Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
5)siz kelime olarak hanif diyorsunuz.benim hanif olmadığımı ne biliyorsunuz.bari ben biraz açayım bakalım rabbim nasıl müslüman olmamızı istiyormuş.
Siz hanifsiniz ya da hanif değilsiniz diye bir açıklamada bulunmadım. Önemli olan Allah'ın olmazsa olmaz ilkeleridir.

Yazımda ;"Müslümanın sünnisi sünni olmayanı mı olur? Bu ayrımı neye göre yapıyorsunuz? Allah’ın istediği sadece Allah’a Hanifler olunmasıdır. (Rum 30,Ali imran 67, En’am 79,161, Yunus 104-105)" diyerek dikkat çektiğim bu hususdur.

Değerli Kardeşim!
Özetle “şirk koşmaksızın tevhide yönelen” diyebileceğimiz "hanif müslimler" Allah'ın vahyinde istenilen ne ise yapanlar olurlar. (Hacc 30,31)

Allah razı olsun. Hanif müslimlerin yapması gerekenlerden bazılarını , bizlerle paylaşmışsınız. Kur'an'da ne varsa yapılması gerekenler onlardır. Kur'an Allah'a inanıpp güvenenlerin yaşam kitabıdır.

Alıntı:
SEDD-İ ZERÂYİ' Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
6)Cenabı Allah camiler kurun mu demiş salat kurumlarını kurun mu demiş?
Dinde Zekatın nerelere harcanacağı belirtilmemiş midir? Aç insanların gezdiği ülkede milyarlık camilerden kime bir yarar vardır diyorsunuz.
Cumhuriyet Türkiyesinde toplanan vergiler peygamber zamanındaki gibimi harcanıyor sizce veya ona göremi harcanıyor.
Değerli Kardeşim!
İnsanları ilgilendiren bir konuda haber verenin adının "Oda Tv" ya da şu, bu olması gerçekleri değiştirmez. Gerçekler kimden gelirse gelsin gerçektir. Haberi getirenin adından dolayı haber gözardı edilemez. Yapılması gereken, verilen haberin gerçek olup olmadığının araştırılarak yalansa tekzib, doğru ise gereğinin yapılması olmalıdır.

Halktan toplanan vergilerin gereği gibi harcanmadığını belirtmek için değil mi bu yazışmamız? Hurafeden başka hiçbir değer üretmeyen bir kurum için halkın vergilerinden toplanan paraların 4 milyar 604 milyon lirası ayrılıyor. Zulümdür bu yapılan.

Alıntı:
SEDD-İ ZERÂYİ' Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
zenginden az fakirden çok toplanmıyor mu?
Aksini belirten yok. Ülkede toplanan vergilerin de harcamaların da adaletsiz olduğunu, zulüm olduğunu bilmeyen mi var?

Alıntı:
SEDD-İ ZERÂYİ' Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
bu laik düzen içerisinde mevki sahipleri her türlü talanı yaparken
Laik düzen mi emrediyor mevki sahiplerine her türlü talanı yapın diye. Yoksa inandıkalrını söyledikleri din mi emrediyor? Allah'ın dini tam aksini emrettiğine göre bu tür talanları yapanlar iblislerine uymuş kafirler ve müşrikler değil midir? Lafa geldiğinde Ülkemizin %99 müslümandır deniliyor. Halkı Müslüman olan bir ülkede bunlar nasıl olabiliyor?

Alıntı:
SEDD-İ ZERÂYİ' Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
halkın güç bela arasında para toplayıp ibadet için yaptıkları camilermi gözünüze battı.
Allah, Kur'ân adındaki talimatnameyle kullarına bir takım görevler bildirmiş ve bu görevlerin kayıtsız şartsız bir itaat ve teslimiyet içinde yerine getirilmesini istemiştir. İbadet, sadece camide paralı namaz kıldırma memurlarının arkasında ne söylediğini bilmeyerek eğilip yatmak değildir. İbâdet , Allah'ın hoşnut ve razı olduğu eylem ve davranışları işlemek suretiyle Allah'a gösterilen saygı ve içten bağlılıktır.

Nerede Allah'a ibadet, nerede din= namaz=ibadet=cami diyen zihniyet ?

