10. December 2015, 08:22 AM | #1 |
Uzman Üye
Üyelik tarihi: Mar 2013
Mesajlar: 641
Tesekkür: 77
125 Mesajina 170 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 22 |
tarım
Markete gidip yesil mercimek almak istedigimde karşima ABD KANADA MEKSIKA mensei ulke olarak cikiyor.
Baklagillerin buyuk cogunlugunun mensei bu ulkeler. Bizim mercimek bugday nohut fasulye bulgur pirinc vb gidalarda tam bagimliligimiz var disariya. Tohum bagimliligida basli basina bir sorun. Ziraatcilar farkinda olaylarin ama cozebilen kimse yok... |
10. December 2015, 11:13 PM | #2 |
Super Moderator
Üyelik tarihi: Mar 2012
Mesajlar: 963
Tesekkür: 481
200 Mesajina 303 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 23 |
Almayın kardeşim almayın... yemeyin... almazsanız satamazlar... satamazlarsa bağımlı olmayız... bu kadar basit... kapitalizmin en yumuşak karnı "zarar" dır. Kar olmayan yerde durmaz. Ayrıca ben bu milleti de anlamıyorum. Bizde hiç birlik olma, karşı durma kültürü yok. Hemen "Ne yiyeceğiz?" Zıkkımın kökünü ye. Ben almıyorum alana da mani oluyorum. 1 hafta 1 ay mercimek yemezsem ölmem ama onu ithal eden firma satamazsa batar.
__________________
"Hayat bugündür. Emin olduğun tek hayat. Onu en iyi şekilde yaşa." |
11. December 2015, 10:01 AM | #3 |
Uzman Üye
Üyelik tarihi: Mar 2013
Mesajlar: 641
Tesekkür: 77
125 Mesajina 170 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 22 |
Muhtesem bir cozum. Alma. Zarar ederler almazlar.
Almayalim. Sen bugdayin yuzde 60 gibi bir oranda dışarı bağımlı sın Tohum da isr 80 90 gibi bir oranda disa bagimlisin Tavuk uretiyorsun yeninde 60 70 gibi bir oranda disari bagimlisin. Sen saman ithal ediyorsun Senin ithal ettugin cevizin haddi hesabi yok. Almayin zarar etsinler. Ne almayalim yiyecek mi? |
11. December 2015, 09:32 PM | #4 |
Super Moderator
Üyelik tarihi: Mar 2012
Mesajlar: 963
Tesekkür: 481
200 Mesajina 303 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 23 |
Market raflarında menşei Türkiye olan bir sürü ürün var.
Ararsan bulursun. Yok ille de "Ne yiyelim?" diye soruyorsan, cevabı yukarıda verdim. Çözümü beğenmiyorsan kendi alternatifini üret. Ama bireysel olsun. Ben bireysel çözümümü bunda buldum. Bir de ne olur bana Devlet Hükümet edebiyatı yapma. Bu saatten sonra Devletten de, Hükümetten de bir bok beklemem ben. Bak bu gün okudum. Ulu ve Yüce Sağlık Bakanımız ne diyor? Yurtdışından Doktor Geliyor. Ama yook yarın da dersiniz ki "Ne yapalım yani doktora gitmeyelim mi?" Seçim senin kardeşim. Doğru yol belli. Ama ille de burnunun dikine gideceksen şikayet etmeyeceksin kusura bakma...
__________________
"Hayat bugündür. Emin olduğun tek hayat. Onu en iyi şekilde yaşa." |
11. December 2015, 10:06 PM | #5 |
Uzman Üye
Üyelik tarihi: Mar 2013
Mesajlar: 641
Tesekkür: 77
125 Mesajina 170 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 22 |
Siz isterseniz marketlerde Menşei Türkiye diye ürün arayabilrisiniz ve mutlaka bulursunuz.
Ancak benim derdim o değil. Siz hala bireysel çözüm bulun. Bireysel çözüm sizi sadece birey olarak ilgilendirir. Neyse ki halen tarım ve köy işleri bakanlığında çalışan ve bunlara çözüm arayan insanlar var... |
11. December 2015, 11:24 PM | #6 |
Super Moderator
Üyelik tarihi: Mar 2012
Mesajlar: 963
Tesekkür: 481
200 Mesajina 303 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 23 |
Sen öyle san.
