27. March 2009, 10:43 PM | #1 |
Katılımcı Üye
Üyelik tarihi: Sep 2008
Mesajlar: 68
Tesekkür: 8
29 Mesajina 69 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 17 |
Türkçenin Doğru Kullanımı
|
30. March 2009, 06:48 AM | #2 |
Katılımcı Üye
Üyelik tarihi: Sep 2008
Bulunduğu yer: İstanbul
Mesajlar: 96
Tesekkür: 45
47 Mesajina 108 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 17 |
Selam Dostlar,
Bu güzel paylaşım için HanifMuslim kardeşime teşekkür ederim. Kitaptan bir iki paragraf belki kitaba ilgiyi artırır: Dil üzerinde düşünür ve dili bir düşünce odağı gibi kabul ederseniz dilin düşünce yaşamımızı zenginleştireceğini göreceksiniz. Dil düşüncenin evidir; binlerce yıllık insan zekâsı sözcüklerde, deyimlerde, ifade kalıplarında gizlidir. İnsanlık tarafından bilgilerimizi depolamak için kullanılan ilk araç dil olmuştur. Bugün aynı işi daha sistemli yapması için bilgisayarı yarattık. Buna rağmen günümüz için şunu söyleyebiliriz: Dile yüklenmiş bilgi, bilgisayarlarımıza yüklenmiş bilgiden fazladır. Dil, bilgisayarlardan fazla olarak bilgilerin sadece yüklendiği yer değildir, aynı zamanda bilginin üretim alanıdır. Kısaca üzerinde durulması gereken konu, dilin düşüncelerimizi yansıtan bir araç olduğu gibi düşüncelerimizi geliştiren bir alan olduğudur.... Dil üzerinde derin bir düşünce geliştirmeden doğru düşünmemiz olanaklı değildir. İnsanlar, nesneler vasıtasıyla değil sözcükler aracılığıyla düşünür. Bundan dolayı düşüncenin iki aracının olduğunu söyleyebiliriz. Bunlardan birincisi dil, diğeri mantıktır. Bilimlerin sunduğu bütün bilgiler bize sadece iki kaynaktan gelir. Dil üzerinde düşünmek ve doğayı incelemekten. İşin ilgi çekici yanı doğadan gelen bilgilerin de dil kalıbına döküldükten sonra bize ulaşıyor olmasıdır. Anlaşılmak, mesleğimizde başarı elde etmek, yaratıcı olmak, yaradılışımızdan getirdiğimiz ve sadece kendimize ait olan yeteneklerimizi yurdumuzun ve insanlığın hizmetine sunmak istiyorsak işe dilimize ilgi göstermekle başlayabiliriz. Muhabbetle. |
30. March 2009, 05:12 PM | #3 |
Uzman Üye
Üyelik tarihi: Sep 2008
Mesajlar: 785
Tesekkür: 1.340
366 Mesajina 989 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 17 |
Bir gün Çin filozofu Konfüçyus'a sorarlar:
"Bir ülkeyi yönetmeye çağrılsaydınız ilk iş olarak ne yapardınız?" Konfüçyus şöyle yanıtlar: "Hiç kuşkusuz dili gözden geçirmekle işe başlardım.Çünkü düşünce iyi anlatılmazsa yapılması gereken şeyler doğru yapılmaz, ödevler gereği gibi yapılmazsa idare ve kültür bozulur, idare ve kültür bozulursa adalet yanlış yola sapar. Adalet yoldan çıkarsa şaşkınlık içine düşen halk ne yapacağını, işin nereye varacağını bilemez. İşte bunun içindir ki hiçbir şey dilden daha önemli değildir!" Buradan da anlaşılacağı üzere dili korumak ve varlığını müdafaa etmek milleti korumak; dili yozlaştırmak, yabancılaştırmak ise bir milleti kargaşa ortamına sürüklemek demektir.'' Selam, Güzel paylaşımın için teşekkür ederim. Selam ile. “Dildedir mutluluk, dildedir değer; Dili olmayana insan mı derler? İnsanda değişir dilince kader; Ya yurda baş olur ya başı gider…” Yusuf Has Hacip,
__________________
Kimse kimsenin yargıcı değil, olmamalı da zaten..Herkes kendi üzerinde gözetmen ve yargıç olsun..Kendimizi rahatsız edelim, dünyamız değişsin...Belki o zaman huzuru bulmuş benliğimiz başkalarına kendiliğinden ışık saçar../Elif. |
Bookmarks |
Etiketler |
doğru, kullanımı, türkçenin |
|
|