Alıntı:
SEDD-İ ZERÂYİ' Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
müslümanlar nerde toplanıp namaz kılacaklar ahırdamı.temiz düzenli bir binanın kime ne zararı var.adı mescit cami yada toplanılan yer olsun ne fark eder.
Dinimizde Ruhbanlık ve resmi mabet varsa haklısınız. Ancak din=namaz=cami=ibadet olunca bu kaçınılmaz bir sonuç olur.


Müslümanlar da dinlerini yaşayıp ibadetlerini yapabilmek için namaz kılacakları yer bulamadıklarından sürekli olarak "Cami yaptırma yaşatma" dernekleri kurarak devletten yaptırdıkları camilere imam ve müezzin isterler. İmam ve müezzinler de çoğu zaman kendi başlarına -aldıkları aylık karşılığı- namaz kılıp kıldırırlar ve gönül rahatlığı ile de evlerine giderler. Bayram ve yatsı namazları için de fazla mesai ücreti isterler. Vaazlarında da "Dinimizde resmi mabet yoktur. Bütün yeryüzü bizlere mescit kılınmıştır derler.

Alıntı:
SEDD-İ ZERÂYİ' Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
milli gelirden yeterince pay almayan ülkenin gerçek sahiplerinin durumu yapılan camilere bağlanabilir mi?
Milli gelirden yeterince pay alamayanlar; kendilerini Allahla aldatma kurumlarını da gözönünde bulunduranlardan olurlar. (Tevbe 107)



Alıntı:
SEDD-İ ZERÂYİ' Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
bu ülke bir cumhurbaşkanının dahi halkın parasıyla belli bir gazeteye veya derneye gizliden milyarlarca aktardığınıda gördü.
İnsanlar Allahla aldatanlar başta olmak üzere kendilerini aldatanlara karşı uyanık olmadıkça daha beterlerini de görürler.


Alıntı:
SEDD-İ ZERÂYİ' Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
rejimin bu zamana kadar kimleri zengin edip palazlattığını hepimiz gördük o yüzden bu konuda size katılamayacağım.
Rejim emretmiyor şunları zengin edip palazlatın diye. Rabbimiz inananlarını uyarır şems suresinde fücur ve takva diye. Yöneticilerin iblisleri de fücuru emreder ve onlarda buna uyarak kendilerine de yönettikleri halka da zulüm ederler. Müslümanlara düşen ise böylesi zalimlerle mücadele etmektir.

Alıntı:
SEDD-İ ZERÂYİ' Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
7)bu ülkede kurulan bazı iletişim organlarının buna internet siteleri de dahil ne amaçla kurulduğunu devletin savcıları çok iyi ortaya koydu.başörtülü kızların internette resimlerini koyup bilmem ne libidocusu diye kurulan siteleri görmnedik mi sanıyorsunuz.dezenformasyonun belli dönemlerde maşallah en derini buna benzer kuruluşlar tarafından başkalarının eliyle yapılmadımı?
Evet yapıldı. Ne yazık ki yapılmaya da devam ediliyor. Aynı aldatmalar günümüzde de devam ediyor.

Alıntı:
SEDD-İ ZERÂYİ' Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
8)devletin her biriminde saltanatın izleri görülmektedir.merdem arkadaş diyaneti örnek verdi bense orduyu.
İyi ama siz Merdem kardeşin verdiği örneği onaylayarak değil yapılanları mazur gösterecek örnekler verdiniz üstelik bunu da suçlayarak yaptınınız.

Alıntı:
SEDD-İ ZERÂYİ' Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
gelelim ordu evlerine..2011 ve 2012 de yeni düzenlemeler getirilmiştir.ama denetleyen kim söyleyin bana.millet yirmi yaşındaki çocuğunu orduevlerinde garsonluk yapmak için mi yetiştiriyor.yada sarhoş olan bir subayın hakaretlerine mazur kalmak için mi?veya sosyal tesislerde subay eşlerinin abartılı tavırlarına katlanmak için mi?kantin astsubayı olursun iki sene sonra son model araban olur.askerin ayağında postalı patlar yırtılır.ama subay astsubaylar haftada iki kere levazımdan don atlet değiştirirler.harcanan para nedir nereye gider kimse bilmez.
Zulüm nerede olursa olsun zulümdür. Bazısı görülmezken bazısı görünür kılınmaz. Ordu evlerinde de başka kurumlarda da yapılan benzeri davranışların hepsi de zulümdür. İnananlar benim hırsızım iyi, benim zalimim daha iyi mantığından çıkıp Hakkı ortaya koymadıkça bu zulümler devam edip gidecektir. Günümüzde İslamı ön planda tutarak devleti yönetme yetkisini alanlar ne yazık ki devletin harcamalarını yapan sayıştayı devre dışı bırakan yasaları çıkarmakta yapılan yolsuzlukların üzerini örtmeye çalışmaktadır.

