![]() |
|
![]() |
#1 | |
Site Yöneticisi
Üyelik tarihi: Sep 2008
Mesajlar: 3.093
Tesekkür: 3.632
1.093 Mesajina 2.442 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 100000 ![]() |
![]()
Selamun aleyküm,
Alıntı:
Kusursuzluk sadece Allah'a mahsusdur. Doğrusunu en iyi bilen Allah'tır. Sevgi,saygı ve muhabbetle. Allah'a emanet olunuz.
__________________
Halil Ay |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#2 |
Uzman Üye
Üyelik tarihi: Sep 2011
Mesajlar: 1.458
Tesekkür: 105
575 Mesajina 960 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 25 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]()
Sayın özkanates.
"Darabe" hakkında bu sitede bir kaç yerde bazı açıklamalar yapılmıştı. Ben gramer yönünden değil de mânâsı yönünden bir görüş bildirmek istiyorum. Para kalıbındaki şeklin ve de özelliklerin para yapılacak metale geçmesi ve de aktarılması için yapılan kalıbın metale vurma işlemine "darabe" dendiğini biliyoruz. Fakat buradaki özellik genelin anlayıp anlattığı gibi "vurmak" değil kalıptaki özelliklerin aktarılmasıdır; ki metali para yapan da budur, vurma değil. Verdiğiniz ayeti "işveren ve işçi arasındaki münasebetler" olarak anlayıp da bu yönde bir çeviri yapar da "darabe" ile de işçiye "işverenin iş bakımından arzuladığı bazı özelliklerin ve isteklerinin aktarıldığını ve işçinin işinde o talimatlara yönlendirildiğini" anlatırsanız veya böyle anlarsanız ana konuyu kavramak biraz daha kolaylaşır zannederim. Ama ben olaya "karı koca arasındaki münasebetler" olarak bakıyorum derseniz saygı duyarız. Saygılarımla. Galip Yetkin. Konu galipyetkin tarafından (25. June 2015 Saat 11:24 PM ) değiştirilmiştir. |
![]() |
![]() |
![]() |
#3 |
Site Yöneticisi
Üyelik tarihi: Sep 2008
Mesajlar: 3.093
Tesekkür: 3.632
1.093 Mesajina 2.442 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 100000 ![]() |
![]()
Selamun aleyküm, değerli ozkanates kardeşim,
“Darb” sözcüğünün türetildiği kök harfler "da-ra-be" dir. Anlamı da “Bir şeyin üzerinde bir şey oluşturmak bir şeyin üzerinde iz bırakmaktır. " Erkeğin dişinin üzerinde iz bırakmasında bile bu kökten türeyen sözcük kullanılır. Yolda yürüyen yürüdüğü yerde iz bıraktığı için darib olarak nitelendirilir. Galipyetkin kardeşimin verdiği örnek de doğrudur. Dikkat ettiyseniz Örtünme ayetindeki ifade de örtülerin ceyblerin üzerine darbedilmesi şeklinde aynı kökten türeyen sözcükle ifade edilmiştir. Örnek verdiğiniz Ayetteki anlamı da, nüşuz eden kadınların öğüt ve bulundukları yerden hicret ettirilmeleri yolu ile kadınların üzerinde bırakacağı izdir. Kusursuzluk sadece Allah'a mahsusdur. Doğrusunu en iyi bilen Allah'tır. Sevgi,saygı ve muhabbetle. Allah'a emanet olunuz.