Hepsi hibrit tohum üreten israil firmalarının elinde. Adamları maaşa bağlamışlar. Bak sana başıma gelen bir olayı anlatayım. Tam da bahsettiğin yerle ilgili. İsrail ve Rusya'dan kırmızı kaliforniya solucanı getirttik. Gübre ve çürümüş gıda yiyip dışkısından organik gübre yapıyorlar. Mucize hayvan. Netten araştırıp bulabilirsin. Adamlara üretim ve hayvan ithali için gittik. Mevzuatta böyle bişi yok. Ne teşvik ne yardım. Organik gübre üretip organik tarım yapıcam yanlış anlama. Bana ne dediler biliyor musun? "Sen bu sevdadan vazgeç. Hayvanın gübresinin organik olabilmesi için yediğinin de organik olması lazım. Ne yazık ki Türkiye'de organik çöp bile yok artık. Bir tek Karadenizde bir iki firma organik hayvancılık yapıyor. Onların gübresini kullanırsan olabilir. Aksi halde astarı kumaşından pahalı. Çiftçi bunu hayatta alaz. Kimyasallar daha ucuz." dedi. Bizim de idealist girişimciliğimiz kursağımızda kaldı. O senin dediğin gazoz ağacı Kuman. İsrail Hibrit tohumunun bu ülkeye girişini engellemeden hiç bir halt olmaz. Adamlar öyle bir lobi yapıyor ki. Tüm ziraat mühendisleri adamları ölümüne savunuyor. Sen nerelisin yada neredesin bilmem ama ben sana bu olanları Antalya Serik ve Kumluca ilçelerindeki tecrübelerimden aktarıyorum. Seracılığın ve bahçe tarımının ana vatanı. Artık gerisini sen belle. Ayrıca bireysel çözümü beğenmemeni, tasvip etmemeni anlamadım. O halde oy da kullanma. Bizim yerimize iyi ve doğruyu belirleyen kurumlar var. Kendini kandırmaktan başka bir işe yaramıyor nasıl olsa. Di mi?
__________________
"Hayat bugündür. Emin olduğun tek hayat. Onu en iyi şekilde yaşa." |
bartsimpson Kullanicisina Bu Mesaji Için Tesekkür Edenler: | dost1 (13. December 2015) |
13. December 2015, 07:53 AM | #7 |
Uzman Üye
Üyelik tarihi: Apr 2012
Bulunduğu yer: earth
Mesajlar: 433
Tesekkür: 229
167 Mesajina 302 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 23 |
Hayvancılığı da batırdılar Bart. Doğu Anadolu nun meraları, çayırları bomboş dururken Uruguay dan ANGUS ithal ettik. Doğu Anadolu da hayvancılık nasıl yapılırdı? Yerli ırk sığırlar ilkbahar ve yaz aylarında yüksek rakımlı meralarda otlardı. Kışın ise çiftçilerin çayırlarından biçip evlerinin önüne yığın yaptıkları otları yerlerdi. Kış uzun sürerse arada samanda verilirdi. Hayvanın tezeği bir yerde toplanır yazın bir kısmı kurutulur yakıt olarak kullanılır bir kısmı da tarlalarda, bostan ve bahçelerde gübre olarak kullanılırdı. Hem organik hemde ekolojik dengeyi fazla bozmayan bir döngü yaşanırdı.Şimdi ver hormonu daya küspeyi... Zaten Et ve Balık Kurumunu da kapattık. Kırmızı et fiyatları üç beş kalantor sığır yetiştiricisinin insafına bırakıldı. Halk sağlığı dersen Allah a emanet. Sen yine az söyledin. Annem olsaydı '' fışkı yiyin'' derdi.
__________________
(FOR RAVEN) |
khaos Kullanicisina Bu Mesaji Için Tesekkür Edenler: | dost1 (13. December 2015) |
Bookmarks |
Etiketler |
tarim, tarım |
|
|