Alıntı:
SEDD-İ ZERÂYİ' Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
9)secdeci başı,oruçcu başı yada ibrikçi başı siz istediğiniz gibi adlandırın veya sıfatlandırın sonuçta konunun özünden beni uzaklaştıramazsınız.
Sizi konunun özünden uzaklaştırmaktan çok konunun özüne yaklaştırmaya çalışyorum.

Sizi konunun özünden mi uzaklaştırmışız? Konunun özüne mi yaklaştırmışız?Birlikte bakalım. Neler demiştik?

Siz:

"Arkadaş hayatta alnın secdeye değmemiş millete kalkar namazı şöyle kıl diye emir verirsin yada namaz yoktur kılmayın dersin."
demişsiniz.

Biz:
"Bu yargıda bulunabilmek için bu yargıda bulunan insanların "secdeci başı" olmaları gerekir ki, doğru yargıda bulunabilmiş olsunlar."
demişiz.

Siz:
"Bir kere oruç tutmamışsın nefsinle savaşmamışsın kalkar bunların tuttuğu oruç kabul olmaz dersin."
demişsiniz.

Biz:
"Bu yargıda bulunabilmek için de bu yargıda bulunan insanların "oruçcu başı" olmaları gerekir ki, doğru yargıda bulunabilmiş olsunlar. Unutmamalıyız ki, oruçsuz kimseler sadece aç kalanlar değil “leallekum tettegûn” emrini gerçekleştirmeyenlerdir. (Bakara 183)"

demişiz.

Siz:
"Allah ın emri hacca laf söyler arablara para kaptırmayın bu iş turistik gezidir dersin ama kendin gider romadaki aşıklar çeşmesine para atarsın."
demişsiniz.
Biz:

"Değerli Kardeşim!
Üye olurken okumuş olmalısınız. Forum kurallarımızın 8. Maddesi:
“İslam dininin rituel’lerini reddeden, namaz yoktur, oruç yoktur, hac yoktur,kabe put’tur gibi tezleri içeren yazılar yazılamaz.”
şeklindedir.

Şüphesiz turistik anlamdaki gezi farklıdır. Allah’ın emrettiği Haccı Ekber farklıdır. Birşeyi yok demekle yapılan yanlışları vurgulamak aynı şey olmasa gerek."

demişiz.



Alıntı:
SEDD-İ ZERÂYİ' Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
10)diyorsunuz ki Üye olurken okumuş olmalısınız. Forum kurallarımızın 8. Maddesi:
“İslam dininin rituel’lerini reddeden, namaz yoktur, oruç yoktur, hac yoktur,kabe put’tur gibi tezleri içeren yazılar yazılamaz.”
şeklindedir.
Evet forum kurallarından kopyalayıp yapıştırdım.

Alıntı:
SEDD-İ ZERÂYİ' Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
benim bu siteye üye olmama sebep zaten burda bu kavramlara doğrudan yada dolaylı yok denilmesi veya içlerinin fütursuzca boşaltılması.hacca arapları ziyaret diyen benmiyim bu sitede canım efendim.
Biz müslümanlar hacc ve umreyi Allah'ın emrettiği Hacc ve Umre olmaktan çıkarır ya da çıkarılmasına sessiz kalırsak; biz müslümanları eleştirenler de bizleri buralardan vurmaya devam ederler. Yapılan da budur.