__________________
Halil Ay |
![]() |
![]() |
![]() |
#4 |
Uzman Üye
Üyelik tarihi: May 2014
Mesajlar: 299
Tesekkür: 8
57 Mesajina 70 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 22 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]()
Galip ve Halil kardeşlerim,
Sitedeki yazıları okudum. Anladığım kadarıyla aldatılma şüphesi doğduğunda, öğüt ve ayrı yatmak gibi sathi aşamalardan sonra, artık iz bırakacak etkinlikte önlemler alınması kastediliyor. Kişilere ve koşullara göre çok değişen bu zorlu konuda, tek bir kalıp çözüm önerilmemiş ama seçenekler 3 önerme ile sınırlanma yoluna gidilmiş: “Güzellikle çirkinlik/iyilikle kötülük bir olmaz! Kötülüğü, en güzel tavırla sav!.” Fussilet 34 1- Koşullar içinde mümkün olan en yumuşak önlem: Baskı yapma ve uzaklaştırma.2- Durum ne kadar kötü olursa olsun, öldürmek bir seçenek değil. "Eğer karı-kocanın aralarının açılmasından endişe ederseniz, bir hakem erkek tarafından, bir hakem de kadın tarafından gönderin. Bunlar, barıştırmak isterlerse Allah, kadınla erkeğin aralarını düzeltmede onları başarılı kılacaktır." Nisa 35 3- Yaklaşımda aslolan eşlerin bir arada tutulması. Bu başarılırsa, eskinin hesaplarının artık tutulmaması.Kırmızı ile işaretlediğim Arapça sorusu benim sorduğum değil bana sorulmuş bir soru. Bu konuda görüş varsa dinlemek isterim: "Darabe fiilinin sefere çıkmak, göndermek ve uzaklaştırmak anlamın da kullanıldı tüm ayetlerde fiilin başında 'fi' kelimesi var. Nisa 34'te bu kelime yok. Yani fiil asıl anlamı olan vurmak anlamında kullanılıyor. Diğer anlamlarda kullanılan diğer ayetlerde de o anlamı vermesi için farklı kelimeler kullanılıyor. Mesela örnek vermek anlamı için 'mesel' kelimesi kullanılıyor. Fiilin sefere çıkmak, gitmek anlamı şuradan geliyor: İnsanlar yürürlerken ayakları yere vurular. Bu mantıkla ayetlerde drb fiili kullanılıyor. Fiilin asıl anlamı vurmaktır. Başka bir anlamı yok." |
![]() |
![]() |
![]() |
#5 |
Uzman Üye
Üyelik tarihi: May 2014
Mesajlar: 299
Tesekkür: 8
57 Mesajina 70 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 22 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]()
Araf 179:
1. ve lekad : ve andolsun ki 2. zere'nâ : yarattık, hazırladık 3. li cehenneme : cehennemi 4. kesîran : çok 5. min el cinni : cinlerden 6. ve el insi : ve insanlar Arapça gramer açısından "cin ve insanların birçoğundan cehennemi yarattık" veya benzeri şekilde tercüme edebilir miyiz? hanifler.com tercümesi de, "tanıdıklarınızın-tanımadıklarınızın birçoğundan cehennemi yarattık" olabiliyor mu? |
![]() |
![]() |
![]() |
#6 | |
Site Yöneticisi
Üyelik tarihi: Sep 2008
Mesajlar: 3.093
Tesekkür: 3.632
1.093 Mesajina 2.442 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 100000 ![]() |
![]()
Selamun aleyküm, değerli ozkanates kardeşim
Alıntı:
"Cin" sözcüğünü de zıttı olan "ins" sözcüğü ile değerlendirmek gerekir. Ins sözcüğü; beş duyu ile hissedilebilen, bilinen, görünen, tanıdık, ilişki kurulabilen, kaybolmayan, sürekli ortada duran olduğuna göre beş duyu ile hissedilemeyen,bilinmeyen, görünmeyen, tanıdık olmayan, ilişki kurulamayan, kaybolan, sürekli ortada olmayana da cin denilir. Buna göre de çeviri: "Ve Andolsun ki, tanıdıklarınızdan tanımadıklarınızdan birçoğunu cehennem için türetip ürettik..." şeklinde olabilir. Kusursuzluk sadece Allah'a mahsusdur. Doğrusunu en iyi bilen Allah'tır. Sevgi,saygı ve muhabbetle. Allah'a emanet olunuz.