Kusursuzluk sadece Allah'a mahsusdur.
Doğrusunu en iyi bilen Allah'tır.
Sevgi,saygı ve muhabbetle.
Allah'a emanet olunuz.
__________________
Halil Ay
dost1 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
dost1 Adli üyeye bu mesaji için Tesekkür Eden 3 Kisi:
bartsimpson (4. May 2013), merdem (4. May 2013), Miralay (8. May 2013)
Alt 4. May 2013, 02:03 PM   #7
Araştıran
Uzman Üye
 
Araştıran - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Mar 2013
Mesajlar: 192
Tesekkür: 83
41 Mesajina 74 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 23
Araştıran has much to be proud ofAraştıran has much to be proud ofAraştıran has much to be proud ofAraştıran has much to be proud ofAraştıran has much to be proud ofAraştıran has much to be proud ofAraştıran has much to be proud ofAraştıran has much to be proud of
Standart

İşte bu siteyi bu yüzden seviyorum ve sevdiğimde haklı çıkmaktan dolayı gururluyum.Eğer bu site tamamen basmakalıp,ideolojik,hizipçi bir site olsaydı SEDD-İ ZERAYİ yi banlardı,sansürlerdi.Böylesine hizipçi,ideolojik ve basmakalıp fikirleri tekrar eden SEDDİ ZERAYİ ye cevap veren DOST1 abiye teşekkür ediyorum.
Şu soruyu sormak isterim SEDDİ ZERAYİ ye kusura bakma ben HALK dan bir vatandaşım İsminin anlamını bilmiyorum,kaldıki HALK ın geri kalanınada sorsak çoğunluğu bilmeyecek!
Anladığım kadarıyla bu sitede herkesin katılımıyla anlatılmak istenen Hakikatlerdir.Tabi Hakikat olabilmesi için bir işte orda bir kılavuz olmalıdır.Buda Tabiki Kurandır.
Yazdığın 8. maddenin bir bölümü dışında
""""8)-merdem arkadaş saltanat görmek istiyorsan ordu evlerine bir git.vatanın korunması için askere giden zavallı evlatçıkların subayların ve eşlerinin nasıl kölesi haline getirildiğini bir gör.paşaların hanımlarının kaç arabası var biliyormusun.denetleme yok bir şey yok ülke onların zannedersin.iki duble rakı içer, karışık ızgara sonra üstüne tatlısını yer bir güzel kahvesini yudumlar ondan sonra dört lira öder çıkarlar ordu evinden.bu para onlara helal mi bu yedikleri benim vergimle ödenmiyormu.her türlü konforu yaşa ,milletin evladını köle gibi kullan.istediğinde dayak at.onüç erimiz çatışmada şehit olurken sen aynı anda golf oyna sonrada çık bağır biz vatanın sahibiyiz.nah sahibisin.vatanın sahibide koruyucusuda halktır halk.
çanakkalede de kurtuluş savaşındada canını veren mehmetlerin tek düşüncesi vardı .Allah yolunda savaşıp şehit olmak [ve o sizin yok dediğiniz cennete gitmek.sanki anadolunun evlatları kemalist devrim için şehit oldu.milletimiz koyun değil sizde çobanı değilsiniz.]""""
yazdıklarına katılmıyorum.Kırmızıyla yazdığım bölümde diğer yazılarına neden katılmadığımın isbatı.Neye dayanarak bu sitede cennetin reddedildiğini söylüyorsun kardeşim??? Öyle bir propagandamı var bu sitede??? Kemalist devrim için şehit olmadı pek tabii anadolunun evlatları??? bUrada kemalist propagandamı yapılıyor??? Yani Kimlere kızıyorsunda burda kusuyorsun kinini Anlamakda güçlük çekiyorum? Hani bir mezhebin bir uygulamasını savunursun onun hakkında Kuran dan isbatını getirirsin,burda yanlış düşünüyorsunuz dersin,yapıcı,öğretici bir bilgi verirsin eyvallah! ama onun dışında sanki burda farklı hizipçi ideolojiler çatışıyormuş gibi,taraftarlık,holiganlık yapılıyormuş gibi bir izlenime sahip olman gerçekten ilginç?

Hee şunuda atlamadan söyleyim eğer savunduğun değerler gerçekler değilse,eğer gelenek,görenek,örf,adet gibi değerleri savunuyorsan.Onu da açıkça,mertçe söyle.Fakat Allahın halis dinini gelenek,görenek,örf,adetlerle harmanlarsan büyük bir yanılgıda olduğunu düşünürüm.

Selamun aleyküm...
__________________
Karşılarında okunup duran Kitab'ı sana indirmemiz yetmedi mi onlara? Şüphesiz bunda iman edecek bir kavim için elbette bir rahmet ve ilahi bir ihtar vardır..ANKEBÛT - 51

Konu Araştıran tarafından (4. May 2013 Saat 02:07 PM ) değiştirilmiştir. Sebep: ekk
Araştıran isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Araştıran Adli üyeye bu mesaji için Tesekkür Eden 2 Kisi:
merdem (4. May 2013), Miralay (8. May 2013)
Alt 4. May 2013, 07:31 PM   #8
SEDD-İ ZERÂYİ'
Katılımcı Üye
 
Üyelik tarihi: May 2013
Mesajlar: 43
Tesekkür: 0
11 Mesajina 12 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 0
SEDD-İ ZERÂYİ' has much to be proud ofSEDD-İ ZERÂYİ' has much to be proud ofSEDD-İ ZERÂYİ' has much to be proud ofSEDD-İ ZERÂYİ' has much to be proud ofSEDD-İ ZERÂYİ' has much to be proud ofSEDD-İ ZERÂYİ' has much to be proud ofSEDD-İ ZERÂYİ' has much to be proud ofSEDD-İ ZERÂYİ' has much to be proud of
Standart

Alıntı:
Araştıran Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
İşte bu siteyi bu yüzden seviyorum ve sevdiğimde haklı çıkmaktan dolayı gururluyum.Eğer bu site tamamen basmakalıp,ideolojik,hizipçi bir site olsaydı SEDD-İ ZERAYİ yi banlardı,sansürlerdi
bart arkadaş
1)bak bakalım kim banlanmadan bahsetmiş.
2)öğrenmek için gelmedim.burası okul falan mı ?
3)nerde anarşi yarattım.kimi arkamdan sürüklemeye çalıştım.burda hepinizin fikri bir benimki farklı.sizin düzenin karşısında olduğum içinmi anarşik oldum.anarşik olmak benim inançlarıma aykırı. ey devrimci müslümanlar
ama baskılar beni yıldıramaz.

araştıran arkadaş
1)merak etme korkup kaçmak kendi kendimi banlamak yok kitabımda.her ne kadar bunu istesenizde.
2)abuk subuk fikirlerinize kurandan yorum yapıyorsunuz diye sizin sözleriniz delilli benimki değil öylemi
3)bırak isimle cisimle uğraşmayı fikirlere gel
4)rejim için klavuzlarım var diyorsun dikkat et kargalara denk gelme
5)benim kafamda oluşturduğum cennet allah ın kuranda tarif ettiği cennet ama ben okuduğumu sizin gibi işime geldiğince değerlendirmiyorum.

hanifler.com dan çıkardığım üye profil sonuçları yada hanifler.com un savunduğu müslümanlık tipi

1)kendileri hariç herkes kafir yada yanlış yoldadır.onlara göre insanların kıldıkları namaz,tuttukları oruç,kestikleri kurban boşunadır kabul olmaz
.
2)kendilerinin bile ne olduğunu bilmediği bir salat anlayışı.daha doğrusu salatı salata yapma anlayışı.sen salatı nasıl yapıyorsun desen hepsi farklı şeyler söyler.

3)okuduğu ayetlere her biri farklı mana verir.bu siyasi düşüncelerine ve günlük yaşantılarına göre değişir.

4)peygamber bunlar için abdurrahman çelebiden farksızdır.

5)kuranı sosyalizme yada sol jargona göre değerlendirirler.hanif müslümanız derler.ama kuran için referansları her zaman kendi ideolojilerine göredir.

6)içki serbest.ama sarhoş olmayacak kadar sorsan onun ayarı nedir bilmez.

7)cennet yok,cehennem yok,kurban yok,huri yok,cin yok, melek yok.hacc yok,namaz yok, domuz eti yenilebilir.kuran da açık ifadelerle verilen şeyleri bile yüzleri kızarmadan değiştirirler.
bu söylediklerimi sakın inkar etmeyin bu sitenin kalantorlarının yazdığı bir sürü yazıda bunlar var link isteyen konu okusun.ben on günde bu kadarını gördüm bana yetti de arttı.

8)kendileri ebu hanife nin tırnağı bile olamaz ama en galiz şekilde aşağılarlar onlar gibileri.

9)mezhebe karşıdırlar ama baksanız kurandan çıkardıkları ütobik fikirlerle kendi mezheplerini kurmuşlerdır bile.