__________________
Halil Ay |
|
![]() |
![]() |
dost1 Kullanicisina Bu Mesaji Için Tesekkür Edenler: | beyazasi (21. June 2015) |
![]() |
#7 | |
Uzman Üye
Üyelik tarihi: May 2014
Mesajlar: 299
Tesekkür: 8
57 Mesajina 70 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 22 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() Alıntı:
"Kişiler için yarattık" ile "kişilerden yarattık" arasındaki farkın, Arapça aslında olup olmadığını merak ediyorum. |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#8 |
Uzman Üye
Üyelik tarihi: Sep 2011
Mesajlar: 1.458
Tesekkür: 105
575 Mesajina 960 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 25 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]()
Özkanateşten:
"Eğer karı-kocanın aralarının açılmasından endişe ederseniz, bir hakem erkek tarafından, bir hakem de kadın tarafından gönderin. Bunlar, barıştırmak isterlerse Allah, kadınla erkeğin aralarını düzeltmede onları başarılı kılacaktır." Nisa 35 Eğer biri, ki ister benim annem-babamdan biri, ister eşimin anne-babasından biri, eşimle aramızdaki bir anlaşmazlıktan ötürü aile yaşantımıza karışmaya kalkarsa, benim aile düzenimi kendi görüş ve düzenlerine göre düzenlemeye çalışırsa onları derhal men ederim. Başkalarının da kendi yaşamlarının eğer anne ve babadan ayrı yaşıyorlarsa onlar tarafından düzenlenmesine rıza göstereceklerini zannetmiyorum. Tabiidir ki kişilik meselesi. Bu nedenle ben bu ayetin "aile hukukunu" ilgilendirdiğini zannetmiyorum. Bu ayet işçi(nisa) ve işveren(rical) arasındaki anlaşmazlık halinde, anlaşmazlığın aynı bu günkü gibi işçi(nisa) ve işveren(rical) temsilcileri arasında görüşmeleri işaret ettiğini düşünüyorum. Saygılarımla. Galip Yetkin. Konu galipyetkin tarafından (22. June 2015 Saat 08:11 AM ) değiştirilmiştir. |
![]() |
![]() |
![]() |
#9 |
Uzman Üye
Üyelik tarihi: Aug 2013
Mesajlar: 203
Tesekkür: 153
10 Mesajina 12 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 22 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]()
....
Konu beyazasi tarafından (31. August 2017 Saat 05:37 PM ) değiştirilmiştir. |
![]() |
![]() |
![]() |
#10 |
Uzman Üye
Üyelik tarihi: Sep 2011
Mesajlar: 1.458
Tesekkür: 105
575 Mesajina 960 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 25 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]()
Sonra gül gibi geçinip gidecekler...........!
Öyle mi.....? Hele şimdi Anayasa Mahkemesi "imam nikahı" denilen uydurmayı yürürlüğe soktuktan sonra Herifin elinde "boş ol" tehdidi varken taraf mı olurlarmış? Herif eşşek sudan gelinceye kadar karıyı döver de (Allah zulmetmez ama)bunun ayetle(Nisa-34) verilmiş bir hak olduğu hem karıya ham kocaya bellettirilir..........., olmadı boşandıktan sonra bile herif öldürürmeyi kendine hak olarak görürse ........., aralarında niza olabilir miymiş ki aracıya ihtiyaç duysunlar? Aracıları kabul etse bile o tehdidi elinde bulunduran herifin isteği dışında bir karar mı verebilirler? Dayak ve öldürme tehdidini hatırlatmadan başka birşey yapamayacak arabulucuların bu çabaları sayesinde o kadın "karı" olmaz, o herife tehditle mecbur bir "zavallı" olur. Ve o tehditler altında gül gibi geçinir giderler ha.....! Sevsinler. Saygılarımla. Galip Yetkin Konu galipyetkin tarafından (23. June 2015 Saat 06:51 AM ) değiştirilmiştir. |
![]() |
![]() |
![]() |
Bookmarks |
Etiketler |
lokman, soru |
|
|