10)ben bu bilinen islamın dediklerini yapamam ağır gelir.ama sanırım bir yaratıcı var öyle hissediyorum hani ucunda yanmayacağım kadar bir din yaşayayım diyenlerin yeridir.

Konu SEDD-İ ZERÂYİ' tarafından (4. May 2013 Saat 07:34 PM ) değiştirilmiştir.
SEDD-İ ZERÂYİ' isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 4. May 2013, 05:40 PM   #9
SEDD-İ ZERÂYİ'
Katılımcı Üye
 
Üyelik tarihi: May 2013
Mesajlar: 43
Tesekkür: 0
11 Mesajina 12 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 0
SEDD-İ ZERÂYİ' has much to be proud ofSEDD-İ ZERÂYİ' has much to be proud ofSEDD-İ ZERÂYİ' has much to be proud ofSEDD-İ ZERÂYİ' has much to be proud ofSEDD-İ ZERÂYİ' has much to be proud ofSEDD-İ ZERÂYİ' has much to be proud ofSEDD-İ ZERÂYİ' has much to be proud ofSEDD-İ ZERÂYİ' has much to be proud of
Standart

araştıran arkadaş
1)bana ''tamamen basmakalıp,ideolojik,hizipçi '' diyorsun ya ben sana ne diyeyim?
2)site yönetimi beni banlayacaksa banlar.bunun için karalar bağlayıp yas tutacak değilim
3)farzedelim benim her söylediğim yanlış ama arada bir doğru söyledim.bu bile insanların birbirinden istifade etmesi için yeterli değil mi?aranızda monolog yaşamak istiyorsanız buyrun yaşayın.
4)burda benim kullandığım ismin anlamını bilmiyorsan açar öğrenirsin.bu kadar dert etmene şaşırdım.halk ta bilmiyormuş.e naapayım ismimi değiştirip abuzer mi yazayım.
5)cennetle ilgili yazılanlar için kendi sitenizden haberiniz yok.ben foruma üye olmadan sitede bayağı yazı okudum.konu sadece cennet değil bir çok şey inkar ediliyor yana manası değiştiriliyor.sitenizi iyi takip etmiyorsanız sorun sizde bende değil.
6)burda sana ve dost1 arkadaşa ikinize birden cevap vereyim.rejim suçlumu diyorsunuz ya bu kadar kkomik bir savunma olabilir mi.siz ülkede faşizm kurun bu rejimin gereklerini yapın sonrada faşizm suçlu değil diyin.yada komünizmi kurun inanca dair her şeyi yok edin sonra rejim suçlumu diyin.aynı şey kapitalizm içinde geçerli.
SEDD-İ ZERÂYİ' isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 4. May 2013, 06:32 PM   #10
Araştıran
Uzman Üye
 
Araştıran - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Mar 2013
Mesajlar: 192
Tesekkür: 83
41 Mesajina 74 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 23
Araştıran has much to be proud ofAraştıran has much to be proud ofAraştıran has much to be proud ofAraştıran has much to be proud ofAraştıran has much to be proud ofAraştıran has much to be proud ofAraştıran has much to be proud ofAraştıran has much to be proud of
Standart

Alıntı:
SEDD-İ ZERÂYİ' Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
araştıran arkadaş
1)bana ''tamamen basmakalıp,ideolojik,hizipçi '' diyorsun ya ben sana ne diyeyim?
2)site yönetimi beni banlayacaksa banlar.bunun için karalar bağlayıp yas tutacak değilim
3)farzedelim benim her söylediğim yanlış ama arada bir doğru söyledim.bu bile insanların birbirinden istifade etmesi için yeterli değil mi?aranızda monolog yaşamak istiyorsanız buyrun yaşayın.
4)burda benim kullandığım ismin anlamını bilmiyorsan açar öğrenirsin.bu kadar dert etmene şaşırdım.halk ta bilmiyormuş.e naapayım ismimi değiştirip abuzer mi yazayım.
5)cennetle ilgili yazılanlar için kendi sitenizden haberiniz yok.ben foruma üye olmadan sitede bayağı yazı okudum.konu sadece cennet değil bir çok şey inkar ediliyor yana manası değiştiriliyor.sitenizi iyi takip etmiyorsanız sorun sizde bende değil.
6)burda sana ve dost1 arkadaşa ikinize birden cevap vereyim.rejim suçlumu diyorsunuz ya bu kadar kkomik bir savunma olabilir mi.siz ülkede faşizm kurun bu rejimin gereklerini yapın sonrada faşizm suçlu değil diyin.yada komünizmi kurun inanca dair her şeyi yok edin sonra rejim suçlumu diyin.aynı şey kapitalizm içinde geçerli.
cevap:
1-)Herhangibir fikre,bilgiye karşı savunulan fikrin dayanağı,temeli,ispatı yoksa ve bu tarzda cevap veriliyorsa kusura bakma ama o tarzda bir karşıt fikr basmakalıptır yani kulaktan duyulan yada temelsiz edinilmiş bilginin tekrarlanmasıdır.Körü körüne savunmadır bu,mesela bir mezhebin,sonu -izm le biten bir ideolojinin,yada bir parti söyleminin sorgulanmadan yutulup nakil edilmesidir.
2-)Bu banlama olayı sadece siteden atmakla olmaz,mesela sen başta kalıplaşmış bir söz söylersin sonra başına onlarca kişi üşüşür dahada sonrasında artık sen ispatlada gelsen başına üşüşen kişilerden kurtulamazsın ve kendin çıkarsın o yerden(kendi kendini banlarsın).Ama bu sitede o tarz bişeyin olmayacağını zannettiğimden bir örnek verdim sadece.
3-)Kesinlikle yeterli.Aramızda monolog yaşadığımızı zannetmiyorum.En azından ben yanlış gördüğüm şeyi söylüyorum.Yani farketmiyor benim için bu sitedeki herkes bir düşünceyi beğense bile yanlış gördümmü direk muhalefet edebilirim.
4-)İsminin anlamına baktım şuymuş:Zerîa lügatta kendisiyle bir şeye ulaşılan vasıta demektir. Usûlcülere göre zerâyi’ : Mefsedet veya mazarrat ihtiva edene, yasak olana ulaştıran her şeydir. Buna göre nasıl ki vacibe vasıta olan vacib ise harama vasıta olan da haramdır. Meselâ zina haramdır, zinaya vasıta olduğu için yabancı kadına bakmak da ha*ramdır. Hac farzdır, hac için Beytullah’a ve hac yapılan mekanlara gitmek de farzdır. Çünkü sâri’ kulunu bir şeyle mükellef kılmışsa ona vasıta olarak taay*yün eden her şeyi taleb etmiş demektir. Aynı şekilde bir şeyi haram kılmışsa ona götüren her şeyi haram kılmış demektir.
5-)Bu sitenin kurucusu ben değilim,sahipleniciside ben olamam demektir bu.Fakat inşallah oda nasip olursa(Burdan dost1 abimede duyuru yapim)tanışmak isterim,mutluluk,şeref duyarım.Ayrıca cennet yoktur diyenler var diyorsun o konunun linkini atıp söylesen daha güzel olurdu.Ama sen kendi kafanda oluşturduğun cenneti burda bulamamışsan ve yok diyorsan o senle ilgili...
6-)Kendi adıma düşen kısmı söyleyim.Rejim suçludur diyecek kadar,ne o kadar bilgi birikimim var nede kişilerin yaptığı yanlışlığı rejim yada bir kuruma yükleyecek kadar haddim var.Allah eksiksiz,açık,anlaşılır bir kitap göndermiş bize resulullah aracılığı ile.Şimdi bu kitapda bize yol çizen,yaşamımızı düzenleyen ve en güzele kılavuzlayan bir yol haritası var.Eğer biz bu yol haritasını yanlış anlarsak,yanlış yorumlarsak suç islamdamı olur yoksa bizde mi olur?Heleki bi kitabı doğru anlamamız içinde Alemlerin rabbi bizleri akılla,mantıkla,vicdanla donatmışken.Suç kimde olur?
__________________
Karşılarında okunup duran Kitab'ı sana indirmemiz yetmedi mi onlara? Şüphesiz bunda iman edecek bir kavim için elbette bir rahmet ve ilahi bir ihtar vardır..ANKEBÛT - 51
Araştıran isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Bookmarks

Etiketler
cinayet, diyanet, siyaset


Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı

Hizli Erisim


Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 08:30 AM.


Powered by vBulletin® Version 3.8.1
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Hanifler - Kuran odaklı gerçek din islam